Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/292 E. 2021/246 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/364
KARAR NO : 2021/275

DAVA : Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 26/07/2019
KARAR TARİHİ : 19/03/2021

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İDDİA ;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin, davalı kooperatifin üyesi olan …’ten “.. Blok No:.. Kat:.. Daire..” ile bağlantılı kooperatif hissesini devraldığını, daha sonra yapılan numarataj düzenlemesi ile dış kapı numarasının “..” olarak değiştirildiğini, kooperatif karar defterinde 17/11/2011 tarihi itibari ile geriye dönük borca rastlanmadığını, müvekkilinin kooperatif üyeliğine 18/11/2011 tarihi itibari ile kaydedildiğini, devir esnasında kalan aidat borçlarının davalı kooperatifçe eski üyeden tahsil edildiğini, müvekkiline “iki aylık aidat ödemesi gerektiği ve başkaca bir borç olmadığı” hususunun bildirildiğini, müvekkilinin de 13/06/2012 tarihinde toplam 570,00 TL aidat borcunu ödediğini, davalı tarafından müvekkili hakkında İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığını, süresi içerisinde borca itiraz edildiğini, 08/01/2015 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalının itirazın iptali davası açmadığını, müvekkiline aidat borcunu ödemesi konusunda Karşıyaka … Noterliği’nden 30/11/2018 tarihli … yevmiye numaralı birinci ihtarnamenin, 28/12/2018 tarihli … yevmiye numaralı ikinci ihtarnamenin gönderildiğini, müvekkili hakkında davalı kooperatifin yönetim kurulu tarafından 05/02/2019 tarihli … sayılı “üyelikten ihraç” kararının alındığını, müvekkilinin genel kurula itiraz ettiğini, genel kurul tarafından 29/06/2019 tarihinde müvekkilinin ihracına karar verildiğini ve Bornova … Noterliği’nden 08/02/2019 tarihli … yevmiye numaralı ihraç ihtarnamesinin gönderildiğini, verilen ihraç kararının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin üye olurken “borcu olmadığı” hususunun karar defterine yazıldığını, ayrıca ihtarnamede ödenen olarak belirtilen 570,00 TL’ye faiz işletildiğini, 29/06/2019 tarihli genel kurul toplantısında yönetim kurulunun ibrasına müvekkili tarafından itiraz edildiğini, zira; harcamaların haksız olduğunu, 2019 yılı tahmini bütçesinin da fahiş olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin, katılmadığı toplantılarda alınan kararlardan haberdar olmadığını, toplantı tutanakları müvekkiline tebliğ edilmediği için itiraz etme imkanı da olmadığını, bu nedenle ihtarnamede çizelge olarak bulunan rakamların aidat olup olmadığının bilinemediğini, müvekkiline gönderilen ihtarnamelerde borç dayanağı açıklanmamakla birlikte 1.ihtarnamede “ödenenin 570,00 TL, ödenmesi gerekenin 27.150,00 TL”, 2. ihtarnamede “borcun 26.580,00 TL, faizinin ise 8.548,15 TL, toplamda 35.128,15 TL” olarak gösterildiğini, ihtarnamelerde ayrıca ödeme yeri bilgisinin de bulunmadığını belirterek, üyeliği devam eden müvekkilinin üye kayıt defterinde hissesine düşen … Blok … numaralı daire üzerine 3. kişilere devrini engellemek için tedbir konulmasına, müvekkili hakkında verilen 05/02/2019 tarih ve … sayılı ihraç kararının iptali ile müvekkilinin üyeliğinin devamına, davalı kooperatifin 28/06/2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların iptaline, avukatlık ücreti dahil yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP ;
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; ihtarlara ve ihraca konu kooperatif alacağının 2011 yılından sonraki döneme ait olduğunu ve tüm ödemelerin genel kurul kararlarına dayandığını, davacının bizzat genel kurullara katıldığını, alınan kararlara karşı yasal yola başvurmadığını ve kararları benimsediğini, ihtarnamelerde ödenmiş olan 570,00 TL’ye faiz işletilmediğini, haziran listeleri getirtildiğinde davacının toplantılara katıldığının görüleceğini, gönderilen ihtarnamelerde hiçbir farklılığın bulunmadığını, ikinci ihtarda toplam asıl alacaktan 570,00 TL tutarındaki ödemenin düşüldüğünü ve net rakamın yazıldığını, her iki ihtarda da borç bedelinin ve işletilmiş faizin aynı olduğunu, 26.580,00 TL’nin 570,00 TL ödemenin düşülmesinden sonra ortaya çıkan rakam olduğunu, ihtarda ödeme yerinin olmadığının ileri sürüldüğünü ancak davacının kooperatif hesap bilgilerini bildiğini, iddianın aksine bilanço ilanlarının yapıldığını ve tüm üyelere dağıtıldığını, davacının bilançoları bizzat incelediğini, tüm bilançoların genel kurulca ibra edildiğini, dava dilekçesinde adı geçen …’ın kooperatif üyesi olmadığını, dolayısıyla genel kurula katılma hak ve yetkisinin bulunmadığını, bu kişinin açtığı davanın bu dava ile ilgisinin bulunmadığını, davacıya gönderilen ihtarnamelerin bizzat kendisine tebliğ edildiğini, son olarak yönetim kurulunun aldığı ihraç kararının da davacıya tebliğ edildiğini, usulü işlemlerin tam olarak yerine getirildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE ;
Dava; davalı kooperatifin 28/06/2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan üyelikten ihraca ilişkin karar ile birlikte diğer tüm kararların iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; “davalı kooperatifin, davacı hakkında vermiş olduğu ihraca ilişkin 05/02/2019 tarihli … sayılı yönetim kurulu kararının ve bu kararın görüşüldüğü 28/06/2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan davacının ihracına ilişkin .. numaralı karar ile diğer kararların yasaya, ana sözleşmeye ve objektif iyi niyet kurallarına aykırı kararlar olup olmadığı, bu kararları iptal edilebilme koşullarının bulunup bulunmadığı, davacıya ihraç kararının dayanağı olarak öncesinde davalı kooperatif tarafından gönderilen 1. ve 2. ihtarnamelerin usulüne uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği” konularındadır.
Davalı kooperatif davacıya Karşıyaka … Noterliği’nden gönderdiği 30/11/2018 tarihli … yevmiye numaralı birinci ihtarname ile; 26.580,00 TL asıl alacak ile 8.548,15 TL işlemiş faiz toplamı olan 35.128,15 TL borcu 10 gün içinde yatırmasını ihtar etmiştir. İhtarnamede söz konusu borcun 2011 yılı Aralık ayına, 2012 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan ve Mayıs aylarına, 2012, 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 dönemlerine ilişkin olduğu tablo halinde belirtildikten sonra her dönemin karşılığı asıl alacak ve faizlerinin de gösterildiği, bunun yanı sıra 13/06/2012 tarihli 570,00 TL tutarındaki ödemenin de belirtildiği, toplam borç miktarı olarak gösterilen 27.150,00 TL’den 570,00 TL ödemenin düşülmesi sonucunda 26.580,00 TL asıl alacak tutarına ulaşıldığı görülmüştür. Söz konusu ihtarname davacıya 03/12/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Davalı kooperatif davacıya Karşıyaka … Noterliği’nden gönderdiği 28/12/2018 tarihli … yevmiye numaralı ikinci ihtarname ile; 27.150,00 TL’si asıl alacak 8.548,15 TL’si işlemiş faiz olmak üzere toplam 35.128,15 TL’nin bir ay içerisinde ödenmesini istemiş, ihtarname içeriğinde söz konusu borcun hangi dönemlere ilişkin olduğu, dönem dönem miktarı ile karşılığı gelen faizlerinin ayrı ayrı yer aldığı, bunun yanı sıra 570,00 TL tutarındaki ödemenin de yine ihtarnamede yazılı olduğu görülmüştür. Söz konusu ihtarname davacıya 04/01/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Davalı kooperatif yönetim kurulu davacıya Bornova … Noterliği’nden gönderdiği 08/02/2018 tarihli … yevmiye numaralı ihraç ihtarnamesi ile; 05/02/2019 tarihli ve … sayılı karar ile kooperatif üyeliğinden ihraç edildiğini bildirmiştir. Söz konusu ihtarname davacıya 09/02/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Davacı, ihraç kararına, Karşıyaka … Noterliği’nin 25/04/2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile itiraz etmiş, bu itiraz, 28/06/2019 tarihli dava konusu genel kurul toplantısının gündemine alınmış ve … numaralı maddede görüşülerek karara yönelik itirazın 6 ret ve 5 çekimser oya karşılık 27 oyla onaylanmış yani ihraç kararına yapılan itiraz oy çokluğu ile reddedilmiştir.
Sunulan evraklar incelendiğinde; davalı kooperatifin 17/11/2011 tarihli yönetim kurulu kararı ile “kooperatifin kura çekimi ile adına iken …’ün … Blok No:… Kat:… Daire …’e ilişkin bir adet tam hissesini …’e devrettiği, devir ile ilgili muvafakat ve taahhütlerin alındığı, geriye dönük borca rastlanmadığı” hususları yazılmak suretiyle “18 Kasım 2011 tarihi itibariyle …’ün kooperatif üyesi olarak kaydedilmesine” karar verilmiştir.
Bayraklı Tapu Müdürlüğü’nden gönderilen tapu kaydı incelendiğinde; davaya konu “… Blok No:.. Kat:… Daire:…” numaralı bağımsız bölümün tapuda davalı kooperatif adına kayıtlı olduğu görülmüştür.
Davalı kooperatifin 28/06/2019 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında; (3) numaralı gündem maddesinde; yönetim kurulu faaliyet raporu ile denetim kurulu raporu ve bilanço ile gelir tabloları okunarak oylanmış ve oy çokluğu ile kabul edilmiştir. (4) numaralı gündem maddesinde; yönetim kurulu ve denetim kurulu oy çokluğuyla ibra edilmiştir. (5) numaralı gündem maddesinde; kooperatifin devam eden davaları ile ilgili kooperatif avukatı tarafından genel kurula bilgi verilmiş ve devam eden davaların takibi ve gerekli işlemlerin yapılması konusunda kooperatif avukatına yetki verilmesine oy çokluğu ile karar verilmiştir. (6) numaralı gündem maddesinde; yönetim kurulu kararıyla kooperatif üyeliğinden ihraç edilen davacının durumu müzakereye açılmış, davacının ve vekilinin imzalı yazılı önerisi okunmuş, bu öneri tutanağa eklenerek davacının kooperatif üyeliğinden ihracına 27 kabul 6 ret 5 çekimser oy olmak üzere oy çokluğu ile karar verilmiştir. (7) ve (8) numaralı gündem maddelerinde;… ada … parselde … ada … parselde kayıtlı bağımsız bölümlerin m²’si 1.200,00 TL’den aşağı olmamak üzere satılması ve bu konuda yönetim kuruluna yetki verilmesi önerisi görüşülmüş, oy çokluğuyla kabul edilmiştir. (9) numaralı gündem maddesinde; kooperatif ortak alanının kiraya verilmesi, dış cephe ve asansör onarımı ile ilgili husus görüşülüp oy birliğiyle kabul edilmiştir. (10) numaralı gündem maddesinde; fasıllar arası aktarma yetkisi oy çokluğuyla yönetim kuruluna verilmiştir. (11) numaralı gündem maddesinde; üst birlik temsilcisi seçimine oy çokluğu ile karar verilmiştir. (12) numaralı gündem maddesinde; 2019 yılı tahmini bütçesi okunarak müzakereye açılmış oy çokluğuyla kabul edilmiştir. (13) numaralı gündem maddesinde; ödentilerini zamanında yapmayan üyelerden aylık % 2 gecikme bedeli alınması, borcunu ödemeyenler hakkında yasa ve ana sözleşme çerçevesinde işlem yapılarak üyelikten ihraç edilmeleri konusunda yönetim kuruluna yetki verilmesi hususu oylamaya sunulmuş oy çokluğu ile kabul edilmiştir.
Söz konusu kararlardan oy çokluğu ile alınanlarda sadece red oyu ve sayısı belirtilmiş, bunun haricinde tutanağa geçirtilen ya da ayrı bir dilekçe ile verilen muhalefet şerhinin bulunmadığı görülmüştür.
Bu toplantıya ilişkin hazirun cetveli incelendiğinde; davacının toplantıya asaleten katıldığı ve hazirun cetvelini imzaladığı görülmüştür.
İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası incelendiğinde; davacısının …, davalısının … Konut Yapı Kooperatifi olduğu, bu davada davacı tarafça “… Blok … numaralı dükkan ile ilgili olarak peşin satıldığının” ileri sürülerek “üye kaydedildiğinin tespitine, tapu kaydının iptali ile davacı adına bila bedelsiz kaydına, bu istek yerinde görülmez ise depo edilmesi gereken miktarın belirlenerek tapu kayıtlarının iptal edilerek davacı üzerine kaydına, bu istek de yerinde görülmez ise davacının üye olduğunun tespitine” karar verilmesinin istendiği, davanın 02/10/2017 tarihinde açıldığı, mahkemece asıl dava ve birleşen dava yönünden bilirkişi raporu aldırıldığı görülmüştür
İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası incelendiğinde; davacısının …, davalısının … Konut Yapı Kooperatifi olduğu, bu davada davacı tarafça İzmir ili, Bayraklı ilçesi, … Mahallesinde bulunan, tapuda … ada, … parsel numarada kayıtlı … Blok … Kat … (…) numaralı dükkan ile ilgili olarak “peşin satıldığının” ileri sürülerek, “taşınmazın, satın alan müvekkiline teslimine karar verilmesinin” istendiği, davanın 19/09/2017 tarihinde açıldığı, mahkemece asıl dava ve birleşen dava yönünden bilirkişi raporu aldırıldığı görülmüştür
Bilirkişi … mahkememize sunduğu 30/09/2020 tarihli raporunda özetle; davacının, keşide edilen 2 ihtara rağmen ortaklıktan doğan parasal yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle ve 05/02/2019 tarihli … sayılı yönetim kurulu kararı ile ortaklıktan çıkarıldığını, ana para ve faiz borcunun yanlış hesaplandığını, Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre ortaktan istenecek alacağın doğru yani gerçek hesaplanması gerektiğini, gerçek borcu yansıtmayan ihtarnamelerin usulsüz olduğunu buna göre ihraç kararının da usulsüz olması sebebiyle yönetim kurulu kararının iptalinin istenebileceğini, KK’nın 16. maddesi ile ana sözleşmenin 14. maddesine göre ortaklıktan ihraç kararlarına karşı kararın tebliğinden itibaren 3 ay içinde iptal davası açılması veya genel kurula itiraz edilmesi gerektiğini, genel kurula itiraz edildiği takdirde ortaklıktan ihraç kararının iptali için dava açılamayacağını, olayda davacının çıkarma kararına karşı genel kurula itiraz ettiğini, bu hali ile yönetim kurulu kararının iptali için dava açılamayacağını, çıkarma kararına yapılan itirazın 28/06/2019 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında gündemin 6. maddesinde görüşüldüğünü, davacının ortaklıktan çıkarılmasının 6 red ve 5 çekimser oya karşılık 27 oyla kabul edildiğini, bu kararla birlikte 05/02/2019 tarihli … sayılı yönetim kurulu kararının onaylanmış ve davacının itirazının reddedilmiş olduğunu, ortaklıktan çıkarma kararına itiraz edildiği takdirde genel kurulun itirazın haklı olup olmadığını ve ihraç kararında usulsüzlük bulunup bulunmadığını değerlendirmesi gerektiğini, karar usulsüz ise bu kararın onanması ya da itirazın reddedilmesinin de usulsüz olacağını, gündemin 6. maddesindeki kararın usulsüz olduğunu ve iptalinin gerektiğini, bunun haricinde kalan diğer kararların iptali isteği ile ilgili olarak ise olumsuz oy kullananların isimleri tutanağa yazılmadığı için davacının olumsuz oy kullanıp kullanılmadığı yönünde bir tespit yapılmadığını, madde metinlerinde muhalefet şerhine rastlanmadığını, davacının sadece dilek ve temenniler bölümünde red oyu kullandığı kararlara muhalefet şerhi koyduğunu belirtmekle yetindiğini, takdirin mahkemeye ait olduğunu, sadece gündemin 13. maddesinde alınan ve parasal yükümlülüklerin geciktirilmesi halinde aylık % 2 gecikme faizi uygulanması ile ilgili kararın 6198 sayılı TBK’nın 120/2 maddesine uygun olmadığını, diğer kararların yasa ve ana sözleşme hükümleri ile iyi niyet kurallarına aykırı olduğunun iddia ve ispat edilmediğini, TBK’nın 120/2 maddesi gereğince davacının isteyebileceği gecikme faizinin yıllık % 18’i geçmemesi gerektiğini bildirmiştir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesinde kimlerin kanuna, anasözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile genel kurul kararları aleyhine, toplantıyı kovalıyan günden başlamak üzere bir ay içinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye başvurabilecekleri sayılmıştır. Bu maddenin 1. fıkrasında; “Toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmiyen yahut toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını veyahut gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini yahut da Genel Kurul toplantısına katılmaya yetkili olmıyan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden pay sahipleri” de dava açabilecek kişiler arasında sayılmıştır.
Bu madde uyarınca, genel kurul toplantısında hazır bulunan ortakların alınan kararlara karşı iptal davası açabilmeleri için, red oyu kullanmış ve muhalefetlerini de toplantı tutanağına kaydettirmiş olmaları gerekir. Emredici nitelikte olan bu yasal düzenleme, davalı kooperatif ana sözleşmesinin 38. maddesinde de aynen tekrarlanmıştır.
Somut olayda; davacı dava konusu 28/06/2019 tarihli genel kurul toplantısına katılmıştır. Oy çokluğu ile alınan kararlarda red oyu ve sayısı belirtilmiş ancak red oylarının kimler tarafından verildiği hususu toplantı tutanağına yazılmamıştır. Durum böyle olmakla birlikte tek başına red oyu vermek dava açmak için yeterli olmayıp, alınan kararlara karşı muhalefet edildiğinin de ayrıca ve açıkça yazılması gerekir. Red oyunun davacı tarafından verilip verilmediği hususu belirgin olmamakla birlikte davacının toplantı tutanağına ayrıca ve açıkça muhalefet şerhi yazdırmadığı ve ayrı bir dilekçe ile de muhalefetini bildirmediği anlaşıldığından, 6 numaralı karar haricinde diğer kararlar yönünden davacının iptal davası açma hakkının bulunmadığı kanaatine varılmış, dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri uyarınca bu kararla ilgili davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafın ihraç kararının iptaline ilişkin davasına gelince; 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun “ortaklıktan çıkarılma esasları ve itiraz” başlıklı 16. maddesinde; “Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler anasözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar anasözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar. Ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verilir. Anasözleşme, çıkarılanın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim kurulunu da yetkili kılabilir. Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defterine de yazılır. Kararın onaylı örneği,çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir. Tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır. Üç aylık süre içinde genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmiyen çıkarılma kararları kesinleşir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Davalı kooperatif ana sözleşmesinin 14. maddesi gereğince hakkında ortaklıktan çıkarma kararı verilen üye dilerse 3 ay içerisinde iptal davası açabilir veya genel kurula itiraz edebilir. Dolayısıyla; hakkında ortaklıktan çıkarma kararı verilen üyeye genel kurula itiraz etme ya da iptal davası açma konusunda seçimlik hak tanınmıştır. Somut olayda; davacı, bu haklardan “genel kurula itiraz etme” hakkını kullanmıştır. Davacı üyenin ihraç kararına karşı genel kurula itiraz etmiş olması nedeniyle 1163 sayılı KK’nın 16. maddesi gereğince yönetim kurulunun ihraç kararına karşı itiraz davası açamayacak olması nedeniyle buna ilişkin davanın usulden reddine karar verilmiştir. Davacı tarafın dava konusu 28/06/2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan 6 numaralı gündem maddesindeki kararın iptali davasıyla ilgili olarak ise; davalı kooperatif tarafından ihraç kararı öncesinde davacıya gönderilen 1. ve 2. ihtarnamelerde ödemesi gereken borç tutarı 35.128,15 TL olarak bildirilmiştir. İhtarnameler yasanın aradığı şekil şartlarına uygun olmakla birlikte bilirkişi, genel kurul tutanaklarını inceleyerek yaptığı değerlendirme sonucunda; “davacının 13/06/2012 tarihindeki 570,00 TL tutarındaki ödemesi düşüldükten sonra davacının davalı kooperatife olan borç miktarının 20.925,00 TL olduğu, yine gecikme faizlerinin genel kurulca belirlenen aylık % 5 ve % 10 oranlar esas alınarak fazla hesaplandığı, bu oranların yıllık % 60 ve % 120’ye tekabül ettiği, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 120/2. maddesine göre davalı kooperatifin isteyebileceği gecikme faizinin, yasal faizin % 100’ünü aşamayacağı, buna göre yıllık % 18’i aşan faiz isteğinin yerinde olmadığı” görüşüne varmıştır. Rapordaki bu görüş ve tespit mahkememizce denetlenebilir nitelikte, somut olaya uygun ve isabetli bulunmuştur. İhraç kararının dayanağı olan ihtarnamelerde gösterilen ve ödenmesi istenen borç miktarının gerçek olması gerekip, aksi durumda bu ihtarnamelere dayanan ihraç kararı da usulsüz olacaktır. Somut olayda; 1. ve 2. ihtarnamelerdeki borç miktarı gerçeği yansıtmayıp, bu ihtarnamelere dayalı olarak verilen ihraç kararı usulsüz olduğundan, davalı kooperatifin dava konusu 28/06/2019 tarihli genel kurul toplantısında 6 numaralı gündem maddesindeki ihraç kararına itirazın reddine ilişkin kararın ana yasaya ve ana sözleşmeye aykırı olması nedeniyle iptaline karar vermek gerekmiş ve tüm dava hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Kısa kararda her ne kadar dava konusu toplantı tarihi 29/06/2019 olarak yazılmış ise de bu hatanın dava dilekçesinden kaynaklandığı, uyuşmazlık konusu kararın 28/06/2019 tarihli karar olduğu, ön inceleme tutanağına da bu şekilde geçtiği, kaldı ki davalı kooperatifin 29/06/2019 tarihli bir toplantısının da olmadığı, toplantı tarihinde maddi hata yapıldığı, HMK’nın 304. maddesine göre düzeltilme olanağının bulunduğu anlaşıldığından, kısa kararda toplantı tarihinde yapılan hata gerekçeli kararda düzeltilmiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacı tarafın, davalı kooperatif yönetim kurulunun 05/02/2019 tarihli … sayılı yönetim kurulu kararının iptaline ilişkin isteğinin usulden REDDİNE,
2-Davacı tarafın, davalı kooperatifin 28/06/2019 tarihli genel kurul toplantısında;
a-6 numaralı gündem maddesinde alınan üyelikten ihraç kararına yönelik itirazın reddine ilişkin kararın iptaline,
b-Diğer gündem maddelerinde alınan kararların iptaline ilişkin isteğin ise dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine,
3-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın düşülmesi ile kalan 14,9‬ TL karar ve ilam harcı, Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun’un 106. maddesi ve Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’nun 27. Maddesine göre 20,00 TL’nin altında olduğundan, eksik 14,90 TL harç için harç tahsil yazısı yazılmasına yer olmadığına,
4-Davacının yatırmış olduğu 44,40 TL başvurma harcı, 44,40 TL peşin harç toplamı olan ‭88,8‬0 TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu 209,90 TL’si tebligat-posta gideri ve 1.000,00 TL’si bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam 1.209,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Kabul edilen istek yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-Reddedilen istek yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 19/03/2021

Başkan …
E-imza

Üye …
E-imza

Üye …
E-imza

Katip …
E-imza