Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/508 E. 2022/627 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/508 ESAS
KARAR NO : 2022/627 KARAR

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2020
KARAR TARİHİ : 21/06/2022
GEREKÇELİ K.TARİHİ : 23/06/2022
Mahkememizde görülen Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin kamu hizmeti sayılan iletişim ve elektronik haberleşme hizmetleri veren imtiyazlı bir GSM işletmecisi olduğunu, tüm ülke çapında, 5809 Sayılı Yasa ve İmtiyaz Sözleşmeleri kapsamında iletişim hizmeti verdiğini, bu hizmetin verilmesi için, temel olarak baz istasyonları kurup işlettiğini, davalı …’nun, bölge baz istasyonlarının bakım bölümünde baz istasyonlarının çalışabilmesi için gereken elektrik enerjisi aboneliklerinin sağlanması, elektrik fatura bedellerinin ödenmesi, aboneliklerin takibi, sisteme girişi ve çıkan sorunların giderilmesi gibi destek konularında çalıştığını, 30 Nisan 2019 tarihinde, müvekkili şirketten ayrıldığını ve kendisine tüm yasal ücretlerinin 6 aylık işe iade tazminatının da peşin olarak ödendiğini, müvekkili şirketin denetim birimi tarafından yapılan soruşturma sonucunda; elektrik bedeli ödemelerinde Saha Operasyonları Uzmanı olarak çalışan davalı …’nun, diğer davalı tarafından düzenlenen faturayı, ödeme sistemine tanımladığını ve müvekkilinin, bu şekilde bir hizmet almadığı halde, davalı firmaya karşılıksız olarak ödeme yaptığını, davalıların 104.135,00-TL karşılıksız kazanç elde ettiğini, bu usulsüz işlemlerin 24 Aralık 2018 tarihinde başladığını ve tespit edilen en son usulsüz işlemin tarihinin 22 Nisan 2019 olduğunu, açıkladığı nedenlerle davanın kabulüne, uğranılan 104.135,00-TL zararın, haksız fiil tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davacıya ait ticari defter ve kayıtlar, İzmir 19. Ağır Ceza Mahkemesi … E. sayılı dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı
Bilirkişi Raporu : İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Talimat sayılı dosyasında Bilirkişi … tarafından düzenlenen 16/11/2021 tarihli raporda özetle ; Davacının … soruşturma dosyasına göre ; “… Akaryakıt’a, karşılığında herhangi bir mal veya hizmet alımı gerçekleştirilmeksizin, 104.135,00-TL tutarında ödeme yapıldığı, söz konusu ödemelerin 30 Nisan 2019 tarihinde ….’den ayrılan Saha Operasyonları Uzmanı …’nun … Akaryakıt’tan temin ettiği gerçek bir hizmet alımına konu olmayan faturaları …. sistemine sokarak elektrik faturasıymış gibi ödenmesini sağlamak suretiyle dolandırıcılık amacıyla gerçekleştirildiği belirlenmiştir şeklinde tespitte bulunuldugu ve kayıt altına alındıgı davacı firma soruşturma raporundan tespit olunmuştur.” Yazdıgı, davalı … ile davacı firma arasında “görev tanımında bakım teknisyeni” 02/08/2005 tarihinde akdedilmiş oldugunun tespit edildiği, davalı …’nun sorumluluk belgesi imza ettiği, Sgk işten ayrılış bildirgesinden tespit ile ; 30/04/2019 tarihinde işten çıkış kod 4 yani “Belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep bildirilmeden feshi” olarak çıkış yapılmış olduğu, davacının ; 2019 defter bilgileri TTK ve VUK hükümlerine uygun olarak yasal süresi içinde Yevmiye, Defter-i Kebir, E Beratlarının zamanın verilmiş olduğu ve kesin delil olma vasfı taşıdığı, dava konusu “15/02/2019 tarihli 30897 numaralı fatura 25.960,00-TL olarak, 29/03/2019 tarihli 30896 numaralı fatura 25.370,00-TL olarak, 12/04/2019 tarihli 30894 numaralı faturanın 26.845,00-TL faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı … tarafından 25/02/2019 tarihinde 25.960,00-TL, 25/03/2019 tarihinde 25.960,00-TL, 08/04/2019 tarihinde 25.370,00-TL, 22/04/2019 tarihinde 26.845,00-TL olarak toplamda 104.135,00-TL olarak ödeme yapıldığı, davacının ticari defter kayıtlarına yansıtıldığı, iş bu faturaların irdelenmesinde faturaların seri olarak keşide edildiği, fatura tarihleri ileri işlerken faturaların seri numarasının azalmış olduğu ve bu dumunun VUK uymadığı, faturaların açıklama kısmında “hizmet bedeli” yazdığı ve faturanın teslim eden ve alan kısımlarının boş olduğu olunduğundan faturalardan hizmet verilip verilmediğinin tespitinin yapılamayacağı görüşü ile raporunu düzenlemiştir.
Dava, usulsüz ödeme yapılan bedelin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili taleplerine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı …’nun elektrik bedeli ödemelerinde saha operasyonları uzmanı olarak çalıştığını ve 30 Nisan 2019 tarihinde müvekkili şirketten ayrıldığını, davalı …’nun diğer davalı tarafından düzenlenen faturayı, ödeme sistemine tanımladığını ve müvekkilin bu şekilde bir hizmet almadığı halde davalı firmaya karşılıksız olarak ödeme yaptığını, davalı şirketçe hazırlanan faturaların davalı … ile muvazaalı ve hileli olarak müvekkili şirketin ödeme sistemine dahil edildiğini, davalı firmaya 104.135,00-TLusulsüz ödeme yaptığını belirterek davanın kabulü ile uğranılan104.135,00-TL zararın, haksız fiil tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkememizce dosya SMM Bilirkişiye tevdi edilerek rapor aldırılmıştır. 05/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Davacının -… soruşturma dosyasına göre; “… Akaryakıt’a, karşılığında herhangi bir mal veya hizmet alımı gerçekleştirilmeksizin, TL.104.135,-tutarında ödeme yapıldığı, söz konusu ödemelerin 30 Nisan 2019 tarihinde VF TR’den ayrılan Saha Operasyonları Uzmanı …’ nun … Akaryakıt’tan temin ettiği gerçek bir hizmet alımına konu olmayan faturaları VF TR sistemine sokarak elektrik faturasıymış gibi ödenmesini sağlamak suretiyle dolandırıcılık amacıyla gerçekleştirildiği belirlenmiştir şeklinde tespitte bulunuldugu ve kayıt altına alındıgı davacı firma soruşturma raporundan tespit olunmuştur.” Yazdıgı,
Davalı – … ile davacı firma arasın da “görev tanımın da bakım teknisyeni”02/08/2005 tarihinde akdedilmiş olduğu, davalı – Bülent sorumluluk belgesi imza ettiği tespit edildiği, Sgk işten ayrılış bildirgesinden tespit ile ; 30/04/2019 tarihinde işten çıkış kod 4 yani “Belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep bildirilmeden feshi” olarak çıkış yapılmış oldugu tespit olundugu,
Davacının; 2019 defter bilgileri TTK ve VUK hükümlerine uygun olarak yasal süresi için de yevmiye, Defter-i Kebir ; E Beratlarının zamanın verilmiş olduğu ve kesin delil olma vasfı taşıdığı, dava konusu *“15/02/2019 tarihli 30897 numaralı fatura 25.960 TL olarak,29/03/2019 tarihli 30896 numaralı fatura 25.370 TL olarak,12/04/2019 tarihli 30894 numaralı faturanın 26.845 TL” faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı oldugu , davacı … tarafından 25/02/2019 tarihinde 25.960 TL ,25/03/2019 tarihinde 25.960 TL ,08/04/2019 tarihinde 25.370 TL,22/04/2019 tarihinde 26.845 TL olarak toplam da 104.135 TL olarak ödeme yapılmış oldugu davacının ticari defter kayıtlarına yansıtıldıgı,
İş bu faturalar irdelenmesinde faturalar seri olarak keşide edilmiş oldugu ve fatura tarihleri ileri işlerken faturaların seri numarasının azalmış oldugu ve bu dumunun VUK uymadığı, faturaların açıklama kısmın da “hizmet bedeli” yazdıgı ve faturanın teslim eden ve alan kısımlarının boş oldugu olunduğundan; faturalardan hizmet verilip verilmediğinin tespitinin yapılamayacagı, tespitlerine yer verilmiştir. Oluşa, dosya içeriğine ve bilimsel verilere uygun bulunan rapor mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınabilir kabul edilmiştir.
Haksız fiil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 maddesinde; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 50. maddesinde ise ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü yer almaktadır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğması zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Hakim, kusurlu veya hukuka aykırı bir fiili ile başkasına zarar verenin kusur durumunu, zararın ağırlını ve oluşan durumun özelliklerini gözeterek uygun ve hakkaniyete uygun bir tazminat belirler.
Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
Yukarıda değinilen somut olay ve yasal düzenlemeler hep birlikte değerlendirildiğinde davalıların muvazalı işlemlerle aslında gerçek bir durumu yansıtmayan ve herhangi bir hizmet alımına ilişkin olmayan faturalar düzenlemek suretiyle davacı şirketin 104.135,00- TL tutarında zararına neden oldukları, söz konusu bu zararın davalılarca müştereken ve müteselsilen giderilmesi gerektiği hususunda mahkememizde vicdani kanı oluşmuş ve davanın kabulüne karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının KABULÜNE
1-104.135,00- TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine
2- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 7.113,46-TL harçtan peşin alınan 1.778,37-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.335,09‬-TL harcın davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR OLARAK KAYDINA,
3- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı yararına takdir olunan 13.842,83-TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
5-Davacının yapmış olduğu 54,40-TL dava açma ilk gideri, 650,00-TL bilirkişi ücreti, 364,5‬0-TL tebligat ve posta gideri, olmak üzere toplam 1.068,9‬0-TL Yargılama giderinin peşin yatırılan 1.778,37-TL harç ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.21/06/2022

Katip …..
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır