Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/283 E. 2022/644 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/283
KARAR NO : 2022/644

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 20/10/2009
KARAR TARİHİ : 23/06/2022

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davaltlardan … Konut Yapı Kooperatifinden arsa almak istediği ve bunun karşılığı olarak takibe konu senetlerin teminat olarak kooperatife verildiği, arsa devredilmemesine karşılık, teminat olarak verilen senetlerin iade edilmediği, senetlerde şahsi olarak kefil olan …’ın kooperatifte imza yetkili şahıs olduğu, kooperatifin müteahhidi de olan … …’in senetleri kasadan alarak bankaya tahsile vermiş olduğu, bankanın da senetler ödenmeyince icra takibi başlatmış olduğu, … …’in şizofren olduğu ve bu nedenle yapılan cironun geçerli olmadığı, senetlerdeki düzenleme tarihinin sonradan doldurulduğu iddiasında bulunarak, müvekkilinin davacılara borcunun olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı tarafın savunması … Bankasımın Cevapları; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu bonoların yetkili hamili olduğu, teminat senedi iddiasının şahsi defi niteliğinde olduğu ve bankaya karşı ileri sürülemeyeceği, davacının iddialarının müvekkili banka açısından hukuken yersiz ve geçersiz olduğu, Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğu, savunmasında bulunarak müvekkiline karşı açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; İİK. 72 uyarınca açılmış menfi tespit davasıdır.
Dosya içinde İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı takip dosyası getirtilmiş ve Aydın … Ağır Ceza Mahkemesi’nin …/… esas, …/… karar sayılı 19/12/2012 tarihli ilamı ve kesinleşen mahkeme ilamı, Savcılık aşamasında alınan bilirkişi raporları incelenmiş, karar vermemize dayanak teşkil eden usul, yasa ve mevzuata uygun 06/05/2022 tarihli rapor alınmış, ilgili bonolarda mahkememizce getirtilip, incelenmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Uyuşmazlığa konu olan bonolar incelendiğinde, her iki senedin de düzenleme tarihinin 12/08/2016 olduğu, düzenleyenin … olduğu, vadesi 20/02/2007 olan bononun 25.000,00 TL tutarında; vadesi 20/09/2006 olan senedin 10.000,00 TL bedelle düzenlendiği görülmektedir. Her iki senette de lehtar olan … Konut Yapı Kooperatifi tarafından … Mobilya Limited Şirketine ciro edilmiş olduğu ve onun tarafından da dosyada yer alan senet fotokopisinden anlaşıldığı üzere tahsil cirosuyla … Bankasına ciro edilmiştir.
Öncelikle tespit edilmesi gereken husus, davacı … tarafından davalı … Yapı Kooperatifine verilen senetlerin bedelsiz kalıp kalmadığıdır. Zira bu noktada senetlerin bedelsiz olmadığı sonucuna varılırsa, senetleri ciro yoluyla devralan diğer kişiler açısından da senetlerin bedelsiz kalmadığı sonucuna varılacaktır.
13/08/2006 tarihinde … Kooperatif yönetim kurulu başkanı … tarafından düzenlenen adi yazılı belgede senetlerin teminat için alındığı ve bedelsiz kaldığı beyan edilmiştir. Yine … tarafından dosyada yer alan Aydın … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 07/10/2010 tarihli duruşmasındaki beyanında, tüm senetlerin teminat amacıyla alındığı, senetlerin takibe konulmasının düşünülmediğini, işbu davanın davacısı dahil mağdur olan kişilerin mağduriyetinin giderilmesini talep etmiştir. Kooperatif başkanının hem 13/08/2006 tarihli yazılı beyanı hem de ceza yargılamasındaki beyanı dikkate alındığında davacı tarafından verilen senetlerin teminat senedi niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığa konu olan iki senedin teminat senedi olması davacının senetlerden doğan borcunun doğrudan ortadan kalkması anlamına gelmez. Kooperatif yönetim kurulu başkanı … ceza dosyasındaki beyanında “…’le bir araya gelerek yapacağımız inşaat için arsa aramayı ancak üyemiz olmayı kabul eden arkadaşlarımızın sonradan caymalarını engellemek amacıyla kendilerinden teminat senedi almayı konuştuk. Niyetimiz 2 yıl içinde inşaata başlayıp bitirmek idi. Bu amaçla 6’şar vadeli olarak alacağımız teminat senetlerini örneğin arsa alındığında biri, temel atıldığında diğeri, su basman seviyesinde bir diğer senet işleme konulmak suretiyle inşaatı yapmayı hedefledik”. Görüldüğü üzere senetlerin amacı, kooperatif üyelerinin inşaata başlandıktan sonra caymalarının Önleme amacıyla senetlerin alındığı anlaşılmaktadır. Ancak dosyada yer alan bilgi ve belgelerden kooperatifin inşaat işlerine hiç başlamadığı anlaşılmaktadır. Bunun sonucu olarak davacının senetleri ödeme borcunun doğduğundan söz edilemez. Başka bir ifadeyle davalı kooperatif yükümlülüklerini yerine getirmediğinden senetlerin bedelsiz kaldığı sonucuna varmak gerekir.
İkinci olarak tespit edilmesi gereken husus, kooperatife karşı bonoların bedelsiz kaldığı hususunun … Mabilya Limited Şirketine karşı ileri sürülüp sürülemeyeceğidir. Dosyada yer alan senet fotokopisi incelendiğinde, davalı … Kooperatifinin bonoları diğer davalı … Mobilya Limited Şirketine ciro ettiği görülmektedir. Öncelikle belirtmek gerekir ki söz konusu bonoların düzenlendiği ve ciro edildiği tarihte yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK. 599 gereğince, şahsi defilerin senedi devralan üçüncü kişiye karşı ileri sürülebilmesi için senedi devralan kişinin bilerek borçlunun zararına hareket etmesi gerekir. Olayda olduğu gibi, bonoların bedelsiz kaldığı hususu, şahsi defi niteliğinde olup kural olarak bonoları devralan üçüncü kişilere karşı bu hususun ileri sürülmesi olanaklı değildir. O halde tespiti gereken husus, diğer davalı … Mobilya Limited Şirketi’nin bilerek borçlunun zararına hareket edip etmediğidir. Belirtelim ki, dosyada kooperatifin ortaklık yapısı ve kurucularının kimler olduğuna ilişkin bir belge dosyada yer almamasına karşılık, davalı … Yapı Kooperatifi yönetim kurulu başkanı … ceza yargılamasındaki beyanında … Mobilya Limited Şirketinin yetkilisi ve ortağı olduğu anlaşılan … … ile birlikte kooperatifi kurduklarını, diğer üyelerinin de eşi, sekreteri ve muhasebecisi gibi kişilerden oluştuğu, uyuşmazlığa konu olan senetlerin de … …’in bürosu olan işyerindeki kasaya konulduğunu beyan etmiştir. Yine … … de ceza dosyasında yer alan beyanında senetlerin tahsil tarihinden çok önceki bir tarihte verildiği, kaybolmamaları için senetleri tahsil için bankaya verildiğini beyan etmiştir. Davalı … Mobilya Limited Şirketi yetkilisi … … kooperatifle olan ilişkisinin varlığını reddeden bir beyanı bulunmamaktadır. Tüm bu beyanlar bir arada değerlendirildiğinde … Mobilya Limited Şirketi’nin 6762 sayılı TTK 599 çerçevesinde iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu sonucuna varmak olanaklı değildir. Başka bir ifadeyle bonoların bedelsiz kaldığı husususun davalı … Mobilya Limited Şirketine de karşı ileri sürülebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Üçüncü olarak çözülmesi gereken husus, bonoların bedelsiz kaldığı hususunun … Bankası ve bununla bağlantılı olarak alacağı temlik alan konumunda olan … A.Ş.’ye karşı ileri sürülüp sürülemeyeceğidir. Uyuşmazlığa konu senetler incelendiğinde, davalı … Mobilya Limited Şirketi’nin cirosunun Üzerinde, “… Bankası A.Ş. … Şubesi Emrine ödeyiniz. Tahsil içindir” ifadesi yer almaktadır. Amacına göre ciro üçlü bir ayrıma tabi tutulmaktadır. Bunlar temlik, rehin ve tahsil cirosudur. Eğer yapılan ciroda, bedeli tahsil içindir, vekaleten veya bedelin başkası adına kabul edileceğine belirten bir şerh veya sadece vekil etmeyi ifade eden bir kayıt varsa bu yapılan ciro tahsil cirosu kabul edilir.
Uyuşmazlığa konu olan bonolarda da “tahsil içindir” ifadesi yer almaktadır. Bu itibarla yapılan cironun tahsil cirosu olduğunu kabul etmek gerekir. Tahsil cirosununsa, temlik ve teminat fonksiyonları bulunmamaktadır. Bunun sonucu olarak uyuşmazlığın gerçekleştiği tarih itibariyle uygulama alanı bulan 6762 sayılı eTTK 600 gereğince cirantaya karşı ileri sürülebilecek defiler hamile karşı da ileri sürebilir. Daha açık olarak ifade etmek gerekirse, … Mobilya Limited Şirketine karşı ileri sürülebilecek defilerin tahsil cirosuyla devralan … Bankası A.Ş.’ye karşı da ileri sürülmesi olanaklıdır. Yukarıda da ifade ettiğimiz Üzere, davacının bonoların bedelsiz kaldığı hususunu … Mobilya Limited Şirketine karşı ileri sürebileceğinden, tahsil cirosuyla devralan … Bankası AŞ’ye karşı da ileri sürebilir.
Nitekim Yargıtay da bir kararında, borçlunun cirantaya karşı sahip olduğu defileri tahsil cirosuyla devralan bankaya karşı da ileri sürebileceğine hükmetmiştir. Bu kararın ilgili bölümü şu şekildedir:
“…Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 Sayılı TTK’nun 600. maddesi “Ciro bedeli tahsil içindir, Kabz içindir, Vekaleten, ibaresini veya sadece tevkili ifade eden diğer herhangi bir kaydı ihtiva ederse hamil poliçeden doğan bütün hakları kullanabilir fakat o poliçeyi ancak tahsil cirosu şeklinde tekrar ciro edebilir. Poliçeden mesul olanlar bu halde ancak cirantaya karşı ileri sürebilecekleri defileri hamile karşı dermayen edebilirler.” Hükmü gereğince senetlerin davalı bankaya tahsil cirosu ile devredildiğinin hükme esas alınan bilirkişi raporuyla tespit edilmesi karşısında, davacının şahsi def’ilerini davalı bankaya karşı ileri sürmesinin mümkün olduğu, Asliye Hukuk Mahkemesi’nde yapılan yargılamada davacının davaya konu senetlerden dolayı borçlu bulunmadığının mahkeme kararı ile tespit edildiği, bu durumda davaya konu senetlerin iptaline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüyle senetlerin iptaline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı, senetlerin her ne kadar tahsil cirosu ile hamili ise de, bu senetleri kendisine verene iade etmekle yükümlüdür. Bu sebeple üçüncü kişinin haklarını ihlal edecek şekilde senetlerin iptali yoluna gidilmesi doğru olmamıştır…” (19. HD, 07/06/2016, E. 2016/1219, K. 2016/10248; Kazancı Veri Tabanı).
Bu açıklamalar çerçevesinde, senetler bankaya tahsil cirosuyla devredildiğinden, bedelsizlik iddiasının bankaya ve bankadan senedi devralan diğer kişilere karşı da ileri sürülebileceği kanaatine varılmıştır.
Davanın konusunu davacı … tarafından davalı kooperatife verilen senetlerin bedelsiz kaldığı iddiasına ilişkindir. Davalı kooperatife verilen senetlerin teminat amacıyla verildiği, ancak kooperatifin yükümlülüklerini yerine getirmediği için uyuşmazlığa konu bonoların bedelsiz kaldığı anlaşılmaktadır.
Ceza dosyasında yer alan ifadelerden davalı kooperatifin … Mobilya Limited Şirket yetkilisi … … tarafından kurulduğu, söz konusu şirketin uyuşmazlık bakımından uygulama alanı bulacak 6762 sayılı eTTK 559 gereğince iyiniyetli hamil sayılamayacağı, bonoların düzenleyeni …’un davalı kooperatife karşı ileri sürebileceği bedelsizlik iddiasını davalı … Mobilya Limited Şirketine karşı da ileri sürebileceği kanaatine ulaşılmıştır.
Bonolardan kaynaklanan alacağını sonradan temlik eden … Bankası A.Ş.’nin bonolar incelendiğinde 6762 sayılı eTTK 600 hükmü çerçevesinde tahsil cirosuyla bonoları devraldığı, tahsil cirosunda cirantaya karşı ileri sürülebilecek defilerin hamile karşı da ileri sürülmesinin mümkün olduğu, bunun sonucu olarak davacının bedelsizlik def’in’i … Bankası A.Ş.’ye ve muhtelif işlemlerle alacağın geçtiği … Yönetim A.Ş.’ye karşı da ileri sürebileceği sonucuna varılarak; tüm dosya içeriği, incelemem ceza dosyası, gelen belge ve kayıtlar, usul, yasa ve mevzuata uygun karar vermemize dayanak teşkil eden 06/05/2022 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne ve tüm davalıların açıklanan gerekçelerle haksız ve kötü niyetle olduğu anlaşılmakla tüm davalılar hakkında %40 kötü niyet tazminatına karar vermek gerekerek mahkememizdeki vicdani kanıyı yansıtan aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın KABULÜ ile;
İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı dosyasındaki;
20/09/2006 vade tarihli 10.000,00 YTL bedelli;
20/02/2007 vade tarihli 25.000,00 YTL bedelli 2 adet senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine,
Davalıların haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılmakla %40 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine,
2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 2.390,85‬ TL nispi ilam harcından, peşin alınan 472,50 TL harcın düşülmesi ile kalan 1.918,35‬ TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, Hazineye gelir kaydına,
3-Davacının yatırmış olduğu 14,00 TL başvurma harcı, 472,50 TL peşin harç, 2,30 TL vekalet suret harcı toplamı olan 488,80‬ TL’nin davalılardan alınarak, davacılara verilmesine,
4-Davacıların yapmış olduğu 116,20‬ TL’si tebligat-posta gideri ve 448,50 TL’si bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam 605,00 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacılara verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 5.250,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı yasanın 345. Maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süresi içerisinde Bölge İstinaf Mahkemesine başvuru yolunun açık olduğu açıkça okunup usulünce anlatıldı. 23/06/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza