Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/431 E. 2022/465 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/256 ESAS
KARAR NO : 2022/589 KARAR

DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 22/06/2017
KARAR TARİHİ : 14/06/2022

Mahkememizde görülen Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … ile davalı …’nun çok uzun yıllardan beri birbirlerini tanıdıklarını, davalı …’nun hakim ortak sıfatına sahip olduğu birçok şirkette müvekkilinin yönetim kurulu üyesi ve genel müdür olarak görev yaptığını, müvekkilinin yoğun emek ve çabasıyla kurulan şirketlerden birinin de …ve Tic. A.ş olduğunu, … San. Tic. A.ş’nin 2016 yılı başında … ve … Yayınları ve Tic. A.ş ile TTK hükümlerine göre birleştiğini, her iki şirketin yöneticileri tarafından yapılan birleşme anlaşmasına göre … A.Ş’nin devrolunan şirket konumunda iken…A.Ş’nin devralan şirket konumunda olduğunu, bu birleşme işleminden sonra … A.Ş’nin tüzel kişiliğinin sona erdiğini, müvekkili ile davalı … arasında 9 kasım 1994 tarihinde bir sözleşme yapıldığını, sözleşmeye göre … şirketinin sigorta şirketine dönüşmesinden sonra …’nun bu şirkette sahip olacağı payların %10’unu müvekkili …a verileceğinin belirtildiğini, aynı sözleşmede …ın genel müdürlüğe getirileceğinin belirtildiğini, sözleşmenin 8. 1.maddesinde müvekkilnin yönetim kurulu üyeliğinden dolayı %5 karda payın üye adedine bölünerek elde edilecek karın huzur hakkı ve genel kurul kararı ile %5 ilave kar payı ödeneceği belirtildikten sonra, 8.4.maddesine göre … grubuna ait 1995 yılında yapılacak 4 milyonun %15’ine tekabül eden kısım olan 600.000,00-TL hariç tutulmak üzere şirketin yapacağı karın %20’sinin …a kar payı olarak prim adı altında ödeneceğinin belirtildiğini, hükmün devamında takip eden yıllarda da %15’inin hariç tutulmak suretiyle aynı işleminin yapılacağının belirtildiğini, 2016 yılında … A.Ş bakımından …’nun tasfiye işlemini gerçekleştirdiğini, buna karşılık … A.Ş bakımından 3.başlığı altında belirtilen usule göre ise ilişkinin tasfiye edilmediğini, müvekkili ile davalı arasındaki ilişkinin … şirketindeki ilişkiyi düzenleyen 9 Kasım 1994 tarihli sözleşme esaslarına tabi olduğunu, uyuşmazlığa konu olan … A.Ş ‘de de aynen … A.Ş’de olduğu gibi müvekkili …ın genel müdür olarak görev yaptığını, yine her iki şirkette te müvekkilinin %1 paya sahip olduğunu, diğer taraftan müvekkili ile … A.Ş bakımından 04/08/2016 tarihinde ibraname imzalandığını, ancak daha sonra müvekkili ile … arasındaki yazışmalarda … A.Ş’deki ilişkinin tasfiye edilmediğinin açıkça ortada olduğunu, bu itibarla müvekkili ile davalı arasındaki … A.Ş ile ilgili hukuki ilişkinin de 1994 yılında yapılan sözleşme hükümlerine göre tasfiye edilmesi gerektiğini belirterek
*… A.Ş’nin … ve … Yayınları ve Ticaret A.Ş’ye devri sırasında sahip olduğu 900.000,00-TL, …A.Ş’nin hisse senedinin dava tarihindeki değerinin %10’una tekabül edecek şekilde şimlidik 3.000,00-TL
*Davalı … tarafından 1.900,00-TL’ye satıldığı belirtilen … A.Ş’ye ait hisselerin müvekkiliniin payına düşen kısmı olan %10’una tekabül edecek şekilde şimdilik 3.000,00-TL,
*… A.Ş’nin elde etmiş olduğu karının %20’sine tekabül edecek şekilde şimdilik 2.000,00-TL,
*Müvekkilinin yönetim kurulu üyesi olması sıfatıyla %5 oranında dağıtılacak kar payının üyeler arasındaki bölüşümünden kendi payına tekabül edecek şekilde şimdilik 3.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; davacının 9 Kasım 1994 tarihli bir sözleşmeden hareketle sözleşme şartlarının davacının …ve Tic. A.Ş’deki ortaklık sıfatına da uygulanması gerektiğini ve bu kapsamda sözleşme uyarınca … A.Ş’deki ortaklığından ve yönetim kurulu üyeliğinden kaynaklı alacaklarının bulunduğunu iddia ettiğini ve bu alacaklarının tahsilini talep ettiğini, davacının iddia ve taleplerinin müvekkili tarafından kabul edilmesinin mümkün olmadığını, öncelikle söz konusu davadaki tarafların tacir sıfatı bulunmadığından iddia edilen hususların ticari iş niteliğinde olmasından dolayı görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olması gerektiğini, davacının varlığını iddia ederek dava konusu yaptığı alacakların tamamının zamanaşımına uğradığını, bu nedenle süresi içinde zamanaşımı def’inde bulunduklarını ve davanın öncelikle zamanaşımı yönünden reddini istediklerini, davacının müvekkili … A.Ş’ye ilişkin olarak herhangi bir alacağının bulunmadığını, sözleşmenin sadece … A.Ş ile ilgili olduğunu, söz konusu sözleşmede açıkça … A.Ş’nin … A.Ş olarak sigorta şirketine dönüştürülmesi ve bu kapsamda … A.Ş tarafından yürütülecek sigortacılık faaliyetlerinden bahsedildiğini, sözleşme konusunun … A.Ş ile hiçbir ilgisinin bulunmadığının açıkça anlaşıldığını, ayrıca sözleşme konusu … A.Ş ile dava konusu alacaklarının muhatabı olduğu iddia edilen … A.Ş’nin faaliyet alanlarının da tamamen farklı olduğunu, sözleşme uyarınca davacının … A.Ş için üstlendiği görevler sebebiyle taraflarca kararlaştırıldığını, bu çerçevede bu hakedişlerin tamamının davacıya ödenmiş olup taraflar arasında davacı tarafından da belirtilen 04/08/2016 tarihli ibranemenin imzalandığını, … A.Ş’nin halen faaliyetine devam etmekte olan bir anonim şirket olup davacının genel müdürlük ve yönetim kurulu üyeliği görevlerinin sona ermesi sebebiyle taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davacının hak ettiği tutarların ödendiğini ve sözleşme şartlarının da yerine getirildiğini belirterek davacı ile müvekkili arasında bir adi ortaklık ve alt katılım ilişkisinin mevcudiyetinin kabulünün mümkün olmadığını, ayrıca davaya konu … A.Ş sözleşmesinde hiçbir şekilde … A.Ş’ye atıf yapılmadığından sözleşmenin uygulanmasının da mümkün olmaması ve davacının taraflar arasında iddia ettiği ilişkiyi ve bu ilişkinin şartlarını ve sonuçlarını da ispatlayamadıklarını, ispatlanamayan ilişki ve şartlar çerçevesinde hiçbir şekilde davacının iddia ve talep ettiği … A.Ş’nin…A.Ş’ye devri sırsında sahip olduğu 900.000 adet …A.Ş hisse senedinin dava tarihindeki değerinin %10’una tekabül edecek tutarın, 1.900,000,00-TL’ye satıldığı belirtilen … A.Ş’ye ait hisselerin davacının payına ayrıca davacının yönetim kurulu üyesi sıfatı sebebiyle hak kazandığını iddia ettiği %5 oranındaki kar payının kendi payına düşen kısmının kabulünün mümkün olmadığını bildirmiş davacının tüm taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
6100 sy HMK’nun 307. maddesi uyarınca “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.”
309. maddenin 1. ve 2. fıkraları uyarınca “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.
Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.”
310. maddesi uyarınca “Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. “
311. maddesi uyarınca “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.”
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının 07/06/2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirir dilekçe sunduğu, feragatin davaya tek taraflı olarak son veren taraf işlemi olduğu, feragat beyanının ön inceleme tutanağının imzalanmasından sonra mahkememize sunulduğu anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Harçlar Kanunu’nun 22. maddesine göre davadan feragat ön inceleme duruşmasından sonra gerçekleştiğinden, karar tarihindeki maktu ve karar ilam harcının 2/3’ü oranına isabet eden ve bu orana isabet edip alınması gereken harç 53,80-TL olduğundan, peşin alınan 170,78-TL harçtan alınması gereken harcın düşülerek fazladan alınan 116,98-TL harcın isteği halinde davacı tarafa iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
5-Dava reddedildiğinden davalı tarafın yaptığı 84,83-TL davetiye ve posta giderinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6- Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine
Dair; tarafların yokluklarında, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.14/06/2022
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır