Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/546 E. 2021/847 K. 22.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/546
KARAR NO : 2021/847

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 30/09/2020
KARAR TARİHİ : 22/10/2021

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İDDİA ;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davalı şirketin en son İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde kayıtlı iken 12/08/2014 tarihinde ticaret sicilinden terkin edildiğinin anlaşıldığını, müvekkilinin sigortalısı …’ın 17/03/2007 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucu vefat etmesi nedeniyle müvekkili tarafından sigortalının hak sahiplerine peşin değerli gelir bağlandığını ve cenaze yardımı yapıldığını, müvekkilinin, sigortalının hak sahiplerine yaptığı ödemelerin rücuen tahsili amacıyla iş kazasının oluşunda kusur ve sorumluluğu bulunan davalı şirket ile birlikte diğer kişiler aleyhine Mustafa Kemal Paşa….. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas (bozulan 2008/280 Esas) sayılı dosyasında alacak davası açtığını ancak mahkemenin kararının Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin 02/03/2020 tarihli, …. Esas ve …. Karar sayılı kararı ile “…davalılardan … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin dosya kapsamından 12/08/2014 tarihinde ticaret sicilinden resen terkin olunduğu, bu nedenle davalı şirketin ihya olunarak taraf teşkilinin sağlanması gerektiği” gerekçesiyle bozulduğunu, bozma sonrasında Mustafa Kemal Paşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esasına kaydedilen davada 25/09/2020 tarihli ve (2) numaralı ara kararı ile şirketin ihyası için dava açmak üzere taraflarına süre verildiğini belirterek, davalı … İnşaat Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin ihya edilerek tesciline, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP ;
Davalı İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü cevap dilekçesi ile özetle; müdürlüklerinin “……” sicil numarasında kayıtlı … İnşaat Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin 01/12/2003 tarihinde tescil edildiğini, sermayesinin 5.000,00 TL olduğunu, 6103 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 1. fıkrası uyarınca sermayesini zorunlu miktara yükseltmemesi sebebiyle 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi gereğince çıkarılan Münfesih Olmasına veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyeleri ile Ticaret Sicil Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5. maddesinin 4. fıkrası gereğince 04/04/2014 tarihinde münfesih sayıldığını, tescilli adresine ihtarda bulunulduğunu, bu hususun 15/04/2014 tarihli 8550 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayınlandığını, yasal süre içinde ihtara yanıt verilmemesi nedeniyle 12/08/2014 tarihinde sicil kaydının silindiğini, 18/08/2014 tarihli 8633 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlandığını, yapılan kayıt silme işleminin kanun hükmünün uygulanması olduğunu, müdürlüklerinin, davanın türü itibariyle yasal hasım konumunda olduğunu ve davanın açılmasına sebebiyet vermediğini belirterek, müdürlükleri aleyhine harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini istediklerini, bununla birlikte TTK’nın geçici 7. maddesinin 15. fıkrasında; “…ticaret sicilinden kaydı silinen şirket ya da kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” düzenlemesinin yer aldığını belirtmiştir.
GEREKÇE ;
Dava; sicildeki kaydı TTK’nın geçici 7. maddesi gereğince silinen şirketin yeniden ihyası istemine ilişkindir.
İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden gönderilen belgeler incelendiğinde; davalı şirketin “…” sicil numarasında kayıtlı olduğu, adresinin “… Sokak No:………-İZMİR” olduğu, şirketin 12/08/2014 tarihinde geçici 7. maddeye göre kaydının silindiği görülmüştür.
Mustafa Kemal Paşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (İş Mahkemesi Sıfatıyla) … Esas sayılı dosyasından gönderilen tutanaklar incelendiğinde; davacısının SGK Başkanlığı, davalısının eldeki davada ihyası istenen … İnşaat Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile …Sigorta A.Ş. ve …, dava tarihinin 28/03/2008 olduğu, davanın rücuen tazminat davası olduğu, mahkemece 25/09/2020 tarihli duruşmada davacı taraf davalı şirketin ihyasına ilişkin dava açması konusunda süre verildiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; “sicildeki kaydı 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi gereğince silinen davalı … İnşaat Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin yeniden ihyası koşullarının bulunup bulunmadığı” konusundadır.
Davalı İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından geçici 7. maddeye ilişkin ihtar doğrudan Ticaret Sicil Gazetesinde ilan yapılmak suretiyle gerçekleştirilmiştir. Oysa; 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinin 1-4.a ve 11.bentleri uyarınca terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirkete ve yetkililerine tebliğ edilmesi zorunludur. Bu durumda şirketin taraf olduğu dava varken ticaret sicil kaydının silinmesi 6102 sayılı kanunun geçici 7. maddesine aykırı olduğundan, hak düşürücü süre söz konusu olamayacaktır.
Davalı ihyası istenen şirket hakkındaki dava yönünden; davada, tüzel kişiliği sona eren ve ihyası istenen şirketin taraf olarak gösterilmesi doğru olmadığından, davalı şirket hakkındaki davanın pasif dava ehliyeti yokluğundan dolayı reddine karar verilmiştir.
Diğer davalı hakkındaki dava yönünden ise; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7/15. maddesinin son cümlesi uyarınca ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunan diğer kişi ve kuruluşlar haklı sebeplere dayanarak sicilden şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebileceklerinden, somut olayda da; Mustafa Kemal Paşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas (bozulan 2008/280 Esas) sayılı dosyasında ihyası istenen şirket davalı konumunda olduğundan, davacı tarafın bu şirketin ihyasını istemekte hukuki yararının ve haklı sebebinin bulunduğu, davalı İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü aleyhinde açılan davanın haklı olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır. TTK’nın 547/2 maddesinde ek tasfiyeden söz edilmiş ancak ek tasfiyenin nelerden ibaret olacağı konusunda bir sınırlandırmaya gidilmemiştir. Ek tasfiye işlemleri için bir tane dava açılabileceği gibi birden fazla dava veya uyuşmazlık olması mümkündür. Bu nedenle açılan veya açılacak bir dava ile sınırlı olarak ihya kararı verilmesi, tasfiye kurumunun ruhuna uygun değildir. Böyle bir durumda her hukuki uyuşmazlık için ihya kararı almak usul ekonomisine aykırı olduğu gibi ihya kararı verilmiş bir kooperatif için yeniden ihya kararı almakta hukuki yarar da yoktur. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 29/04/2021 tarihli, 2021/813 Esas ve 2021/2057 Karar sayılı ve Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 25/01/2021 tarihli, 2018/1902 Esas ve 2021/167 Karar sayılı kararları bu yöndedir. Bu kararlar çerçevesinde mahkememizce herhangi bir dava (hukuki uyuşmazlık) ile sınırlandırma yoluna gidilmeksizin … İnşaat Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin ek tasfiye işlemlerinin yapılması amacıyla sınırlı olmak üzere ihyasına ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
İhyasına karar verilen şirkete, şirketin sicil kaydı silinmezden önceki eski temsilcilerinden olan “…” T.C. kimlik numaralı …’ın tasfiye memuru olarak görevlendirilmesine karar verilmiştir.
Davanın niteliği gereği davalı “yasal hasım” konumunda olduğundan, aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine karar verilmemiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davalı … İnşaat Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğundan dolayı HMK’nın 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Davalı İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü hakkında açılan davanın KABULÜ ile;
İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde “…” sicil numarasında kayıtlı olan … İnşaat Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin ek tasfiye işlemlerinin yapılması amacıyla sınırlı olmak üzere ihyasına,
3-Ek tasfiye işlemlerini yapması için şirketin eski yetkililerinden olan … T.C. kimlik numaralı …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına,
4-Tasfiye memuru için ücret takdirine yer olmadığına,
5-Şirketin ihya edildiği ve tasfiye memuru atandığı hususunun Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne bildirilmesine,
6-Davacı taraf harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
7-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/10/2021

Başkan …..
¸E-imza
Üye ….
¸E-imza
Üye …
¸E-imza
Katip …
¸E-imza