Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/513 E. 2021/513 K. 11.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/513
KARAR NO : 2021/513

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/09/2020
KARAR TARİHİ : 11/06/2021

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İDDİA;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili bankanın müşterisi olan davalı borçlular hakkında İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı konkordato davasında konkordato projesinin tasdikine karar verildiğini, bu kararın 16/07/2020 tarihinde ilan edildiğini, söz konusu dava dosyasında komiser heyetinin 19/02/2019 tarihi itibariyle davalı …. yönünden asaleten ve …. ile ….’ye kefaletinden kaynaklı olarak müvekkili bankanın alacaklı olduğunun ve alacak miktarının bildirilerek dayanak belgelerinin sunulduğunu, müvekkili banka tarafından davalıların konkordato komiserliğine yaptırılan alacak kaydında yer alan alacaklarının bir kısmının çekişmeli olarak kaydedildiğini, davalı …. yönünden bildirilen nakit ve gayri nakit alacak toplamının 1.033.673,40 TL’lik kısmının kabul edilmediğini, yine davalı …. yönünden bildirilen nakit ve gayri nakit alacak toplamının 7.421,00 TL’lik kısmının kabul edilmediğini, bu şekilde alacağın çekişmeli hale geldiğini, alacağın tahsili amacıyla İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …, … ve … sayılı dosyalarında dava dışı müteselsil kefiller hakkında başlatılan ilamsız icra takibine sadece faiz ve ferileri yönünden itiraz edildiğini, yani müvekkilinin asıl alacak isteklerine itiraz edilmeyerek kabul edilmiş olduğunu, dava konusu iddialarındaki haklılıklarının müvekkili bankanın defter ve kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi sonucu ortaya çıkacağını, müvekkili bankanın defter ve kayıtlarının sözleşmeye göre kesin delil niteliğinde olduğunu, arabuluculuk başvurusu sonucu anlaşmaya varılamadığını belirterek fazlaya ilişkin ve faize ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik davalı …. yönünden bu şirketin asaleten, ….’ye olan kefaletinden kaynaklı ve yine ….’ye olan kefaletinden kaynaklı olmak üzere çekişmeli hale gelen toplam 1.033.673,40 TL alacağın; davalı ….’den asaleten olan ve çekişmeli hale gelen şimdilik toplam 7.421,10 TL alacağın davalılardan tahsiline, yine 19/02/2019 tarihinden sonra tazmin olarak nakde dönüşen toplam 42.270,00 TL çek sorumluluk bedellerinin de davalılardan tahsiline, gayri nakit alacakların müvekkili banka nezdinde açılacak faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP;
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile özetle; davanın İİK’nın 308/b maddesi uyarınca açılan alacak davası olduğunu, konkordatonun esası hakkında karar veren ve davalıların projesini tasdik eden İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğini, bu yönde emsal mahkeme kararının bulunduğunu, arabuluculuk tutanağında davacının istediği alacak miktarını belirtmediğini, bu yönüyle arabuluculuk şartının sağlanmadığını, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında verilen tasdik kararına karşı istinaf yoluna gidildiğini, verilecek kararın bu davanın esası açısından bağlayıcı olacağını, bu nedenle kararın kesinleşmesinin beklenmesi gerektiğini, mahkemece çekişmeli olarak nitelendirilen alacakların hiçbirinin aslen İİK’nın 308/b maddesi kapsamında şartları oluşmuş çekişmeli alacak olmadığını, davacı tarafın adi alacak isteklerinin tutarlı olmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere konkordatonun tasdikine ilişkin kararda davacı için davacının beyanı üzerinden çekişmeli alacak miktarının müvekkillerinden …. için 1.033.673,40 TL, müvekkili …. için 7.421,10 TL olarak belirlendiğini, davacının da bu bedelleri istediğini ancak bunların yanında davacı tarafın konkordato dava dosyasında farklı zamanlarda farklı alacak bildiriminde bulunduğunu, dolayısıyla sürece uygun şekilde bildirim yapılmadığını, bu durumda bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … ve … sayılı dosyalarında faiz ve ferileri yönünden yapılan itirazın dava dışı …. tarafından yapıldığını, müvekkilleri açısından takibin konkordato kapsamında durdurulduğunu, bu açıdan davacı tarafın iddia ve beyanlarının kabulünün mümkün olmadığını belirterek, davanın öncelikle dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE;
Dava; konkordato davasında davalılar tarafından kabul edilmeyerek çekişmeli hale gelen genel kredi sözleşmesine dayalı alacak davasıdır.
İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı dava dosyası incelendiğinde; 07/09/2018 tarihinde …, …, …., …. ve … tarafından konkordato mühlet istemiyle açıldığı, mahkemece; “davacılar …. ve ….’nin konkortado isteğinin kabulü ile konkordatonun İİK’nın 306. maddesi gereğince tasdikine, diğer advacıların konkordato isteklerinin reddine” karar verildiği görülmüştür.
Eldeki bu davanın konusu; davalıların İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı dava dosyasında açtıkları konkordato davasında davacı bankanın kabul edilmeyerek çekişmeli hale dönüşen alacağıdır.
İİK’nın 302. maddesinde; “Komiser alacaklılar toplantısına başkanlık eder ve borçlunun durumu hakkında bir rapor verir. Borçlu gerekli açıklamaları yapmak üzere toplantıda hazır bulunmaya mecburdur.
Konkordato projesi;
a) Kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya
b)Kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılır.
Oylamada sadece konkordato projesinden etkilenen alacaklılar oy kullanabilir. 206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacakların alacaklıları ve borçlunun eşi ve çocuğu ile kendisinin ve evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi eşinin anası, babası ve kardeşi alacak ve alacaklı çoğunluğunun hesabında dikkate alınmaz.
Rehinle temin edilmiş olan alacaklar, 298 inci madde uyarınca takdir edilen kıymet sonucunda teminatsız kaldıkları kısım için hesaba katılırlar.
Çekişmeli veya geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkeme karar verir. Şu kadar ki bu iddialar hakkında ileride mahkemece verilecek hükümler saklıdır.
Konkordato projesinin müzakereleri sonucunda oluşturulan konkordato tutanağı, kabul ve ret oylarını içerecek şekilde derhâl imza olunur. Toplantının bitimini takip eden yedi gün içinde gerçekleşen iltihaklar da kabul olunur.
Komiser, iltihak süresinin bitmesinden itibaren en geç yedi gün içinde konkordatoya ilişkin bütün belgeleri, konkordato projesinin kabul edilip edilmediğine ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair gerekçeli raporunu mahkemeye tevdi eder.” düzenlemesine yer verilmiştir.
İİK’nın 308/b maddesi gereğince; konkordato başvurusuna itiraz etmiş alacaklılar yanında, alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, çekişmeli alacaklar için tasdik kararının ilanı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler.
28/02/2018 tarihli ve 7101 sayılı İcra ve İflâs Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 46. maddesiyle 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’na eklenen geçici 14. maddesinin ikinci fıkrasının “Hâkimler ve Savcılar Kurulu, 26/09/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 5. maddesinin beşinci fıkrasındaki belirleme yetkisi kapsamında iflâs ve konkordato konusunda uzman asliye ticaret mahkemesini, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki hafta içinde belirler.” hükmü uyarınca, iflâs ve konkordato konusunda uzman asliye ticaret mahkemelerinin belirlenmesi hususu Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi tarafından görüşülmüş ve 03/04/2018 tarihli, 538 karar sayılı karar verilmiştir. Bu kararın (9) numaralı başlığında “Adi konkordatodan kaynaklanan talepler (İcra ve İflâs Kanunu 285 ilâ 308/h maddeleri)” denmek suretiyle bu husustan kaynaklanan davalara ve maddede belirtilen diğer hususlardan kaynaklanan davalarda üç ve daha az Asliye Ticaret Mahkemesi bulunan yerlerde 1 numaralı Asliye Ticaret Mahkemesinin, üçten fazla Asliye Ticaret Mahkemesi bulunan yerlerde ise 1, 2 ve 3 numaralı Asliye Ticaret Mahkemelerinin ihtisas mahkemesi olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi’nin 03/04/2018 tarihli, 538 karar sayılı kararının (9) numaralı bendinde yer alan “Adi konkordatodan kaynaklanan talepler (İcra ve İflâs Kanunu 285 ilâ 308/h maddeleri)” şeklindeki ifadenin “..285 ila 308/h maddeleri” kısmından anlaşılması gereken “İİK’nın 285. maddesi ile (bu madde dahil) 308/h maddesi (bu madde dahil) arasında kalan hususlar” olup; eldeki dava İİK’nın 308/b maddesi gereğince açılmış bir dava olduğundan, Daire’nin anılan kararı çerçevesinde davaya ihtisas mahkemeleri olan İzmir 1, 2 ve 3 numaralı Asliye Ticaret Mahkemelerinde bakılması gerektiğinden ve mahkememiz ile ihtisas mahkemeleri arasındaki ilişki dava şartlarından olan görev ilişkisi olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında ve resen gözetilmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsiz olması nedeniyle davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren yasal 2 haftalık süre içerisinde mahkememize başvurulması halinde dava dosyasının davaya bakmakla görevli ihtisas mahkemeleri olan İzmir 1, 2 ve 3 numaralı Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine,
3-Harç ve yargılama giderlerinin 6100 sayılı HMK’nın 331. maddesinin 2. fıkrasının 1. cümlesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine, taraflardan birinin iki hafta içerisinde gönderme isteğinde bulunmaması halinde, taraflardan birisinin isteği üzerine mahkememizce “davanın açılmamış sayılmasına” karar verilerek, aynı karar ile yargılama giderlerinin 6100 sayılı HMK’nnn 331. maddesinin 2. fıkrasının 2. cümlesi uyarınca karara bağlanmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 11/06/2021

Başkan …
E-imza

Üye …
E-imza

Üye …
E-imza

Katip …
E-imza