Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/626 E. 2021/911 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/626 ESAS
KARAR NO : 2021/911 KARAR

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/10/2020
KARAR TARİHİ : 16/11/2021

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı taraflar arasında ticari ilişkisi bulunduğunu, davalı tarafın davacıdan birçok kez mal aldığını, ancak alınan mal bedelinin, davalı tarafından ödenmediğini, 29.493,67-TL olan cari hesap alacağına ilişkin olarak davalı aleyhinde İzmir …… İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafça yapılan takibe haksız ve kötüniyetli itiraz neticesi takibin durdurulduğunu, davalı tarafın verdiği itiraz dilekçesinde, hiçbir borcu olmadığını ve imzaya itiraz ettiklerini taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu ve davalı tarafın borca ve imzaya itiraz etmesinin haksız ve kötüniyetli olduğunu gösterdiğini, davalının borç ilişkisine ve imzaya ait herhangi bir itiraz söz konusu ise, bunu faturayı teslim aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde bildirmesi gerektiğini, davalı tarafından yapılan yetki itirazında, açıkça hangi icra dairesinin yetkili olduğunu belirtmemesi nedeniyle yapılan itirazın göz önüne alınmaması ve reddinin gerektiğini, açıkladığı nedenlerle davalı tarafın İzmir ….. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalı tarafın haksız ve kötüniyetli olarak yapılan takibe itiraz etmesi nedeniyle, alacağın %20 sinden aşağı olmamak kaydıyla, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin tacir olmadığını, davacının da tacir olmadığını, bu nedenle aralarında ticari bir davaya konu olabilecek bir uyuşmazlık bulunmadığını, müvekkilinin hiçbir zaman İzmir’e gelmediğini, satım sözleşmesi dahi bulunmadığını fakat internet üzerinden satış yapıldığını, davalının ikamet mahkemesinin yetkili olduğunu, cari hesap sözleşmesinin iki tarafı tacir gerçek kişi veya tacir şirketse geçerli olduğunu, davalının yapmış olduğu cari hesabın bu nedenle geçersiz olduğunu, müvekkilinin son bireysel satıştan aldığı bilgisayarların borcunu ödediğini, sadece 13.000,00-TL civarında bir borç kaldığını, ödenen para cari hesaba dahil edilmeden icra takibi başlatıldığını, kısmı kabulü alacaklı olan davacının kabul etmemesi nedeniyle alacağın tümüne itiraz ettiklerini, mahkememizin görev ve yetkisine itiraz ettiklerini, davacının sürekli geçmiş tarihlerde kapatılan satımlardan kaynaklı faturaları müvekkiline gönderdiğini, iyi niyetli bir tutum sergilemediğini, bedelin dolar olarak ödeneceği konusunda sözleşme yapılmadan dolar cinsinden fatura kesildiğini, müvekkilinin Türk Lirası bedelin satış bedeliyle örtüşmesi nedeniyle faturalara itiraz etmediğini, icra takibi borç tutarı faturasının ikinci kez güncelleştirildiğini, dolar kuru üzerinden yüzde yüz artış yapıldığını, ilk faturaların geçerliliği sürerken ikinci fatura kesilerek dolardaki artışın müvekkiline yansıtılmasının hukuka aykırı olduğunu, İcra dairesinde cari hesap diyerek açılan icra takibinin borcun yarısından fazlası ödenen ilk faturanın karşılığı satış bedelinden düzenlenen ve sonrasında davacının, davalının itirazı üzerine iptal ettiği ikinci fatura ile kuruşu kuruşuna kadar aynı bedelli olmasının itiraz etmede haklı olduklarını gösterdiğini, açıkladığı nedenlerle davanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesini, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İcra Dosyası: İzmir ……. İcra Müdürlüğü’ nün …E. Sayılı dosyasında davacının davalı aleyhine 29,493,67- TL asıl alacak üzerinden takip başlattığı, davalının 25.09.2020 tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği takibin durduğu görülmüştür.

Bilirkişi Raporu : Bilirkişi …tarafından düzenlenen 28/06/2021 tarihli raporda özetle ; Davacı …‘ın 2018-2019-2020 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, ticari defterler tasdik yönünden incelendiğinde; defterlerin açılış onaylarının ve yevmiye defteri yılsonu kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı tespit edildiğinden ticari defterlerin delil niteliğinin mevcut olduğu, taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunduğu yönünde herhangi bir yazılı belgenin sunulmadığı, davalının 33.688,62-TL tutarındaki borç bakiyesinin yevmiye defterinde 31.12.2019 tarihli kapanış kaydı ile 2020 yılına devrettirildiğinin görüldüğü, davalı tarafın yaptığı ödemelere ait kredi kartı slipleri/makbuz/dekontlarını vs. dosyaya sunulmadığı, bu nedenle davalının davacıya olan borç/alacak bakiyesi ile ilgili herhangi bir hesap kontrolü ve tespit yapmak imkanı olamadığı görüşü ile raporunu düzenlemiştir.
Dava; Alım satım ilişkisi kapsamında cari hesap bakiyesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Dava, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Dosyaya celb edilen GİB Vergi Dairesi Kayıtlarından tarafların tacir oldukları anlaşılmış bu yöndeki davalı itirazının reddine karar verilmiş,
Yine davalı vekili her ne kadar yetki itirazında bulunmuş ise de alacağın faturadan kaynaklandığı, …nın 10 ve TBK.nın 89.maddeleri uyarınca alacaklının yerleşim yeri olan İzmir Mahkemelerinin yetkili olduğu sonuç olarak yetki itirazının yerinde olmadığı tespit edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Taraflar arasında alım satım ilişkisinden kaynaklanan bir ticari ilişki bulunduğu, düzenlenen fatura ve cari hesaptan kaynaklanan davacı alacağı nedeniyle davalı aleyhine takip başlatmış olduğu görülmüştür.
Davalı vekili, tarafların tacir olmadıkları ve yetki itirazında bulunmuş, davalının davacıya borcu olmadığını savunmuş, verilen kesin sürede ticari defter ve kayıtlarını sunmamış yerlerini bildirmemiş olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre; Davacı …‘ın 2018-2019-2020 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, ticari defterler tasdik yönünden incelendiğinde; defterlerin açılış onaylarının ve yevmiye defteri yılsonu kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı tespit edildiğinden ticari defterlerin delil niteliğinin mevcut olduğu,
Taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunmadığı, Davalının 33.688,62 TL tutarındaki borç bakiyesinin yevmiye defterinde 31.12.2019 tarihli kapanış kaydı ile 2020 yılına devrettirildiğinin görüldüğü, 2020 yılına ait yevmiye defterinin 20.02.2020 tarih 43. Sayfasından itibaren 170.sayfasına kadar silik olarak yazdırıldığından 2020 yılı yevmiye defterinden inceleme ve tespit yapılamadığı, davacı vekili tarafından dosyaya sunulan İrsaliyeli faturaların açık fatura olarak kesildiği, Teslim Alan kısmına “Kargo” ifadesi yazıldığının görülmüştür. Dosyaya sunulan 20.12.2020 tarihli davalı taraf ile ilgili olarak Düden Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından düzenlenen yazıda davalının vergi mükellefi olarak İşletme hesabı esasına göre defter tuttuğu, Davalı vekili Av. … tarafından dosyaya sunulan 12.12.2020 tarihli dilekçede 5.maddesinde “Müvekkilin bireysel satıştan aldığı bilgisayarların borcunu ödemiştir. Sadece 13.000,00 TL civarında bir borç kalmıştır.” şeklinde beyanda bulunduğu ancak ödeme belgesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin takipte işlemiş faiz talebinde bulunmadığı, davacının takip talebinde 24.493,67-TL asıl alacak talep ettiği ve talebin yerinde olduğu, takip tarihinden sonra dava tarihine kadar davalının herhangi bir ödeme yapmadığı, davacı tarafından davalının usulüne uygun olarak temerrüde düştüğüne ilişkin delilin dosyaya ibraz edilmediği, icra takibi öncesi temerrüt oluşmadığı, temerrüt icra takip tarihinde oluştuğu, icra takip tarihinden itibaren davacının taleplerinin doğrultusunda yıllık %9 yasal faizi uygulanması gerektiği kanaatine varılmış, İzmir ….İcra Müdürlüğü’ nün …E. sayılı dosyasında davalının 24.493,67-TL asıl alacaktan oluşan borca ilişkin itirazın iptaline, 24.493,67-TL lik asıl alacağa yıllık yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına,
Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına karar verilmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-İzmir 21. İcra Müdürlüğü’ nün …E. sayılı dosyasında davalının; 29.493,67-TL asıl alacaktan oluşan borca ilişkin İTİRAZIN İPTALİ ile,
Asıl alacağa yıllık yasal faiz uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-Alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.014,71-TL harçtan peşin alınan 356,37-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.658,34‬-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR OLARAK KAYDINA,
4- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı yararına takdir olunan 4.424,05-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
6-Davacının yapmış olduğu 54,40-TL dava açma ilk gideri, 600,00-TL bilirkişi ücreti, 55,00-TL tebligat ve posta gideri, davacı, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinde kendisini vekille temsil ettirdiğinden, arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte olan AAÜT’ne göre tayin olunan 900,00-TL maktu vekalet ücreti olmak üzere toplam 1.609,4‬0-TL Yargılama giderinin peşin yatırılan 356,37-TL harç ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır