Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/411 E. 2022/180 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/411
KARAR NO : 2022/180

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 13/08/2020
KARAR TARİHİ : 01/03/2022

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … vekili dava dilekçesinde özetle; sürücü …’a ve kendi yönetimindeki … plakalı araç ile 27.07.2019 tarihinde … ili … ilçesinde … caddesinde seyrederken …’ın idaresindeki ve … Oyuncak Deniz malzemeleri San. ve Tic. Ltd. Şti ye ait … plakalı araca çarpıp çarpışmanın yetersiz takip mesafesi bırakılması sebebiyle de … plakalı aracın müvekkili …’ya ait ve kendisinin kullanmış olduğu … yabancı plakalı araca çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini müvekkilinin kurallara uygun şekilde seyir halindeyken aracının, 1.araç arkasında seyreden … plakalı araç, araç takip mesafesini ihlal ettiğinden ve trafikte kontrolsüz seyrettiğinden önünde seyreden … plakalı araca çarpmış, … plakalı araçta takip mesafesini korumaması sebebiyle önünde seyreden … plakalı müvekkilinin aracına arkadan çarpması sonucunda müvekkil aracının arka tampon kısmında hasar meydana geldiğini … plakalı araç sürücüsü …’ın kazanın oluşumunda 2918 sayılı karayolları trafik kanunun 52/C ve 84/D maddeleri gereğince asli kusurlu olduğunu, kazaya sebebiyet olan … plakalı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde 15.05.2019/2020 tarihleri arasında …/… sayılı Z.M.S. (trafik) poliçesiyle sigortalı olması nedeniyle maddi zarardan sigorta teminatları dahilinde sorumlu olduğunu, dava açılmadan önce arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını bu nedenle dava yoluna başvuru zorunluluğu hasıl olduğunu, müvekkiline ait Alman trafiğine kayıtlı aracın kaza sonrası tamir masrafı Almanya da bulunan … Mühendislik Bürosu tarafından düzenlenen 26.08.2019 tarihli bilirkişi raporunda; KDV dahil tamir tutarı 3.622,99 EUR, müvekkilinin aracının rayiç değeri 4.000,00 EUR, hurda değeri ise 879,00 EUR olarak tespit edilmiş olduğunu, bu durumda aracın pert total olduğu kabul edilerek, müvekkilinin nezdinde gerçekleşen gerçek zarar, aracın rayiç değerinden hurda değerinin düşülmesi sonucu 3.121,00 EUR olarak belirlenmiş olduğunu, … plakalı aracın ZMS (trafik) sigortası tarafından 23.10.2019 tarihinde müvekkiline 200,00 EUR tutarında ödeme yapmış olup, yapılan kısmi ödeme sonrasında iş bu ihtara konu bakiye gerçek zarar 2.921,00 EUR olduğunu, davalı sigorta şirketi hasar bedeline yansıyacak KDV miktarını da ödemek zorunda olduğunu ayrıca müvekkil bilirkişi raporunun tanzimi için 669,49 EUR ödemede bulunduğunu müvekkilinin aracı yabancı plakalı olup daimi ikametgahı da Almanya olduğundan araçtaki zarar Alman rayiç değerlerine göre belirlenmesi gerektiğini nitekim Yargıtay içtihatları da bu yönde olduğunu müvekkilinin zararının EUR üzerinden hesaplanması ve fiili ödeme günündeki kur üzerinden tahsil edilmesi gerektiğini müvekkilinin adına hasar ihbarı 01.07.2021 tarihinde davalı sigorta şirketine yapıldığını KTK nın 99. Maddesi gereğince davalının ödemekle yükümlü olduğunu hasar miktarını ihbarı izleyen 8. İş günü sonu olan 14.07.2021 tarihinden itibaren temerrüt faizinden hükmolunması gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.921,00 EUR maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden temerrüde düştüğü 14.07.2021 tarihinden itibaren 3yabancı para bakımından 3095 sayılı yasanın 4/A maddesine göre yürütülecek değişken faiziyle birlikte ve fiili ödeme tarihinde ki Merkez bankası Efektif satış kuru olarak karşılığı TL olarak tahsiline, müvekkilinin bilirkişi ücreti olarak ödediği 669,49 EUR’nun fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kurulu karşılığı TL olarak yargılama giderlerine dahil edilerek davalıdan tahsiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; zaman aşımı itirazında bulunduklarını, öncelikle Davacı dava açmadan önce 2918 sayılı yasanın 97. Ve 99. Maddeleri gereğince müvekkil şirkete yasaya ve usulüne uygun olarak başvuruda bulunmamış olduğundan öncelikle davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini 27.07.2019 tarihli trafik kazasına karıştığı iddia edilen … plakalı araç 15.05.2019/2020 tarihleri arasında …/… sayılı ZMS (trafik) poliçesiyle sigortalı olduğunu davacı aracının pert olduğu sonucuna varılarak davacıya ödeme yapılmış olduğunu, söz konusu hasar bedeline ilişkin rapor esas alarak davacı, müvekkil şirketten hasar bedeline ilişkin ödeme talep ettiğini, ancak müvekkil şirket haricindeki başka bir kuruluş tarafından alınan ve dosya içerisinde de davacı tarafından sunulan kati eksper raporunda orijinal parçalar üzerinden değerlendirme yapılarak bedel tespiti yapıldığını, söz konusu eksper raporunu kabul etmediklerini, şöyle ki trafik sigortası genel şartlarına göre eksper raporuna konu bedelin tespiti açısından orijinal parçalar değil eş değer parçalar üzerinden hesaplama gerçekleştirilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle davacının aracına Almanya da yapılan işlemlerin müvekkil şirketi bağlayıcılığı olmadığını kazada sigortalı araç sürücüsünün kusuru olmadığını … plakalı aracın %100 kusurlu olduğu tespit edildiğini müvekkil sigorta şirketinin davacının yurt dışında ödediğini iddia ettiği bilirkişi ücretinden herhangi bir sorumluluğu olmadığını dava dilekçesinin müvekkiline tebliğinden itibaren müvekkilinin yasal faizden sorumlu tutulabileceğini davacının aksi iddialarının reddi gerektiğini vekalet ücretinim KDV hariç olarak hükmedilmesi talebini kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Dava; İİK. 67/2 uyarınca açılmış itirazın iptali davasıdır.
İzmir 1. İcra Müdürlüğünün …/… sayılı takip dosyası getirtilmiş, ayrıca … poliçe no’lu Marine Kargo Sigorta Poliçesi, … no’lu hasar dosyası, hasar fotoğrafları, dava dışı … şirketi tarafından davacı sigorta şirketine verilen 2019 tarihli ibraname ve feragatname, ödeme dekontları, dava dışı sigortalı tarafından davalıya gönderilen ve davalının cevapladığı mailler dosya içerisinde hazır edilmiş, taşıma konusunda davanın niteliği itibariyle bilirkişi Profesör Dr. … rapor alınmıştır. Alınan bilirkişi raporu usul, yasa ve mevzuata uygun olduğundan ve yeterli olduğundan davacı vekilinin yeniden farklı bir bilirkişiden rapor alınması yönündeki talebinin usul ekonomisi de dikkate alınarak reddine karar verilmiştir.
Dava konusu olay bakımından sigortacı tarafından tazmin edilen yük zararı bakımından taşıyıcının sorumlu olup olmadığının tayin edilmesi gerekmekte olup, yükü yurt içi taşımada zarar gördüğü anlaşılmakla, TTK. Hükümleri uyarınca değerlendirme yapılması gerekmekte olup, kara taşımalarına ilişkin TTK. 875/1 uyarınca taşıyıcının eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içerisinde, eşyanın ziyağından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan ilgili kanun maddesi gereğince sorumlu tutulduğu, aynı maddenin 2. Fıkrasında, zararının oluşmasına, gönderinin veya gönderilenin bir davranışı ya da eşyanın özel bir ayıbı sebep olmuşsa, tazminat borcunun doğmuş olmasında ve kapsamının belirlenmesinde, bu olguların ne ölçüde etkili olduğu dikkate alınacağının düzenlendiği; TTK. 863/1’de “sözleşmeden, durumun gereğinden veya ticari temayülden aksi anlaşılmadıkça; gönderen, eşyayı, taşıma güvenliğine uygun biçimde araca koyarak, istifleyerek, bağlayarak, sabitleyerek yüklemek ve aynı şekilde boşaltmak zorundadır. Taşıyıcı, ayrıca yüklemenin işletme güvenliğine uygun olmasını sağlamakla yükümlüdür.” esaslarının ilgili kanun maddesince getirildiği, dava konusu olayda yükleme ve sabitlemenin gönderen tarafından yapıldığı, taşıyıcının taşıma başlamadan önce göndereni yükleme ve sabitlemedeki eksiklik ve yanlışlıklar bakımından uyarıda bulunduğu, buna rağmen yükün ilk yüklendiği halde taşındığı, dosya içerisinde yer alan exper raporunda hasar sebebinin, şalt cihazının aracın gittiği yönde devrilmesi ve nakliye sırasında transformötore çarpması olarak belirlendiği, yükün kargo emniyeti sağlanmadan nakledildiği görüşüne yer verildiği, bu tespitten yola çıkıldığında yük zararının taşıma emniyetinin ihlalinden kaynaklanmadığı, taşıyıcının taşıma başlamadan önce yükün yüklenmesi ve istifi hususunda gördüğü eksikler bakımından gönderenin (adamlarını) uyardığının da dikkate alındığında taşıyıcıya kusur izafe etmek mümkün olmayacağından tüm dosya içeriği, usul ve yasaya uygun alınan rapor da dikkate alınarak tüm dosyadaki deliller birlikte değerlendirilerek davanın reddine dair mahkememizdeki vicdani kanıyı yansıtan aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin olarak alınan 1.244,59 TL harcın düşülmesi ile kalan 1.163,89‬ TL harcın karar kesinleştiğinde isteği halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine bırakılmasına,
4-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 10.274,25 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayarak artan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
7-Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinni yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı yasanın 345. Maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süresi içerisinde Bölge İstinaf Mahkemesine başvuru yolunun açık olduğu açıkça okunup usulünce anlatıldı. 01/03/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza