Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/372
KARAR NO : 2021/378
DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisap ve Temel İlişki Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 23/07/2020
KARAR TARİHİ : 15/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin işbu alacağı ile ilgili 10/07/2017 tarihinde İzmir …. İcra Müdüğürlüğü’nün … E. numaralı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, 12/07/2017 tarihinde borca itiraz edildiğini, süresi içerisinde İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. , … K. sayılı dosyasında itirazın iptali davası açtıklarını ancak davanın, 150 TL gider avansı eksikliği nedeniyle usulden reddedildiğini, 13/03/2020 tarihinde gerekçeli kararın taraflarına tebliğ edildiğini ek süreler kapsamında dosyanın 10/07/2020 tarihinde kesinleştiğini, arabuluculuğa başvurulduğunu, anlaşma sağlanamadığını, İşbu sebeplerle alacak davası için süresi içerisinde mahkemeye başvurma zorunluluklarının doğduğunu, müvekkili …’ın; Bornova Vergi Dairesinde … vergi sicil no’da tescilli, … ticaret sicilli no’da kayıtlı, … Sokak …Bornova/İZMİR adresinde bulunan …. Tekstil Deri İnşaat Emlak İth. İhracat Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.’de bulunan hisselerinin tamamı olan 500 payını, Bornova … Noterliği’nde düzenlenen … yevmiye, 23 Mart 2006 tarihli sözleşme kapsamında, … ve … kardeşlere devrettiğini, bu devirle birlikte; hisseleri devralan şahısların babaları olan …’ün kefilliği ile mal sayımı yaparak mağazalardaki malın alış değerinin %50’si tutarı karşılığında uzun vadeler içeren sıralı senetler aldığını, müvekkilinin hemen senetleri …. Bankası …. Şubesi’ne verdiğini, ilk senetler düzenli ödense de, daha sonra senetlerin ödenmemeye başladığını ve müvekkilinin de, şahısların eşinin kardeşi olması dolayısıyla ödeme için zaman tanıdığını, ancak bu alacaklarının tamamen yok olacağına kanaat getirince de mahkeme yolu haricinde bu parayı alamayacağını anladığını, borçlunun müvekkili …’a olan borcu sebebiyle İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını ve borçlu vekili tarafından 12/07/2017 tarihinde takibe konu olan borca itiraz dilekçesinde alacaklı …’a herhangi bir borçları olmadığını belirttiklerini, ancak İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde (… E.) bu uyuşmazlıkla ilgili görülen davada alınan bilirkişi raporunda da borcun varlığının bilindiğini, 38.700 TL’lik 04/08/2007 – 04/09/2007 – 04/10/2007 – 04/11/2007 tarihli senetlere ilişkin alacağın borç tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline, şimdilik 1000,00 TL’nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraflar vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; davacı taraf ile davalılar …, … ve dava dışı … arasında Bornova … Noterliği’nin 23.03.2006 tarih ve … Yev. Nolu hisse devri sözleşmesi yapıldığını ve bu sözleşme ile … ve … tarafından …’ın …. Tekstil Deri İnş. Emlak İthalat İhracat San. ve Tic. Ltd Şti.’deki mevcut 500 payının devralındığını, bu hisse devri karşılığında ödenmesi gereken bedele karşılık birden fazla senet tanzim edilerek davacı …’a verildiğini, davalı müvekkili …’ün söz konusu 23.03.2006 tarihli hisse devri sözleşmesinin tarafı olmayıp, sadece bu sözleşme neticesinde imzalanan ve işbu davaya konu edilen 04.08.2007 tarihli 9,900 TL, 04.09.2007 tarihli 9,900 TL, 04.11.2007 tarihli 9,000 TL ve 04.10.2007 tarihli 9,900 TL’lik senetlere kefil olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde 23.03.2006 tarihli hisse devri sözleşmesi sebebiyle imzalanan 04.08.2007 tarihli 9.900,00 TL, 04.09.2007 tarihli 9.900,00 TL, 04.11.2007 tarihli 9.000,00 TL ve 04.10.2007 tarihli 9.900,00 TL’lik senetlere dayanarak 38.700,00 TL’lik borç bakiye miktarının ödenmediğini ve bu bedelin ödenmesini talep ettiğini, Türk Ticaret Kanunu’nun 749 ve 778/h. maddeleri uyarınca senetlerde zamanaşımı süresinin vadenin geldiği tarihten itibaren üç yıl olduğunu, dolayısıyla, işbu davaya konu senetlerin zamanaşımına uğradığını, işbu davaya konu edilen senetlerin, Bornova … Noterliği’nin 23.03.2006 tarih ve … Yev. nolu hisse devri sözleşmesi sebebiyle tanzim edildiğini dolayısıyla, zamanaşımı yönünden borcun kaynağı olan bu sözleşmenin dikkate alınması gerektiğini, bu sebeple söz konusu sözleşme tarihi olan 23.03.2006 tarihi dikkate alındığında, sözleşmeden kaynaklanan davaya konu borcun 23.03.2016 tarihinde zamanaşımına uğradığını, dava tarihinin 23.07.2020 olduğu göz önünde bulundurulduğunda talep edilen alacakla ilgili zamanaşımı def’inde bulunduklarını, öte yandan bir an senetlerden ve sözleşmeden kaynaklanan borcun takibe ya da davaya konu olabileceği düşünülse dahi, işbu borcun kabul anlamına gelmemek kaydıyla, tüm fer’ileri ile birlikte eksiksiz olarak, davalılar …, … ve dava dışı … tarafından davacı tarafa ödendiğini, ayrıca taraflar arasında akrabalık ilişkisi bulunmasından kaynaklı olarak ödenen senetlerin karşılıklı güven ilişkisine dayandığı için geri alınmadığını, öncelikle zamanaşımına ilişkin itirazlarının kabulü ile müvekkili yönünden davanın zamanaşımı sebebiyle reddine, bu talebin kabul edilmemesi halinde haksız davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesince … E. sayılı dosyaları arasına alınan İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı … tarafından davalılar … ile … aleyhine, toplam 218.176,17-TL üzerinden başlatılmış ilamsız icra takibi olduğu, takibe konu alacağın 04/05/2006, 04/11/2006, 04/12/2006, 04/02/2007, 04/03/2007, 04/04/2007, 04/05/2007, 04/06/2007, 04/07/2007, 04/08/2007, 04/09/2007, 04/10/2007, 04/11/2007 tarihli senetlerden kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Senetler: 04/10/2007 ödeme tarihli, 9900,00-TL bedelli, 04/09/2007 ödeme tarihli 9900,00-TL bedelli, 04/11/2007 ödeme tarihli 9000,00-TL bedelli, 04/08/2007 ödeme tarihli 9900,00-TL bedelli borçluları …, … ve …, kefili … Tek. Deri İnş. ..Ltd. Şti. lehtarı … olan bonolar olduğu görülmüştür.
Hisse devir sözleşmesi : Davacı taraf ile davalı … ve dava dışı … arasında Bornova … Noterliği’nin 23.03.2006 tarih ve … Yev. Nolu sözleşmesi ile hisse devri sözleşmesi yapıldığı ve bu sözleşme ile … ve … tarafından …’ın … Tekstil Deri İnş. Emlak İthalat İhracat San. ve Tic. Ltd Şti.’deki mevcut 500 payının devralındığı anlaşılmıştır.
Dava; limited şirket hisse devrinden kaynaklanan bakiye devir bedeli alacağının tahsili davasıdır.
Davalılar vekili zamanaşımı savunmasında bulunmuştur.
Davacı, davalı ile aralarındaki temel ilişki olan limited şirket hisse devir sözleşmesine ve zamanaşımına uğrayan bonolora dayanarak bakiye hisse devir bedeli alacağını talep etmiştir. Davacı ile davalı … arasındaki hisse devri temel ilişkisine dayalı olan alacak, taraflar arasındaki ortaklık ilişkisine bağlı olarak 818 sy BK’nun 126.maddesi (TBK’nun 147.maddesi) gereğince beş yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Taraflar arasındaki hisse devir sözleşmesinin 23.03.2006 tarihli olduğu, davacının dava dışı limited şirketteki hisselerini davalı ortak … ve dava dışı ortak …’e devrettiği, hisse devrinin Ticaret Sicile bildirilerek hisselerin davalı … adına tescil edildiği, hisse devir bedelinin noter satış sözleşmesinin düzenlendiği tarihte ödenmediğinin iddia olunduğu, hisse devir bedeline mahsuben keşidecisi davalı …, avalisti davalı … olan dava konusu 4 adet bononun verildiği, bonoların vade tarihlerinin 04.08.2007, 04.09.2007, 04.10.2007 ve 04.11.2007 olduğu, hisse devir bedeli alacağının senetlerin vade tarihlerinde muaccel olduğu, zamanaşımı süresinin alacağın muacceliyet tarihinden itibaren başladığı, 5 yıllık zamanaşımı süresinin 04.11.2012 tarihinde dolduğu, eldeki davanın 23.07.2020 tarihinde açıldığı, dava tarihi itibariyle zamanaşımının dolduğu ve alacağın zamanaşımına uğradığı, davacı tarafından dava konusu alacak için İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibinin 10.07.2017 tarihinde başlatıldığı dikkate alındığında zamanaşımı dolduktan sonra başlatılan icra takibinin zamanaşımına kesen işlem olarak dikkate alınamayacağı, davalı keşideci olan …’ün 6762 sayılı TTK’nın 644. maddesine dayalı olarak sebepsiz zenginleşme nedeniyle sorumluluğunun devam edip etmediği yönünden de değerledirme yapıldığında, dava konusu bonoların vade tarihlerinin 04.08.2007, 04.09.2007, 04.10.2007 ve 04.11.2007 olduğu bu tarihler üzerinden üç yıl geçmekle bonoların, 04.08.2010, 04.09.2010, 04.10.2010 ve 04.11.2010 tarihlerinde zamanaşımına uğradığı, davacının TTK’nın 644. maddesi uyarınca 04.08.2010, 04.09.2010, 04.10.2010 ve 04.11.2010 tarihlerinden itibaren 1 yıl içinde en geç 04.08.2011, 04.09.2011, 04.10.2011 ve 04.11.2011 tarihine kadar bonoları düzenleyen davalı … aleyhine takip başlatması ya da dava açması gerektiği halde, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibinin 10.07.2017 tarihinde başlatıldığı, eldeki davanın 23.07.2020 tarihinde açıldığı dikkate alındığında davalı keşideci …’ün kambiyo senedinden kaynaklanan sebepsiz zenginleşme sorumluluğunun da zamanaşımına uğradığı anlaşılmakla davalı … hakkındaki davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davalı …,’ün, dava konusu edilen ve kıymetli evrak niteliğini kaybetmiş bono üzerine avalist olarak imzasının bulunduğu; bu davalı ile lehtar davacı arasında temel ilişki olan şirket hisse devrine dayalı borç ilişkisinin bulunmadığı; sadece bu davalının kambiyo hukukundan doğan avalist olarak bonoya katılımının bulunduğu;dava konusu bonoların vade tarihlerinin 04.08.2007, 04.09.2007, 04.10.2007 ve 04.11.2007 olduğu bu tarihler üzerinden üç yıl geçmekle bonoların, 04.08.2010, 04.09.2010, 04.10.2010 ve 04.11.2010 tarihlerinde zamanaşımına uğradığı ve kıymetli evrak niteliğini kaybettiği TTK.nun 614.maddesi uyarınca “aval veren kimse, kimin için taahhüt altına girmiş ise onun gibi mesul [olacağı]….” belirtilmiş ise de; davalı tanzim edenin bonodan doğan sorumluluğunun sonlandığı ve sadece eski TTK.nun 644.maddesinden doğan sorumluluğun ise bu maddede belirtilen süre ve şartlarla devam ettiği dikkate alındığında; lehine aval verilen bonodan doğan borcundan beri olduğu takdirde aval verenin de olacağı; bu nedenle, davacının zamanaşımına uğrayan bonoya dayalı olarak avalist/diğer davalı hakkında temel ilişkiye veya eTTK.nun 644.maddesi uyarıca sebepsiz zenginleşmeye dayalı talep hakkının bulunmadığı, dava konusu bonoların zamanaşımına uğraması/kıymetli evrak niteliğini kaybetmesi nedeniyle davalı …,’ün “aval”den doğan sorumluluğunun sona erdiği; anlaşılmakla davacı tarafından davalı … hakkındaki açılan davanın da zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu harca, peşin alınan 54,40TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL karar ve ilam harcı, Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 106. Maddesi ve Merkezi Yönetim Bütçe Kanunun 27. Maddesine göre 20,00-TL’nin altında olduğundan, eksik 4,90-TL harç için harç tahsil müzekkeresinin yazılmasına yer olmadığına,
3-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00 TL’nin davada haksız çıkan davacıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
4-Dava reddedildiğinden davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
5-Dava tamamen reddedildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı taraflara eşit olarak verilmesine.
6-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/04/2021
Katip … Hakim …
e -imzalıdır e -imzalıdır