Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/409 E. 2021/304 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/409 ESAS
KARAR NO : 2021/304 KARAR

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/08/2020
KARAR TARİHİ : 30/03/2021

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Banka ile davalı kredi borçlusu … arasında 30.10.2018 tarihinde Bireysel Kredi Sözleşmesi , Temel Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye istinaden ihtiyaç kredisi tahsis edildiğini, kredi borcunun ödenmemesi üzerine kredi hesapları kat edilerek ihtarname gönderildiğini, ihtar sonrası borçlu hakkında İzmir …. İcra Müdürlüğünün… E. Sayılı dosyası ile takibe başlandığını, davalının borca, faiz ve ferilerine itirazı üzerine takibin durduğunu, arabulucuya başvurulduğunu ancak sonuç alınamadığını, talep edilen % 49.45 temerrüt faizi sözleşmeye uygun olduğunu, davalının icra takip dosyasına yaptığı itirazının iptali ile 23.801.69-TL üzerinden hesaplanacak % 49.45 temerrüt faizi ile birlikte devamına, % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; İcra takibine itiraz dilekçesinde de belirtildiği üzere İzmir …. İcra Müd. … E. sayılı dosyasına konu kredinin müvekkili tarafından kullanılmadığını, telefonuna SMS ile 30.11.2018 tarihli kredi ödemesi olduğuna ilişkin bilgi mesajı gelince adına kredi kullandırıldığını öğrendiğini, bunun üzerine davacı banka ile yaptığı görüşmeden kredi kartı ile ATM cihazından 30.10.2018 tarihinde 23.500,00-TL kredi kullandığını, tüm para işlemlerinin kredi kartı ile ATM yaptığı bilgisi aldığını, kredi kartı ile işlem yapmadığını belirten müvekkilinin bu arada kredi kartının kendisinde olmadığını fark ettiğini, başka kişilerin kendisi adına kredi kullanıldığını düşünerek şikayetçi olduğunu, Siber Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğüne başvurulduğunu, … soruşturma numarası ile soruşturmanın devam ettiğini, müvekkilinin çalınan kredi kartı ile başkalarına ait hesaplardan havaleler yapıldığı, paralar çekildiği gerekçesi ile hesap sahibi 3. Kişiler tarafından müvekkili hakkında şikayetçi olunduğunu, açılan tüm soruşturma dosyalarında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, işlemlerin hepsinin ATM’den yapıldığını, kamera kayıtlarında işlem yapanın müvekkili olmadığının kararlarda yer aldığını, dilekçe ekinde sunulan Temel Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi 11.04.2017 tarihinde imzalanmış olup söz konusu takibe konu kredi ile bir ilişkisi bulunmadığını, 30.10.2018 tarihli Bireysel Kredi Sözleşmesinde müvekkilinin imzası bulunmadığını, müvekkilinin takip konusu krediyi kullanmadığını, ayrıca soruşturma dosyası devam ederken, iş bu dava hakkında yargılama yapılması halinde müvekkili hakkında telafisi mümkün olmayan maddi zarara yol açacağını, İzmir C. Başsavcılığının … soruşturma numaralı dosyasının bekletici mesele yapılmasını, aksi kanaatte olunması halinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İcra Dosyası: Davacı banka, alacağın tahsili için davalı … aleyhine İzmir …. İcra Müdürlüğünün… E. Sayılı dosyası üzerinden örnek 7 ödeme emri göndermek suretiyle 05.03.2019 tarihinde takibe geçmiş 27.767.60-TL Toplam Alacağın tamamının asıl alacağa takip tarihinden itibaren %49.45 oranlarda temerrüt faizi, faizin %5 gider vergisi, avukatlık ücreti ve icra giderleri, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür etmemek kaydı ile B.K.100’e göre tahsilini talep etmiştir. Davalı borçlu vekili 09.04.2019 tarihinde itiraz etmiştir.
Kredi Sözleşmesi: Davacı Banka ile davalı … arasında 11.04.2017 düzenleme tarihli Temel Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi imzalanmış, Banka ile davalı … arasında 30.10.2018 Tarihli 23.500.-TL limitli olarak Bireysel Kredi Sözleşmesi düzenlendiği görülmüştür.
Bilirkişi Raporu : Bilirkişi … tarafından düzenlenen 12.02.2021 tarihli raporda özetle ; Bankanın kayıt ve sair belgeleri üzerinde yapılan incelemelere göre; davacı banka ile davalı … arasında 11.04.2017 düzenleme tarihli Temel Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi imzalandığı, iş bu sözleşme müşterinin bankadaki bankacılık işlemleri yönünden yükümlülükleri ile bankanın verdiği bankacılık hizmetlerinin kullanılmasını içerdiği, takibe konu kredi ile ilgili olarak düzenlenen 30.10.2018 tarihli Bireysel Kredi Başvuru Formunda: kredinin ön onaylı, 23.500,00-TL tutarlı, vadesinin 3 ay, kimlik tipinin nüfus cüzdanı, kimlik no.su: … ve Vatandaşlık numarası …, ev adresi ile … no.lu telefon numarası bilgileri yer aldığı, banka ile davalı … arasında 30.10.2018 Tarihli 23.500,00-TL limitli olarak Bireysel Kredi Sözleşmesi düzenlendiği, sözleşme eki ödeme planında kredi aylık 8.436,71-TL taksitle ödenmek üzere 3 ay geri ödeme planına bağlandığı, kredi ile ilgili olarak düzenlenen başvuru formu, kredi sözleşmesi, ödeme planında davalının bilgilerine yer verilmiş ise de imzası bulunmadığı, kredi nevi itibariyle bireysel ihtiyaç kredisi olup, Ticari Kredi vasfında kullandırılan bir kredi olmadığının değerlendirildiği, kredi taksitinin ödenmemesi üzerine kredi hesabı 11.02.2019 kat edildiği, davalı takip sonrası temerrüde düştüğü, ihtar sonrası davalı aleyhine İzmir ….İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyasında takibe başlandığı, davalı borca, faiz, faiz oranı ve ferilerine itiraz ederek takibi durduğunu, açılan iş bu itirazın iptali davası çerçevesinde yapılan hesaplamalar sonucunda :05.03.2019 Takip tarihi itibariyle:23.801.69-TL Asıl alacak, 3.381.45-TL İşlemiş faiz, 169.07-TL Faizin % 5 gider vergisi, 14.14.-TL Masraf ,27.366.35-TL Toplam banka alacağı tespit edildiği, takdiri mahkememize ait olmak üzere davalı …’ın kredi sözleşmesi ve belgelerinde imzasının olmaması, krediyi kullanmadığı yönündeki beyanı ve bu konuda şikayetinin bulunduğu C. Başsavcılık soruşturması olması nedeniyle davalının banka alacağından sorumlu olup olmadığının tespiti için soruşturma dosyasının beklenmesinin uygun olacağı görüşü ile raporunu düzenlemiştir.
Dava; Davacı banka tarafından Bireysel Kredi Sözleşmesi, Temel BAnkacılık Sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının tahsili amacıyla davalı aleyhine yapılan icra takine vaki itirazın iptali istemi ile açılan İİK.nun 67.maddesi kapsamındaki davadır.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Kanunun 2. maddesinde; “Bu Kanun her türlü tüketici işleri ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” denilmekte, aynı Kanunun 3. maddesinde “Tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi ifade eder.” şeklinde yeniden tanımlanmıştır.
6502 sayılı Kanuna göre, davalı hasap sahibi tüketici, taraflar arasındaki bankacılık hizmet sözleşmesi, tüketici kredi sözleşmesi ve bireysel kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan işlemler; kanunun tanımladığı anlamda tüketici işlemidir.
6502 sayılı Kanunun; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamaların tüketici mahkemelerinde çözümünü öngören 73. maddesi hükmü ile, “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile diğer kanunlarda düzenleme olması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun göreve ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğini” düzenleyen 83/2. maddesinin açık hükmü nedeniyle somut uyuşmazlığa bakma görevi tüketici mahkemelerinin görev alanına girmiştir.
Dosya kapsamından, davacı bankanın davalı ile bireysel kredi sözleşmesi ve temel Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi imzalarak ihtiyaç kredisi tahsis edildiğini, kredi borcunun ödenmemesi üzerine kredi hesapları kat edilerek ihtarname gönderildiğini, ihtar sonrası borçlu hakkında İzmir …. İcra Müdürlüğünün… E. Sayılı dosyası ile takibe başlandığını, Davalının vekilinin kredinin müvekkili tarafından kullanılmadığını, başka kişilerin kendisi adına kredi kullanıldığını düşünerek şikayetçi olduğunu, Temel Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi 11.04.2017 tarihinde imzalanmış olup söz konusu takibe konu kredi ile bir ilişkisi bulunmadığını, 30.10.2018 tarihli Bireysel Kredi Sözleşmesinde müvekkilinin imzası bulunmadığını, müvekkilinin takip konusu krediyi kullanmadığını, İzmir C. Başsavcılığının … soruşturma numaralı dosyasının beklenmesi gerektiğini savunduğu, davacının gerçek kişi olup, bireysel kredi sözleşmesi incelendiğinde, sözleşmenin 1. Maddesine göre kredinin türünü türekici kredisi olduğunun açıkça yazılı olduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda uyuşmazlığın, dava tarihi olan itibariyle yürürlükte olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3, 73/1 ve 83/2 maddeleri uyarınca davaya bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu nazara alındığında, uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. Nitekim YARGITAY 20. Hukuk Dairesi 04.11.2015 tarih ve E.: 2015/2847, K.: 2015/10549,sayılı ilamında benzer uyuşmazlık hakkında Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğuna karar vermiştir.
Görev hususu HMK’nın 114/c maddesi uyarına dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınır. Mahkememizce uyuşmazlığın mutlak ve nispi ticari davalar arasına girmediği dikkate alınarak; görevsizlik kararı verilmesine, HMK’nın 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurulması halinde dava dosyasının görevli Tüketici Mahkemelerine gönderilmesine, HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra Tüketici Mahkemelerinde davaya devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Tüketici Mahkemesince hükmedileceğinden bu aşamada yargılama harç ve giderlerine hükmedilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan işbu davada Mahkememizin görevli olmadığı, görevli Mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2-Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.nun 331/2.maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
İlişkin, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.
30/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır