Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/604 E. 2021/625 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/604
KARAR NO : 2021/625

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/10/2020
KARAR TARİHİ : 08/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; Davalı / borçlu aleyhine İzmir …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını , davalı tarafça işbu takibe 14.07.2020 tarihinde itiraz edildiğini ve itiraz sonucunda icra takibinin durduğunu, borçlunun itirazının haksız olup, itirazında kötü niyetli olduğunu, zorunlu arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını,
müvekkili şirkete ait 2020 yılı Haziran ayına ilişkin cari hesap ekstresinde davalının 4.097,85 TL bakiye borcunun bulunduğunun görüldüğünü, gerek müvekkilinin gerek davalının ticari defterlerinin bilirkişi vasıtasıyla incelendiğinde, taraflar arasındaki ticari ilişkinin de açıkça görüleceğini, açıklanan sebeplerle davanın kabulüyle, borçlunun itirazının iptaline, takibin İzmir …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerinden devamına, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin de davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; Müvekkili şirketin Balıkesir ili … ilçesinde bulunduğunu, bu bakımdan davanın açılmasında yetkili adliyenin Balıkesir Adliyesi olduğunu, İzmir Mahkemelerinin yetkisine itiraz ettiklerini, müvekkili şirketin, alacaklı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkilinin 16.07.2020 tarihinde davacı şirkete gönderdiği 2.593,73- TL ile borcunu bitirdiğini, açılan davanın hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın 2020 yılı Haziran ayına kadar olan ticari ilişkiye dayandığını, ancak o tarihten sonra ticari ilişkinin devam ettiğini, müvekkilinin borcunu bitirdiğini, bu durumun hem müvekkili şirketin hem de davacı şirketin defter ve banka kayıtlarının incelenmesi ile ortaya çıkacağını, ayrıca davacı tarafın, icra inkar tazminatı talep ettiğini, söz konusu talebin hukuka aykırı olduğunu, kabul etmemekle birlikte likit bir alacağın söz konusu olduğunu, icra inkar tazminatının talebi ile ilgili hukuki koşulların oluşmadığını, ödenmiş olan borca istinaden yapılan icra takibine müvekkili şirketin itirazının haklı olup, müvekkili hakkında açılmış bulunan işbu itirazın iptali davasının öncelikle yetki bakımından reddine, daha sonra esas bakımından reddine takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İcra Dosyası : İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine, 4.097,85-TL asıl alacak, 1.173,20-TL işlemiş faiz olmak üzere 5.271,05-TL toplam alacak kalemleri için ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği borçlu vekilinin 14/07/2020 havale tarihli dilekçesi ile yetkiye, borca ve ferilerine itiraz ettiği, 17/07/2020 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dekont: … Bankası 16/07/2020 işlem tarihli EFT gönderimi dekontundan; Davalı …. Ltd. Şti. tarafından, alıcı … …Ltd. Şti. ‘nin İş Bankası … IBAN numaralı hesabına ” … end. Ltd. Şti. ödemesi 15/07/2020 tarihi itibariyle borcumuzun tamamıdır” açıklaması ile 2.593,73-TL. havale edildiği anlaşılmıştır.
Fatura : Davacı … San. Tic.Ltd. Şti. tarafından … Temizlik San. Tic. Ltd. Şti. adına düzenlenen 21/11/2018 tarihli KDV dahil 4.506,13-TL. bedelli fatura olduğu anlaşılmıştır.
BA Formları: Balıkesir Vergi Dairesi Başkanlığı Kurtdereli Vergi Dairesi Müdürlüğünün 03/11/2020 tarihli … sayılı cevabi yazısından; dava konusu faturanın … End. Tem. San. Tic. Ltd. Şti.’nin BA’sında bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu: Talimat mahkemesince S.M. Mali Müşavir …’dan aldırılan 01/04/2021 tarihli raporda; Covid 19 nedeniyle yerinde inceleme yapılamadığı, incelenmesi gereken defterlerin bilirkişiye ulaştırılamadığı gerekçesiyle davalı şirketin 2018-2019-2020 yılı ticari defterleri üzerinde herhangi bir inceleme yapılamadığı belirtilmiştir.
Bilirkişi ek raporu: Talimat mahkemesince S.M. Mali Müşavir …’dan aldırılan 08/06/2021 tarihli ek raporda; Davalı şirket muhasebecisi tarafından tarafına Davalı Şirkete ait 2018 ve 2019 yıllarına ilişkin yevmiye defterlerinin sunulduğunu, 2020 yılı defterlerinin taraflar arasındaki ilişkiye ait herhangi bir kaydın bulunmadığı gerekçesi ile sunulmadığını, davalı Şirketin 2018 ve 2019 yıllarına ait yevmiye defterlerinin yıl başı noter açılış tasdiklerinin ve yıl sonu kapanış noter onamalarının yapılmış olduğunun tespit edildiğini, davalı Şirketin 2018 yılı Yevmiye Defteri kayıtlarında; Davaya ve icra takibine konu 21/11/2018 tarihli … no.lu 4.506,13 TL bedelli faturanın, mal alışı olarak ve bedeli nakit ödenmiş olarak kayıtlı olduğunu, yapılan incelemede fatura bedelinin 4.506,13 TL nin davacı şirkete nakit ödendiğini belgeleyen herhangi bir ödeme belgesinin tespit edilemediğini muhasebeye sorulduğunda böyle bir ödeme belgesinin olmadığının belirtildiğini, davacı şirketten 19 adet fatura ile toplam 115.042,68 TL tutarında mal alındığını, davalı şirket tarafından davacı şirkete bankadan EFT yolu ile ve çek vermek suretiyle toplam 108.218,60 TL ödeme yapıldığını, 472,00 TL mal alış iadesi yapıldığını , bakiye kalan 6.352,08 TL borcun nakit olarak ödendiğinin kayıtlı olduğunu, yapılan incelemede bakiye borç tutarı olan 6.352,08 TL nin 31/12/2019 tarihinde davacıya nakit olarak ödendiğini gösteren herhangi bir yazılı ödeme belgesi tespit edilememiş olup, muhasebeye sorulduğunda böyle bir ödeme belgesinin olmadığının belirtildiğini, davalı şirketin 2018 yılı kayıtlarına göre 4.506,13 TL, 2019 yılı kayıtlarına göre 6.352,08 TL tutar davacı şirkete nakit ödeme yapılmış gösterilmesine rağmen bu ödemelerin yapıldığını gösteren, doğrulayan dayanak belgeleri bulunmadığını, bu sebeple davacıya yapıldığı kayıt edilen toplam 10.858,21 TL lik ödeme kaydının yok hükmünde olduğunu, davaya ve icra takibine konu 21/11/2018 tarihli …. no.lu 4.506,13 TL bedelli faturanın mal alışı olarak ve bedeli nakit ödenmiş olarak kayıtlı olduğunu, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin bir kişi veya kurumdan KDV hariç 5.000,00 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alımlarını, mal ve hizmet alımlarına ilişkin bildirim formu (Form BA) ile bildirme yükümlülüğünün bulunduğunu, yapılan incelemede davaya ve icra takibine konu olan faturanın KDV hariç tutarı 3.818,75 TL olduğundan bu faturanın BA formu ile bildirilmesi yükümlülüğünün bulunmadığını, davaya ve icra takibine konu 21/11/2018 tarihli … no.lu 4.506,13 TL bedelli faturanın, mal alışı olarak ve bedeli nakit ödenmiş olarak kayıtlı olduğunu, ancak yapılan incelemelerde fatura bedeli 4.506,13 TL nin nakit olarak davacıya ödendiğini gösteren herhangi bir yazılı ödeme belgesinin incelemeye sunulmamış olduğunu, belgeye dayalı olmadan yapılan bu nakit ödeme kaydının yok hükmünde olduğunu, tüm bu sebepler ile 03/07/2020 icra takip tarihi itibarıyla davacı şirketin davalı şirketten talep edebileceği fatura bedelinin 4.506,13 TL olduğunu, ancak davacı şirketçe icra takip talebinde 4.097,85 TL fatura bedeli talep edilmiş olduğundan icra takip talebi ile bağlı kalınarak; 03/07/2020 icra takip tarihi itibarıyla davacı şirketin davalı şirketten talep edebileceği Asıl Alacağın (fatura bedeli alacağının) 4.097,85 TL olduğunu, davalının 2019 yılı Yevmiye Defteri kayıtlarına göre davaya ve icra takibine konu edilen 21/11/2018 tarihli … no.lu 4.506,13 TL bedelli mal alışı faturasının haricinde 2019 yılında da davacı şirketten pek çok faturalı mal alışında bulunduğunun tespit edildiğini, buna göre; davalı şirket tarafından davacı şirketten 19 adet fatura ile toplam 115.042,68 TL tutarında mal alınmış olduğu, davalı şirket tarafından davacı şirkete bankadan EFT yolu ile ve çek vermek suretiyle toplam 108.218,60 TL ödeme yapıldığı, 472,00 TL mal alış iadesi yapıldığı, bakiye kalan 6.352,08 TL borcun nakit olarak ödendiğinin kayıtlı olduğu, ancak yapılan incelemelerde bakiye borç tutarı olan 6.352,08 TL nin 31/12/2019 tarihinde davacıya nakit olarak ödendiğini gösteren herhangi bir yazılı ödeme belgesinin incelemeye sunulmamış olduğunu, bu sebeple belgeye dayalı olmadan yapılan 6.352,08 TL nakit ödeme kaydının yok hükmünde bulunduğunu, ancak bu tutarın icra takibine ve davaya konu edilmediğini, davalı şirket vekilince mahkeme dosyasına sunulan … Bankası dekont fotokopisinin incelenmesinde; işlem tarihinin : 16/07/2020 gönderenin : … End. Tem. Odun Kömür Ltd. Şti. alıcının : … Ltd. Şti. olduğu … IBAN hesabına ödenen : 2.595,73 TL olduğu ve Dekont Açıklamasında ; “… end.Itd.sti.ödemesi.15/07/2020 tarihi itibarıyla borcumuzun tamamıdır.” yazılı olduğunun görüldüğü , 03/07/2020 icra takip tarihinden sonra 16/07/2020 tarihinde yapıldığı görülen 2.595,73 TL ödemenin dava konusu faturaya mahsuben yapıldığının tespit edilemediği sonuç ve kanaatine varıldığı mütalaa edilmiştir.
Dava; alım satım ilişkisi kapsamında bir adet faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Dava, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş olması halinde dava şartının bulunup bulunmadığı yönünden öncelikle bu hususun incelenmesi gerektiği, davalı tarafından taraflar arasındaki akdi ilişkinin reddedilmediği,bu halde yetkili icra dairesinin İİK.nun 50.md. uyarınca HMK.nın yetkiye ilişkin hükümlerinin kıyas yolu ile uygulanması suretiyle tespitinin gerektiği, alacağın satım faturasından kaynaklandığı, HMK.nın 10 ve TBK.nın 89.maddeleri uyarınca alacaklının yerleşim yeri olan İzmir İcra dairelerinin yetkili olduğu sonuç olarak yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunduğu, dava şartının mevcut olduğu görülerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı tarafça; mahkememizin yetkisine yapılan itiraz incelendiğinde, davalı tarafından taraflar arasındaki akdi ilişkinin reddedilmediği, alacağın fatura bakiyesinden kaynaklandığı, HMK.nın 10 ve TBK.nın 89.maddeleri uyarınca alacaklının yerleşim yeri olan İzmir mahkemelerinin yetkili olduğu sonuç olarak yetki itirazının yerinde olmadığı tespit edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı taraf, icra takibine konu ettiği faturada belirtilen malları davalıya sattığını ancak bedelini alamadığını, davalı taraf ise takip ve dava konusu faturadaki malları aldığını ancak fatura bedelini ödediğini ileri sürmektedir. Buna göre iş bu davada ispat yükü ödeme savunmasında bulunan davalıya düşmektedir. Davalı taraf, ödeme savunmasına dayanak olarak ticari defter kayıtlarına ve ödeme dekontuna dayanmıştır. Davalı ticari defterleri üzerinde talimatla yapılan inceleme neticesinde düzenlenen bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere dava konusu faturanın davalının 2018 yılı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, 2018 yılı yevmiye defterinde söz konusu fatura bedelinin “nakit olarak” ödendiği, bu şekilde borcun sıfırlandığı, nakit ödeme kaydına dayanak bir ödeme belgesinin bulunmadığı belirlenmiştir. Davalı tarafından sunulan … Barkası’na ait 16.07.2020 tarihli 2.595,73 TL bedelli EFT dekontunda “… End. Ltd.şti ödemesi.15/07/2020 tarihi itibariyle borcumuzun tamamıdır.” açıklamasının yer aldığı, EFT işlemindeki ödemenin takip konusu 21/11/2018 tarihli … numaralı 4.506,13 TL bedelli faturaya mahsuben yapıldığına ilişkin bir açıklamanın bulunmadığı, taraflar arasındaki ticari alım satım ilişkisinin 2018 yılından sonra da devam ettiği, davalı defterlerine göre davalının 2019 yılından davacıya bakiye 6.352,08 TL borcunun bulunduğunun tespit edildiği, dolayısıyla 16.07.2020 tarihli EFT dekontundaki 2.595,73 TL ödemenin hangi borca mahsuben yapıldığının tespit edilemediği, davalının 2018 yılı yevmiye defterinde, dava konusu fatura borcunu nakit ödeme olarak kapattığı da dikkate alındığında, 2018 yılından sonra 16.07.2020 tarihinde yapılan EFT ödemesinin 2018 yılı defterindeki nakit ödeme kaydına dayanak olarak esas alınmasının mümkün olmadığı kanaatine varılmıştır. Ödeme savunmasının miktar itibariyle yazılı delillerle ispatlanması gerekli olup bu hususta tanık dinlenmesi mümkün değildir. Davalı cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayanmadığından ödeme savunmasının kanıtlanamaması nedeniyle davacının yalnızca asıl alacak için açtığı itirazın iptali isteğine yönelik davasının kabulüne, İİK’nun 67/2.maddesi uyarınca alacağın likit olması ve davalının itirazında haksız olması nedeniyle %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE,
Davalının, İzmir …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptali ile 4.097,85 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi için takibin devamına,
2-Hüküm altına alınan 4.097,85 TL alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 279,92 TL nispi harca, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 225,52 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
4-Dava tamamen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı ve karşıladığı 7,80 TL vekalet suret harcı, 54,40 TL başvuru harcı, 54,40 TL peşin harç, 133,78 TL davetiye ve posta gideri, 500,00 TL bilirkişi ücreti, davacı, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinde kendisini vekille temsil ettirdiğinden, arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte olan AAÜT’ne göre tayin olunan 750,00 TL maktu vekalet ücreti toplam 1.391,58 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
7-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/07/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır