Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/550 E. 2022/794 K. 30.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/550
KARAR NO : 2022/794

ASIL DAVADA;
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/10/2020

BİRLEŞEN BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
…/… ESAS SAYILI DAVASINDA;

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/10/2020
KARAR TARİHİ : 30/09/2022

Mahkememizde görülen davanın ve birleşen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İTİRAZ ;
Asıl davanın konusu olan İzmir 23. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyasında; davacı alacaklı tarafından, davalı borçlular hakkında 2.226.000,00 TL’si asıl alacak, 693.231,29 TL’si işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.919.231,29 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Takipte herhangi bir dayanak belge gösterilmemiştir.
Borçlu … vekili 29/08/2020 tarihli dilekçesi ile; İstanbul 30. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı takip dosyasında bir kısım borçlularca yetkiye itiraz edilmesi üzerine dosyanın İzmir İcra Müdürlüğü’ne gönderildiğini, söz konusu dosyada taraflarınca borca itirazda bulunulduğunu, aynı zamanda ödeme emrinin iptalinin de istendiğini ve İcra Hukuk Mahkemesi tarafından ödeme emrinin iptal edildiğini, alacaklı tarafça aynı zamanda Küçükçekmece 4. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyasında da aynı borçlulara ve aynı sebebe dayalı takibin açıldığını, bu takipte de borca, yetkiye ve derdestliğe itiraz edildiğini, her ne kadar İstanbul 30. İcra Müdürlüğü’nün dosyasında yetki itirazında bulunmamış iseler de İzmir 23. İcra Müdürlüğü tarafından müvekkiline gönderilen ödeme emrinde borca ve tüm ferilere itiraz ettiklerini, İstanbul 30. İcra Müdürlüğü’ne sundukları tüm gerekçeleri bu takip bakımından da tekrar ettiklerini, müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmadığını, borcun dayanağı olarak eklenen belgenin olmadığını ileri sürerek, tüm borca itiraz etmiştir.
Borçlu … ve borçlu … Özel Sağ. Hiz. Bas. Yay. Gıda İnş. Pet. San ve Tic. Ltd. Şti vekili ayrı ayrı verdiği 03/09/2020 tarihli ve 07/09/2020 tarihli dilekçeleri ile; müvekkillerinin takip alacaklısına herhangi bir borcunun bulunmadığını, takibin dayanağı belge konusunda bilgi sahibi olmadıkları için itiraz haklarını ve derdestlik itirazı haklarını saklı tuttuklarını, işlemiş faize, borcun aslına, faiz oranına ve diğer tüm ferilerine itiraz ettiklerini bildirmişlerdir.
Birleşen davanın konusu olan Küçükçekmece 4. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyasında; davacı alacaklı tarafından, davalı borçlular hakkında 1.352.502,59 TL’si asıl alacak, 714.649,40 TL’si asıl alacak olmak üzere toplam 2.067.151,99 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Takibin dayanağı olarak 03/06/2016 tarihli temlikname ile … tarihli sözleşme gösterilmiştir.
Borçlu … vekili 20/07/2020 tarihli dilekçesi ile; alacaklının dayandığı … tarihli sözleşme gereğince yetkili icra müdürlüğünün Cizre İcra Müdürlüğü olduğunu, alacaklı tarafça İstanbul 30. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı takip dosyasında … tarihli sözleşmenin eklenerek anılan dosyada gönderilen ödeme emrinde farklı tarih ve yevmiye numaralı sözleşmeye dayandığını, sonradan dosyaya borcun sebebi olarak bu sözleşmenin sunulduğunu, borcun sebebi olarak bu sözleşmeye dayanıldığını ve ödeme emrinde de aynı sözleşmeye dayanıldığını, ne sözleşmenin ne de dayanılan temliknamenin ödeme emrine eklenmediğini, sözleşmenin İstanbul 30. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyasına sonradan sunulduğunda varlığına uyaptan vakıf olunduğunu, aynı alacak için mükerrer takip açıldığını, derdestlik itirazında bulunduklarını, İstanbul 30. İcra Müdürlüğü’nün dosyasından gönderilen ödeme emrinin iptalinin istendiğini ve İstanbul 13. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyasında iptal edildiğini, aynı zamanda farklı borçlu tarafından yetki itirazında bulunulduğunu, dosyanın İzmir İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesinin istendiğini ancak iptal edilen ödeme emri müvekkiline gönderilmeden tekrar bu takibin açıldığını, bu nedenle derdestliğin söz konusu olduğunu, takibe konu borcu kabul etmediklerini ve faiz vs. kalemlerini de kabul etmediklerini, ödeme emrinde gönderilmeyen dayanak belgelerin içeriğine dayalı itiraz haklarını saklı tuttuklarını ileri sürerek yetkiye, derdestliğe ve borca itiraz etmiştir.
Borçlu … ve borçlu … Özel Sağ. Hiz. Bas. Yay. Gıda İnş. Pet. San ve Tic. Ltd. Şti vekili ayrı ayrı verdiği 24/07/2020 tarihli dilekçeleri ile; müvekkillerinin takip alacaklısına herhangi bir borcunun bulunmadığını, takibin dayanağı belge konusunda bilgi sahibi olmadıkları için itiraz haklarını ve derdestlik itirazı haklarını saklı tuttuklarını, Küçükçekmece 4. İcra Müdürlüğü’nün yetkisi konusunda da ayrıca itiraz ettiklerini, müvekkili …’nun yerleşim yeri adresinin “… Mahallesi …/… Sokak No:… …/ İZMİR” olduğunu, müvekkili şirketin yerleşim yeri adresinin ise “Cizre/ ŞIRNAK” olduğrnu, müvekkili … yönünden İzmir İcra Müdürlüğü’nün şirket yönünden ise Cizre İcra Müdürlüğü’nün yetkili olduğunu ileri sürmüştür.
İDDİA ;
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; borçlu ile müvekkili arasındaki hukuki ilişkinin Diyarbakır 5. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ve … tarihli … yevmiye numaralı sözleşmeleri ile Kuveyt Türk A.Ş.’ye yapılan ödemelerden doğduğunu, bu hukuki ilişkinin borçlu tarafından da kabul edildiğini, borcunu ödemeyen borçlu hakkında İstanbul 30. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, dosyanın yetkisizlikle İzmir’e geldiğini ve İzmir 23. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyasında takibe devam edildiğini, davalı borçlunun takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, icra takibinin dayanağı sözleşme ve diğer belgelerin bizzat borçlu tarafından imzalandığını, Türk Medeni Kanunu’nun 2. ve 3. maddelerine göre herkesin haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olduğunu, itirazın, müvekkilinin hakkına kavuşmasını uzatmak amacıyla yapıldığını, arabuluculuk görüşmesinin sonunda anlaşmaya varılamadığını belirterek, davalıların itirazının iptaline, müvekkili yararına % 20 icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu ile müvekkili arasındaki hukuki ilişkinin 03/06/2016 tarihli temlikname ve … tarihli Diyarbakır 5. Noterliği’nin … yevmiye numaralı sözleşmesi ve Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş.’ye yapılan ödemelerden kaynaklandığını, hukuki ilişkinin borçlu tarafından da kabul edildiğini, borcunu ödemeyen borçlu hakkında Küçükçekmece 4. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalılar tarafından takibe haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, taraflar arasında yapılan arabuluculuk görüşmesi sonunda anlaşmaya varılamadığını belirterek, Küçükçekmece 4. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyasında başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, müvekkili yararına alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatının davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP ;
Asıl davada davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacı tarafça aynı davalılara karşı 3 ayrı ilamsız takip başlatıldığını, bunların davaya konu Büyükçekmece 4. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı, İstanbul 30. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı ve İzmir 23. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyaları olduğunu, her üç takip dosyasında da müvekkili tarafından borca itiraz edildiğini, İzmir ve Küçükçekmece İcra Müdürlüğü’ndeki dosyalarda aynı zamanda yetkiye de itiraz edildiğini, İzmir 23. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı takibinin diğer davalıların İstanbul 30. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyasındaki yetkiye itirazları üzerine başlatıldığını, bu dosyada her ne kadar müvekkiline ödeme emri gönderilmiş ise de müvekkili yönünden bu takibin yok hükmünde olduğunu, İstanbul 30.İcra Müdürlüğü’ndeki dosyadan gönderilen ödeme emrinin iptali için dava açıldığını ve İstanbul 13. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas, …/… Karar sayılı kararı ile bu dosyadan gönderilen ödeme emrinin iptal edildiğini, bu kararın kesinleştiğini, kesinleşen karara rağmen dosyadan müvekkiline herhangi bir ödeme emri tebliğ edilmediğini, müvekkiline usulünce gönderilen bir ödeme emri olmadan ve yetkiye de itiraz edilmediği halde müvekkili yönünden İzmir İcra Müdürlüğü’nden ödeme emri tebliğ edilmişse de esasen yetkisizlikle İzmir İcra Müdürlüğü’ne gönderilen takibin usulünce açılan bir takip olmadığını, bu davanın görülemeyeceğini, İstanbul dosyasında müvekkilinin yetkiye itiraz etmemesi nedeniyle diğer borçluların yetkiye itirazının dosyanın İzmir’e gönderilmesi için yeterli olmadığını, çünkü birden fazla yetkili icra dairesinin mevcut olması halinde borçlulardan biri için yetkili olan yer icra müdürlüğünde takip açılabileceğini, takip usulünce açılmadığından müvekkili yönünden esasen hukuken yok hükmündeki takipte gönderilen ödeme emrine yönelik itirazın kaldırılması davasının da görülemeyeceğini, ayrıca aynı alacak sebebine dayalı olarak halen Bakırköy 4. Ticaret Mahkemesi’nde derdest dosyanın bulunduğunu, esas numarasının …/… olduğunu, alacaklı tarafça tarafları ve borç sebepleri aynı olan Küçükçekmece 4. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrine karşı borç, yetki ve İstanbul 30. İcra Müdürlüğü’nün dosyası nedeniyle derdestlik itirazında bulunulduğunu, ilk takip İstanbul 30. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyası olduğundan Küçükçekmece’de açılan dosyaya yönelik yetki ve derdestlik sorunları çözülmeden İstanbul 30. İcra Müdürlüğü’nün dosyası üzerinden dosyanın İzmir’e gönderilip buradaki itirazlara dayalı iptal davasının açılamayacağını, bu yönüyle de müvekkiline yönelik bu davanın açılmasında hukuki yarar olmadığını, İzmir dosyası için 2.919.231,29 TL, İstanbul dosyası için 2.919.231,29 TL ve Küçükçekmece dosyası için de 2.067.151,99 TL üzerinden takip başlatıldığını, borcun sebebinin de çelişkili olduğunu, Küçükçekmece İcra Müdürlüğü’ndeki takip için borcun sebebinin 03/06/2016 tarihli temlikname ve … tarihli sözleşme olduğunu, 21/04/2014 tarihli sözleşme içeriğine bakıldığında … ve …’ın satıcı olarak ve diğer iki davalının da alıcı olarak göründüğünü, müvekkilinin anılan sözleşmede yükümlendiği bir borç tutarının bulunmadığını, dava dilekçesinde itirazın iptaline dair nedenlerin ve vakıaların açık bir şekilde sunulmadığını, sözleşmenin 5. maddesinde belirtilen “banka yapılandırmalarından doğacak fark ve ilerde çıkacak 21/01/2014 tarihine kadarki bilinmeyen borçların % 70’i …’a, % 30’u …’a ait olacaktır” şeklindeki ifadenin de borcun miktar ve dayanağını açıklamaktan uzak olduğunu, Küçükçekmece İcra Müdürlüğü’nün icra takip dosyasında yetkiye itiraz edildiği için mahkememizin de yetkili olmadığını, sözleşmeye göre yetkili icra dairelerinin Cizre icra daireleri olduğunu, alacaklı davacının aynı zamanda Bakırköy 4. Ticaret Mahkemesi’nde de aynı nedene dayalı dava açtığını, derdestliğin söz konusu olduğunu, her ne kadar müvekkiline dava dilekçesinin evvelce tebliğ edildiği görülse de sundukları rapordan anlaşılacağı üzere Covid-19 nedeniyle tedavi gördüğünü ve karantinada kaldığını, muhtara bırakılan dava dilekçesini yeni aldığını belirterek, davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
Asıl davada davalı … Özel Sağlık Hiz. Basın Yayın Gıda İnş. Petrol San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesi ile özetle; davanın ve takibin dayanağı olan Diyarbakır 5. Noterliği’nde düzenlenme … tarihli … yevmiye numaralı temlik sözleşmesinin geçersiz olduğunu, dava konusu alacakta davacının Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş.’den kullanılan kredinin borçlusu olduğunu, TBK’nın 183/1 maddesi gereği bu borç ilişkisinin borçlu tarafı olduğu için Kuveyt Türk Katılım Bankası’nın alacağını temlik alamayacağını, kanunun emredici hükmüne karşı yapılan bu temlik işleminin yok hükmünde ve geçersiz olduğunu, bu sözleşmeye dayanılarak alacak isteğinde bulunulamayacağını, alacaklı ve borçlu sıfatlarının aynı kişide birleşmesi nedeniyle borcun sona erdiğini, davacının kendisinin borçlu olduğu bir borcu ödemesi sonucu alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleştiğini, dava şartının bulunmadığını, davacının dava dışı … Özel Sağlık Hizmetleri Basın Gıda İnş. Pet. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin % 99 oranında ve diğer davalı …’ın ise % 1 oranında ortağı olduklarını, bu şirket tarafından 12/02/2013 tarihinde Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş.’den kredi kullanıldığını ve bu kredi borcuna davacının müşterek ve müteselsil kefil olduğunu, aynı zamanda taşınmazlarını teminat olarak ipotek verdiğini, diğer davalı … ve dava dışı …’nın bu şirketi ve bünyesinde bulunan özel … … Hastanesi ünvanlı hastaneyi davacıdan ve diğer davalı …’dan Diyarbakır 5. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesiyle devraldıklarını, daha sonra 20/05/2014 tarihli genel kurul kararı ve Cizre 4. Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye numaralı işlemi ile müvekkili şirketin unvanının … Özel Sağlık Hiz. Basın Yay. Gıda İnş. Pet. San ve Tic. Ltd. Şti. olarak değiştirilerek 05/06/2014 tarihinde tescil edildiğini, davacının alacak isteğine dayanak yaptığı Diyarbakır 5. Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye numaralı sözleşme ile diğer davalı … ve dava dışı …’nın devraldıkları müvekkili şirket bünyesinde bulunan Özel … … Hastanesi için ne kadar para ödeyeceklerinin ve … Özel Sağlık Limited Şirketi’nin Kuveyt Türk A.Ş. ve Albaraka Türk A.Ş. bankalarına olan borçlarını kimin tarafından ödeneceğinin düzenlendiğini, bu sözleşmeye göre davacının … Özel Sağlık Ltd. Şti. bünyesinde bulunan Özel … … Hastanesi’ndeki % 70 hissesinin tamamı müvekkili … ve dava dışı …’ya 1.100.000,00 TL bedel karşılığı devrettiğini, sözleşmenin 3. maddesinde “… Özel Sağlık Ltd. Şti. ortakları hastane ve şirketin Kuveyt Türk A.Ş. ve Albaraka Türk A.Ş. bankalarına borcu şirket ve ortakları tarafından ödenecektir. Albaraka Türk A.Ş. borçlarına karşılık verilen ve Dr. …’a ait gayrimenkullerin ipoteklerinin Dr. … gayrimenkulleri sattığı gibi … Özel Sağlık Ltd. Şti. tarafından borçları ödenmiş olup, ipotekler kaldırılacaktır.” dendiğini, bu sözleşmenin 3. maddesinden Kuveyt Türk A.Ş. ve Albaraka Türk A.Ş.’ye olan kredi borçlarının … Özel Sağlık Ltd. Şti.’nin eski ortakları davacı ve diğer davalı … tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığının açık bir şekilde anlaşıldığını, Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş.’ye olan borcun dışında Albaraka Türk A.Ş.’ye olan borcu da ödediğini ve bu ödeme nedeniyle aynı şekilde müvekkili şirkete, diğer davalılara karşı Küçükçekmece 4. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, bu takipte yetkiye ve borca itiraz edildiğini ancak davacı tarafın yetki itirazı sonrası davayı diğer davalı …’nun yerleşim yeri olan İzmir’de açtığını, Albaraka Türk A.Ş. ile ilgili davayı yetki itirazları olmasına rağmen Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde …/… Esas sayılı dosya üzerinden açtığını, davaların taraflarının ve alacağın dayanağının aynı olduğunu, davalar arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğunu ve birleştirilerek görülmesi gerektiğini, davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek, öncelikle husumet yönünden reddine, bu olmadığı takdirde esas yönünden reddine, İzmir 23. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı icra takibinin iptaline, müvekkili yararına % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
Asıl davada davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; davanın ve takibin dayanağı olan Diyarbakır 5. Noterliği’nde düzenlenme … tarihli … yevmiye numaralı temlik sözleşmesinin geçersiz olduğunu, dava konusu alacakta davacının Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş.’den kullanılan kredinin borçlusu olduğunu, TBK’nın 183/1 maddesi gereği bu borç ilişkisinin borçlu tarafı olduğu için Kuveyt Türk Katılım Bankası’nın alacağını temlik alamayacağını, kanunun emredici hükmüne karşı yapılan bu temlik işleminin yok hükmünde ve geçersiz olduğunu, bu sözleşmeye dayanılarak alacak isteğinde bulunulamayacağını, alacaklı ve borçlu sıfatlarının aynı kişide birleşmesi nedeniyle borcun sona erdiğini, davacının kendisinin borçlu olduğu bir borcu ödemesi sonucu alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleştiğini, dava şartının bulunmadığını, davacının dava dışı … Özel Sağlık Hizmetleri Basın Gıda İnş. Pet. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin % 99 oranında ve diğer davalı …’ın ise % 1 oranında ortağı olduklarını, bu şirket tarafından 12/02/2013 tarihinde Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş.’den kredi kullanıldığını ve bu kredi borcuna davacının müşterek ve müteselsil kefil olduğunu, aynı zamanda taşınmazlarını teminat olarak ipotek verdiğini, diğer davalı … ve dava dışı …’nın bu şirketi ve bünyesinde bulunan özel … … Hastanesi ünvanlı hastaneyi davacıdan ve diğer davalı …’dan Diyarbakır 5. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesiyle devraldıklarını, daha sonra 20/05/2014 tarihli genel kurul kararı ve Cizre 4. Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye numaralı işlemi ile müvekkili şirketin unvanının … Özel Sağlık Hiz. Basın Yay. Gıda İnş. Pet. San ve Tic. Ltd. Şti. olarak değiştirilerek 05/06/2014 tarihinde tescil edildiğini, davacının alacak isteğine dayanak yaptığı Diyarbakır 5. Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye numaralı sözleşme ile diğer davalı … ve dava dışı …’nın devraldıkları müvekkili şirket bünyesinde bulunan Özel … … Hastanesi için ne kadar para ödeyecekleri ve … Özel Sağlık Limited Şirketi’nin Kuveyt Türk A.Ş. ve Albaraka Türk A.Ş. bankalarına olan borçlarını kimin tarafından ödeneceğinin düzenlendiğini, bu sözleşmeye göre davacının, … Özel Sağlık Ltd. Şti. bünyesinde bulunan Özel … … Hastanesi’ndeki % 70 hissesinin tamamı müvekkili … ve dava dışı …’ya 1.100.000,00 TL bedel karşılığı devrettiğini, sözleşmenin 3. maddesinde “… Özel Sağlık Ltd. Şti. ortakları hastane ve şirketin Kuveyt Türk A.Ş. ve Albaraka Türk A.Ş. bankalarına borcu şirket ve ortakları tarafından ödenecektir. Albaraka Türk A.Ş. borçlarına karşılık verilen ve Dr. …’a ait gayrimenkullerin ipoteklerinin Dr. … gayrimenkulleri sattığı gibi … Özel Sağlık Ltd. Şti. tarafından borçları ödenmiş olup, ipotekler kaldırılacaktır.” dendiğini, bu sözleşmenin 3. maddesinden Kuveyt Türk A.Ş. ve Albaraka Türk A.Ş.’ye olan kredi borçlarının … Özel Sağlık Ltd. Şti.’nin eski ortakları davacı ve diğer davalı … tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığının açık bir şekilde anlaşıldığını, Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş.’ye olan borcun dışında Albaraka Türk A.Ş.’ye olan borcu da ödediğini ve bu ödeme nedeniyle aynı şekilde müvekkili … ve diğer davalılara karşı Küçükçekmece 4. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, bu takipte yetkiye ve borca itiraz edildiğini ancak davacı tarafın yetki itirazı sonrası davayı müvekkilinin yerleşim yeri olan İzmir’de açtığını, Albaraka Türk A.Ş. ile ilgili davayı yetki itirazları olmasına rağmen Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde …/… Esas sayılı dosya üzerinden açtığını, davaların taraflarının ve alacağın dayanağının aynı olduğunu, davalar arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğunu ve birleştirilerek görülmesi gerektiğini, davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek öncelikle husumet yönünden reddine, bu olmadığı takdirde esas yönünden reddine, İzmir 23. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı icra takibinin iptaline, müvekkili yararına % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davalı … ve … Özel Sağlık Hiz. Basın Yayın Gıda İnş. Petrol San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkil şirket yetkilisi …’nun yerleşim yerinin İzmir olduğunu, genel yetki kuralı gereği yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri mahkemesi olması nedeniyle İzmir Mahkemeleri olduğunu, husumet itirazlarının bulunduğunu, dava konusu alacağın davacı …’ın % 99 oranında ve diğer davalı …’ın % 1 oranında olmak üzere birlikte hissedarı oldukları ve aynı zamanda davacı tarafın yetkili temsilcisi olduğu … … San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş’den kullanılan kredi nedeniyle oluştuğunu ve bu kredi borcuna da davacı …’ın şahsen müşterek ve müteselsil kefil olduğunu, aynı zamanda teminat olarak taşınmazlarını da ipotek olarak gösterdiğini, Diyarbakır 5. Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye numaralı sözleşme ile “diğer davalı … ve dava dışı …’nın devraldıkları Özel … … Hastanesi için ne kadar para ödeyecekleri ve … … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin Kuvet Türk A.Ş ve Albaraka Türk A.Ş.’ye olan borçlarının kimin tarafından ödeneceği” hususlarının düzenlendiğini, davacı tarafın bu davaya konu olan Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş’ye olan borcun dışında Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş’ye olan borcu da ödediğini ve bu ödemesi nedeniyle aynı şekilde müvekkili şirket ve diğer davalılara karşı İstanbul 30. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyasında icra takibi başlattığını, bu takibe yetki ve borç açısından itiraz edildiğini, dosyanın yetkisizlikle İzmir’e gönderildiğini, İzmir 23. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyası ile takibe devam edildiğini, dosyaya yapılan itirazlar sonrası davacı tarafın İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin
…/… Esas sayılı dosyasında itirazın iptali davası açtığını belirterek, mahkemenin yetkisizliği ve İzmir Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olması nedeniyle davanın yetki yönünden reddine, geçersiz temlik işlemi dayanak yapılarak, davacı …’ın kendisinin borçlusu olduğu bir borcu ödemesi sonucu alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleşmesi nedeniyle sona ermiş bir borcun tahsili yoluna gidildiğinden öncelikle davanın davacı tarafın dayanak belgelere göre alacaklı ve davacı sıfatının olmaması nedeniyle husumet yönünden reddine, bu olmadığı takdirde esastan reddine, dava değerinin % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline, yargılama gider ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacı tarafça aynı davalılara karşı 3 ayrı ilamsız takip başlatıldığını, davaya konu Büyükçekmece 4. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı, İstanbul 30.İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı ve İzmir 23. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyalarında takip başlatıldığını, her üç dosyada da müvekkilinin borca itiraz ettiğini, İzmir ve Küçükçekmece İcra Müdürlüğü’ndeki dosyalarda aynı zamanda yetkiye de itiraz edildiğini, davaya konu Küçükçekmece İcra Müdürlüğü’ndeki takip için borcun sebebinin 03/06/2016 tarihli temlikname ve … tarihli sözleşmeye dayandırıldığını, 21/04/2014 tarihli sözleşme içeriğine bakıldığında … ve … satıcı olarak ve diğer iki davalının da alıcı olarak göründüğünü, müvekkilinin anılan sözleşmede yükümlendiği bir borç tutarının bulunmadığını, davacının açtığı takiplerde de açık bir şekilde borcun dayanağı detaylandırılmadığını, müvekkilinin sorumluluğuna yol açan işlem ve belgelerin dosyaya sunulmadığını, sözleşmenin 5. maddesinde belirtilen “banka yapılandırmalarından doğacak fark ve ilerde çıkacak 21/01/2014 tarihine kadarki bilinmeyen borçların % 70’i …’a, % 30’u …’a ait olacaktır” şeklindeki ifadenin de borcun miktar ve dayanağını açıklamaktan uzak olduğunu, davacının aynı zamanda İzmir Ticaret Mahkemesi’nde de aynı nedene dayalı dava açtığını, bu yönüyle ayrıca derdestlik itirazında da bulunduklarını belirterek, davanın müvekkili yönünden reddine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE ;
Dava ve birleşen dava; icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Asıl davada taraflar arasındaki uyuşmazlığın; “davanın ve takibin dayanağı olan Diyarbakır 5. Noterliği’nde düzenlenen … tarihli … yevmiye numaralı temlik sözleşmesinin geçersiz olup olmadığı, taraflar yönünden hüküm doğurup doğurmayacağı, asıl dava ile birleşen davanın aynı sebebe dayalı olarak açılıp açılmadıkları, derdestliğin bulunup bulunmadığı, İzmir 23. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyası çerçevesinde davalıların davacıya borçlarının bulunup bulunmadığı, varsa icra takip tarihi itibariyle davalıların borçlu olduğu miktarın ne olduğu, borca itirazlarında haklı olup olmadıkları, itirazlarının iptali ve takibin devamı koşullarının bulunup bulunmadığı” konularında olduğu belirlenmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesi ile; Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyasında itirazın iptali davası görülmekle birlikte bu davanın konusu alacağın … tarihli temlikname ve … tarihli Diyarbakır 5. Noterliğinin … yevmiye numaralı sözleşmesi ile Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş. ‘ye yapılan ödemeler olduğunu, eldeki bu davada ise borçlu ile müvekkili arasındaki hukuki ilişkinin Diyarbakır 5. Noterliğinin … tarihli … yevmiye numaralı sözleşmesi ve Kuveyt Türk A.Ş.’ye yapılan ödemelerden doğduğunu belirtmiştir.
Davacı alacaklı tarafından İstanbul 30. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyasında 09/01/2020 tarihinde davalı borçlular hakkında toplam 2.919.231,29 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Takipte alacağın dayanağı olarak Diyarbakır 5. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı sözleşmesine dayalı olarak Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş.’ye yapılan ödemeler gösterilmiştir. Bu takipte davalı borçlu 23/01/2020 tarihli dilekçesiyle “takip alacaklısına herhangi bir borcunun bulunmadığını ileri sürerek borca ve ferilerine ve ayrıca adresinin Bornova/İzmir’de olduğunu” ileri sürerek İstanbul 30. İcra Müdürlüğü’nün yetkisine itiraz etmiştir. Aynı dosyada borçlu şirket de 23/01/2020 tarihli dilekçesiyle “takip alacaklısına herhangi bir borcunun bulunmadığını” ileri sürerek borca ve ferilerine, “şirket adresinin Cizre/Şırnak olduğunu” ileri sürerek İstanbul 30. İcra Müdürlüğü’nün yetkisine itiraz etmiştir. Söz konusu borçluların itirazları üzerine 29/01/2020 tarihinde takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Aynı dosya kapsamında borçlu … da 05/02/2020 tarihli dilekçesi ile “borç miktarını kabul etmediğini, ayrıca faiz ve ferilerine itiraz ettiğini, kendisinin Diyarbakır 5. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı sözleşmesinin tarafı olmadığını, ödeme emrinin ekinde belge olmadığını, ödeme emrinin iptali için ayrıca şikayet yoluna başvuracaklarını” ileri sürerek borca itiraz etmiştir. 05/02/2020 tarihinde bu borçlu yönünden de takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İzleyen süreçte borçlu … tarafından İstanbul 13. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas ve …/… Karar sayılı dava dosyasında ödeme emrinin iptaline karar verilmesi istenmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda “İstanbul 30. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı takip dosyasında takip ekinde sözleşmenin bulunduğu ancak borçluya gönderilen tebligatın ekine eklenmediği” gerekçesiyle “şikayetin kabulü ile bu borçluya gönderilen ödeme emrinin iptaline” ilişkin 20/03/2020 tarihli kararın verildiği, İstanbul 30. İcra Müdürlüğü’nün 26/06/2020 tarihli üst yazısı ile borçlu vekili tarafından yetki itirazında bulunulduğu belirtilerek yetkisizlik sebebiyle icra dosyasının İzmir İcra Tevzii Bürosu’na gönderildiği ve İzmir 23. İcra Müdürlüğü’nde …/… sayısını aldığı görülmüştür. Bu takipte takibin dayanağı olarak Diyarbakır 5. Noterliği’nde düzenlenen … tarihli … yevmiye numaralı sözleşme ve bu sözleşmeye dayalı olarak Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş.’ye yapılan ödemeler gösterilmiştir.
Asıl davanın konusu takibin dayanağı olan Diyarbakır 5. Noterliği’nde düzenlenen … tarihli … yevmiye numaralı sözleşme incelendiğinde; temlik edenin Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş., temlik alanın … olduğu, temlik miktarının 2.226.000,00 TL, temlik borçlusunun … …San. ve Tic. Ltd. Şti. olduğu, sözleşmenin konusunun “temlik eden bankanın, temlik borçlusu şirket ile düzenlediği 12/02/2013 tarihli kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının 2.226.000,00 TL’lik kısmının temellük eden … tarafından nakden ve defaten bankaya ödenmesi ve buna karşılık bankanın 301 numaralı krediden olan projeden kaynaklanan doğmuş ve doğacak alacaklarının ödeme yapılan kısmının temellük eden …’a devir ve temliki” olduğu, sözleşmenin 5. maddesinde tarafların bu sözleşmeden ve sözleşmenin uygulanmasından ortaya çıkabilecek uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul Merkez Mahkemeleri’nin ve İcra Daireleri’nin yetkili olacağını kabul ve taahhüt ettikleri görülmüştür.
Birleşen davanın konusu takibin dayanağı olan Diyarbakır 5. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı sözleşmesi incelendiğinde; taraflarının … ve … ile … ve … olduğu, … ve …’ın “satıcı”, … ve …’nın “alıcı” olarak gözüktükleri, “Şırnak ili Cizre ilçesi … mahallesi … Caddesi No:…” adresinde … Özel Sağlık Hizmetleri Gıda İnş. Pet. San. Tic. Ltd. Şti. bünyesinde kurulu bulunan Özel … … Hastanesi’nde % 70 hissesi bulunan Dr. …’ın hissesinin tamamını … ve …’ya 1.100.000,00 TL bedel karşılığında devrettiği, sözleşme bedelinin 2015 yılı içerisinde Özel … … Hastanesi kara geçtiğinde ödemelerin başlayacağı; 3. maddesinde; … Özel Sağlık Hiz. Bas. Gıda İnş. Pet. San. Tic. Ltd. Şti. ortakları hastane ve şirketin Kuveyt Türk A.Ş. ve Albaraka Türk A.Ş. bankalarına borcu şirket ve ortaklar tarafından ödeneceği, Albaraka Türk A.Ş. borçlarına karşılık verilen ve Dr. …’a ait gayrimenkullerin ipoteklerinin Dr. … gayrimenkulleri sattığı gibi … Özel Sağlık Hiz. Bas. Gıda İnş. Pet. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından borçları ödenecek olup, ipoteklerin kaldırılacağı”; 4. maddesinde; “bu sözleşmede belirtilen yükümlülüklerin tamamı taraflarca yerine getirildiğinde ve tarafların bir diğerinden isteği kalmadığından sözleşmenin kendiliğinden son bulacağı”; 5. maddesinde; “banka yapılandırmalarından doğacak fark ve ileride çıkacak 21/01/2014 tarihine kadarki bilinmeyen borçların % 70’inin Dr. …’a, geriye kalan % 30’unun …’a ait olacağı”; 6. maddesinde; “Dr. …’ın 31/12/2014 tarihine kadar mevcut hastanede uzman doktor olarak çalışacağı, bu işe karşılık 25.000,00 TL net maaş ve brüt cironun % 30’unun Dr. …’a verileceği ancak Doktorun evlilik, sağlık sorunları, hac ve umre ziyaretleri ile kongre katılımlarında izinli sayılacağı”; 7. maddesinde; “uyuşmazlık olduğunda Cizre Mahkeme ve İcra Daireleri’nin yetkili olacağı” hususlarının kararlaştırıldığı görülmüştür.
Birleşen davada takibin dayanağı olarak gösterilen 03/06/2016 tarihli temlikname incelendiğinde ise; Diyarbakır 8. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyası üzerinden düzenlendiği, alacaklı vekili tarafından “Dosyamızdan müvekkil bankaya borçlu … …San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin borçlarının tahsili çerçevesinde başlatılan icra takibinde borcun bir kısmı … tarafından ödenmiş olmakla dosyadaki tüm borçlular aleyhine yukarıda yazılı dosyasından yapılan icra takibinden doğan hak ve alacaklarından 1.352.502,59 TL’lik kısmını tüm harç, resim ve masraflar temlik alana ait olmak kayıt ve şartıyla …’a rücuen temlik ediyoruz” dediği, tutanağa geçen anlatımını temlik eden vekili sıfatıyla imzaladığı, temlik alan olarak da …’ın “Biz de dosya alacağının 1.352.502,59 TL’lik kısmını ve bu kısmın ferileriyle sınırlı olmak kaydı ile gayrikabili rücu temlik alıyoruz, dosyayı bu haliyle kabul ediyoruz” dediği, anlatımını temellük eden olarak imzaladığı görülmüştür.
Diyarbakır 1. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı (kapatılan 8. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı) takip dosyası incelendiğinde; takip alacaklısının Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş., takip borçlularının … Özel Sağlık Hiz. Basın Yayın Gıda İnş. Petrol San. ve Tic. Ltd. Şti ile … ve … olduğu, takipte 2.087.127,88 TL’si asıl alacak ve 5.449,72 TL’si işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.092.577,60 TL alacağın tahsilinin istendiği, ilamsız takip olduğu, 06/11/2014 tarihli kredi borcundan kaynaklandığı; 03/06/2016 tarihinde şirket borcunun bir kısmının … tarafından ödenmesi nedeniyle bankanın alacaklarının 1.352.502,59 TL’lik kısmını …’a devir ve temlik ettiği görülmüştür.
Birleşen davada mahkeme tarafından 14/04/2021 tarihinde ön inceleme duruşması yapılmış ve bu duruşmada taraflar arasındaki uyuşmazlığın; “davanın icra takibine dayanak temlikname ve sözleşme kapsamında alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, uyuşmazlığın takip dayanağı temliknamenin geçerli olup olmadığı, davacının temlik edilen icra dosyasındaki alacağın aynı zamanda borçlusu olduğu iddiasıyla, alacaklı ve borçlu sıfatının birleşmesi nedeniyle davacının husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı, 21.02.2014 tarihli sözleşme kapsamında icra takibine ve temliknameye konu bankalara olan borcun ödenmesinden kimin sorumlu olduğu, İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi …/… Esas sayılı dosyasının iş bu dosyamız açısından derdestlik teşkil edip etmediği, sonuç itibariyle davacının icra takibine konu alacağının bulunup bulunmadığı varsa miktarının ne kadar olduğu” konularında olduğu belirlenmiştir. İlgili mahkeme tarafından 07/07/2021 tarihli duruşmada; “bu davada Albaraka Türk Bankası’ndan temlik alınan alacak iddiası ile icra takibi yapıldığı, İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’ndeki …/… Esas sayılı davaya konu icra takibinde ise Kuveyt Türk Bankası’ndan temlik alınan alacak iddiası ile icra takibinin yapıldığı” gerekçesiyle derdestlik itirazının reddine; “HMK’nın 7. maddesine göre birden fazla davalı bulunması halinde davalılardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde davanın açılabileceği, davalılardan …’ın yerleşim yeri adresinin Başakşehir olduğu” gerekçesiyle yetki itirazının reddine karar verildiği; mahkemenin 07/07/2021 tarihli duruşmasında da davalar arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu gerekçesiyle birleştirme kararının verildiği görülmüştür.
İstanbul 13. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas ve …/… Karar sayılı kararı incelendiğinde; davacısının …, davalısının … olduğu, davacı tarafça İstanbul 30. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyasında takibin dayanağı olarak gösterilen Diyarbakır 5. Noterliği’nin … yevmiye numaralı 25/07/2010 tarihli sözleşmenin ödeme emrine eklenmediği ileri sürülerek ödeme emrinin iptaline karar verilmesinin istendiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “29/01/2020 tarihinde tebliğ edilen ödeme emri tebligat parçası üzerinde örnek 7 ödeme emri ibaresi karşısında söz konusu icra dosyası incelendiğinde takip ekinde sözleşmenin bulunduğu ancak borçluya gönderilen tebligatın ekine eklenmediği” gerekçesiyle şikayetin kabulü ile davacı borçluya gönderilen ödeme emrinin iptaline karar verildiği, karara karşı istinaf yoluna gidilmediği ve kararın 01/07/2020 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Diyarbakır 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas ve …/… Karar sayılı kararı incelendiğinde; davacısının …
Özel Sağ. Hiz. Bas. Yay. Gıda İnş. Pet. San ve Tic. Ltd. Şti., davalılarının Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş., … olduğu, Diyarbakır 8. İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosyasında takibin iptalinin istendiği, mahkemece; “..dosya alacaklısına davacı şirketin ve davalı …’ın yapmış olduğu ödeme oranında diğer borçluların borcunun sona erdiği, ayrıca …’a yapılan temlik işlemi ile alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleşmesi nedeniyle de temlik oranında borcun sona erdiği, alacaklıya yapılan ödemeler nedeniyle müteselsil borçluların arasında rücu ilişkisinin bulunup bulunmadığı ve ne oranda rücu edileceğinin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle kesinleşmiş icra dosyası üzerinden borçlunun alacaklı sıfatı ile takibe devam etme olanağının bulunmadığı, her ne kadar dosya alacaklısı banka alacağını haricen tahsil etmiş ise de haricen yapılan tahsilatla ilgili icra dosyasına tahsil harcının yatırılmamış olması nedeniyle dosya borçlularının tahsil harcı oranında dosya borcunun devam ettiği” gerekçesiyle “davanın kısmen kabulüne, Diyarbakır 8. İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosyasında dosya borcunun ve ferilerinin haricen itfa edilmiş olması nedeniyle alacaklının alacağı oranında icranın geri bırakılmasına, icra harçları yönünden takibin devamına” ilişkin 05/04/2018 tarihli kararın verildiği görülmüştür. Karar 05/02/2020 tarihinde kesinleşmiştir.
Cizre Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden gönderilen 31/08/2022 tarihli yazı cevabı incelendiğinde; … … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin 20/04/2010 tarihinde kurulduğu, 26/04/2010 tarihli sicil gazetesinde ilanının yapıldığı, kuruluş adresinin “… Caddesi … Sokak … Apartmanı Kat:…/… …/Diyarbakır” olduğu, şirket ortaklarının … ve … olduğu; … … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin 12/02/2014 tarihi itibariyle adresinin “… Mahallesi … Caddesi No:… …/ Şırnak” olduğu, 28/01/2014 tarihli … karar sayılı ortaklar kurulu kararı ile şirket müdürlüğüne seçilen …’ın şirket müdürlüğünün iptaline karar verildiği, 28/01/2014 tarihli … karar sayılı karar ile …’ın şirket müdürlüğünün iptaline karar verildiği, 10 yıl süreyle şirketi temsil ve ilzama münferiden … ve …’nın seçilmelerine karar verildiği; … tarihli 13 sayılı ortaklar kurulu kararı ile …’ın şirketteki 2.499.975,00 TL değerindeki mevcut hissesinden 1.625.000,00 TL değerindeki hissesini Diyarbakır 5. Noterliği’nin … tarihli … sayılı hisse devir sözleşmesiyle …’ya, kalan 874.975,00 TL değerindeki hisseyi de …’ya devrettiği, …’ın 25,00 TL değerindeki hissesini yine aynı noterliğin aynı tarihli ve sayılı hisse devir sözleşmesiyle …’ya devrettiği, söz konusu devrin pay defterine işlenmesine karar verildiği, bu işlemle birlikte şirkette şirket ortaklarının 16250 pay ile …, 8750 pay ile … olduğu bu işlemlerin 12/02/2014 tarihli sicil gazetesinde ilan edildiği; 20/05/2014 tarihli genel kurul kararı ile eski ünvanı … … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi olan şirketin unvanının … … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi olarak değiştirildiği ve söz konusu unvan değişikliğinin sicil gazetesinin 13/06/2014 tarihli sayısında tescil ve ilan edildiği; bu şirketin 02/07/2014 tarihi itibariyle adresinin “… Mahallesi … Caddesi No:… …/ ŞIRNAK” olduğu, 11/06/2014 tarihli … karar numaralı ortaklar kurulu kararı ile şirket ortaklarından …’nun 1.625.000,00 TL değerindeki şirketteki mevcut hissesinden 600.000,00 TL değerindeki hissesini Cizre 4. Noterliği … tarihli ve … sayılı hisse devir sözleşmesiyle …’a devrettiği, söz konusu hisse devrinin kabul edildiği, pay defterine işlendiği ve 02/07/2014 tarihli sicil gazetesinde yayınlandığı, bu hisse devri sonucunda şirkette …’nun 10.250, …’nın 8.750 ve …’ın 6.000 payının olduğu; Cizre Ticaret ve Sanayi Odası’nda … sicil numarasında 2.500.000,00 TL sermaye ile kayıtlı olan … … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nde hali hazırda …’nun 10.250, …’nın 8.750 ve …’ın 6.000 adet hisse ile ortak oldukları belirlenmiştir.
Bu yazı cevabına göre şirketin … tarihindeki ortakları … ile …; 11/06/2014 tarihinden ve hali hazırdaki ortakları ise …, … ve …’dır.
6100 sayılı HMK’nın “Şubeler ve tüzel kişilerle ilgili davalarda yetki” başlıklı 14. maddesinde; “(1) Bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir. (2) Özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Dava ve birleşen dava tarihlerinden önce şirket ortağı olan ve ancak “dava öncesi ortaklık sıfatı sona eren” kişinin, daha sonradan ortaklık ilişkisinin olduğu tarihlerden kaynaklanan hukuki uyuşmazlık nedeniyle ortak veya ortaklığa dava açması ya da bu kişiye karşı dava açılması durumunda HMK’nın 14/f.2 hükmü gereği kesin yetki kuralının uygulanması gerekecektir. Nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 25/03/2022 tarihli, 2021/9104 Esas ve 2022/2412 Karar sayılı emsal kararı ile bu karar içeriğindeki diğer emsal kararlar da bu yöndedir. Somut davada ve birleşen davada gerçek kişi tarafların dava ve birleşen dava öncesinde değişik tarihlerde ortağı oldukları … … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin (eski unvanı ile … … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi) dava dışı Kuvet Türk ve Albaraka Türk A.Ş.’den kullandığı kredi tutarlarının asıl davada ve birleşen davada davacı … tarafından ödendiği ileri sürülerek asıl davada bu kişinin Kuveyt Türk Katılım A.Ş. ile düzenlediği temliknameye ve birleşen davada ise Diyarbakır 8. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyası üzerinden düzenlenen … tarihli temlikname ile bu şirketin ortakları olan … ve …’ın şirket hisselerini … ve …’ya devretmelerine ilişkin Diyarrbakır 5. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesine dayanılmıştır. Bu hisse devir sözleşmesinde aynı zamanda adı geçen bankalara olan şirket borcunun kim tarafından ve ne şekilde ödeneceği de düzenlenmiştir. Davalı … … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ve … vekili asıl davada cevap dilekçesi ile “dava konusu alacağın davacı …’ın % 99 oranında ve diğer davalı …’ın % 1 oranında olmak üzere birlikte hissedarı oldukları ve aynı zamanda davacı tarafın yetkili temsilcisi olduğu … … San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş’den kullanılan kredi nedeniyle oluştuğunu ve bu kredi borcuna da davacı …’ın şahsen müşterek ve müteselsil kefil olduğunu, aynı zamanda teminat olarak taşınmazlarını da ipotek olarak gösterdiğini, Diyarbakır 5. Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye numaralı sözleşme ile diğer davalı … ve dava dışı …’nın devraldıkları Özel … … Hastanesi için ne kadar para ödeyecekleri ve eski unvanı ile … … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin Kuveyt Türk A.Ş ve Albaraka Türk A.Ş.’ye olan borçlarının kimin tarafından ödeneceği hususlarının düzenlendiğini”; 30/09/2022 tarihli duruşmada da; “…’ın ve davacı …’ın müvekkili şirketin ortakları olduklarını, daha sonra bu kişilerin hisselerini müvekkili …’ya ve dava dışı …’ya devrettiklerini, taraflar arasında Diyarbakır 5. Noterliği’nde düzenlenen … tarihli … yevmiye numaralı sözleşmenin özellikle 3. maddesinde şirket borçlarının kim tarafından ve ne şekilde ödeneceği hususunun düzenlendiğini” belirtmiştir. Gerek bu beyanlara gerekse Diyarbakır 5. Noterliği’nde düzenlenen … tarihli … yevmiye numaralı sözleşme içeriğine göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın dayanağı … yevmiye numaralı sözleşme olup, bu sözleşmede de şirketin bankalara olan borçlarının kim tarafından ödeneceği düzenlendiğinden, sonuç olarak; her ne kadar asıl davada ve birleşen davada davacı ile asıl davada ve birleşen davada davalı … hali hazırda şirketin ortağı değil iseler de her iki davanın konusu edilen alacağın tarafların şirket ortağı olduğu dönemden ve ortaklık ilişkilerinden kaynaklandığı anlaşıldığından; dava dışı şirketin adresinin Cizre/Şırnak olması nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 14/2-f maddesi gereğince Cizre/Şırnak Mahkemesi kesin yetkili olduğundan, davanın ve birleşen davanın yetki yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Mahkememizin yetkisiz olması, 6100 sayılı HMK’nın 14/2 maddesi gereğince kesin yetkili mahkemenin Cizre/Şırnak Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi olması nedeniyle davanın ve birleşen davanın yetki yönünden usulden REDDİNE
2-6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde istekte bulunulduğu takdirde dava dosyasının yetkili Cizre/Şırnak Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-Harç ve yargılama giderlerinin 6100 sayılı HMK’nın 331. maddesinin 2. fıkrasının 1. cümlesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
4-6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi gereğince taraflardan birinin iki haftalık süre içerisinde gönderme isteğinde bulunmaması durumunda “davanın açılmamış sayılmasına” karar verilerek, aynı karar ile yargılama giderlerinin 6100 sayılı HMK’nın 331. maddesinin 2. fıkrasının 2. cümlesi uyarınca karara bağlanmasına,
Dair, asıl davada ve birleşen davada davacı vekilinin ve asıl davada ve birleşen davada davalılar … ve … … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 30/09/2022

Başkan …
E-imza

Üye …
E-imza

Üye …
E-imza

Katip …
E-imza