Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/511 E. 2021/397 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/511 ESAS
KARAR NO : 2021/397 KARAR

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2020
KARAR TARİHİ : 27/04/2021

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketinin alacağının sağlanması amacıyla İzmir …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile borçlu hakkında ilamsız icra yoluyla takip yapıldığını, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu, açıkladığı nedenlerle İzmir …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, borçlunun %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin aboneliğini 23.06.2017 tarihinde iptal ettirdiğini, müvekkilinin bu tarihten sonra yeni bir abonelik tesis etmediğini, davacı kurumun kayıtlarında bir hata bulunduğunu, son aboneliğin kim tarafından hangi tarihte ne şekilde yapıldığının ortaya çıkması gerektiğini ve gerekli görülürse imza incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, açıkladığı nedenlerle davanın reddine, kötü niyetli davacının dava değerinin %20 sinden az olmamak üzere tazminat ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; kaçak elektrik kullanımı nedeniyle uğranılan maddi zararın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
…nun 114/c.maddesinde mahkemenin görevi dava şartı olarak sayılmıştır.
Yine …nun 115/1. Maddesi uyarınca “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.”
Bu kapsamda dosya mahkememizin görevli olup olmadığı yönünden incelenmiş aşağıdaki hususlar tespit olunmuştur.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Kanunun 2. maddesinde; “Bu Kanun her türlü tüketici işleri ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” denilmekte, aynı Kanunun 3. maddesinde “Tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi ifade eder.” şeklinde yeniden tanımlanmıştır.
6502 sayılı Kanunun; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamaların tüketici mahkemelerinde çözümünü öngören 73. maddesi hükmü ile, “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile diğer kanunlarda düzenleme olması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun göreve ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğini” düzenleyen 83/2. maddesinin açık hükmü nedeniyle somut uyuşmazlığa bakma görevi tüketici mahkemelerinin görev alanına girmiştir.
Somut olayda; Davalı …’ nın davacı şirketin 10541093 nolu tesisata ait aboneliğinin olduğu, davacı tarafından adreste kaçak elektrik tespit edildiği ve bu nedenle elektrik kesilerek kaçak elektrik faturası düzenlendiği, Gelir İdaresi Başkanlığı’ nın 29.01.2021 tarihli cevap yazısında Davalı …’ nın VUK 177 maddesinde sayılan hadleri aşmadığı, işletme esasına göre defter tuttuğu, gerçek usul gelir vergisi mükellefi olduğu bu nedenle davalının mahkememizce tacir olmadığını değerlendirildiği, davanın mutlak ticari davalardan da olmadığı göz önüne alınarak uyuşmazlığa uygulanması gereken, dava tarihi olan 18/09/2020 itibariyle yürürlükte olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3, 73/1 ve 83/2 maddeleri uyarınca, davaya bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu nazara alındığında, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu anlaşılmakla, aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin İzmir Tüketici Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, HMK’nun 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2-HMK’nun 20. maddesi uyarınca kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren 2 hafta içinde kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde gönderilme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekillerinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır