Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/362
KARAR NO : 2021/233
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/07/2020
KARAR TARİHİ : 09/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili banka ile dava dışı borçlu … Pazarlama San ve Tic. A.Ş. arasında 03.08.2012, 10.03.2014, 23.10.2015, 20.02.2017 tarihlerinde Genel Kredi Sözleşmeleri akdedildiğini, davalı …’ın işbu sözleşmeleri müşterek borçlu/müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmesi için; Beyoğlu …. Noterliği’nin 31.12.2019 tarih … yev. numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, hesap kat ihtarı ve ekinde yer alan hesap özetinin muhataplara gönderildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine borçlu hakkında İzmir … İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyası ile icra takibine başlanıldığını, davalı/borçlunun İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. dosyasındaki icra dosya borcunun tamamına, faiz ve fer’ilerine itiraz ettiğini, davalı borçlu ile arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını, davalının, huzurdaki davaya konu icra takibine itirazlarının mesnetsiz olup, icra takibini geciktirmeye yönelik olduğunu, bu hususun müvekkili banka kayıtları ve bu kayıtlar üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi neticesinde anlaşılacağını, arz ve izah edilen sebeplerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne, İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takibine konu alacak kalemlerinden; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, şimdilik nakdi alacağın 60.000-TL’lik kısmı ile ilgili olarak borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, takibe haksız olarak itiraz eden borçlu davalının % 20’ den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, masraf ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; Dava dilekçesinde, … San. ve Tic. Ltd. Şti. ile imzalanan genel kredi sözleşmelerinde kefaleti bulunan … aleyhine hesap kat ihtarı gönderildiği akabinde takip başlatıldığının belirtildiğini, asıl borçlu olan …. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesi … E sayılı dosyası ile açılan Adi Konkordato davasında 25.10.2019 tarihinden itibaren başlamak üzere geçici mühlet kararı verildiğini, İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı dosyasında 22.01.2020 tarihli duruşmada 22.01.2020 tarihinden itibaren geçici mühlet kararının 1 ay süre ile uzatılmış olduğunu ve tüm tedbirlerin devamına karar verildiğini, akabinde 19.02.2020 tarihinde müvekkilleri hakkında 1 yıl süre ile kesin mühlet kararı verildiğini, müvekkili ile diğer borçlular arasında zorunlu dava arkadaşlığının söz konusu olduğunu, asıl borçlu ile kefiller arasında zorunlu takip arkadaşlığının bulunması nedeniyle haklarında birlikte takip yapılması gerektiğini, şu halde, asıl borçlu hakkında Konkordato davası kapsamında verilen tedbir kararının, zorunlu takip arkadaşlığı nedeniyle, kefiller yönünden de sonuç doğuracağının kabulünün gerektiğini, asıl borçlu hakkında mahkeme tarafından, 7101 sayılı Yasa’ nın 16. Maddesi ile değişik 2004 sayılı Yasa’ nın 288/1. maddesi yollamasıyla uygulaması gerekli 2004 sayılı Yasa’ nın 294/1-2. maddeleri gereğince; mühlet içinde davacı şirket aleyhine 21/07/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’ a göre yapılan takipler de dahil, İİK’ nin 206. maddesinin 1. sırasında yazılı alacaklar için haciz yolu ile yapılmış ve yapılacak takipler hariç olmak üzere davacı şirket aleyhine hiç bir takip yapılmaması, mevcut ve ileride yapılacak tüm takiplerin durdurulması, ihtiyatî tedbir ve ihtiyatî haciz kararlarının uygulanmamasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmiş olmasının, diğer borçlulara/kefillere de zorunlu dava arkadaşlığı kapsamında sirayet edeceğini, kabul anlamına gelmemekle beraber iş bu dava bakımından asıl borçlu hakkında ihtiyati tedbir kararı olması sebebi ile İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi … e. sayılı dava dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, dava dayanağı olarak gösterilen genel kredi sözleşmesinin tip sözleşme olması nedeniyle 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun genel işlem şartlarının denetimine ilişkin hükümlerinin dava konusu olaya uygulanmasının gerektiğini, sözleşme incelendiğinde görüleceği üzere, davacı yanın tüm kredi sözleşmelerine bu sözleşme metnini kullandığının bariz şekilde anlaşıldığını, sözleşmenin davacı tarafından hazırlandığının da aşikâr olduğunu, bu tip sözleşmelerdeki hükümlerin, önceden tek yanlı hazırlanmış olma, çok sayıda sözleşmede kullanılmak amacıyla hazırlanması, sözleşmenin kurulmasında karşılıklı müzakere, görüşme konusu yapılmaması unsurlarıyla, genel işlem şartı niteliğini taşıdığını, Türk Borçlar Kanununun genel işlem koşullarıyla ilgili hükümleri, kamu düzeni ile ilgili olduğundan, kanunun yürürlüğe girmesinden önce yapılan sözleşmelere de uygulandığını, kısacası, bu hükümlerin geçmişe etkili olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte kefalet sözleşmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafça haksız ve kötü niyetle müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını ve haciz tehdidi ile karşı karşıya bırakıldığını, işbu nedenle davacı şirketin %20’den aşağı olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını, davanın usulden reddine, haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine, Davacı iş bu davayı açmakta haksız ve kötü niyetli olduğundan davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, mahkeme aksi kanaatte olsa dahi alacak likit olmadığından müvekkili hakkında icra inkar tazminatına hükmedilmemesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı yana tahmiline, karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVABA CEVAP: Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle ; Kefalet sözleşmesinin usulüne uygun düzenlendiğini, TBK 583. Md.de sayılmış olan şekli unsurları karşıladığını, kefalet limiti, kefalet türü ve kefalet tarihinin davalının kendi el ürünü olup imzasının da davalıya ait olduğunu, takip dışı bir borçlunun konkordato ilan ettiğinden bahisle kefil hakkında takip yapılamayacağı iddiasının hukuka aykırı olduğunu, Asıl borçlu şirketin konkordato ilan etmesi sebebi ile şirket aleyhine icra takibi başlatılmadığını, bankaca 06.11.2019 tarihli beyan dilekçesi ile konkordatoya muvafakat edilmediğini, konkordatonun reddinin talep edildiğini, konkordatoya muvafakat etmeyen alacaklının, konkordato tasdik edilse dahi kefile karşı alacağını talep etme hakkının korunduğunu, sözleşmelerde genel işlem koşullarına aykırılık bulunmadığını, davalının bankaya borçlu bulunduğunu, talep edilen faizin yasaya ve kredi sözleşmesine uygun olduğunu ihtarnamenin usulüne uygun olarak gönderildiğini, sözleşmede şaşırtıcı ya da yanıltıcı nitelikte bir hüküm bulunmadığını yapılan bilirkişi incelemesi ile ortaya konulacağını beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İcra dosyası : İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyasında; alacaklı … Bankası A.Ş. tarafından borçlular … Pazarlama San. ve Tic. AŞ , …, … San. ve Tic. Ltd. Şti. ve … aleyhine, 59.217,26 TL asıl alacak 1.894,93 TL. gecikme faizi, 94,68 TL. faizin %5 gider vergisi, 1.376,53 TL. noter masrafı, 62.583,40- TL nakit toplamı, 2.030,00 TL. gayrinakit toplamı olmak üzere toplam 64.613,40-TL alacak kalemleri için ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığı, takibin kredi taahhütnamesi/sözleşmesine dayandığı, davalı borçluya ödeme emrinin 17/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlu … vekilinin 20/02/2020 tarihli dilekçesi ile asıl borç ve tüm ferilerine itiraz ettiği, takibin 21/02/2020 tarihinde durdurulduğu anlaşılmıştır.
Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi : … Bankası AŞ ile dava dışı … Pazarlama San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında 30.03.2010 düzenleme tarihli 1.500.000-TL, 03.08.2012 düzenleme tarihli 1.500.000.-TL, 10.03.2014 düzenleme tarihli 1.000.000-TL , 20.02.2017 düzenleme tarihli 2.500.000-TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmeleri imzalandığı, davalı …’ın bu sözleşmeleri müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı, kefalet limitlerinin sözleşme bedelleri kadar olduğu anlaşılmıştır.
Kat ihtarnamesi; Davacı bankanın kredi hesaplarını 26/12/2019 tarihinde kat ederek dava dışı asıl borçlu şirket ile müteselsil kefillere (davalı …’a) Beyoğlu …. Noterliğinin 31/12/2019 tarih ve …. yevmiye sayılı ihtarnamesini keşide ederek, toplam 56.121,89 TL borcun, bu tarihten itibaren işleyecek faiz, fon, gider vergisi ile birlikte 24 saat içinde ödenmesini ihtar ettiği, ihtarnamenin davalıya 06/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 08/01/2020 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmıştır.
Bilirkişi Raporu: Bankacı bilirkişi … 15/01/2021 tarihli hesap raporunda;” bankanın kayıt ve belgeleri üzerinde yapılan incelemeler sonucunda; Davacı Banka ile Dava dışı …. Paz. San ve Tic. A.Ş arasında 30.03.2010 düzenleme tarihli 1.500.000-TL, 03.08.2012 düzenleme tarihli 1.500.000.-TL, 10.03.2014 düzenleme tarihli 1.000.000-TL , 20.02.2017 düzenleme tarihli 2.500.000-TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmeleri akdedildiğini, dava dışı ve davalı borçlunun dosyaya sunulan Sözleşme öncesi bilgi formu ile sözleşme hükümleri ile ilgili olarak bilgilendirildiğinin değerlendirildiğini, sözleşmelerin tamamını ve 03.08.2012 sözleşmeye ek olarak alınan kefalet protokolünü davalı …’ın müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kefalet limitinin 6.500.000-TL olarak belirlendiğini, 03.08.2012 tarihli sözleşmeyle ilgili olarak eş muvafakati alındığını, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK kefalet hükümleri çerçevesinde bu tarihten sonra düzenlenen sözleşmelerde kefalet limiti, kefalet tarihi ve kefalet türünün el yazısı ile yazıldığını, Genel Kredi ve Teminat sözleşmelerine istinaden dava dışı asıl borçlu şirkete kredi kullandırıldığını, business kredi kartı tahsis edilerek kullanıma açıldığını ve hesabı üzerine keşideli çek karnesi verildiğini, kredi ödemeleri yapılmadığından kredi hesaplarının 26.12.2019 tarihinde kat edilerek ihtarname keşide edildiğini ve davalının 08.01.2020 tarihinde temerrüde düştüğünü, ihtara rağmen borç ödenmediğinden dava dışı borçlular ve davalı borçlu aleyhine İzmir …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerinden tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile ilamsız icra takibine başlandığını, davalının asıl alacak, faiz, faiz oranı ve ferilerine itiraz ederek takibi durdurduğunu, dava dışı asıl borçlu ve takibe konu kredilerin dayanağı Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinde davalı ile birlikte müteselsil kefil sıfatında bulunan … , ve …. San ve Tic. Ltd Şti.ne İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyasında açılan konkordato davasında 19.02.2020 tarihinden itibaren 1 yıl kesin mühlet ve takiplerle ilgili tedbir kararı nedeniyle iş bu borçlular yönünden takiplerin durduğunu, davalı …’ın konkordato davasında taraf olmadığını, davacı bankanın konkordato davasının reddini talep ettiğini, dava dışı asıl borçlunun borçları ile ilgili olarak bir ödeme planının karar içerisinde yer almadığını, davacı şirket yetkilisinin borçlarını ödeyeceğine dair beyanının bulunduğunu, davaya katılan diğer alacaklı banka ve şirketlerin davanın reddine karar verilmesi taleplerinin bulunduğunun görüldüğünü, davacı vekilinin asıl borçlu şirket aleyhine konkordato davası nedeniyle kesin mühlet kararının olduğu ve hakkında yapılan takiplerin durduğunu, davalının da asıl borçlu ile kefiller arasında zorunlu takip arkadaşlığının bulunması nedeniyle birlikte takip yapılması gerektiği yönündeki itirazları hukuki yorum içerdiğinden ve uzmanlık alanı dışında olması nedeniyle takdirinin sayın mahkemeye ait olduğunu, açılan iş bu itirazın iptali davası çerçevesinde yapılan hesaplamalar sonucunda 12.02.2020 Takip tarihi itibariyle : 59.217.26-TL Asıl alacak, 1.755.76-TL İşlemiş akdi ve temerrüt faizi, 87.80-TL Faizlerin % 5 gider vergisi, 1.376.53-TL Noter masrafı , 62.437.34-TL Nakdi alacak toplamı, 2.030.00-TL Gayri nakdi çek depo tutarı banka alacağının tespit edildiğini, davacı banka takip talebinde toplam: 62.583.40-TL Nakit, 2.030.-TL Gayri nakit alacağını , Dava dilekçesinde 60.000.-TL Nakit alacak üzerinden itirazın iptali ile takibin devamını talep ettiğinden taleple bağlı kalındığında: 60.000.-TL’nin alacak kalemleri arasındaki dağılımının 59.217.26-TL Asıl alacak, 745.47-TL İşlemiş faiz, 37.27-TL Faizin % 5 gider vergisi , 60.000.00-TL Toplam şeklinde olduğunu, banka alacağından davalı …’ın tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğunun değerlendirildiğini, nihai takdirin sayın mahkemeye bırakıldığını, davacı bankanın takip tarihinden itibaren 59.217.26-TL Asıl alacağa 5464 sayılı yasanın 26.3 madde hükmü gereği TCMB tebliğleri ile belirlenen yıllık % 24 oranında temerrüt faizi faizin % 5 gider vergisini uygulama ve talep yetkisinin bulunduğu ” şeklinde mütalaada bulunmuştur.
Dava; Davacı banka tarafından kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla kefil aleyhine yapılan icra takine vaki itirazın iptali istemi ile açılan İİK.nun 67.maddesi kapsamındaki davadır.
Dava 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Dava konusu kredi sözleşmesinin 6098 sy TBK’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra imzalandığı, TBK’nun 583/1. fıkrasında “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” ve TBK’nun 584. maddesine 6455 sy yasanın 77. maddesi ile 11/04/2013 tarihinde yürürlüğe giren 584/3. fıkrasında “Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler … için eşin rızası aranmaz.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Davacı Banka ile dava dışı asıl borçlu … Paz. San ve Tic. A.Ş arasında 30.03.2010 düzenleme tarihli 1.500.000-TL, 03.08.2012 düzenleme tarihli 1.500.000.-TL, 10.03.2014 düzenleme tarihli 1.000.000-TL, 20.02.2017 düzenleme tarihli 2.500.000-TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmeleri imzalandığı, sözleşmelerin tamamını ve 03.08.2012 sözleşmeye ek olarak alınan kefalet protokolünü davalı …’ın, müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, kefalet limitinin sözleşme limitleri ile aynı olduğu, 03.08.2012 tarihli sözleşmeyle ilgili olarak eş muvafakatinin alındığı, diğer sözleşmeler yönünden eş muvafakati alınmamış olsa bile asıl borçlu şirketin ticaret sicil kayıtlarına göre davalının asıl borçlu şirketin ortağı ve hissedarı olduğundan, TBK’nun 584/3. fıkrası uyarınca eş rızasının aranmayacağı, TBK’nun 583/1. fıkrası uyarınca kefalet beyanlarının geçerli olduğu, bu haliyle sözleşmelerdeki müşterek borçlu ve müteselsil kefaletlerin geçerli olduğu kanaatine varılmıştır.
TBK.nun 589.maddesi uyarınca kefil, asıl borcun yanı sıra asıl borçlunun kusur veya temerrüdünün yasal sonuçlarından ancak kefalet limiti ile sorumludur. Davalı kefilin kredi sözleşmelerine toplam 6.500.000,00 TL için kefil olduğu, temerrüt tarihi 08.01.2020 tarihi olup, kat tarihinden temerrüt tarihine kadar takip konusu krediler için öngörülen akdi faiz oranı ve temerrüt tarihinden takip tarihine kadar sözleşmenin uyarınca temerrüt faizi uygulanması gerekir.
İİK’nun 303. Maddesinde “Konkondatoya muvafakat etmeyen alacaklı boçtan bilrlikte sorumlu olanlara karşı bütün haklarını muhafaza eder.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Davalı vekili, dava dışı asıl borçlu şirket hakkında İzmir .. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasında konkordato isteğiyle açılan davada kesin mühlet kararı verildiğini, asıl borçlu hakkında yapılan takiplerin durduğunu, asıl borçlu ile kefiller arasında zorunlu takip arkadaşlığının bulunması nedeniyle birlikte takip yapılması ve yürütülmesinin şart olduğunu, dava dışı asıl borçlu hakkında verilen tedbirin sonuçlarında davalı kefilin de yararlanacağını savunmuş ise de, İzmir .. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasında konkordato talebinde bulananların .. , … Koz. Paz. San ve Tic. A.Ş, …. San ve Tic. Ltd Şti olduğu, mahkemece 25.10.2019 tarihinden itibaren 3 ay geçici mühlet kararı verildiği, 22.01.2020 tarihli duruşmada geçici mühlet kararının 22.01.2020 tarihinden itibaren 1 ay uzatılmasına karar verildiği ve en son 19.02.2020 tarihli duruşmada da 19.02.2020 tarihinden itibaren 1 yıl kesin mühlet kararı verildiği, konkordato talepli davada, eldeki itirazın iptali davamızda davalı olan …’ın taraf olmadığı, konkordato davasında davacı bankanın konkordatoya muvafakat etmediği, dolayısıyla konkordato süreci içerisinde dava dışı asıl borçlu aleyhine getirilen takip yasağının yalnızca asıl borçlu şirketi için geçerli olup, konkordatoya muvafakat etmeyen davacı bankanın İİK’nun 303/1. Fıkrası uyarınca davalı kefil aleyhine icra takibi başlatmasında ve takibin devamını istemesine huhuken bir engel bulunmadığından davalını bu yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir.
Bu belirlemeler doğrultusunda düzenlenen 15.01.2021 tarihli bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olduğu, davacı ile dava dışı asıl borçlu …. Paz. San ve Tic. A.Ş arasında 30.03.2010 düzenleme tarihli 1.500.000-TL, 03.08.2012 düzenleme tarihli 1.500.000.-TL, 10.03.2014 düzenleme tarihli 1.000.000-TL, 20.02.2017 düzenleme tarihli 2.500.000-TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmeleri imzalandığı, davalının bu kredi sözleşmelerini müşterek borçlu müteselsiil kefil sıfatıyla ve 6.500.000,00 TL kefalet limiti ile imzaladığı, bu borçlu-kefil davalının, kefalet limiti ile ve kendi temerrütlerinin hukuki sonuçları ile borçtan sorumlu olacağı, alacak miktarının kefalet limiti içerisinde kaldığı, bilirkişi raporu ile belirlendiği şekilde davalının metro kredisi ve kredi kartı kullanımından kaynaklanan 59.217.26-TL asıl alacak, 1.755.76-TL İşlemiş akdi ve temerrüt faizi, 87.80-TL faizlerin % 5 gider vergisi, 1.376.53-TL Noter ihtarname gideri olmak üzere toplam 62.437.34-TL alacak için davacıya borçlu olduğu, bir adet tesim edilmeyen çek yaprağı nedeniyle 2.030,00-TL gayri nakdi depo tutarından, sözleşmedeki açık hüküm nedeniyle davalının müteselsil kefil sıfatıyla sorumluluğunun bulunduğu anlaşılmakla bu şekilde davalının itirazının iptaline, takibin devamına, asıl alacağa 5464 sayılı yasanın 26.3 madde hükmü gereği TCMB tebliğleri ile belirlenen yıllık % 24 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi vergisi uygulanmasına davacı alacağı likit olup davalı itirazında haksız olduğundan İİK.nun 67/2.maddesi uyarınca itiraza uğrayan ve hüküm altına alınan toplam nakdi alacak miktarı üzerinden %20 icra inkar tazmınatının davadan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE,
Davalının, İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptali ile;
59.217.26-TL Asıl alacak
1.755.76-TL İşlemiş akdi ve temerrüt faizi
87.80-TL Faizlerin % 5 gider vergisi
1.376.53-TL Noter masrafı
Toplam 62.437.34-TL Nakdi alacağın, Asıl alacağa 5464 sayılı yasanın 26.3 madde hükmü gereği TCMB tebliğleri ile belirlenen yıllık % 24 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi vergisi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi için takibin devamına,
2- Gayri nakdi alacak yönünden davalının itirazının iptali ile ; iade edilmeyen 1 adet çeke ilişkin 2.030,00 TL çek sorumluluk tutarının davacı banka nezdinde açılacak faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesi sureti ile takip talebindeki koşullar ile takibin devamına,
3-Hüküm altına alınan 62.437.34-TL Nakdi alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 12.487,47-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Kabul edilen nakdi alacak miktarı üzerinden hesaplanmış olan 4.265,09 TL nispi karar ve ilam harcı ile gayri nakdi alacak üzerinden alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcına, peşin alınan ve sonradan tamamlanan (711,73 + 59,30) = 771,03 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.913,36 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
5-Dava tamamen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı ve karşıladığı 7,80 TL vekalet suret harcı, 54,40 TL başvuru harcı, 771,03 TL peşin alınan ve sonradan tamamlanan harç, 80,50 TL davetiye ve posta gideri, 700,00 TL bilirkişi ücreti, davacı, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinde kendisini vekille temsil ettirdiğinden, arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte olan AAÜT’ne göre tayin olunan 900,00 TL maktu vekalet ücreti toplam 2.513,73 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
6-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre nakdi alacak üzerinden takdir ve hesaplanmış olan; 8.916,85 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine.
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre gayri nakdi alacaklar üzerinden takdir ve hesaplanmış olan; 2.030,00 TL matku vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine.
10-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/03/2021
Katip … Hakim …
e -imzalıdır e -imzalıdır