Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/183 E. 2022/473 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/183
KARAR NO : 2022/473

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2020
KARAR TARİHİ : 17/05/2022

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 09.03.2020 Tarihli Dava Dilekçesinde Özetle; Müvekkil şirket ile davalının 25.12.2016 tarih …. numaralı sözleşmeyi akdettiğini, bu sözleşme gereğince müvekkili şirketin yükümlülüğünün davalı için … sayılı tebliği (11.Etap) kapsamında hibe çıkartabilmek için proje hazırlamak olduğunu, müvekkili şirketin üzerine düşen tüm edimleri yerine getirdiğini, Müvekkil şirket tarafından hazırlanan “Yüksek Teknolojiye Sahip Yeni Bir Deri İşleme Tesisinin Kurulması” adlı projenin kabul edilerek desteklenmesine karar verildiğini projenin başarılı bulunduğunu bildirir Bolu Valiliği İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünün 17.04.2017 Tarihli yazısının bulunduğunu, Davalı yanın Bakanlık ile sözleşme imzalayıp müvekkilinin iş takibini yaptığı projeyi uyguladığını, tamamladığını ve hibeyi aldığını, bu süreçte müvekkilinin projenin yerine getirilmesi için sözleşmede yazılı olduğu gibi iş takibini eksiksiz yerine getirdiğini, buna ilişkin proje izleme formlarından son sayfadaki 12 numaralı 01.04.2019 tarihli proje izleme formunda müvekkilinin edimlerini eksiksiz yerine getirdiğinin davalı tarafca da kabul edilerek imza altına alındığını, Takip konusu sözleşmenin 2.sayfasında “Projenin başarılı olduğunun ilanı sonrası ödeme takvimi 16.000 TL başarılı projelerin açıklanma tarihinde peşinen ödenecek başarı bedeli 24.000 TL iş takibi bedeli” …İş takibi bedeli ise kuruluş (davalı şirket) ile ilgili Tarım İl Müdürlüğü arasında hibe sözleşmesinin imzalandığı tarihte peşin olarak ödenecektir…” Davalının takip sonrası fakat iş bu dava öncesi icra dosyasına ödeme yaptığını, bu ödemenin TBK.m.100 gereği feri ve faizlere mahsup edildikten sonra kalan alacak üzerinden iş bu davanın ikame edildiğini, bu nedenle dilekçenin başında dava değeri olarak bakiye bedel olan 27.992,87 TL gösterilmiş ve dava harçlarının da bu miktara göre ödendiğini belirterek, Davanın kabulü ile davalı yanın İzmir 6.İcra Md… sayılı dosyasındaki bakiye bedel yönünden itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, %20 den az olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet üzcretinin davalı yana yüklenmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı vekilinin 20.07.2020 kayıt tarihli cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle davacı tarafın icra takibini İzmir İcra Müdürlüğünde başlattığını icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiklerini, yetkili icra müdürlüğünün Kocaeli İcra Müdürlüğü olduğunun belirtildiğini ve takibin durduğunu, gelinen aşamada davacı tarafın huzurda açtığı dava dilekçesinde yetki itirazının kaldırılmasını talep etmediğini, dolayısıyla bu itirazlarını kabul ettiklerini, İzmir İcra Müdürlüğü yetkili olmadığı için de bir icra takibi bulunmadığını, geçerli bir icra takibinin bulunması da dava şartı olmakla huzurdaki davanın evvela dava şartı yokluğundan reddinin gerektiği, Sayın mahkemenin de yetkisine itiraz ettiklerini,Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunu, Davacı tarafın müvekkile danışmanlık hizmeti vererek müvekkilin bir takım hibe ve kredilerden yararlanmasını taahhüt ettiğini fakat bu taahhüdünü yerine getiremediğini, danışman davacı firmanın müvekkili aydınlatma görevini yerine getirmediğini, Tekirdağ Tarım İl Müdürlüğünden söz konusu iş yerinin hibeye uygun olmadığının ifade edildiğini, müvekkiline hibe çıkmadığını, davacı tarafından izin çıktığına dair sunulan 12.04.2017 tarihli Bakanlık yazısıyla, sayın mahkemenin yanıltıldığını, 12.04.2017 tarihli yazının sonucunda da İl Müdürlüğüne başvurularak sözleşme imzalanması gerektiğinin ifade edildiğini, sözleşme imzalanmak istediğinde hibe başvurusuna uygun olunmadığı ifade edilerek başvurunun reddedildiğini, davacı tarafın müvekkilini yanlış yönlendirdiğini, müvekkilinin maddi kayba uğradığı gibi ticari anlamda da vakit kaybettirdiğini, müvekkilinin süreç içinde iyi niyetli olarak ödeme yaptığını, davacı tarafın edimlerini gereği gibi yerine getirmemiş olduğundan cezai şart talep edemeyeceğini, taraflar arasında akdedilen vekalet sözleşme nitelikli sözleşme ile davacının tüm edimlerini gereği gibi yerine getirmesi halinde sürecin sonucundan sorumlu olmayacağını, ancak sözleşmede belirtilen şekilde projenin uygulanmasından vazgeçilmesi halinde cezai şart talep edileceğini, davacının hem ücreti talep ederken sürecin başarıya ulaşmasını beklememekte hem de süreci anlaşma ile neticelendirmez isen bana ayrıca cezai şart ödersin dediğini, cezai şartın geçerlilik koşullarından birinin de kanuna ahlaka aykırılık taşımaması olduğunu, Müvekkilinin Kdv bedelinden sorumlu olmadığını, Sözleşmede Kdv’nin belirlenen rakamların dışında olduğu ifade edilmekle bu bedelden kimin sorumlu olacağının sözleşmede belirtilmediğini, sözleşmede açıkça hdv bedelinden kimin sorumlu olacağının belirlenmemesi halinde bu bedelden bedeli tahsil edecek kişi yani davacı tarafın sorumlu olduğunu, Davacı tarafın müvekkilini temerrüde düşürmediğini bu nedenle faiz talep edemeyeceğini ve faiz oranının da fahiş olduğunu Davacının yaklaşık 4 yıl sonra hukuki işlemlere girişerek müvekkilinden haksız çıkar elde etmeye çalıştığını, davacı tarafın kötü niyetli olduğunu belirterek, Bu nedenlerle davanın öncelikle usuli itirazlarımız sebebi ile reddine, davanın reddine, kötü niyetli davacı hakkında %20 den az olmayacak şekilde tazminata hükmedilmesine, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, dava masrafları ve yargılama giderinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davacı Vekilinin 14.09.2020 Tarihli Cevabi Dilekçesinde Özetle; Taraflar arasında imzalanan 28.12.2016 tarihli … numaralı sözleşmenin 3.sayfasında yer alan “önemli konular” başlığının altındaki 9.maddede “Anlaşmazlıklarda İzmir Mahkemeleri yetkilidir.” Denilerek icra dairelerini de kapsayıcı bir yetki sözleşmesi kaydı hüküm altına alındığını, dolayısıyla yetkili mahkemenin Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin karşılıklı borç yükleyen bir hizmet sözleşmesi olduğunu, sözleşmenin 3 sayfasında önemli konular başlığının altındaki 9.maddesinde de “BAMER hiçbir koşulda hibe projeleri için %100 başarı veya yatırım tutarının %100 üne hibe garantisi veremez” şeklinde açık hüküm bulunduğunu,davacı şirketin danışmanlık hizmeti vermesi gibi bir yükümlülüğü olmamakla birlikte aydınlatma görevi de olmadığını, müvekkilinin davaya konu alacak kalemi iş takip bedeline bakanlık ile davalı şirket arasında hibe sözleşmesinin imzalandığı tarihte hak kazandığını, davacının şirket sözlşem ve kanun hükmü gereği temerrüt faize hak kazandığını, kdv den davalı tarafın sorumlu olduğunu belirterek bu sebeplerle davanın kabulüne karar verilmesini arz etmiştir.
Dava; taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı, İİK. 67/2 uyarınca açılmış itirazın iptali davasıdır. Dosya içinde İzmir 6. İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı takip dosyası, taraflar arasındaki 25/12/2016 tarihli …. numaralı sözleşme ve Bolu Valiliği İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nün 17/04/2017 tarihli yazısı, proje izleme formları dosya içinde hazır edilmiştir.
Ayrıca mahkememizce Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan ve Bolu Valiliği İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nden KKYDP …. sayılı tebliği (11 Etap), “Yüksek teknolojiye sahip yeni bir deri tesisinin kurulması” adlı projenin başarılı bulunup bulunmadığı, davalı yan ile hibe sözleşmesinin imzalanıp imzalanmadığı, davalı yanın projeye tamamlayıp tamamlamadığı ve hibeyi alıp almadığı hususlarında müzekkere yazılmış ve gelen cevabi yazıda Bolu Valiliği İl Gıda Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden gelen yazı cevabında başvurunun uygun olarak değerlendirildiği ve İl Müdürlüğü’yle karşılıklı olarak 08/06/2017 (ilk) ve 04/04/2019 (son) tarihlerinde hibe sözleşmelerinin imzalandığı ve davalı … Sanayi Ticaret ve LTD. ŞTİ. İlgili projeyi, 01/08/2019 tarihli yazıları ekinde sunulan nihai rapor ile tamamlamış olup son ödemesi 02/09/2019 tarihinde olmak üzere KKYDP kapsamında toplamda 803.318,17 TL hibe ödemesi aldığı bildirilmiş, mahkememizce taraf defterleri üzerinde SMM bilirkişiler marifetiyle inceleme yapılmış, ispat külfeti davacıda olduğundan ve deliller toplandığından gelen müzekkere cevapları defterler üzerilerindeki inceleme birlikte değerlendiriliğinde İzmir 6. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasında, takibe konu 25/12/2016 tarihli sözleşme KDV dahil iş takip bedeli olup, davalı taraf takibe itirazında yetkiye, borca, faize ve fer’ilerine itiraz etmiş cevap dilekçesinde mahkememizin yetkisine yönelik esasta itirazlarını belirtilerek sözleşmedeki edimlerini ifa etmediğini belirtmiş, Bolu Valiliği’nden gelen cevabi yazı tarafların hibe sözleşmelerini imzaladıklarını ve davalı tarafın bu sözleşme kapsamında 803.318,17 TL hibe ödemesi aldığını bildirir yazıları da dikkate alınarak, Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı Tarıma Dayalı Ekonomik Yatırımlarının Desteklenmesi (2016/37 Sayılı Tebliğ) 11. Etap kapsamında Bolu ilinden proje başvurusunda bulunduğu, Projenin hem İl Proje Yürütme Birimi tarafından değerlendirilerek kabul edildiği, hem de Merkez Değerlendirme Komisyonu tarafından değerlendirilerek kabul edildiği, Davalının (yatırımcı) 08/06/2017 tarihinde Bolu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile hibe sözleşmesi imzaladığı, Yatırımcıya proje kapsamında Bakanlığımız tarafından 803.318,17 TL hibe ödemesinin yapıldığı, Yatırım Projesinin tamamlanmasına ilişkin nihai raporun 01/08/2019 tarihinde Bolu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından kabul edildiği bilgisayar veri kayıtlarından tespit edilmiştir.
Bu müzekkere cevabı karşısında, davalının itirazının aksine, hibe ödemesini aldığı anlaşılmaktadır.
Davalının ikinci itirazı, davacının verdiği danışmanlık hizmeti kapsamında, aydınlatma yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmediği, yanlış yönlendirdiği, bu yönlendirme sonucunda maddi olarak kayba ve vakit kaybettirerek zarara uğrattığıdır.
Ne var ki, dosya kapsamında bu savunmaya dayanak oluşturabilecek herhangi bir delil sunulmadığından bu beyanın değerlendirilmesi de mümkün olmamıştır. Öte yandan yukarıda sözü edilen Tarım Bakanlığının müzekkere cevabı ekindeki tamamlanma raporları kapsamında herhangi bir soruna rastlanmadığı görülmektedir.
Davacının üçüncü itirazı, takip öncesinde işlemiş faiz kalemine dair yasal bir dayanak gösterilmediği halde işlemiş faiz talebinin ve KDV’nin haklı olmadığıdır.
Dosyaya celp edilen icra dosyası içeriğinde bulunan sözleşmenin ikinci sayfasında 24.000TL tutarlı iş takibi bedelinin hibe sözleşmesi imzalanınca ödeneceği belirtilmiştir.
Kök bilirkişi raporunda Bolu Valiliği İl Tarım Ve Orman müdürlüğü tarafından mahkeme dosyasına gönderilen cevabi yazı ekleri incelenmiştir. Buna göre, davalı ile Bolu İl Müdürlüğü arasında imzalanan 08.06.2017 tarihli ve yine aynı taraflar arasında imzalanan 04.04.2019 tarihli Ek Hibe Sözleşmesi, görülmüş, yapılan faiz hesapları da bu bilgiye dayanmıştır.
Sözleşmenin son sayfasında ayrıca fiyatlara KDV dahil olmadığı da belirlenmiştir.
Bu koşullar altında, davalı tarafından ileri sürülen üçüncü itirazın da sözleşme hükümleri ile uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Sayın Mahkemece, 08.06.2021 tarihli duruşmasında verilen 1 nolu ara kararınca “ Borçlar kanunu 100 e göre davacı itirazları değerlendirilerek” alınan ek rapordaki mali sonuçlar bu nedenle geçerliliğini korumaktadır.
Buna göre;
Asıl Alacak 28.320,00 TL
Takipteki İşlemiş Faiz 10.660,52 TL
Takip Çıktısı 38.980,52 TL
Başvurma Harcı-Peşin Harç 246,45 TL
1 adet tebligat gideri 16,20 TL
Peşin Harcın tenzilinden sonra kalan %4,55 1.584,77 TL
İcra ücreti vekaleti 5.869,52 TL
27.11.2019-09.01.2020 arası %19,50 faiz 665,71 TL
Toplam 47.363,17 TL
09.01.2020 ödeme 20.000,00 TL
27.363,17 TL
09.01.2020-09.03.2020 arası 60 günlük %19,50 faiz 877,12 TL
Toplam 28.240,29 TL alacağının bulunduğu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde İzmir 6. İcra Müdürlüğü’nün 2019/15903 esas sayılı dosyasına konu alacağın taraflar arasındaki sözleşmeden doğduğu, davalının dava dışı idare ile yaptığı sözleşme tarihi itibariyle davacıya 24.000,00 TL tutarlı iş takip bedeli ödeme borcu altına girdiği, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince borcun imza tarihinde doğmuş olması ve ayrıca bir ihtarnameye gerek olmadığının, yine sözleşme ile kararlaştırılmış olması karşısında davacının takip öncesi faize de hak kazandığı ve davalı tarafından icra dosyasında yapılan kısmı ödeme’nin 20.000,00 TL olduğu dikkate alınarak TBK. 100. Maddeye göre bilirkişilerce yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne dair ve alacak likit, hesaplanabilir olmadığından, Bolu Tarım Müdürlüğü’nden gelen cevabi yazı, tüm dosya içeriği ve bilirkişi raporu ile belirlenebilirliğinden, yargılamayı gerektiğinden davacının icra inkar tazminatına yönelik talebinin reddine dair mahkememizdeki vicdani kanıyı yansıtan aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın KABULÜNE;
Davalı’nın İzmir 6. İcra Müdürlüğü’nün 2019/15903 sayılı takip dosyasındaki 27.992,87 TL’lik asıl alacak yönünden İTİRAZIN İPTALİ ile;
Takibin 27.992,87 TL’ye yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına.
Alacak likit ve hesaplanabilir olmadığından, yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatına yönelik talebinin REDDİNE;
2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 1.912,19 TL nispi ilam harcından, peşin alınan 282,40 TL harcın düşülmesi ile kalan 1.629,79‬‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
3-Davacının yatırmış olduğu 54,40 TL başvurma harcı, 282,40 TL peşin harç, 7,80 TL vekalet suret harcı toplamı olan 344,60‬ TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu 154,50 TL’si tebligat-posta gideri ve 297,50 TL’si bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam 452,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davalının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı yasanın 345. Maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süresi içerisinde Bölge İstinaf Mahkemesine başvuru yolunun açık olduğu açıkça okunup usulünce anlatıldı. 17/05/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza