Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/405 E. 2022/192 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/405
KARAR NO : 2022/192

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/08/2020
KARAR TARİHİ : 03/03/2022

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Sayın Mahkemeye verilen dava dilekçesinden özetle; İzmir 21. İcra Dairesi …/… esas sayılı ilamsız icra takibine ilişkin ödeme emri tebligatı, müvekkil şirketin ÜETS sisteminde oluşmuş hata sebebiyle fiilen tebliğ alınamamış ve kesinleşmiştir. Müvekkil şirket söz konusu icra takibinde dayanak gösterilen faturalara ilişkin işlemleri kabul etmeyerek bunlara karşı iade faturası kesmek için şirketler arası görüşmeler devam etmekteyken haksız olarak icra takibi başlatmıştır. İcra takibi konusu edilen fatura alacağının yalnızca %40’lık kısmından dolayı borçlu olan müvekkilin geri kalan %60’lık kısımdan borçlu olmadığının tespiti amacıyla işbu davanın açılması zorunluluğu doğmuştur. Müvekkil tedarikçisi olan davalıdan 42 palet, 1152 karton kırmızı elma tedarik edilmiş ve bu tedarik edilen elmalar … ve … pozisyon numaraları ile müvekkilin müşterisi olan … isimli Dubai’de bulunan şirkete gönderilmiştir.“Söz konusu mallar 18.03.2020 tarihinde varış limanına ulaşmış ve müşterinin talebi üzerine 19.03.2020 tarihinde uluslararası bağımsız bir ekspertiz kuruluşu tarafından malların sağlam olup olmadığına dair rapor (survey raporu) alınmıştır. Söz konusu survey raporuna göre mallarda tespit edilen çürük, ezik ve benzeri kusurlar sebebiyle %60 oranında bedel iadesi ya da indirimi yapılması gerektiğinden bahsedilmektedir. Müşteri bu rapora dayanarak müvekkil şirkete ödemesi gereken tutarın %60’ını ödemekten imtina etmektedir. Diğer yandan davalı ile olan ticari ilişki sebebiyle müşteri tarafından bildirilen survey raporu derhal ve vakit kaybetmeden davalı şirkete yazılı olarak survey raporu ile aynı gün olan 19.03.2020 tarihinde bildirilmiş ve bu bildirim sonrasında davalı şirket yetkilisi ve söz konusu sipariş ile ilgilenen personeli tarafından yine e posta yolu ile yanıtlanmıştır. Yapılan bu yazılı bildirim ile müvekkil dava konusu ticari faaliyetten kaynaklanan ayıplı mal bildirim yükümlülüğünü zamanında ve derhal yerine getirmiştir. Dolayısıyla bir ayıplı mal durumu söz konusu olduğundan davalı şirketin haberi bulunmaktadır. Müşteri tarafından %60 oranında eksik ödemenin sebebi, tedarikçi tarafından yüklenen malın ayıplı yüklenmesinden kaynaklanmaktadır. Bu sebeple %60 oranında müvekkile müşteri tarafından uygulanan eksik ödeme sebebiyle aynı oranda tedarikçinin de eksik ödeme veya iadeye maruz kalması gerekmektedir. Özetle müvekkil 176.192,51 TL olan takip miktarından %60’a denk gelen 105.715,51 kadarından sorumlu olmayıp, geri kalan 70.476,99 TL’lik kısım kadar borçludur. Yukarıda açıklanan ve resen dikkate alınacak nedenlerle; Öncelikle İzmir 21. İcra Dairesi …/… esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin takip çıkış tutarı olan 176.192,52TL’nin borçlu olunmadığının tespiti istenen %60 olan 105.715,512TL’nin %15’i oranında gösterilecek teminat karşılığında IIK. 72/3 maddesi uyarınca’ dosyaya yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesi, yargılama sonrasında müvekkilin davalıya toplam dosya borcu üzerinden %60 oranında borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini saygılarımla vekil edenim adına talep ederim. “ Denilmektedir.
Davalı vekili tarafından Sayın Mahkemeye verilen cevap dilekçesinden özetle; Müvekkil şirket, davacının talebi üzerine satış ve hizmet şartlarını ihtiva eden “Müşteri Teklif ve Sipariş Formunu” davacıya göndermiş, müvekkil Şirket ile davacı şirket, davacıya “1. Kalite Starking Elma” satılması için anlaşmıştır. Davacı şirket tarafından 13.02.2020 tarihli … ve … Pozisyon Numaralı 2 farklı sipariş formu ile siparişler verilmiştir. Davacının siparişi üzerine, 20.02.2020 Tarihinde müvekkil şirket tarafından 21.192 Kg ve 21.633 Kg Starking Elma l.Kalite ürünler sipariş formunda taraflarca kararlaştırılan şekilde nakliye araçlarına yüklenmiş, irsaliye faturaları düzenlenmiştir. Aynı tarihte
… Nolu 84.545,57 TL tutarlı fatura ile … Nolu 86.304,94 TL tutarlı faturalar düzenlenerek davacı şirkete gönderilmiştir. Davacı söz konusu faturaları iade etmediği gibi, iade faturası da düzenlemeyerek faturaları kabul etmiştir. (Ek-4 Faturalar) Ürünler 21.02.2020 Tarihinde kararlaştırılan şekilde …/Liman’a teslim edilmiştir. Buna karşılık Sipariş Formunda ödeme şekli 30 gün vadeli olarak kararlaştırılmış ve düzenlenen faturaların üzerinden 30 gün geçmesine rağmen davacı ödeme yapmamıştır. Müvekkil şirket tarafından 15.04.2020 Tarihinde ihtarname çekilerek, 3 gün içerisinde ödeme yapılmaması durumunda hukuki yollara başvurulacağı belirtilmiştir. (Ek-5 İhtarname) Ödeme günü geçmesine, müvekkil şirket ihtarname göndermesine rağmen davacı tarafından ödeme yapılmaması nedeniyle icra takibi başlatma zorunluluğu doğmuştur. Nitekim müvekkil şirket, 14.07.2020 Tarihinde İzmir 21. İcra Müdürlüğünün …/… E. Sayılı dosyası ile takibe başlamış, davacı takibe itiraz etmediğinden takip kesinleşmiş, faturalar icra yolu ile tahsil edilmiştir. Davacı tahsil edilen miktarın %60’lık kısmının istirdatı talepli, haksız ve hukuka aykırı davayı açmıştır. Ancak davacının iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır. Gönderilen faturalara davacı itiraz etmemiş, yasal süresi içerisinde iade fatura da düzenlenmemiştir. İşbu ticari işlem için kesilen faturalar böylelikle davacı tarafından kabul edilmiştir Bu ticari satış işlemi tarafların ticari defterlerine de işlenmiştir. Bu sebep e davacının müvekkil şirkete karşı talep ileri sürmesi mümkün değildir. Bununla birlikte davacının ayıp iddiaları da gerçeği yansıtmamaktadır. Müvekkil Şirket uyuşmazlık konusu ürünleri “Müşteri teklif ve Sipariş Formu” ile talep edilen kalite ve standartlarda “Çıtır Kasa ve Teleskopik Kutu Paketleme” kondisyonunda sevkiyat araçlarına yüklemiştir. 20.02.2020 tarihinde 1. Kalite, çapı 65mm ve üstü, Starking elmalar sevkiyat aracına yüklenmiş olup 21.02,2020 tarihinde … Limanı’na teslimi gerçekleştirilmiştir. Müvekkil Şirket ürünlerin kaliteli olarak seçilip paketlenmesi ile bu paketlerin uygun şekilde araçlara yüklenmesine ilişkin sorumluluklarını noksansız olarak yerine getirmiş, ürünler hiçbir hasar görmeden davacıya teslim edilmiştir. Kaldı ki ürünlerin sevkiyat aracına yüklendikten sonraki sorumluluk sipariş formunda kararlaştırıldığı üzere davacıya aittir. Nitekim ürünlerin tesliminden sonra, davacı faturaları iade etmediği gibi, iade faturası da düzenlememiş, ifayı kabul etmiştir. Bu durum bile ürünlerin ayıpsız teslim edildiğini göstermektedir. Davacının dayanak gösterdiği raporlar, Türkiye sınırlan içerisinde düzenlenmemiş olup hukuki ve teknik temellendirmeden mahfuz raporlardır. Bu Raporlarının Türk Mahkemeleri nezdinde herhangi bir karara esas teşkil edemeyeceği açıkça ortadadır. İşbu raporlar, talep eden tarafından ücreti ödenmek suretiyle özel kişilere müvekkil şirketin yokluğunda yaptırılmıştır. Bu nedenle delil niteliğini haiz raporlar değildir. Ürünlerin ayıplı olduğunu hiçbir şekilde kabul etmemekle birlikte, davacının ayıplı mal bildirimini derhal yapmadığı da ortadadır. Davacı 19.03.2020 tarihinde müvekkil şirkete ayıplı mal bildirimi yaptığını iddia etmektedir. Oysa ürünler, 21.02.2020 tarihinde davacıya teslim edilmiştir. Yukarıda arz ve izahına çalıştığımız haklı nedenlerle, davacının haksız ve kötü niyetle açmış bulunduğu davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini saygılarımla talep ederim.“Denilmektedir.
İcra Dosyasının Tetkiki; İzmir 21.İcra Dairesi Müd. …/… E. sayılı icra takip dosyasını incelendiğinde, 23.07.2020 takip tarihinde, alacaklı –Davacı takibinin 170.850,51 TL asıl alacak üzerinden yapılan icra takibi olduğu, takibin dayanağının; 20.02.2020 tarihli … no.lu 84.545,57 TL ile 20.02.2020 tarihli … no.lu 86.304,94 fatura olarak gösterildiği anlaşılmıştır.
28/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dosya kapsamı incelendiği, davacıya ait hesap kayıtları ve ticari defterler, tarafların iddia ve savunmaları, dosyada mübrez belgeler üzerine araştırma, inceleme, hesaplama ve değerlendirmeler yapılmış ve tespit ve incelemeler neticesinde etraflıca açıklanmak üzere;
Davacı tarafın 2020 yılı yasal defterinin 6762 sayılı (mülga) TTK’nın m. 66.,69.,70.,82. gereği ticarî defterlerin ispat kuvveti bakımından (Yevmiye ve Kebir Defterinin) E defter olması sebebiyle Beratlarının açılış ve kapanış tasdiki olarak görüldüğü, ilgili tebliğin aşağıdaki gibi olduğu,bu yönüyle sahibi lehine delil sayılması gerektiğine dair nihaî takdir yetkisinin Sayın Mahkemenize ait olduğu,
Açılış Onayı: 1 Sıra No’lu Elektronik Defter Genel tebliğine göre Gerçek ve Tüzel kişiler için “Elektronik defter tutma sürecinde hesap döneminin ilk ayının beratının alınması açılış onayı yerine geçecektir.” Hükmü bulunmaktadır. Berat yükleme süresi, ilgili olduğu ayı takip eden üçüncü ayın son gününe kadar olduğundan, bu süreler içerisinde yapılan hesap döneminin ilk ayına ait berat yüklemeleri açılış onayı yerine geçeceği,
Kapanış Onayı: 1 SıraNo’lu Elektronik Defter Genel Tebliğine göre Gerçek ve Tüzel kişiler için “Elektronik defter tutma sürecinde hesap döneminin son ayının beratının alınması kapanış onayı yerine geçecektir.” Hükmü bulunduğu,
Davacı şirketin davalı şirkete 23.07.2020 takip tarihinde, asıl alacak bakiyesi olan 170.850,51 TL asıl alacak için İzmir 21.İcra Dairesi Müd. …/… E sayı ile ödeme emri gönderdiği, 7 gün içinde ödeme talep ettiği, takip dayanağının 20.02.2020 tarihli … no.lu 84.545,57 TL ile 20.02.2020 tarihli … no.lu 86.304,94 fatura olarak gösterildiği, iki tarafında tacir sayıldığı ve aralarında fiili bir cari hesap ilişkisi bulunduğu;
Dava ve takip konusu cari hesap muavin kayıtlarındaki işlemlerin (Fatura, ödeme vb.), davacı yasal defter kayıtlarına genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine ve VUK usulüne uygun olarak kaydedildiği,
Davacı taraf ticari defterleri üzerinden bakıldığında, davalı tarafından icra takibine konu edilen alacağın doğduğu, takip tarihi itibariyle, Davalı şirketin Davacı şirketten 23.07.2020 takip tarihi itibariyle 170.851.50 TL asıl alacağı olduğu, davacının yine TABLO 1’de görüldüğü üzere 21.08.2020-22.08.2020-19.11.2020 tarihlerinde ilgili icra dairesine dosya feri’leri dahil toplam 214.989,17 TL ödeme yaptığı, ödeme sonrası ise 2.531,53 TL davacının davalı şirkete borçlu olduğu,,
Vergi dairesine verilen onaylı BA-BS formları açısından yapılan incelemede, Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 396) gereği aylık dönemlere ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile mal ve/veya hizmet satışlarına uygulanacak had KDV Hariç 5.000 TL olarak belirlenmiş olduğu, takip ve dava konusu faturaların hadler dahilinde DAVACI BA-BS formlarına dahil edildiği,
Dava konusu faturaların e-Fatura ve Ticari Fatura olduğu, Elektronik fatura düzenlenirken iki farklı senaryo kullanılabileceği bunların, Temel Fatura ve Ticari Fatura olduğu,
Temel Fatura
e-Fatura Temel Fatura Senaryosu, sadece e-faturanın gönderen sistemden alıcı sisteme ulaşma durumunu ele alan senaryodur. Bu senaryoda kurum kendisine gönderilen e-faturada teknik (zorunlu alan eksikliği, veri bozulması, imza geçersizliği gibi) bir sorun yoksa e-faturayı kabul etmek zorunda olduğu, alıcılar fatura ile ilgili itirazlarını sadece harici yollarla gerçekleştirebileceği, Bu senaryoda red etme seçeneği bulunmadığı,
Ticari Fatura e-Fatura
Temel Fatura Senaryosu’na ek olarak Posta Kutusu gelen faturayı KABUL, RET veya İADE etme hakkına sahip olduğu, diğer bir ifadeyle; e-fatura uygulaması, kurumdan, kendisine gönderilen e-faturayı kabul edip etmeyeceğini bildirmesini beklemekte olduğu, kabul, ret veya iade bildirimi yeni bir e-fatura gönderilmesinde olduğu gibi imzalanarak iletilmeli ve arşivlenmesi gerektiği;
Temel Fatura ve Ticari Fatura Ayrımı, Arasındaki Farklar;
Temel fatura senaryosunda düzenlenen faturalara e-fatura uygulaması üzerinden red yanıtı dönülme imkanı bulunmaz iken, Ticari fatura senaryosunda düzenlenen faturalara e-fatura uygulaması üzerinden itiraz mahiyetinde, mali mühür ile imzalı elektronik bir belge üreten yapıyı barındıran “red” yanıtı dönülebilmekte olduğu, ticari faturada red imkanının bulunması tüccarlar arasındaki işlemler için kullanılması daha uygun olduğu, tarafların ticari fatura düzenleyebilmesi için önceden anlaşmış olmaları gerekmekte olduğu, Takdiri mahkemeye ait olmak üzere; sayın mahkemenin Bilirkişi marifetiyle Türkçeye çevrilen belgeler ve diğer alınacak Bilirkişi raporları üzerinden, ürünlerde açık veya gizli ayıp olup olmadığı hususlarında hüküm kurması durumunda; ayıplı ürün olması halinde hesaplanan tutarın, yukarıda tespit edilen yasal defter kayıtlarındaki bakiye alacak tutarını oluşturan 20.02.2020 tarihli … no.lu 84.545,57 TL fatura ile 20.02.2020 tarihli … no.lu 86.304,94 TL fatura olmak üzere toplam 170.851.50 TL’lik fatura toplamından düşülmesi gerekeceği ve davacının icra dosyasına ödediği feri’lerin de asıl alacak tutarının düşmesiyle değişeceği, netice ve kanaatine bildiren rapor mahkememize sunulmuştur.
Dava; davacının İzmir 21. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı takip dosyasında %60 oranında borçlu olmadığına dair açılmış menfi tespit davasıdır.
Batmanda davalı defterleri üzerilerinde bilirkişi raporu alınmış ayrıca davacı defterleri üzerinde de bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
İzmir 21. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, taraflar arasındaki müşteri teklif ve sipariş formu, 19/03/2020 tarihli survey raporu dosya içinde rapor edilmiştir. Ayrıca kara taşıma hukuku uygulanmak suretiyle bilirkişi Doç. Dr. …’den karar vermemize dayanak teşkil eden 04/01/2021 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Taraflar arasında elma satışına ilişkin bir sözleşme yapılmış bu sözleşmeye göre davalının davacıya beyan ettiği 14/02/2020 tarihli sipariş formunda 20.736 kg elma satışı teslimat yerinin … Liman Müdürlüğü alanı satış hizmetine dahil olanların ürünün araca yükleme işçiliği ile …-… arası ürün nakliyesi olduğu, satışa nakliye sigortası, sevkiyat aracına yüklendikten sonraki ürün sorumluluğu ile ürünün ambalajlanıp sevkiyata hazır hale getirildikten sonraki soğutma ve muhafaza sorumlulukları olduğu yazılmıştır. Bu formun müşteri tarafından da onaylandığı görülmektedir. Her iki survey raporunda da inceleme esnasında konteynerlerin boşaltıldığı ve soğuk havada 0,6 derece’de saklandığı yapılan incelemede zararın elmalarda kararma, çürük ve çökme şeklinde olduğu belirtilmiş olup.
Somut olayda 2 farklı taşıma ile elmaların gönderilene ulaştığı anlaşılmaktadır. Bunlar birbirinden bağımsız taşımalar olup, deniz taşımasına kadar taşımadan satıcı-tedarik edenin sorumluğu olduğu, deniz yoluyla taşımadan gönderilene karşı taşıyan ve satış sözleşmesi gereği gönderen davacının sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Her iki survey raporu da farklı olmakla beraber taşınan elmalarda zarar tespit edilmiş, ancak zararın hangi nedenden meydana geldiği tespit edilmemiş olup, zararın satıcı-tedarik edenden taşımanın başladığı, deniz taşımasına teslim edildiği ve deniz taşımasının bittiği yere kadar ulaşması mümkündür. Davacının … Limanı’na kadar taşıması yükümlülüğünü aldığından, … teslime kadar taşıma esnasında zararın doğduğunun ispatlanması gerekmektedir.
Tüm dosya içeriği ve alınan bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere …-… arası taşımada elmaların zarara uğradığına dair bir delil bulunmamaktadır. Kaldı ki taşıma hukuku bakımından, davalı sadece karayolu taşımasını yüklendiğinden bu taşımanın bittiği yer olan … Liman’da davacının ve temsilcisinin taşınan elmaları boşaltma esnasında incelemesi ve elmalara ilişkin gerekli bildirimin yapılması gerekmekteydi.
Bu husus yerine getirilmediği için TTK. 889 maddesi gereği zararın taşıma esnasında meydana geldiği ispat yükü davalı menfi-istirdat isteyen davacı tarafa düşmektedir. Zira davalının sorumlu olduğu kara yolu taşımasının bittiği yer olan … Limanı’nda boşaltma esnasında inceleme ve ihbarın yapılmaması nedeniyle elmaların davacıya ve diğer taşıma olan deniz taşımasına elmaların iyi halde teslim edildiğine dair TTK. 889 maddesi gereği bir karine doğmaktadır.
Elmaların survey raporlarına göre, sevkiyat öncesi türü ve yükleme şartları nedeni ile zarara uğramış olması halinde dahi TTK. m. 878/1 c ve d nedeniyle sorumluluğu olmaz. Davalının bu halde belki davacı ile aralarındaki satış sözleşmesi gereği sorumluluğu olabilir. Bununla birlikte, yükleme öncesi taşınan elmalarda bu zararın varlığı veya bu nedenle zararın taşıma esnasında meydana geldiği de dosyadaki bilgi ve belgelere göre tespit edilememektedir. Çünkü sadece delil mahiyetinde olan survey raporları, taşıma öncesi veya taşıma sırasındaki sıcaklık nedeni ile zararın doğabileceğini yahut da elmaların menşei veya taşımadan önce elmaların saklanma, depolanma vb. Benzeri sebeplerle zararın doğabileceğini öngörmüştür.
Tüm açıklananlar birlikte değerlendirilmesi ile elmalardaki zararların taşıma öncesi mi yoksa taşımanın karayolu safhası veyahut deniz yolu safhasında mı meydana geldiğinin belli olmadığı, davalının karayolu taşımasına kadar sorumlu olması nedeniyle … Liman’da teslim alınan elmaların orada davacının kendisi veya temsilcisi tarafından deniz taşımasına yüklenmeden önce kontrol edilerek ihbar’da bulunulması gerektiği, bunun yapılmaması nedeniyle elmaların deniz taşımasına iyi halde teslim edildiğine dair TTK. 889 maddesi gereği bir karine doğacağı ve aksinin yani elmaların kara yolu taşıması öncesi veya kara yolu taşıması esnasında zarara uğradığının ispat külfetinin davacıda olduğu ve buna ilişkin bir ispatın dosyadaki bilgi ve belgelere göre mevcut olmadığı, tüm dosya içeriği ve alınan karar vermemize dayanak teşkil 04/01/2022 tarihli bilirkişi raporu da dosya içeriği de örtüşmekle açıklanan nedenlerle davanın reddine dair mahkememizdeki vicdani kanıyı yansıtan aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın REDDİNE;
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu ret harcından, peşin olarak alınan 1.805,36 TL harcın düşülmesi ile kalan 1.724,66‬ TL harcın karar kesinleştiğinde isteği halinde davacı tarafa iadesine,
3-Dava tamamen reddedildiğinden davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
4-Dava tamamen reddedildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 13.992,97 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine.
5-HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine.
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı yasanın 345. Maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süresi içerisinde Bölge İstinaf Mahkemesine başvuru yolunun açık olduğu açıkça okunup usulün anlatıldı03/03/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza