Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/200 E. 2021/451 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/200
KARAR NO : 2021/451

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/03/2020
KARAR TARİHİ : 27/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; müvekkili bankanın …/İzmir Şubesi ile dava dışı-borçlu … ile bankaları arasında Kredi genel sözleşmeleri ve ekleri limit artırım sözleşmesi imzalandığını, akdedilen tüm sözleşmelere dayanarak, müşteriye nakdi, gayri nakdi TL. kredileri kullandırıldığını, davalı kefiller … ve …’ın işbu sözleşmeler ile protokollerin tamamını müşterek ve müteselsil borçlu kefil sıfatıyla imzaladıklarını, davalıların, borcun tamamından ve işleyecek temerrüt faizi ve ferilerinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, borçlu müşteriye kullandırılan kredinin geri ödenmemesi üzerine, kredi hesabının kat edilerek, muaccel hale gelen banka alacağının ödenmesi için İzmir …Noterliğinin 12.11.2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile tüm borçlulara bildirildiğini, hesap kat ihtarnamesinin tüm borçlulara adreslerinde tebliğ edildiğini, ödeme taahhüdünün yerine getirilmemesi üzerine sözleşmenin 11. maddesi gereğince müvekkili Banka alacağına muacceliyet verildiğini, muaccel hale gelen borcun ödenmesinin istendiğini, borcun ödenmemesi üzerine taraflarınca müvekkili bankanın alacağının tahsili için İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından icra takibine başlanıldığını, davalıların kendilerine gönderilen 7 örnek ödeme emrini tebellüğ ettiğini, borca haksız itirazda bulunduklarını, icra takibinin durdurulduğunu, itirazın taraflarına 19.02.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, arabuluculuk başvurusunun olumsuz sonuçlandığını, açıklanan sebeplerle haksız itirazın kaldırılması için iş bu davanın açıldığını, hesabın kat’ında bankalarının alacağının sözleşmeler, borç tasfiye sözleşmesi ve yasa hükümlerine uygun olarak tespit edildiği gibi icra takibine konu alacaklarının hesaplamasının da sözleşmeler, borç tasfiye sözleşmesi ve yasa hükümlerine uygun yapıldığını, hesabın kat’ı anında belirlenen müvekkili banka alacağına ihtarnamenin muhataplara tebliği ile ihtarname ile verilen sürenin sonuna kadar cari faiz, ihtarın tebliği ve verilen sürenin geçmesinden takip tarihine kadar da temerrüt faizinin hesaplandığını, takip talepnamesinin ve dosyaya sunulan hesap ekstresinin incelenmesinde yapılan hesaplamanın açıkça görüleceğini, bu yönüyle tahsili talep edilen alacaklarının tespiti, anapara miktarı uygulanan faiz oranının net olarak belirlendiğini, borçlu-davalının faiz oranına yapmış olduğu itirazın da hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve kötü niyetli olduğunu, uygulanan cari ve temerrüt faizinin imzalanan sözleşmelere, mevzuata ve kanuna uygun olduğunu, takibin yetkili İcra Dairesinde açıldığını, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla açıklanan nedenlerle davalı-borçluların İzmir … İcra Müdürlüğü … Esas Sayılı dosyasına yapılan itirazının iptaline, durdurulan Takibin Devamına; Davalıların itirazının kötü niyetli ve takibi sürüncemede bırakmaya yönelik olması nedeniyle dava konusu alacaklarının itiraz olunan kısım üzerinden %20’sinden az olmamak üzere icra-inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine, müvekkili bankanın harç muafiyeti dikkate alınarak davanın harçsız olarak açılmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı … duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; Davacı banka ile … arasında 17/01/2014 tarihinde genel kredi sözleşmesi imzalandığını ve o günkü şirket ortaklarının … ve …
olduğunu, bu sözleşmeye kefil olduklarını ancak kefil kabul beyanında ve genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olduklarına dair elyazısı ile yazılmış bir beyanlarının olmadığını, …’ın , şirket ortaklığından ve yöneticiliğinden, 25/07/2016 tarihinde ayrıldığını, davacı banka ile … arasında, 25/01/2019 ve 22/06/2018 tarihlerinde iki kez kredi yapılandırması yapıldığını, 22/06/2018 tarihli yapılandırmanın protokole bağlandığını, bu şekilde borcun nevi’nin ve vadesinin değişerek yeni bir borç ikame olduğunu, bu yapılandırmalar ve protokolde … olarak hiçbir şekilde imzasının bulunmadığını, yapılandırma tarihlerinde şirketten ayrılmış olduğunu ayrıca, eşinin de imzasının olmadığını, davacı banka tarafından, teminat olarak alınan gayrimenkulle ile ilgili, İzmir … icra dairesinin … Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığını, davacı tarafından, asıl borçlu şirkete yönelik takip tamamlanmadan, genel kredi sözleşmesinde matbu beyan ile kefil olarak alınan kefillere yönelik icra takibine başlandığını, davacı banka tarafından,mahkemeniz nezdinde açılan itirazın iptali davasının reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İcra dosyası : İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında; alacaklı … tarafından borçlular …, … ve … aleyhine, 266.775,19 TL asıl alacak, 11.340,19 TL temerrüt faizi 567,00- TL. BSMV, 930,41 TL ihtarname olmak üzere 279.612,79-TL toplam alacak kalemleri için ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu …’a 20/01/2020 tarihinde , borçlu …’a 26/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği borçlular vekilinin 10/01/2020 tarihli dilekçesi ile borca, alacağa, ferilere , faize , işleyecek ve işlemiş faize itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Genel Kredi Sözleşmesi :Davacı Banka ile dava dışı … arasında sözleşme öncesi bilgi formu ve 17.01.2014 düzenleme tarihli 1.000.000.-TL limitli Kredi Genel Sözleşmesi akdedildiği, davalılar … ve … ‘ın Kredi Genel Sözleşmesini 2.500.000-TL Kefalet limitli olarak imzaladıkları, …’ın ayrıca dava dışı asıl borçlu şirketi temsilen şirket adına sözleşmeyi imzaladığı anlaşılmıştır.
Kat ihtarnamesi; Davacı banka kredi hesaplarını 30.10.2019 tarihinde kat ederek borcun ödenmesinin temini için, dava dışı asıl borçlu ve davalı borçlulara İzmir … Noterliğinin 11.11.2019 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesini keşide ederek 11.11.2019 tarihi itibariyle toplam 266.613,36-TL borcun ödemenin yapılacağı güne kadar işleyecek temerrüt faiz ve ekleriyle birlikte 1 gün içerisinde ödenmesini, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağını ihtar ve ihbar etmiş, ihtarnamenin davalı …’a 12.11.2019 tarihinde, …’a 15.11.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı …’ın, 14.11.2019 tarihinde, … ‘ın ihtarla verilen 1 günlük süre ve tatil günleri dikkate alındığında 19.11.2019 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmıştır.
Bilirkişi Raporu: Bankacı bilirkişi … 15/04/2021 tarihli hesap raporunda;” Davacı Banka ile dava dışı … arasında sözleşme öncesi bilgi formu ve 17.01.2014 düzenleme tarihli 1.000.000.-TL limitli Kredi Genel Sözleşmesi akdedildiğini, davalılar … ve … ‘ın Kredi Genel Sözleşmesini 2.500.000-TL Kefalet limitli olarak imzaladıklarını, …’ın ayrıca dava dışı asıl borçlu şirketi temsilen şirket adına sözleşmeyi imzaladığını, sözleşmenin imzalandığı 17.01.2014 tarihinde davalı … ‘ın şirket ortağı olup 6077 sayılı yasanın 77. Maddesi ile 6098 sayılı TBK 584. maddesine eklenen fıkrada şirket ortaklarından 11.04.2013 tarihinden itibaren eş muvafakati alınmasının kaldırıldığını, takibe konu kredinin dayanağının iş bu sözleşme olduğunu, kredinin yapılandırılmasının kapatılması anlamına gelmediğini, davalılar tarafından sözleşmede 6098 sayılı TBK kefalet hükümleri doğrultusunda el yazısı ile kefalet limitinin yazıldığını, ancak kefalet türü ve kefalet tarihinin el yazısı ile yazılmadığını, davalıların sözleşme eki Kefalet hükümlerini ve kefalet kabul beyanını ”Bankanız ile … arasında akdolunacak/akdolunan 17.01.2014 tarih … no.lu kredi genel kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzalamayı ve sözleşme hükümlerinin uygulanmasını kabul ederiz.“ açıklaması ile imzaladıklarını, davalıların imzalarına havi Sözleşme eki Kefalet Hükmünün içeriğinde ve kefalet kabul beyanında kefalet türünün müteselsil olduğunun ve kefalet tarihinin açık şekilde belirtildiğini, davalıların kefaletlerinin geçerli olup olmadığı hususunun hukuki durum içermesi nedeniyle takdirin Sayın mahkemeye ait olduğunu, sözleşmeye istinaden dava dışı asıl borçlu şirkete ticari kredi kullandırıldığnı, kredilerin teminatına dava dışı asıl borçlu şirketin borçlarını teminen 440.000.-TL bedelli taşınmaz ipoteği alındığını, kredi ödemelerindeki aksamalar üzerine kredilerin yapılandırıldığını, ancak ödenmemesi üzerine kredi hesapları kat edilerek borçlulara ihtarname keşide edildiğini ve davalıların temerrüde düşmüş olduklarını, ihtara rağmen borç ödenmediğinden davalılar aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından ilamsız icra takibine başlandığını, davalıların borcun tamamına, faiz, faiz oranı ve ferilerine itiraz ederek takibi durdurduklarını, açılan iş bu itirazın iptali davası çerçevesinde yapılan hesaplamalar sonucunda: 08.01.2020 Takip Tarihi itibariyle Davalı … Yönünden 266.291.47-TL Asıl alacak 11.340.19-TL İşlemiş faiz 567.00-TL Faizin % 5 gider vergisi 930.41-TL İhtar gideri 279.129.07-TL Toplam, Davalı … Yönünden 266.775.19-TL Asıl alacak 10.601.16-TL İşlemiş faiz 530.06-TL Faizin % 5 gider vergisi 930.41-TL İhtar gideri 278.836.82-TL Toplam Banka Alacağının tespit edildiğini, davacı bankanın takip tarihinden itibaren davalılar yönünden belirlenen asıl alacaklara sözleşme hükümleri gereği yıllık % 28.60 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisini uygulama ve talep yetkisinin bulunduğunu mütalaa etmiştir.
Dava; genel kredi sözleşmesine kefaletten kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Dava, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Davalılar, kefalet sözleşmesinde kefalet tarihi ve kefalet türünün el yazıları ile yazılmadığından kefaletin geçersiz olduğunu savunmuşlardır.
6098 TBK’nun 583/1.maddesine göre; “Kefalet sözleşmesi yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” Anılan kanun hükmü uyarında, kefilin sorumlu olacağı azami borç miktarı ile kefalet tarihinin de kefil tarafından kendi el yazısı ile yazılması bir geçerlilik şartıdır.
Kefalet sözleşmesi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 581 ila 603 üncü maddeleri arasında düzenlenmiştir. Kefalet sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu’nun 581 inci maddesinde “kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşme” şeklinde tanımlanmıştır. Kanunda yer alan bu tanıma göre kefalet sözleşmesi, alacaklı ile kefil arasında kurulan ve alacaklıya kişisel güvence sağlayan bağımsız nitelikte bir borç ilişkisidir.
Somut olayda, genel kredi sözleşmesi, kefalet sözleşmeleri ve kefil kabul beyanları incelendiğinde; kefalet sözleşmesinde kefalet türü ve kefalet tarihi kısımlarının boş olduğu, ancak kefil kabul beyanlarında müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla davalıların imzalarının bulunduğu yerde el yazısıyla “17.01.2014” tarihinin yazılı olduğu, dolayısıyla kefalet kabul beyanı belgesindeki el yazılı 17.01.2014 tarihinin kefalet tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği ve kefalet tarihi yönünden şekli bir eksiklikten söz edilemeyeceği, her ne kadar kefalet sözleşmesinde kefalet türü kısmında kefaletin müteselsil kefalet olduğu el yazısıyla yazılmamış ise de; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 7. maddesinin birinci fıkrasının ” İki veya daha fazla kişi, içlerinden yalnız biri veya hepsi için ticari niteliği haciz bir iş dolayısıyla, diğer bir kimseye karşı birlikte borç altına girerse, kanunda veya sözleşmede aksi öngörülmemişse müteselsilen sorumlu olurlar.” ikinci fıkrasının ”Ticari borçlara kefalet halinde hem asıl borçlu ile kefil, hem de kefiller arasındaki ilişkilerde de birinci fıkra hükmü geçerli olur” hükmünü içerdiği, bu durumda teselsül karinesi gereği davalıların kefaletinin müteselsil kefalet olarak kabulü gerektiği ve kefalet sözleşmelerinin geçerli olduğu anlaşılmıştır.
TBK.nun 589.maddesi uyarınca kefil, asıl borcun yanı sıra asıl borçlunun kusur veya temerrüdünün yasal sonuçlarından ancak kefalet limiti ile sorumludur. TBK’nu 586/1. fkrası uyarınca kefil, müteselsil kefil sıfatıyla yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse, alacaklı borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir, bunun için muaccel olmuş esas borcun ifa edilmemiş olması ve esas borçlunun ihtar edilmesi yeterlidir. İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında alacağın tahsiliiçin başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin halen derdest olduğu ve henüz alacağın tahsil edilmediği, davacı Banka’nın 6098 s. TBK.nin 586. maddesi gereğince (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) kefillere karşı da takip yapabileceği, eldeki genel haciz yoluyla takibin yapılmasında hukuki yararının bulunduğu kanaatine varılmıştır. Davalılar genel kredi sözleşmesine 2.500.000,00 TL için kefil olmuştur. Kat ihtarnamesi davalı …’a 12.11.2019 tarihinde, davalı …’a 15.11.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı …, 14.11.2019 tarihinde, … ihtarla verilen 1 günlük süre ve tatil günleri dikkate alındığında 19.11.2019 tarihinde temerrüde düşmüştür. Kat tarihinden temerrüt tarihine kadar takip konusu krediler için öngörülen akdi faiz oranı ve temerrüt tarihinden takip tarihine kadar sözleşmenin 13.maddesi uyarınca temerrüt faizi uygulanması gerekir.
Bu belirlemeler doğrultusunda düzenlenen 15.04.2021 tarihli bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olduğu, davacı ile dava dışı asıl borçlu … arasında 17.01.2014 düzenleme tarihli Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, davalılar … ve …’ın Genel Kredi Sözleşmesini müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla ve 2.500.000,00-TL kefalet limiti ile imzaladıkları, takibe konu kredinin dayanağının iş bu genel kredi sözleşmesi olduğu, kredinin 22.06.2018 tarihinde dava dışı asıl borçlu ile imzalanan protokol ile yapılandırılmasının kredinin kapatılması anlamına gelmediği, genel kredi sözleşmesine istinaden dava dışı asıl borçlu şirkete ticari kredi kullandırıldığı, kredi ödemelerindeki aksamalar üzerine kredilerin yapılandırıldığı ancak ödenmemesi üzerine kredi hesapları kat edilerek borçlulara ihtarname keşide edildiği ve davalıların temerrüde düştükleri, bilirkişi raporu ile belirlendiği şekilde taksitli ticari kredilerinden kaynaklanan davalı …’ın 266.291.47-TL asıl alacak, 11.340.19-TL işlemiş faiz, 567.00-TL faizin % 5 gider vergisi, 930.41-TL ihtar gideri olmak üzere toplam 279.129.07-TL, davalı …’ın 266.775.19-TL asıl alacak, 10.601.16-TL işlemiş faiz, 530.06-TL faizin % 5 gider vergisi, 930.41-TL ihtar gideri olmak üzere toplam 278.836.82-TL için davacıya borçlu oldukları anlaşılmakla davacının davasının kısmen kabulü ile yukarıda belirlenen şekilde davalıların itirazlarının kısmen iptaline ve takibin bu miktarlar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren sözleşme hükümleri gereği yıllık % 28.60 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi ulgulanmasına, davacı alacağı likit olup davalılar itirazlarında haksız olduklarından İİK.nun 67/2.maddesi uyarınca itiraza uğrayan ve hüküm altına alınan miktar üzerinden %20 icra inkar tazmınatının davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin isteğin reddine, kısa kararda davalı …’ın adının sehven … olarak yazıldığı, 6100 sy HMK’nun 304/1. Fıkrası uyarınca hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebileceği anlaşılmakla, kısa karardaki davalı “…” isminin “…” olarak düzeltilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
Davalıların, İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının kısmen iptali ile;
İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak üzere;
Davalı … yönünden;
266.291.47-TL Asıl alacak,
11.340.19-TL İşlemiş faiz,
567.00-TL Faizin % 5 gider vergisi,
930.41-TL İhtar gideri
Toplam 279.129.07-TL,
Davalı … yönünden;
266.775.19-TL Asıl alacak,
10.601.16-TL İşlemiş faiz,
530.06-TL Faizin % 5 gider vergisi
930.41-TL İhtar gideri,
Toplam 278.836.82-TL alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren sözleşme hükümleri gereği yıllık % 28.60 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesi için takibin devamına,
2-Hüküm altına alınan alacak üzerinden hesaplanan %20 oranındaki 55.825,81 TL (davalı … bu miktarın 55.767,36 TL’lki kısmı ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla) icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3- Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 19.067,31 TL nispi karar ve ilam harcı ile 44,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 19.111,71 TL harcın (davalı … hakkındaki kabul miktarı dikkate alınarak bu tutarın 19.091,74 TL’lik kısmı ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla) davalılardan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
5-Dava kısmen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı 92,50 TL davetiye ve posta gideri, 700,00 TL bilirkişi ücreti, davacı, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinde kendisini vekille temsil ettirdiğinden, arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte olan AAÜT’ne göre tayin olunan 750,00 TL maktu vekalet ücreti olmak üzere 1.542,50 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı nazara alınarak 1.527,10 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine. Davacı tarafın fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına.
6-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin, davanın kabul ve ret oranına göre 13,20 TL’lik kısmının davacıdan, bakiye 1.306,80 TL’lik kısmının davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
7-Dava kısmen kabul edildiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 28.034,25 TL vekalet ücretinin (davalı … hakkındaki kabul miktarı dikkate alınarak bu tutarın 27.968,58 TL’lik kısmı ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla) davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine.
8-Dava kısmen reddedildiğinden, reddedilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 775,97 TL vekalet ücretinin de davacı taraftan alınarak davalılara verilmesine.
9-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının, davalılar tarafından yatırılan delil avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine.
ilişkin, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/05/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır