Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/495 E. 2022/229 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/495
KARAR NO : 2022/229

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 15/09/2020
KARAR TARİHİ : 15/03/2022

Mahkememizde görülen Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … İnşaat Turizm Gıda Emlak San. ve Tic. Limited Şirketi, müvekkilleri … ve …’ın ortaklığı ile kurulduğunu, şirketin İdare ve Temsil görevlerinin diğer ortak olan …’a bırakıldığını, zaman içinde şirketin gereği gibi yönetilemediğini, müvekkillerinin bilgi alma hakkının kısıtlandığını, müvekkillerinin ortaklığın durumu ve geleceği hakkında fikir sahibi olmadığını, şirketin 2006 yılında kurulduğunu, 29.03.2006 yılında Ticaret Siciline tescil edildiğini, şirket sermayesi 500.000,00-TL olup her biri 25,00-TL’ye tekabül eden 20.000 hisseye ayrılmış ve toplam hissenin yüzde 15’ine denk gelen 75.000,00-TL tutarındaki sermaye payının müvekkilleri tarafından ödendiğini, şirketin idare ve temsil görevi sermayenin Yüzde 85’ine sahip olan …’a bırakıldığını ancak ortaklığın devamı süresince şirket iyi idare edilemediğini, müvekkilinin şirketin gidişatı hakkında bilgi almak için yönetici ortağa ulaşmaya çalıştığını ancak çabalarının sonuçsuz kaldığını, bilgi alma ve inceleme hakkı ihlal edilen müvekkilinin davalı şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesi gerektiğini, şirket yöneticilerine yöneltilen bilgi alma hakkının talep eden ortak aleyhine yerine getirilmemesi halinde 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 614 ve ilgili maddelerinin ihlal edilmiş olacağını, davalı şirketin idare ve temsile yetkili ortağın asli görevlerini yerine getirmediğini, davalı şirketin hiçbir genel kurulunun yapılmadığını, müvekkillerinin bilgi alma ve inceleme taleplerinin sonuçsuz kalmasının ardından, davalı şirket hakkında yapılan araştırmalar neticesinde şirket faaliyetlerinin durduğunu şirketin çokça borcu olduğu bilgisine ulaşıldığını, sayılan sebeplerle müvekkilleri ile davalı şirket arasındaki ilişkinin tamamen koptuğunu, müvekkilleri ile davalı arasında ne faaliyet ne de organik bağ açısından herhangi bir ilişki kalmadığını, müvekkillerinin davalı şirketteki ortaklığından çıkmasına, ayrılma akçesinin tespit edilerek müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Bornova Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden gelen yazı cevabı; “… vergi kimlik numaralı … İnşaat Turizm Gıda Emlak San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin 29.03.2006 tarihi itibariyle mükellefleri olduğunu, 24.09.2020 tarihi itibariyle halen faaliyetine devam ettiğini, mükellef kurumun ortaklarının … (%30) ve … (%70) olduğunun…” bilgisi verildiği görülmüştür.
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Karabağlar Sosyal Güvenlik Merkezi’nin 24.11.2020 tarih … sayılı yazı cevabı; “Davalı şirketin … sicil sayılı dosyada işlem gören işyeri dosyasından kuruma 24.11.2020 tarihi itibariyle 700,16 TL prim borcunun bulunduğunun tespit edildiği…” bilgisinin verildiği görülmüştür.
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Bornova Naci Şahin Sosyal Güvenlik Merkezi’nin 08.01.2021 tarih … sayılı yazı cevabı; “… sicil sayılı dosyada işlem gören … İnş. Tur. Gıda Emlak San. Tic. Ltd. Şti. ünvanlı işyerinin icraya intikal eden borç toplamı 29.01.2021 tarihi itibariyle 333.997,22 TL olduğu…” bilgisinin verildiği görülmüştür.
İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 13.01.2021 havale tarihli … sayılı yazı cevabı; “ … Turizm Gıda Emlak San. Tic. Ltd. Şti.’nin 29.03.2006 tarihinde ticaret sicile tescil edildiği, şirket temsilcisinin … olduğu ve kendisinin 17.000 pay 425.000 TL sermaye katılım payı olduğu, hissedar …’in 3.000 pay 75.000 TL sermaye katılım payı olduğunun…” bildirildiği görülmüştür.
Ticaret Sicil Müdürlüğü yazısı ekinde “Limited Şirket Ana Sözleşmesi” nin gönderildiği görülmüştür.
Bornova Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 13.07.2021 tarihli yazı cevabı; “Dairemiz … vergi kimlik numaralı mükellefi … İnşaat Turizm Gıda Emlak Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi hakkında gelir durumunu gösteren kayıtlı belgeler ile borcunun bulunup bulunmadığı ve miktarı hakkında bilgi istendiği yapılan bilgisayar ve tar dosyası tetkikleri sonucunda mükellefin vadesi geçmiş ve bugün ödemesi gereken 219.446,75 tl vadesi gelmemiş 622,87 tl borcunu bulunduğu tespit edildiği mükellefin 15.09.2020 tarihi itibari ile gelir durumunu gösteren beyannamenin yazılarının ekinde gönderildiğinin bildirildiği…” görülmüştür.
İzmir İl Emniyet Müdürlüğü’nün 13.07.2021 tarihli yazı cevabı; “… İnşaat Turizm Gıda Emlak Sanayi Ticaret Limited Şirketi adına 23.07.2010 tarihinde tescil edilen ve halen aktif olarak tescil kaydı devam eden … plakalı araç kayıtlı olduğu tespit edildiği, başka herhangi bir aktif araç kaydına rastlanamadığı, söz konusu araca ait araç özet bilgilerinin yazıların ekinde gönderildiğinin bildirildiği, yazı ekinde gönderilen hak mahrumiyeti bilgilerinin tetkikinde araç üzerinde rehin ve muhtelif icra müdürlüklerinin bir çok dosyasından haciz konulduğu…” görülmüştür.
Bilirkişi Raporu : Bilirkişi … tarafından düzenlenen 28/05/2021 tarihli raporda özetle ; Davacının, davalı şirketin %30 paya sahip ortağı olduğu, huzurdaki dava ile davacı ortağın TTK.m.638 hükmü uyarınca şirketten çıkma ve ayrılma akçesi talep ettiği, Mahkemece kamu kurumlarından celbedilen yazı cevaplarının tetkikinde, davalı şirketin SGK Başkanlığı’na borcunun bulunduğu, haklı sebebin varlığı halinde ortaklıktan çıkma kararı verilebilmesi için somut olayın koşulları gereği başka bir çözüm yolu bulunmaması gerekeceği, haklı sebeple çıkma kararı verilmesi son çare niteliğinde olduğundan, davacının şirketin kuruluş tarihinden itibaren ortak olması nedeniyle TTK madde 614’te yer alan hakları kullanma imkânına sahipken yalnızca ortaklıktan çıkma talebinde bulunmasının yerinde olup olmadığı hususunda takdirin mahkememize ait olduğu, davalı şirkete ait ticari defterlerin Mahkememize sunulmadığı gibi defterlerin bulunduğu adres de dosyaya yazı ile bildirilmemiş olması nedenleriyle, şirketin herhangi bir kötü yönetiminin olup olmadığı ve davacının hak ettiği bir ayrılma akçesinin olup olmadığı hesaplanamamış olup, davacının taleplerine yönelik nihai kararın takdirinin mahkememize ait olduğu görüşü ile raporunu düzenlemiştir.
Bilirkişi Ek Raporu : Bilirkişiler … ve … tarafından düzenlenen 27/10/2021 tarihli ek raporda ; Kök rapordan sonra, Mahkemece celbedilen yazı cevaplarına göre davalı şirketin sadece bir aracının bulunduğu, bunun da üzerinde birçok kamu ve adi alacaklıların haczinin yer aldığı görülmekle, araç bedelinin tespiti halinde dahi üzerindeki hacizleri karşılamaya yetip yetmeyeceğinin belirlenmesinin mümkün olmadığı, dosyaya celbedilen tüm evraklar birlikte değerlendirildiğinde, Mahkemece davacının ortaklıktan ayrılmasına karar verilmesi halinde hesaplanabilecek bir ayrılma akçesinin bulunmadığı görüşü ile raporunu düzenlemiştir.
Dava; Haklı nedenle davacının ortaklıktan çıkma ve si ayrılma akçesinin ödenmesi talebine ilişkindir.
Türk Ticaret Kanunu Madde 614 md.; “… (1) Her ortak, müdürlerden, şirketin bütün işleri ve hesapları hakkında bilgi vermelerini isteyebilir ve belirli konularda inceleme yapabilir.(2) Ortağın, elde ettiği bilgileri şirketin zararına olacak şekilde kullanması tehlikesi varsa, müdürler, bilgi alınmasını ve incelemeyi gerekli ölçüde engelleyebilir; bu konuda ortağın başvurusu üzerine genel kurul karar verir.(3) Genel kurul, bilgi alınmasını ve incelemeyi haksız yere engellerse, ortağın istemi üzerine mahkeme bu hususta karar verir. Mahkeme kararı kesindir.” “Özen ve bağlılık yükümü, rekabet yasağı” başlıklı 626 maddesinde; “…(1) Müdürler ve yönetimle görevli kişiler, görevlerini tüm özeni göstererek yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini, dürüstlük kuralı çerçevesinde, gözetmekle yükümlüdürler. 202 ila 205 inci madde hükümleri saklıdır.”
Madde 638 – “…(1) Şirket sözleşmesi, ortaklara şirketten çıkma hakkını tanıyabilir, bu hakkın kullanılmasını belirli şartlara bağlayabilir.
(2) Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir…”
Madde 641 – “(1) Ortak şirketten ayrıldığı takdirde, esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesini istem hakkını haizdir.
(2) Şirket sözleşmesinde öngörülen ayrılma hakkı dolayısıyla, şirket sözleşmeleri ayrılma akçesini farklı bir şekilde düzenleyebilirler.” şeklinde düzenlenmiştir.
Davacının çıkma talebi TTK.’nın 638/2.maddesine dayanmaktadır. davacı, çıkma için haklı sebeplerin mevcut olduğunu kanıtlamakla yükümlüdür. Anılan maddede haklı sebeplerin neler olduğu tanımlanmamış ve sayılmamıştır. Hangi sebeplerin haklı sebep olduğu konusunda kollektif şirketlere ilişkin TTK.’nın 245.maddesindeki tanımdan kıyasen yararlanmak mümkündür. Anılan maddedeki tanımlamaya göre, haklı sebep, şirketin kuruluşuna yol açan fiili veya kişisel sebeplerin şirketin işletme konusunun elde edilmesini imkansız kılacak veya güçleştirecek şekilde ortadan kalkmış olmasıdır. Aynı maddede örnek kabilinden bazı haklı sebep halleri sayılmış olmakla birlikte bunlar sınırlı değildir. Burada sayılan örneklere göre bir ortağın şirketin yönetim işlerinde veya hesaplarının çıkarılmasında şirkete ihanet etmiş olması, kişisel menfaatleri uğruna şirketin ticaret unvanını veya mallarını kötüye kullanması, bir ortağın uğradığı sürekli bir hastalık veya diğer bir sebepten dolayı üstüne aldığı şirket işlerini yapamayacak duruma gelmesi gibi haller haklı sebepler olarak sayılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davalı şirkete ait ticari defterler sunulmadığı gibi defterlerin bulunduğu adres de dosyaya yazı ile bildirilmediği, dosyaya sunulan yazılardan davalı şirketin kamu kurum ve kuruluşlarına da borçları bulunduğu görüldüğü, davacının, davalı şirketin %30 paya sahip ortağı olduğu, dava ile davacı ortağın TTK.m.638 hükmü uyarınca şirketten çıkma ve ayrılma akçesi talep ettiği, kurumlarından celbedilen yazı cevaplarının tetkikinde, davalı şirketin SGK Başkanlığı’na borcunun bulunduğunun anlaşıldığı, Haklı sebebin varlığı halinde ortaklıktan çıkma kararı verilebilmesi için somut olayın koşulları gereği başka bir çözüm yolu bulunmaması gerekeceği, haklı sebeple çıkma kararı verilmesi son çare niteliğinde olduğundan, davacının şirketin kuruluş tarihinden itibaren ortak olması nedeniyle TTK madde 614’te yer alan hakları kullanma imkânına sahipken yalnızca ortaklıktan çıkma talebinde bulunduğu analşılmıştır.
Her ne kadar, ilgili vergi dairesinden davalı şirketin beyannameleri gönderilmiş ise de, şirketin defter ve belgelerinin sunulmaması nedeniyle özvarlığının tespit edilmesinin mümkün olmamış, bu tespitin yapılamaması sebebiyle de davacı ortağa isabet edecek ortalıktan ayrılma payının bulunup bulunmadığı tespiti yapılamış, davalı şirketin sadece bir aracının bulunduğu bunun da üzerinde birçok kamu ve adi alacaklıların haczinin olduğu anlaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle, TTK 638/2 gereğince bir ortağın limited şirketten çıkabilmesi için haklı sebebin mevcut olmasının zorunlu olduğu,
Davacının kendisi şirketin kurulmuş olduğu tarihten itibaren ortak olması nedeniyle TTK madde 614’te yer alan hakları kullanma imkânını kullanmadığı, ortaklıktan çıkma talep ettiği ancak aynı zamanda şirketin herhangi bir kötü yönetiminin olduğunu ispatlayamadığı, dosyaya sunulu delillerden davacının hak ettiği bir ayrılma akçesinin olmadığı kanaatine varılmış davacının davasının reddine karar verilmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcına harca, peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 26,3‬0-TL karar ve ilam harcının davacı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
3-Dava tamamen reddedildiğinden davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafın yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
5- Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır