Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/389 E. 2021/728 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/389 ESAS
KARAR NO : 2021/728 KARAR

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 04/08/2020
KARAR TARİHİ : 28/09/2021

Mahkememizde görülen Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … tarafından zorunlu trafik sigortası ile sigortalı … plakalı aracın, müvekkilinin maliki olduğu… plakalı Ford marka araca çarpması neticesinde 22.11.2019 tarihinde maddi hasar meydana geldiğini, taraflar arasında tanzim edilen kaza tutanağında beyanlardan anlaşılacağı üzere kazada tam kusurlu olan aracın davalıya sigortalı … plakalı araç olduğunu, bu aracın kaza tarihinde davalı … şirketince ZMMS sigortalı olduğunu, kaza sonrası hasar dosyası açıldığını, ekspertiz raporu ile hasar miktarının belirlendiğini, ancak ekspertiz raporunda yedek parça bedeline fahiş iskonto uygulandığını, davalı … şirketinin gerçek zararı ödemekle yükümlü olduğunu, iskonto uygulanmasının Yargıtay’ın yerleşik kararlarına göre mümkün olmadığını, zararın iskontosuz, orijinal parça üzerinden, kdv dahil ödenmesi gerektiğini, karşı tarafça ödeme yapılmadığını, onarım boyunca araç kullanılmadığından araç mahrumiyet zararı oluştuğunu, davalının teminat kapsamı dışında olduğundan kusurlu araç maliki ve sürücüsüne karşı haklarının saklı olduğunu, zararın teminat dışı kaldığının ispatının sigortaya ait olduğunu, sigortanın gerçek zararı ödemekle yükümlü olduğunu belirterek, açıklanan gerekçelerle ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50 TL bakiye değer kaybı bedeli ve 50 TL hasar miktarı olmak üzere toplam 100 TL’nin temerrüt tarihinden işleyecek ticari faizi ile ödenmesini, talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle ; Kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirkete sigortalı … plakalı aracın herhangi bir kusuru olmadığını, … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde ZMMS sigortalısı olduğunu, sorumluluklarının kusur oranı ve poliçe limiti dahilinde olduğunu, dava dilekçesindeki hususları kabul etmediklerini, 20.03.2020 tarihinde davacı vekiline 448,40-TL değer kaybı ödemesi yapıldığını, sorumluluklarının kalmadığını, alacağın zaman aşımına uğradığını, hasar ve değer kaybının bilirkişi tarafından hesabı gerektiğini, hesaplamaların genel şartlar eki ve kriterlerine göre yapılması gerektiğini, araç mahrumiyet bedeli ve kazanç kaybının ZMMS teminatı dışında olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kaza Tespit Tutanağı : Kaza sonrası tarafların kendi aralarında tanzim ettikleri 22.11.2019 tarihli maddi hasarlı trafik kazası tutanağı;
• Sigortalı … plaka sayılı aracın sürücü M. Kara beyanı “… plaka sayılı aracımla … Caddesinde Buca istikametine giderken yolun yağışlı olduğundan önümdeki… plaka sayılı araç önüme geçince arkadan yan döndü ….. ” şeklindedir.
• …. plaka sayılı (davacıya ait) aracın sürücüsü … beyanı “… plaka sayılı aracımla … Caddesinde Buca istikametine seyir halinde iken yolun yağışlı ve kaygan olmasından dolayı trafik yavaşladı bende yavaşladım, arkamdan gelen … plakalı otobüs bana arkadan vurdu, araç yan döndü, sol yandan bir daha vurdu” şeklindedir.
Hasar dosyası: Davacının dava tarihinden önce davalı sigortaya hasar / değer kaybı talepleri için başvuruda bulunduğu, hasar Dosyasına istinaden … Türk Sigorta A.Ş.’ ye 20.03.2020 tarihinde, 448,40-TL ödeme yapılmış olduğu anlaşılmaktadır.
Trafik ve Tramer kayıtları: Kazaya karışan… plaka sayılı aracın kaza tarihinde davacıya ait olduğu, … plakalı aracın ise dava dışı … Malzemeleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’ ye ait olduğu, davacıya ait… Plakalı aracın, SBM kaydı incelendiğinde, davaya konu 22.11.2019 tarihli kazası dışında, 28.08.2012 tarihinde park halinde çarpma, kazası olduğu görüldüğü anlaşılmıştır.
Sigorta Poliçesi: Davalı ZMMS Sigorta Poliçesi Sigortası ile sigortalı … Malzemeleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’ ne ait … plakalı araçla ilgili olarak 05/04/2019-05/04/2020 tarihleri arasında geçerli Karayolları Mali Sorumluluk Trafik Sigorta poliçesi ile … Türk Sigorta A.Ş. tarafından sigorta teminat örüntüsüne alındığı, kaza 22.11.2019 tarihinde meydana gelmiş olup teminatları süresi içinde meydana gelmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Bilirkişi Raporu : Bilirkişi Bülent Demir tarafından düzenlenen 03.05.2021 tarihli raporda özetle ; ZMMS ile sigortalı aracın sürücüsü … idaresindeki … plaka sayılı otobüs aracı ile, önünde seyreden davacı aracına yeterli ve güvenli takip mesafesini korumaması ve dikkatsiz ve tedbirsiz araç kullanımı neticesinde arkadan çarparak kazanın oluşumunda neden ve etkisi olduğu görüş ve kanaatine varıldığı, davacı araç sürücüsü … idaresindeki… plaka sayılı Ford marka aracı ile, kurallara uygun seyri sırasında ve sigortalı araç tarafından önce arkasından sonra yandan çarpılması esnasında, kazayı önlemek adına alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığı gibi kurallara aykırı olumsuz davranış faktörü de görülmediğinden kazanın oluşumunda atfedilecek herhangi bir hatası ve etkisi olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı, davaya konu… plakalı, 2012 model FORD T. CONNECT marka aracın hasar onarım bedelinin;
A- Oto MM Ekspertiz Raporu İSKONTOLU onarım bedeline göre; 9.750,52-TL yedek parça, 2.250,00-TL işçilik olmak üzere toplam 12.000,52-TL+kdv, kdv dahil 14.160,61-TL olduğu,
B- Oto MM Ekspertiz Raporu İSKONTOSUZ onarım bedeline göre; 27.233,37-TL yedek parça, 2.250,00-TL işçilik olmak üzere toplam 29.483,37-TL +kdv, kdv dahil 34.790,37-TL olduğu,
C- Aracın iskontosuz onarım bedelinin (34.790,37-TL’nin) rayiç değerinin %50’si üzerine aşmış olduğundan, araca Pert-Total işlemi uygulanması gerektiği, bu durumda onarımın ekonomik olmayacağı, aracın PERT edilmesi gerektiği, buna göre, pert-total işlemine tabi tutulduğunda gerçek zararının; rayiç değeri (55.000,00-TL) ile sovtaj değeri (29.000,00-TL) farkı miktarının 26.000,00-TL olduğu,
Piyasa koşulları ve Yargıtay 17. HD. emsal kararlarına göre, onarımı ekonomik olmayıp PERT-Total işlemine tabi tutulan araçların, değer kaybına uğramayacağı, buna göre davaya konu araca pert-total işlemine tabi tutulması gerektiğinden davaya konu araçta değer kaybı oluşmayacağı görüşü ile raporunu düzenlemiştir.
Değer Artırım : Davacı vekili 03.09.2021 tarihli dilekçesi ile dava değerini artırmış ve aynı tarihte harcını yatırmıştır.

Dava; davacı aracında meydana gelen hasar zararı, değer kaybı bedelinin karşı araç ZMMS sigortacısı, işleteni ve sürücüsünden, ikame araç bedelinin karşı araç işleteni ve sürücüsünden tahsili davasıdır.
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.

Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 esas, 2020/40 karar, 17/07/2020 tarihli iptal kararının, 9 Ekim 2020 günü 31269 sayılı RG’de yayınlandığı, bu karar ile 14/04/2016 tarihli, 6704 sayılı 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin 1. cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin, ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin iptallerine karar verildiği, iptal kararının gerekçesinde; ” Motorlu taşıt işletilmesi sebebiyle üçüncü kişilere verilen zararlardan dolayı, işletenin hukuki sorumluluğu haksız fiilden doğan sorumluluk niteliği taşıdığı için tazminat borcunun kapsamının 6098 sy TBK’na göre belirlendiği, işletenin söz konusu tazminat borcunun dolayıyla zarar gören üçüncü kişilerin tazminat alacaklarının teminat altına alınması amacıyla öngörülmüş olan zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketinin tazminat borcunun kapsamının ise Genel Şartlara göre belirlendiği, bu durumun tazminatın kapsamının farklılaşmasına yol açtığı, bunun nedeninin ise idarenin düzenleyici işlemi niteliğindeki tazminat hesaplamasını düzenleyen kurallarında, 6098 sy TBK’nun gerçek zararın tazminini öngören kurallarından ayrılan hükümlere yer vermiş olmasından kaynaklandığı, Anayasa’nın 48. maddesinde sözleşme özgürlüğünün güvence altına alındığı, bu özgürlüğün sözleşme yapıp yapmama serbestsinin yanı sıra yapılan sözleşmelere dışarıdan müdahale yasağını da içerdiği, sigorta şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklanan borcunun kapsamının 2918 sy Kanun çerçevesinde hazırlanan GŞ’a göre belirleneceği, bu kuralların sözleşmeden doğan borcun kapsamını belirlemek suretiyle Anayasa’nın 48. Maddesinde güvence altına alınan sözleşme özgürlüğünü sınırladığı, Anayasa’nın 13. Maddesi uyarınca temel hak ve özgürlüklere sınırlama getiren düzenlemelerin öncelikle kanunla yapılması gerektiği, sözleşme özgürlüğünü sınırlamaya yönelik bir kanuni düzenlemenin şeklen var olması yeterli olmayıp, kanuni düzenlemelerin keyfiliğe izin vermeyecek şekilde belirli, ulaşılabilir ve örgörülebilir nitelikte olması gerektiği, kanunun bu niteliklere sahip olmasının esasen Anayasa’nın 2. Maddesinde güvence altına alınan hukuk devleti ilkesinin de bir gereği olduğu, 2918 sy KTK’nun 90. Maddesinde sigorta şirketinin ZMMS sözleşmesinden doğan sorumluluğunun kapsamı düzenlenmemiş olup, bu kapsamın idarenin düzenleyici nitelikte işlemi olan Genel Şartlara göre belirlenmesinin öngörülmesi ile borcun kapsamının tespiti hususunda temel çerçeve ve ilkelerin kanunlarla belirlenmeyerek idareye geniş bir takdir yetkisinin tanındığı, bu itibarla sözleşmenin içeriğine yönelik sınırlama öngören kuralların kanunilik ölçütü yönünden Anayasanın 13. ve 48. Maddelerine aykırı olduğu, Anayasa’nın 17. Maddesinde yaşama hakkı ve kişilerin maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkının, 35. Maddesinde mülkiyet hakkının güvence altına alındığı, Anayasanın 5. Maddesinde insanın maddi ve manevi varlığını geliştirebilmesi için gerekli şartları hazırlamanın devletin temel amaç ve görevleri arasında sayıldığı, motorlu araç işletilmesine bağlı olarak kişilerin uğrayabileceği destekten yoksun kalma, bedensel zarar, eşya zararı ve manevi zararın Anayasa’nın 17. ve 35. Maddelerinde düzenlenen hakların ihlali sonucunda ortaya çıkan zarar niteliğinde olduğu, dolayısıyla karayolunda motorlu taşıt işletilmesini düzenleyen kuralları belirlemenin ve motorlu taşıt işletilmesi sebebiyle üçüncü kişilerin uğrayabileceği zararın tazmin edilmesini güvence altına almanın da devletin görevleri kapsamında olduğu, ZMMS kapsamında sigorta şirketinin bu zararlardan dolayı sorumlu tutulmuş olmasının, zarar gören kişinin Anayasa’nın 17. ve 35. Maddesinde düzenlenen haklarının Anayasa’nın 5. Maddesiyle bağlantılı olarak korunmasının amaçlandığını gösterdiği, sigorta şirketinin sorumluluğunun kapsamının idarenin düzenleyici nitelikteki işlemi ile belirlenmesinin zarar gören üçüncü kişi ve işleten aleyhine, sigorta şirketi lehine menfaat dengesinin bozulmasına yol açacağı… ” belirtilerek bu nedenlerle 6704 sayılı 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin 1. cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin, ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’nın 5., 13., 17., 35. Ve 48. Maddelerine aykırı olması nedeniyle iptallerine karar verildiği görülmüştür.

Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, birçok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnalarının bulunduğu, yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması, benzer şekilde uygulanması gereken bir kanun hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmesi hallerinde, usulü kazanılmış hakka göre değil, İBK’na veya geçmişe etkili yeni kanuna ya da Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebileceği (HGK’nın 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 E., 19 K.; 03.02.2010 tarihli ve 2010/4-40 E., 2010/54 K), dolayısıyla bilirkişi raporları alındıktan ve bu raporlar nedeniyle taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış hakka göre değil sonra Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilmesi gerektiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/824 esas, 2020/1025 karar sayılı, 2019/3373 esas, 2020/1022 karar sayılı emsal kararlarında da belirtildiği üzere Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacının uğradığı değer kaybı zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, ülkenin şartları, aracın özellikleri, kilometresi, piyasanın algısı, aracın piyasadaki tercih edilebilirliği, markası, ikinci el piyasası, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, onarım özellikleri, aracın geçmiş hasar kayıtları gibi pek çok etkenin dikkate alınması gerektiği, dolayısıyla değer kaybının doğru ve hakkaniyetli şekilde belirlenebilmesi için uzun yıllardır Yargıtay içtihatları ile benimsenen, aracın kaza öncesi hasarsız rayiç değeri ile onarımdan sonraki rayiç değerinin göz önünde bulundurularak, aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde;
22.11.2019 tarihinde saat 09.45 sıralarında, ZMMS İle sigortalı aracın sürücüsü …. İdaresindeki … Plaka Sayılı Otobüsü İle, … caddesinde Buca istikametine seyir halinde iken aracını ön kısmı ile, yolun yağışlı ve kaygan olmasından dolayı trafik yavaşladığı esnada, aynı istikamette önünde seyir halinde bulunan (davacıya ait) aracın sürücüsü … idaresindeki… plaka sayılı aracın önce sol arka kısmından çarpması, çarpma etkisi ile savrulan davacı aracına sonrada yan kısımlarından çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği ,ZMMS ile sigortalı aracın sürücüsü …, İdaresindeki … plaka sayılı otobüs aracı ile, önünde seyreden davacı aracına yeterli ve güvenli takip mesafesini korumaması ve dikkatsiz ve tedbirsiz araç kullanımı neticesinde arkadan çarparak kazanın oluşumunda neden ve etkisi olduğundan %100 (Yüzdeyüz) oranında Asli ve Tam Kusurlu Olduğu, Davacı araç sürücüsü … idaresindeki… plaka sayılı Ford marka aracı ile, kurallara uygun seyri sırasında ve sigortalı araç tarafından önce arkasından sonra yandan çarpılması esnasında, kazayı önlemek adına alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığı gibi kurallara aykırı olumsuz davranış faktörü de görülmediğinden kazanın oluşumunda atfedilecek herhangi bir hatası ve etkisi olmadığından bu kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun olmadığının anlaşıldığı,
Hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre; Davaya konu… plakalı, 2012 model Ford T. Connect marka aracın hasar onarım bedelinin; Oto MM Ekspertiz Raporu İskontolu onarım bedeline göre; 9.750,52 TL yedek parça, 2.250,00 TL işçilik olmak üzere toplam 12.000,52+kdv, kdv dahil 14.160,61 TL olduğu, Oto MM Ekspertiz Raporu İskontosuz onarım bedeline göre; 27.233,37 TL yedek parça, 2.250,00 TL işçilik olmak üzere toplam 29.483,37 TL +kdv, kdv dahil 34.790,37 TL olduğu, Aracın iskontosuz onarım bedelinin (34.790,37 TL’nin) rayiç değerinin %50’si üzerine aşmış olduğundan, araca Pert-Total işlemi uygulanması gerektiği, bu durumda onarımın ekonomik olmayacağı, aracın Pert edilmesi gerektiği, buna göre, pert-total işlemine tabi tutulduğunda Gerçek Zararının; rayiç değeri (55.000 TL) ile sovtaj değeri (29.000 TL) farkı miktarı 26.000,00 TL olduğu,
Piyasa koşulları ve Yargıtay 17. HD. emsal kararlarına göre, onarımı ekonomik olmayıp Pert-Total işlemine tabi tutulan araçlar, değer kaybına uğramayacağı, buna göre davaya konu araca Pert-Total işlemine tabi tutulması gerektiğinden davaya konu araçta değer kaybı oluşmayacağının belirlendiği, davacı vekilinin bedel artırım dilekçesi ile 448,40-TLlik ödemeyi mahsup ederek, 50-TL lik hasar bedeli talebini 25.501,60-TL daha arttırarak 25.551,60-TL hasar bedeli isteğinde bulunduğu, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği, zarar miktarının poliçe limiti dahilinde kaldığı, davalı … şirketinin poliçe kapsamında doğan hasar bedeli zararından sorumlu olduğu, davalı … şirketinin 18.03.2020 tarihinde temerrüde düştüğü, anlaşılmakla davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
1-25.551,60-TL hasar bedeli tazminatının temerrüt tarihi 18.03.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
2-Değer kaybı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.745,43-TL harçtan peşin alınan ve değer artırım yoluyla tamamlanan 489,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.255,53‬-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR OLARAK KAYDINA,
4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı yararına takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davalı yararına takdir olunan 50,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
7-Davacının yapmış olduğu 54,40-TL dava açma ilk gideri, 600,00-TL bilirkişi ücreti, 92,60-TL tebligat ve posta gideri, davacı, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinde kendisini vekille temsil ettirdiğinden, arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte olan AAÜT’ne göre tayin olunan 900,00-TL maktu vekalet ücreti
olmak üzere toplam 1.647,00-TL Yargılama giderinin peşin yatırılan ve değer artırım yoluyla tamamlanan 489,90-TL harç ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır