Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/476 E. 2021/327 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/476 ESAS
KARAR NO : 2021/327 KARAR

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/09/2020
KARAR TARİHİ : 06/04/2021

Mahkememizde görülen Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 18.06.2020 günü maliki bulunduğu … plakalı aracını … mahallesinde kurallara riayet ederek park ettiğini, davalı … adına tescilli … plakalı aracın park halindeki araca çarparak hasar görmesine sebep olduğunu, müvekkili aracının … Sulh Hukuk Mahkemesinde yapılan tespit sonrası onarıldığını, kaza nedeniyle aracın 5 hafta süre onarımda kaldığını, müvekkili aracının kaza öncesinde değişen herhangi bir parçası ve hasarı bulunmadığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla meydana gelen kaza nedeniyle araçta oluşan şimdilik 5.000,00-TL değer kaybı ve 5.380,00-TL muadil araç bedelinin ödenmesi yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 08.12.2020 havale tarihli dilekçesinde özetle ; Dava dilekçesinde davalılardan … yönünden talep edilmiş olan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.380,00-TL muadil araç bedeli talebinden feragat edildiği belirtilmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın arabuluculuk başvurusundan önce değer kaybı ile ilgili sigorta şirketine başvurusunu iletmemiş olduğunu, karşı tarafın aracında meydana gelen hasar bedeline ilişkin olarak toplamda 21.415,37-TL tazminat ödendiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere tazminat belirlenirken ödenen meblağın dikkate alınmasını ve toplam teminat miktarı olan 41.000,00-TL den düşülmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Trafik Kazası Tespit Tutanağı : Trafik kazasına karışan araç sürücüleri … ve … tarafından birlikte tanzim ve imza edilmiş 18.06.2020 tarihli “Anlaşmalı Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağının” incelenmesinden; 18.06.2020 günü saat 16:32 sıralarında sürücü …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı (B) aracıyla İzmir İli Bornova İlçesi … Mevkii’ nde … Sokakta seyri esnasında; “Karşımdan gelen araçtan kaçtım, zaten sağa dönüyordum. Sağdaki park halindeki arabaya vurdum.” şeklinde olayı tanımladığı; Diğer … plakalı (A) aracı sürücüsü (Maliki) … ise “Aracım park halinde iken, sağa doğru dönen … plaka no.lu kamyon aracımın sol ön tarafından çarptı.” şeklinde olayı tanımlayarak birlikte “Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağını” imzaladıkları anlaşılmıştır.
Tespit Dosyası: İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş Sayılı dosyasında … plaka sayılı aracın hasar bedelinin 21.200,00TL, değer kaybı bedelinin 10.000,00-TL olarak tespit edildiği anlaşılmıştır.
Hasar dosyası: Davacının dava tarihinden önce davalı sigortaya hasar bedeli ödemesi yapıldığı, değer kaybı bedeli ödemesi yapılmadığı anlaşılmıştır.
Trafik ve Tramer kayıtları: Kazaya karışan … plaka sayılı aracın18.06.2020 tarihli kaza tarihinde …’ e, … Plaka sayılı aracın davalı …’ ait olduğu, … plaka sayılı aracın dava konusu kaza tarihinden önce açılan hasar dosyası kaydının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Sigorta Poliçesi: Davalıya ZMMS Trafik Sigortası ile sigortalı Davalı …’ a ait … plakalı araçla ilgili olarak 04.01.2020-04.01.2021 tarihleri arasında geçerli ve … numaralı ZMMS (Trafik) sigorta poliçesi ile … Sigorta A.Ş. tarafından sigorta teminat örüntüsüne alındığı, kaza 18.06.2020 tarihinde meydana gelmiş olup 04.01.2020-2021 tarihleri arasındaki teminatları süresi içinde meydana gelmiş olduğu anlaşılmaktadır. Poliçe limiti araç başına 41.000,00 TL dir.
Bilirkişi Raporu : Bilirkişi … tarafından düzenlenen 25.01.2021 tarihli raporda özetle ; 18.06.2020 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki maliki davalı … olan davalı … Sigorta A.Ş.’ye ZMMS Trafik Sigortalı … plakalı araç ile davacıya ait park halindeki … plakalı araçlar arasında meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sebebiyle; davalı … Sigorta A.Ş.’ye Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk trafik sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’nin meydana gelen dava konusu trafik kazasında nizami park halindeki … plakalı aracın sol ön köşe kısımlarına çarptığından kazanın oluşumuna birinci derece etken olduğu, … Sokak üzerinde nizami park halinde bulunan davacıya ait … plakalı aracın meydana gelen kazada, kurallara aykırı olumsuz davranış faktörü görülmemiş olduğu, davacıya ait … plakalı … marka otomobilin davaya konu trafik kazası sonucunda sol ön ve ön kaporta, mekanik/elektrik aksamlarında meydana gelen hasarların işbu dava konusu kaza ile ilintili olduğu, davacıya ait … plakalı 2015 Model, … marka, … tipi araçta bahse konu trafik kazası sebebiyle Yukarıda B) bölümünde belirtilen Serbest Piyasa Şartlarına göre; aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş 2. el piyasa rayiç değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2. el rayiç değeri arasındaki fark nedeniyle 17.500,00-TL (Onyedibinbeşyüzlira) değer kaybı meydana gelmiş olacağı, dava konusu aracın tamirinin ekonomik olduğu, davacı aracının tamirde kalacağı 15 günlük makul süre içerisindeki emsal bir aracın ikame giderinin 3.750,00-TL (Üçbinyediyüzellilira) olacağı görüşü ile raporunu düzenlemiştir.
Islah: Davacı vekili 25/01/2021 tarihli dilekçesi ile değer kaybı alacağını 17.500,00TL olarak ıslah etmiş aynı gün ıslah harcını tamamlamıştır.
Dava; Davacı aracında meydana gelen bakiye değer kaybı zararının karşı araç ZMMS sigortacısı ve maliki, muadil araç bedelinin karşı araç malikinden tahsili davasıdır.
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş,
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 esas, 2020/40 karar, 17/07/2020 tarihli iptal kararının, 9 Ekim 2020 günü 31269 sayılı RG’de yayınlandığı, bu karar ile 14/04/2016 tarihli, 6704 sayılı 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin 1. cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin, ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin iptallerine karar verildiği, iptal kararının gerekçesinde; ” Motorlu taşıt işletilmesi sebebiyle üçüncü kişilere verilen zararlardan dolayı, işletenin hukuki sorumluluğu haksız fiilden doğan sorumluluk niteliği taşıdığı için tazminat borcunun kapsamının 6098 sy TBK’na göre belirlendiği, işletenin söz konusu tazminat borcunun dolayıyla zarar gören üçüncü kişilerin tazminat alacaklarının teminat altına alınması amacıyla öngörülmüş olan zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketinin tazminat borcunun kapsamının ise Genel Şartlara göre belirlendiği, bu durumun tazminatın kapsamının farklılaşmasına yol açtığı, bunun nedeninin ise idarenin düzenleyici işlemi niteliğindeki tazminat hesaplamasını düzenleyen kurallarında, 6098 sy TBK’nun gerçek zararın tazminini öngören kurallarından ayrılan hükümlere yer vermiş olmasından kaynaklandığı, Anayasa’nın 48. maddesinde sözleşme özgürlüğünün güvence altına alındığı, bu özgürlüğün sözleşme yapıp yapmama serbestsinin yanı sıra yapılan sözleşmelere dışarıdan müdahale yasağını da içerdiği, sigorta şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklanan borcunun kapsamının 2918 sy Kanun çerçevesinde hazırlanan GŞ’a göre belirleneceği, bu kuralların sözleşmeden doğan borcun kapsamını belirlemek suretiyle Anayasa’nın 48. Maddesinde güvence altına alınan sözleşme özgürlüğünü sınırladığı, Anayasa’nın 13. Maddesi uyarınca temel hak ve özgürlüklere sınırlama getiren düzenlemelerin öncelikle kanunla yapılması gerektiği, sözleşme özgürlüğünü sınırlamaya yönelik bir kanuni düzenlemenin şeklen var olması yeterli olmayıp, kanuni düzenlemelerin keyfiliğe izin vermeyecek şekilde belirli, ulaşılabilir ve örgörülebilir nitelikte olması gerektiği, kanunun bu niteliklere sahip olmasının esasen Anayasa’nın 2. Maddesinde güvence altına alınan hukuk devleti ilkesinin de bir gereği olduğu, 2918 sy KTK’nun 90. Maddesinde sigorta şirketinin ZMMS sözleşmesinden doğan sorumluluğunun kapsamı düzenlenmemiş olup, bu kapsamın idarenin düzenleyici nitelikte işlemi olan Genel Şartlara göre belirlenmesinin öngörülmesi ile borcun kapsamının tespiti hususunda temel çerçeve ve ilkelerin kanunlarla belirlenmeyerek idareye geniş bir takdir yetkisinin tanındığı, bu itibarla sözleşmenin içeriğine yönelik sınırlama öngören kuralların kanunilik ölçütü yönünden Anayasanın 13. ve 48. Maddelerine aykırı olduğu, Anayasa’nın 17. Maddesinde yaşama hakkı ve kişilerin maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkının, 35. Maddesinde mülkiyet hakkının güvence altına alındığı, Anayasanın 5. Maddesinde insanın maddi ve manevi varlığını geliştirebilmesi için gerekli şartları hazırlamanın devletin temel amaç ve görevleri arasında sayıldığı, motorlu araç işletilmesine bağlı olarak kişilerin uğrayabileceği destekten yoksun kalma, bedensel zarar, eşya zararı ve manevi zararın Anayasa’nın 17. ve 35. Maddelerinde düzenlenen hakların ihlali sonucunda ortaya çıkan zarar niteliğinde olduğu, dolayısıyla karayolunda motorlu taşıt işletilmesini düzenleyen kuralları belirlemenin ve motorlu taşıt işletilmesi sebebiyle üçüncü kişilerin uğrayabileceği zararın tazmin edilmesini güvence altına almanın da devletin görevleri kapsamında olduğu, ZMMS kapsamında sigorta şirketinin bu zararlardan dolayı sorumlu tutulmuş olmasının, zarar gören kişinin Anayasa’nın 17. ve 35. Maddesinde düzenlenen haklarının Anayasa’nın 5. Maddesiyle bağlantılı olarak korunmasının amaçlandığını gösterdiği, sigorta şirketinin sorumluluğunun kapsamının idarenin düzenleyici nitelikteki işlemi ile belirlenmesinin zarar gören üçüncü kişi ve işleten aleyhine, sigorta şirketi lehine menfaat dengesinin bozulmasına yol açacağı… ” belirtilerek bu nedenlerle 6704 sayılı 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin 1. cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin, ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’nın 5., 13., 17., 35. Ve 48. Maddelerine aykırı olması nedeniyle iptallerine karar verildiği görülmüştür.
Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, birçok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnalarının bulunduğu, yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması, benzer şekilde uygulanması gereken bir kanun hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmesi hallerinde, usulü kazanılmış hakka göre değil, İBK’na veya geçmişe etkili yeni kanuna ya da Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebileceği (HGK’nın 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 E., 19 K.; 03.02.2010 tarihli ve 2010/4-40 E., 2010/54 K), dolayısıyla bilirkişi raporları alındıktan ve bu raporlar nedeniyle taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış hakka göre değil sonra Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilmesi gerektiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/824 esas, 2020/1025 karar sayılı, 2019/3373 esas, 2020/1022 karar sayılı emsal kararlarında da belirtildiği üzere Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacının uğradığı değer kaybı zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, ülkenin şartları, aracın özellikleri, kilometresi, piyasanın algısı, aracın piyasadaki tercih edilebilirliği, markası, ikinci el piyasası, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, onarım özellikleri, aracın geçmiş hasar kayıtları gibi pek çok etkenin dikkate alınması gerektiği, dolayısıyla değer kaybının doğru ve hakkaniyetli şekilde belirlenebilmesi için uzun yıllardır Yargıtay içtihatları ile benimsenen, aracın kaza öncesi hasarsız rayiç değeri ile onarımdan sonraki rayiç değerinin göz önünde bulundurularak, aradaki farkın değer kaybı olarak kabl edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde; Davalı … Sigorta A.Ş.’ ye KZMMS Trafik sigortalı … plakalı araç sürücüsü … 18.06.2020 günü saat 16:32 sıralarında sevk ve idaresindeki … marka kamyon ile İzmir İli, Bornova İlçesi iki yönlü … Sokakta gündüz vakti seyrettiği sırada olay mahalli olan … karşısında davacı tarafa ait park halinde bulunan … plakalı … marka otomobilin sol ön taraflarına çarpması sonucu maddi hasarla sonuçlanan tazminat davasına konu kaza meydana geldiği, Davalı tarafa trafik sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’ nin iki yönlü … Sokakta seyri esnasında; Aracının hızını, kullandığı aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmaması, Aracının sevk ve idaresinde gereken dikkat ve özeni göstermemesi ve kurallara aykırı hareketi nedenleriyle … sokak üzerinde kurallara uygun olarak park etmiş bulunan Davacıya ait … plakalı otomobilin sol ön kısımlarına çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasının oluşumunda KTK 52/b ve 84/1 Maddelerine göre asli kusurlu olduğu, … Sokak üzerinde nizami park halinde bulunan davacıya ait … plakalı aracın kurallara aykırı olumsuz davranış faktörü de görülmediğinden kusursuz olduğu, Meydana gelen trafik kazasında üçüncü kişi ya da kurumların kusuru bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacıya ait … plakalı … marka otomobilin davaya konu trafik kazası sonucunda sol ön kaporta mekanik/elektrik aksamlarında meydana gelen hasarların işbu dava konusu kaza ile ilintili olduğu, Davacıya ait … plakalı 2015 Model, … marka, … tipi araçta bahse konu trafik kazası sebebiyle Serbest Piyasa Şartlarına göre; aracın kaza tarihinde hasar görmemiş 2. El piyasa rayiç değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2. El rayiç değeri ile arasındaki fark nedeniyle 17.500,00 TL (Onyedibinbeşyüzlira) değer kaybı meydana gelmiş olacağı, dava konusu aracın tamirinin Ekonomik Olduğu, Davacı aracının tamirde kalacağı 15 günlük makul süre içerisindeki emsal bir aracın ikame giderinin 3.750,00 TL (Üçbinyediyüzellilira) olduğu, davalı …’ ın işleten sfıtayıla KTK.nun 85.maddesi uyarınca, davalı sigorta şirketinin trafik sigorta poliçesi ve KTK.nun 85-91.maddeleri gereğince sorumlu olduğu, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği, zarar miktarının poliçe limiti dahilinde kaldığı, davacının davasının kısmen kabulüne, 17.500,00- TL değer kaybı bedelinin davalı … Sigorta A.Ş.’ den dava tarihi, davalı …’ dan kaza tarihi olan18.06.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline, 3.750,00-TL ikame araç bedelinin davalı …’ dan kaza tarihi 18.06.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı tarafından açılan davasının KISMEN KABULÜNE,
1-17.500,00- TL değer kaybı bedelinin davalı … Sigorta A.Ş.’ den dava tarihi, davalı …’ dan kaza tarihi olan18.06.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi birlikte müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2- 3.750,00-TL ikame araç bedelinin davalı …’ dan kaza tarihi 18.06.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine
3-Fazlaya ilişkin talebin Reddine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.451,59-TL harçtan peşin alınan ve ıslahla tamamlanan 298,87-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.152,72-TL harcın davalılardan (Davalı … Sigorta A.Ş bu tutarın 949,30-TL sinden sınırlı sorumlu olarak) müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR OLARAK KAYDINA,
5-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı yararına takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılardan (Davalı … Sigorta A.Ş bu tutarın 3.360,00-TL sinden sınırlı sorumlu olarak) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının yapmış olduğu 62,20-TL dava açma ilk gideri, 600,00-TL bilirkişi ücreti, 144,00-TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 806,20-TL Yargılama giderinin peşin yatırılan ve ıslahla tamamlanan 298,87-TL harç ile birlikte toplam 1.105,07-TL nin davalılardan (Davalı … Sigorta A.Ş bu tutarın 910,06-TL sinden sınırlı sorumlu olarak) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
8- Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.06/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır