Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/423 E. 2021/558 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/423 ESAS
KARAR NO : 2021/558 KARAR

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/08/2020
KARAR TARİHİ : 24/06/2021

Mahkememizde görülen Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … plakalı aracının kusurunun bulunmadığı 27.10.2019 tarihinde meydana gelen kaza sonucunda hasara uğradığını, … Sigorta A.Ş.’den teminat altına alınan kusur konusunda anlaşmazlık bulunmayan … plakalı aracın … no.lu trafik poliçesinden … nolu dosya açıldığını,… Sigorta A.Ş. tarafından gönderilen sigorta eksperinin raporu incelendiğinde tespitini yaptığı 13.194,10 TL yedek parça tutarına %60,96’ye varan iskontolar ile 5.150,00 TL ve işçiliğin 3.850,00 TL ile toplamda KDV dahil 10.620,00 TL tespit yaptığını, fakat gerek yedek parçaların orijinal olarak tedarik edilmediğini, gerekse işçiliklerin yetersiz olduğunu, aracın özel servis olan … Oto’da onarıldığını, davalının 30.12.2019 tarihinde 6.750,00 TL olarak servis yetkilisine ödeme yaptığını, ancak yetersiz olduğunu, servis ile yaptıkları görüşmede parça veya işçilik hakkında iskonto kabul edildiği gibi bir beyanlarının olmadığı bilgisinin öğrenildiğini, müvekkili tarafından 6100 sayılı HMK’nın 293. maddesine dayanılarak uzman görüşü raporu alındığını, bu rapora göre hasar tutarının KDV dahil 20.133,34 TL olarak hesaplandığını, bu hizmet için 300,00 TL fatura düzenlendiğini, uzman görüşü ücreti ıslaha konu olmayıp TTK 1426 gereği olmasını ve yargı gideri olarak kabul edilmesini talep ettiklerini, servisin onarımı tamamladığını, proforma faturasını bu doğrultuda düzenlediğini ve davalıya teslim ettiğini, iki ayrı ekspertiz rakamının farklı çıktığını ve söz konusu uyuşmazlığın meydana geldiğini, bu nedenlerle H.M.K. 107. maddeye uygun olarak davalı … Sigorta A.Ş.’nin trafik sigortasını düzenlediği … plakalı aracın tam kusurlu olarak müvekkiline ait … plakalı araca çarpması sonucu müvekkilinin aracında kaza sonrası eksik ödenen hasar tazminat farkının, hasar tazminatının Yargıtay kararlarına göre iskontosuz gerçek zarar fiyatları ile rakama KDV dahil hesabı ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 100,00 TL’nin 11.12.2019 (davalının görevlendirdiği eksper raporu en erken temerrüt tarihi olarak-Yargıtay kararı ektedir) tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, HMK 293. madde gereği yargı giderlerinden TTK 1426 gereği uzman görüşü ücret bedeli 300,00 T, vekalet harcı (7,80 TL) nin ve diğer yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle ; Belirsiz alacak davası açılmasından hukuki yarar bulunmadığından davanın reddinin gerektiğini, başvurana ait … plakalı araçta meydana gelen hasar miktarının 6.750,00 TL olduğunun tespit edildiğini, bunun üzerine 6.750,00 TLM hasar onarım bedelinin ödendiğini, başvurana ait araçta meydana geldiği iddia edilen hasar onarım tutarının çok yüksek olduğunu, başvuran tarafın araçta meydana gelen hasarı KDV dahil 20.133,34 TL olarak tespit ettirmişse de aracın hasar fotoğrafları ve durumu incelendiğinde bu tutarın fahiş olduğunun görüldüğünü, başvurana ait aracın kaskosunun bulunup bulunmadığı, kaskosu var ise zararın kasko şirketi tarafından karşılanıp karşılanmadığının araştırılması gerektiğini, yedek parça ve işçilik bedellerine iskonto uygulanması gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun, kaza tarihi itibari ile benzer hasarlardaki onarım uygulamasına göre, eşdeğer veya ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamında parça bedelleri ile sınırlı olduğunu, hasar talebinde bulunulan aracın 1993 model olup, 27 yaşında olduğunu, dolayısı ile ZMMS Genel Şartları B.2.3 fıkra gereğince orijinal parça yerine “ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamında” elde edilen orijinal parça kullanılmasının mümkün olduğunu, müvekkili şirketinin KDV’den sorumlu olmadığını, uzman görüşünün makul olmadığını, avans faizinin reddine karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kaza Tespit Tutanağı: Kaza sonrası tanzim edilen 27/10/2019 tarihli tutanakta … plaklı araç sürücüsü … 2918 sayılı K.T.K’ nunda yer alan 47/1-c (trafik işaret levhaları , cihazları ve yer işaretlemeleri ile belirtilen veya gösterilen hususlara uymamak ) maddesini ihlal ettiğinden asli kusurlu, diğer … plakalı araç sürücüsü … ise 52/1a “kavşaklara yaklaşırken hızını azaltmamak ) maddesini ihlal ettiğinden tali kusurlu olduğu” şeklinde olduğu görülmüştür.
Hasar dosyası: Davacının dava tarihinden önce davalı sigortaya hasar kaybı talebi için başvuruda bulunduğu, hasar Dosyasına istinaden dava dışı …’ ye 30/12/2019 tarihinde, 6.750,00- TL, ödeme yapılmış olduğu anlaşılmaktadır.
Trafik Kaydı: Kazaya karışan … plaka sayılı aracın kaza tarihinde davacıya ait olduğu, görülmüştür.
Sigorta Poliçesi:… plakalı araçla ilgili olarak25/08/2019-25/08/2020 Karayolları Mali Sorumluluk Trafik Sigorta poliçesi ile … Sigorta A.Ş. tarafından sigorta teminat örüntüsüne alındığı, poliçe teminat limitinin araç başına 39.000,00TL olduğu, kazanın 27/10//2019 tarihinde meydana gelmiş olup teminatları süresi içinde meydana gelmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Bilirkişi Raporu : Bilirkişi … tarafından düzenlenen 13.01.2021 tarihli raporda özetle ; Meydana gelen kazanın oluşumunda ; davalı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın “kusurlu” olduğu, davacı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsü …’in “kusurlu” olduğu, dava konusu … plaka sayılı araçta yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 20.133,34.-TL (KDV Dahil) hasar meydana geldiği, bahse konu … plaka sayılı aracın kazadan önceki ikinci el piyasa rayiç değerinin 30.000,00-TL ve sovtaj (hurda) değerinin 16.000,00-TL olduğu, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, 18.05.2016 tarih, 2016/3196 Esas, 2016/6047 Karar nolu kararının; “…..dairemiz uygulamasına göre hasar bedeli, araç rayicinin %50’sini aştığından aracın tamirinin ekonomik olmadığı açıktır. Bu durumda, bilirkişiden ek rapor alınıp, araç pert total kabul edilerek aracın sovtaj bedeli de belirlenmek sureti ile hasarsız piyasa rayici ile sovtaj bedeli arasındaki farkın hasar miktarı olarak belirlenmesi gerekir. Bu nedenle, eksik incelemeye dayalı verilen hükmün bozulması gerekmiştir” şeklinde olduğu, bu bağlamda; kaza sonrası oluşan hasar miktarının, araç rayicinin %50’sini aştığından tamirinin ekonomik olmadığı, aracın ağır hasarlı olduğu, mevcut hali ile pert – total edilmesinin teknik ve ekonomik açıdan uygun olacağı, buna göre; Araç Piyasa Değeri 30.000,00-TL – Aracın Sovtaj (Hurda) Değeri 16.000,00-TL = Toplam Gerçek Hasar 14.000,00-TL olarak bulunduğu, davaya konu kazanın oluşumunda; davalı … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalı olan … plaka sayılı aracın kusur oranının takdirinin Mahkememizin takdirinde olduğu, buna göre 14.000,00-TL toplam gerçek hasar miktarından, tespit edilecek kusur oranına göre belirlenecek bedelin, sigorta şirketinin sorumlu olacağı hasar bedelini göstereceği, dosya kapsamına göre; davalı sigorta şirketinin, davacı tarafa hasar tazminatı olarak 30.12.2019 tarihinde 6.750,00-TL ödediği, buna göre; davalı sigorta şirketinin bakiye tazminat yükümlülüğünün, Mahkememiz tarafından kusur oranına göre belirlenecek hasar miktarından, ödemesi yapılan 6.750,00-TL’nin düşülmesi sonucunda belirleneceği, dava konusu aracın ekspertiz ücretinin 300,00-TL (KDV Dahil) olduğu, davaya konu kazanın oluşumunda; davalı … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalı olan … plaka sayılı aracın kusur oranının takdirinin Mahkememizin takdirinde olduğu, buna göre 300,00-TL ekspertiz ücretinden, tespit edilecek kusur oranına göre belirlenecek bedelin, sigorta şirketinin sorumlu olacağı ekspertiz ücretini göstereceği görüşü ile raporunu düzenlemiştir.
Islah: davacı vekili 31/032021 tarihli dilekçesi ile hasar talebini 5.427,50 TL olarak ıslah etmiş ve eksik harcı tamamlamıştır.
Dava; davacı aracında meydana gelen hasar zararının karşı araç ZMMS sigortacısından tahsili davasıdır.
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Karayolunda motorlu taşıt işletilmesini düzenleyen kuralları belirlemenin ve motorlu taşıt işletilmesi sebebiyle üçüncü kişilerin uğrayabileceği zararın tazmin edilmesini güvence altına almanın da devletin görevleri kapsamında olduğu, ZMMS kapsamında sigorta şirketinin bu zararlardan dolayı sorumlu tutulmuş olmasının, zarar gören kişinin Anayasa’nın 17. ve 35. Maddesinde düzenlenen haklarının Anayasa’nın 5. Maddesiyle bağlantılı olarak korunmasının amaçlandığını gösterdiği, sigorta şirketinin sorumluluğunun kapsamının idarenin düzenleyici nitelikteki işlemi ile belirlenmesinin zarar gören üçüncü kişi ve işleten aleyhine, sigorta şirketi lehine menfaat dengesinin bozulmasına yol açacağı… ” belirtilerek ,Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 esas, 2020/40 karar, 17/07/2020 tarihli iptal kararının, 9 Ekim 2020 günü 31269 sayılı RG’de yayınlandığı, bu karar ile 14/04/2016 tarihli, kararı ile, 6704 sayılı 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin 1. cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin, ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’nın 5., 13., 17., 35. Ve 48. Maddelerine aykırı olması nedeniyle iptallerine karar verildiği görülmüştür.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde;
27/10/2019 tarihinde, …’ ın sevk ve idaresindeki … plakalı otomobili ile … Caddesi istikametinden, … Kavşağı İzmir istikametine geçmek istediği esnada aracının sol yan orta kısımlarına, … İl Yolu üzeri Torbalı istikametinde seyir eden sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobilin ön kısımlarıyla çarpması, çarpmanın etkisiyle … plaka sayılı aracın takla atarak sağ yan kısmı üzerinde kalmasıyla sağ yan kısımlarında hasar görmesi” şeklinde meydana geldiği,
Sürücü …’ ın sevk ve idaresindeki … plakalı otomobili ile … Caddesi istikametinden sola dönüş yasak olmasına rağmen, dikkatini yeterince seyir yönüne vermediği, görüş alanını yeterince kontrol altında tutmadığı, … Kavşağı İzmir istikametine geçmek istediği esnada aracının sol yan orta kısımlarına, … İl Yolu üzeri Torbalı istikametinde seyir eden sürücü …’ in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobilin ön kısımlarıyla çarpması, çarpmanın etkisiyle … plaka sayılı aracın takla atarak sağ yan kısmı üzerinde kalmasıyla sağ yan kısımlarında hasar görmesi şeklinde gerçekleşen kazada dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle kazanın oluşumunda; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu Madde 47- c) “Karayollarından faydalananlar trafik işaret levhaları, cihazları ve yer işaretlemeleri ile belirtilen veya gösterilen hususlara uymak zorundadırlar” kural ihlali nedeniyle %75 asli kusurlu olduğu, Davacıya ait sürücü …’in ise sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile kaza mahalli kavşakta geçiş önceliği hakkına sahip olmasına rağmen kavşağa yaklaşırken yavaşlaması, kavşaktaki şartlara uyacak şekilde dikkatli ve tedbirli seyretmediği, kaza tutanağında fren izi bulunmadığı, sürücünün fren tedbirine başvurduğuna dair bir iz ve emareye rastlanamadığı ve bu hususta herhangi bir beyan olmadığı dikkate alındığında, ayrıca çarpmanın şiddetinden, aracındaki/araçlardaki büyük hasardan ve çarpmış olduğu … plaka sayılı aracın takla atarak sağ yan kısmı üzerinde kaldığı göz önüne alındığında kavşağa fren tedbirine başvurmadan ve mevcut seyir hızıyla kavşağa giriş yaptığı anlaşıldığından kazanın oluşunda; 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Madde : 52/A (Sürücülerin Araçların Hızını Kavşaklara Yaklaşırken Azaltmak Zorundadır) kuralını ihlal ettiğinden %25 oranında tali kusurlu olduğu,
Dava konusu … plaka sayılı araçta yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 20.133,34.-TL (KDV Dahil) hasar meydana geldiği, davaya konu … plaka sayılı aracın kazadan önceki ikinci el piyasa rayiç değerinin 30.000,00.-TL ve sovtaj (hurda) değerinin 16.000,00.-TL olduğu, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, 18.05.2016 tarih, 2016/3196 Esas, 2016/6047 Karar Nolu kararının; “…..dairemiz uygulamasına göre hasar bedeli, araç rayicinin %50’sini aştığından aracın tamirinin ekonomik olmadığı açıktır. Bu durumda, bilirkişiden ek rapor alınıp, araç pert total kabul edilerek aracın sovtaj bedeli de belirlenmek sureti ile hasarsız piyasa rayici ile sovtaj bedeli arasındaki farkın hasar miktarı olarak belirlenmesi gerekir. Bu nedenle, eksik incelemeye dayalı verilen hükmün bozulması gerekmiştir” şeklinde olduğu, kaza sonrası oluşan hasar miktarının, araç rayicinin %50’sini aştığından tamirinin ekonomik olmadığı, aracın ağır hasarlı olduğu, mevcut hali ile pert – total edilmesinin teknik ve ekonomik açıdan uygun olacağı, buna göre; Araç Piyasa Değeri (30.000,00.-TL) ile Aracın Sovtaj (Hurda) Değeri (16.000,00.-TL) arasındaki fark olan Toplam Gerçek Hasarın 14.000,00.-TL olarak hesaplandığı, davalı sigorta şirketinin, davacı tarafa hasar tazminatı olarak 30.12.2019 tarihinde 6.750,00.-TL ödediği, buna göre; davalı sigorta şirketinin bakiye tazminat yükümlülüğünün, kusur oranına göre belirlenecek hasar miktarından, ödemesi yapılan 6.750,00.-TL’nin düşülmesi sonucunda davalı sigortanın ödemesi gereken zararın davcının kusuru oranından indirim yapıldığında 3.750,00-TL olacağı, tespit edilen hasar onarım bedelinin davalı aracın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği, zarar miktarının poliçe limiti dahilinde kaldığı, davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında doğan hasar zararından sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketinin 11/12/2019 tarihinde temerrüde düştüğü, davacı vekilinin davasının 5.437,50 TL olarak ıslah etmiş olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, 3.750,00-TL hasar bedeli tazminatının temerrüt tarihi 11/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ekspertiz ücretinin davacının kusuru oranında yapılan indirimle yargılama giderlerinden sayılmasına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
1-3.750,00-TL hasar bedeli tazminatının temerrüt tarihi 11/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Ekspertiz ücretinin 225,00-TL sinin yargılama giderleri arasında gösterilmesine,
4- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 256,16-TL harçtan peşin alınan ve ıslahla tamamlanan 147,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 108,76-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR OLARAK KAYDINA,
5-Dava kısmen kabul edildiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 3.750,00-TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Dava kısmen reddedildiğinden, reddedilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 1.687,5‬0-TL vekalet ücretinin de davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Dava kısmen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı 7,80-TL vekalet suret harcı, 72,50-TL davetiye ve posta gideri, 600,00-TL bilirkişi ücreti, 225,00-TL ekspertiz ücreti, davacı dava şartı arabuluculuk görüşmelerinde kendisini vekille temsil ettirdiğinden, arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte olan AAÜT’ne göre tayin olunan 900,00 TL maktu vekalet ücreti olmak üzere 1.805,30-TL yargılama giderinden davanın kabul oranı nazara alınarak 1.245,03-TL yargılama gideri ile davacı tarafın karşıladığı 54,40-TL başvurma harcı, 147,40-TL peşin alınan harç olmak üzere toplam 1.446,83‬-TL’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, davacı tarafın fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin, davanın kabul ve ret oranına göre, 910,34-TL’lik kısmının davalıdan, 409,66-TL’lik kısmının davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
9- Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekillerinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır