Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/318 E. 2021/307 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/318
KARAR NO : 2021/307

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satım İlişkisinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/07/2020
KARAR TARİHİ : 30/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satım İlişkisinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin, pazarlama üzerine çalışan bir şirket olduğunu, davalının müvekkilinden bir takım ürünler satın aldığını, bakiye borcunu ödemediğini, alacaklarını tahsil etmek üzere davalı aleyhine Tire İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, fakat davalının haksız yere itiraz ederek takibi durdurduğunu, yapılacak tahkikat neticesinde davalının borca ve tüm ferilerine itirazının haksız ve yerinde olmadığının anlaşılacağını, bu nedenle Tire İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyasında borçlunun haksız itirazının iptaline, takibin devamına, haksız itiraz eden borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; huzurdaki davanın tamamen haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olup reddinin gerektiğini, müvekkilinin “… Mah. … Yol .. Sok. No:.. Tire/İZMİR” adresinde faaliyet gösterdiğini, bu nedenle genel yetki kuralları çerçevesinde Tire Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, itirazın iptali davalarında, icra takibinin yapıldığı yer mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı yanca icra takibinin İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası üzerinden başlatıldığını, taraflarınca borca itirazlar ile birlikte yetkiye de itiraz edildiğini, itiraz gereği ilgili icra müdürlüğünce yetkisizlik kararı verilip takibe Tire İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyası üzerinden devam edildiğini, bu nedenle dosyanın esasa girilmeksizin yetkisizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı şirketin, davalı müvekkili şirketten herhangi bir alacağının bulunmadığını, alacaklı tarafın alacak taleplerinin tamamen haksız, mesnetsiz, kötü niyetli olduğunu, huzurdaki davanın müvekkilinden haksız şekilde kazanç sağlama amacına yönelik olarak ikame edildiğini, zira, davacı yanca müvekkiline satılan malların(poşetlerin) ayıplı olduğunu, kullanılabilecek durumda dahi olmadığını, bu durumun davacı şirkete de müvekkilince bildirildiğini, mahkemece bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, haksız ve kötü niyetli davanın usul ve esastan reddi ile, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İcra Dosyası: Tire İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasında davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 3 adet fatura alacağından kaynaklı 16.493,14 -TL asıl alacak, 1.034,69 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.527,83 -TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlu vekili tarafından 12/12/2019 tarihli dilekçe ile borcun tamamına ve tüm ferilerine itiraz edildiği, itiraz nedeniyle takibin 12/12/2019 tarihinde durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Faturalar : … San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından davalı … Gıda Sanayi AŞ adına düzenlenen 18/06/2019 tarihli … seri ve sıra nolu KDV dahil 3.233,85-TL bedelli, 10/06/2019 tarihli … seri ve sıra nolu KDV dahil 8.126,18-TL bedelli, 25/07/2019 tarihli … seri ve sıra nolu KDV dahil 5.133,11 TL. bedelli faturalar olduğu anlaşılmıştır.
BA Formları: Davalıya ait BA formları ilgili vergi dairesinden istenmiş dava konusu 18/06/2019 tarihli ve 10/06/2019 tarihli 2 adet faturanın 2019 yılı Haziran ayına ilişkin dönemde BA formlarında beyan edildiği anlaşılmıştır.
Yemin: Davalı vekili cevap dilekçesinde yemin deliline dayanılması nedeniyle ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı konusunda davalı vekiline yemin teklif hakkının hatırlatıldığı, davalı vekilinin 23.02.2021 tarihli duruşmada ayıp ihbarının yapıldığına ilişkin davacıya yemin teklif etmek istediğini beyan ettiği, davacı şirket yetkilisinin usulüne uygun yemin davetiyesi üzerine 30/03/2021 tarihli duruşmaya gelerek “dava konusu ürünlerin ayıplı olduğuna dair hiçbir ayıp ihbarının yapılmadığı” şeklinde yemini eda etmiştir.
Dava; ticari alım satım ilişkisi kapsamında 3 adet faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Dava, 1 yıllık hak düşürüü süre içerisinde açılmıştır.
Davalı tarafça; mahkememizin yetkisine yapılan itiraz incelendiğinde, davalı tarafından taraflar arasındaki akdi ilişkinin reddedilmediği, alacağın fatura bakiyesinden kaynaklandığı, HMK.nın 10 ve TBK.nın 89.maddeleri uyarınca alacaklının yerleşim yerinin bağlı olduğu İzmir mahkemelerinin yetkili olduğu sonuç olarak yetki itirazının yerinde olmadığı tespit edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Somut olayda; taraflar arasında dava-takip konusu 3 adet faturadan kaynaklanan ticari alım satım ilişkisinin bulunduğu, dava-takip konusu 3 adet faturaya konu malların davalıya teslim edildiği, dava-takip konusu 3 adet fatura bedelinin davalı tarafça ödenmediği hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı tarafça satılanın ayıplı olduğu ileri sürüldüğünden, TTK’nun 23/1-c bendi uyarınca hak düşürücü süre içerisinde usulüne uygun şekilde davalının, davacı satıcıya ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı noktasında toplanmaktadır.
Ticari satımlarda ayıp ihbarının olay tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 23/1-c.maddesinde belirtilen süreler içinde yapılması gerekir. 6102 sy TTK m. 23/c uyarınca ticari satışlarda malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir, açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek ve incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa durumu bu süre içerisinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Gizli ayıp basit bir muayeneyle anlaşılamayacak durumda ise bu tür bir ayıbın ortaya çıkması halinde B.K.’nun 223-2. fıkrası uyarınca ayıbın derhal satıcıya bildirilmesi gerekir. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda tacirler arasındaki ihbar ve ihtarların ne şekilde yapılacağı 18/3. maddesinde düzenlenmiş ve “Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye dair ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır.” denilmektedir.
Davacı tarafından davalı adına keşide edilen faturaların 10/06/2019, 18/06/2019 ve 25/07/2019 tarihli oldukları, anılan tarihlerde fatura konusu ürünlerin teslim edildiği, davalının malların ayıplı olduğunu ilk kez eldeki davada savunma olarak ileri sürdüğü, tarafların tacir olması nedeniyle ayıp ihbarının yapıldığının TTK’nun 18/3. fıkrasındaki yazılı belgeler ile ispatlanması gerektiği, davalının ayıp ihbarının telefonla sözlü olarak yapıldığını bildirdiği, ayıp ihbarının yapıldığına dair TTK’nun 18/3. Fıkrasında sayılan nitelikteki belge mevcut olmadığı, yazılı delil başlangıcı teşkil edecek bir delil de sunulmadığı, ayıp ihbarının yapıldığının ispat şekli olan yazılı delille ispatlanması gerektiğinden bu konuda tanık dinlenmesine olanak bulunmadığı, bu nedenle davalı tanıklarının dinlenmediği, cevap dilekçesinde yemin deliline dayanılması nedeniyle ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı konusunda davalı vekiline yemin teklif hakkının hatırlatıldığı, davalı vekili 23.02.2021 tarihli duruşmada ayıp ihbarının yapıldığına ilişkin davacıya yemin teklif etmek istediğini beyan ettiği, davacının usulüne uygun yemin davetiyesi üzerine duruşmaya gelerek dava konusu malların ayıplı olduğuna ilişkin davalı tarafından ayıp ihbarının yapılmadığı şeklinde yemini eda ettiği, böylelikle davalı tarafından ayıp ihbarının 6102 sy TTK m. 23/c maddesine uygun olarak yapılmadığının kesin delil niteliğindeki yemin ile sabit olduğu, ihbar külfetini yerine getirmeyen davalının dava konusu malları o haliyle kabul etmiş sayılması gerektiği, davacının davalıdan dava konusu faturalar nedeniyle alacağının 16.493,14 TL olduğu, davacı vekilinin 30.03.2021 tarihli duruşmada yalnızca asıl alacak yönünden itirazın iptalini talep ettilerini, takip tarihine kadar işlemiş faiz alacağı yönünden itirazın iptali isteklerinin bulunmadığını beyan etmesi karşısında davanın yalnızca asıl alacak yönünden açıldığı anlaşılmakla davacının asıl alacak miktarı yönünden itirazın iptali davasının kabulüne, İİK’nun 67/2.maddesi uyarınca alacağın likit olması ve davalının itirazında haksız olması nedeniyle %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE,
Davalının, İzmir Tire İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptali ile 16.493,14 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi için takibin devamına,
2-Hüküm altına alınan 16.493,14 TL alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 1.126,65 TL nispi harca, peşin alınan 194,03 TL harcın mahsubu ile bakiye 932,62 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
4-Dava tamamen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı ve karşıladığı 7,80 TL vekalet suret harcı, 54,40 TL başvuru harcı,194,03 TL peşin harç, 90,00 TL davetiye ve posta gideri, davacı, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinde kendisini vekille temsil ettirdiğinden, arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte olan AAÜT’ne göre tayin olunan 900,00 TL maktu vekalet ücreti toplam 1.246,23 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
7-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından gerekçeli karar tebliğ giderleri düşüldükten sonra varsa sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, davacı şirket yetkilisinin ve davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. Bu nedenle duruşmanın günü saat: bırakılmasına karar verildi. 30/03/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır