Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/496 E. 2021/520 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/496 Esas
KARAR NO : 2021/520

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/11/2018
KARAR TARİHİ : 15/06/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin otomatik kepenk ve kapı sistemleri üretim işinde faaliyet gösterdiğini, davalının da tacir olduğunu, müvekkilinden, dava dilekçesinde sundukları faturalarda ayrıntısıyla belirtilen malları satın aldığını, 31.08.2018 tarihli 22.290,79.-TL’lik faturaya ilişkin malların … plakalı nakliye aracı ile kendisine teslim edildiğini, davalının borcunu ödememesi üzerine İzmir …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını ancak davalının kötü niyetle takibe itiraz ederek durdurduğunu, müvekkili şirketin, takibe dayanak faturalar ve taraflar arasındaki cari hesap nedeni ile davalıdan alacaklı olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin alacak ve ayrıca takip tarihine kadar işlemiş faizi talep hakları saklı kalmak kaydı ile davalının itirazının 22.290,79-TL.’lik kısmının iptali ile takibin takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte devamına, alacağın % 20’sinden az olmayacak şekilde davalının icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini beyan etmiş ve davanın kabulünü talep etmiştir.
Davalı asil, daya cevap dilekçesinde özetle; kendisine dava dilekçesi ve tensip zaptı dışında hiçbir belge gelmediği, bu belgelere ilişkin savunma hakkının saklı olduğunu, davacının tanık deliline dayanmasına ve tanık dinletmesine kesinlikle muvafakati olmadığını, davacının alacağına dayanak yapmış olduğu faturalara daha önce süresi içerisinde tarafınca noter kanalıyla itiraz edildiğini, faturaların içeriğindeki malları davacıdan satın almadığını, bu faturalara ilişkin davacı ile arasında alış veriş olmadığını, bu defa davacı tarafından haksız şekilde iş bu faturaların icra takibine konu edildiğini belirterek, davanın reddine, davacının % 20 icra inkar tazminatına çarptırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; İİK 67/2 uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Ticari hayatın ve ona paralel olarak ticaret hukukun kendine has bazı özellikleri vardır. Bu sebeple TTK’da bazı davalar, “ticari dava” özel olarak ayrıca düzenlenmiş ve bu davalara ticari hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir. Bir ticari işletmeyi ilgilendiren işlem ve fiillere ilişkin diğer kanunlarda yazılı özel hükümler, ticari hükümlerdir. TTK’da düzenlenen hususlar ticari iştir. Ayrıca, bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller de ticari işlerdendir. (TTKm3)
Ticari davalar, mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki başlık altında incelenir.
Mutlak ticari davalar, TTK’da (madde 4, 1/a) belirtilen davalar mutlak ticari davadır. Mutlak ticari davaların hangileri olduğu, esas olarak, TTK’da gösterilmiştir; ayrıca diğer kanunlarda da bazı davalar, mutlak ticari dava olarak nitelenmiştir.
Taraflar arasında ortaya çıkan bir uyuşmazlığın, ticari işletme ile ilgisi olması halinde, bu davalar da ticari dava olarak kabul edilmektedir.
Başka bir ifadeyle, ticari işletme ilgisi olmayan bir hukuk davası, ticari dava değildir ve bu dava, kural olarak (madde 2) Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanına girer; buna karşılık taraflar arasındaki uyuşmazlık ticari işletmeyi ilgilendiriyorsa, tacirler arasındaki her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili dava, (TTK madde 4, 1 ilk yarım cümle) nispi ticari davadır.
Dava dilekçesi, tüm dosya içeriği, kurumlardan gelen cevabi yazı ve davalıya ait her hangi bir defter ve belgenin bulunmadığını bildirir Vergi Dairesinden gelen cevabi yazı, ticaret sicil müdürlüğünden gelen yazı ve davalı vekilinin yine 15/06/2021 tarihli celse de davalının herhangi bir vergi kaydının bulunmadığı, ticari defter tutma yükümlülüğü de bulunmadığı içini herhangi bir defter kaydının bulunmadığı ve Sarıgöl VD de bu faturalara ilişkin herhangi bir BA BS kaydının bulunmadığı, müvekkili ile görüştüğü herhangi bir kaydının bulunamadığını, gelen kayıtlarda da herhangi bir belge bulunmadığından, davalının tacir olup olmadığı konusunda da defter incelemesine gidilememiş, taraflar arasında ki uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine girdiği, için mahkememizin görev alanına girmediği anlaşılmakla görevsizlik kararı vermek gerekerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın mahkememizin GÖREVSİZ olması nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-HMK’nın 20.maddesi gereğince karar verildiği anda kesinse bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurulduğunda dosyanın görevli ve yetkili İZMİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereğince davaya gönderme kararından sonra görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerini görevli mahkeme tarafından hükmedilmesine, davaya görevli mahkeme tarafından devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememiz tarafından yargılama giderleri hakkında karar verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı yasanın 345. Maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süresi içerisinde Bölge İstinaf Mahkemesine başvuru yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/06/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza