Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/182 E. 2021/710 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/182
KARAR NO : 2021/710

DAVA : İtirazın İptali (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/12/2019
KARAR TARİHİ : 23/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin alacağının sağlanması amacıyla borçlu hakkında ilamsız icra yoluyla icra takibi başlattığını, borçlunun süresi içinde icra takibine itiraz ederek; takibi durdurduğunu, borçlunun borca itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, iş bu ticari ilişkinin faturalar ile sabit olduğunu, takibe konu yapılan ticari iş bedeli olarak davalı borçlu tarafından 50.000,00 TL’lik çek düzenlendiğini; ancak iş bu çekteki imzanın sahte olduğunun tespiti nedeniyle bankanın sorumluluk bedelinin dahi taraflarına ödenmediğini, iş bu hususa ilişkin Menderes Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu, borçlunun itirazının yerinde olmadığını, haksız ve dayanaksız itirazın iptaline, takibin devamına, borçlunun % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı duruşmalara katılmadığı gibi herhangi bir cevap da vermediğinden HMK.nın 128. maddesi uyarınca davayı inkar ettiği kabul edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Görevsizlik Kararı: Menderes …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …esas, …karar sayılı, 07.01.2020 tarihli tarihli kararı ile; dava konusu alacağın kambiyo senedine dayalı olduğu, davaya ticaret mahkemelerinin bakmakla görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği, kararın 25.02.2020 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
İcra Dosyası : Menderes İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında alacaklı davacı tarafından borçlu davalı aleyhine 11/07/2019 tarihinde 50.000,00-TL asıl alacak, 135,62-TL diğer faiz ile birlikte toplam 50.135,62-TL alacakla ilgili olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 18/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 23/07/2019 tarihli dilekçesi ile icra takibine, ödeme emrine, faize, faiz oranına, borca itiraz ettiği, 26/07/2019 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Takibe konu Çek : …AŞ Kızıltepe / Mardin Şubesine ait 30/06/2019 keşide tarihli 50.000,00-TL bedelli çek olduğu anlaşılmıştır.
Davalı yönünden yapılan esnaf – tacir araştırması : Kızıltepe Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığının 06/08/2020 tarihli cevabi yazısında, davalı …’ın Esnaf ve Sanatkarlar Odasının aktif üyesi olduğunun bildirildiği, Kızıltepe Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 16/07/2021 tarihli cevabi yazısında daireleri mükellefi …’ın bilanço usulüne geçtiğini ve dolayısı ile 1. Sınıf Tacir hükümlerine tabi olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
BA Formu : Kızıltepe Vergi Dairesi Müdürlüğünün 30/03/2021 tarihli cevabı yazısından 495 064 8065 Vergi Kimlik Numaralı …’ın 2019 yılı 3. ayına ait BA formlarının, …nin 2019 yılı 3. ayına ait BS formlarının gönderildiği, 10/03/2019 tarih ve 017601 numaralı ve 42.375,00 TL’lik faturanın …’ın BA formunda bildirildiği, ancak 457 059 2987 vergi kimlik numaralı …nin BS Formunda 2 adet faturaya ilişkin olarak 106.799,00 TL olarak bildirimde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Soruşturma Dosyası : Menderes C. Başsavcılığının … sayılı dosyasında müşteki …. Hay. San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin şüpheli … hakkında Resmi Belgede Sahtecilik ve Dolandırıcılık suçlarından şikayetçi olduğu anlaşılmıştır.

Savcılık imza incelemesi : Menderes C. Başsavcılığınca … sayılı soruşturma dosyasında yaptırılan bilirkişi incelemesinde , Adli Belge İnceleme Uzmanı Bilirkişi …06/01/2021 tarihli raporunda; “…Tetkik konusu çek fotokopisinin ön ve arka yüzündeki el yazı ve imzaların …’ın mukayese el yazı ve imzalarıyla, büyüteç, tarayıcı, ultraviyole ışık lambası, çeşitli ışık kaynakları ve diğer optik araç ve gereçler yardımıyla yapılan inceleme ve karşılaştırmalarda; Ortak harf ve rakamların tersimleri, İmzaların genel görünümleri, İmza içerisindeki kalem hareketlerinin yapılışı, İşleklik derecesi ve meyil durumları, Şahsa ait itiyatlar, Kaligrafik ve karakteristik diğer özellikler itibariyle; aralarında farklılıklar bulunduğu müşahede edilmiş olup, anılan el yazı ve imzaların, mevcut mukayese el yazı ve imzalarına atfen, … eli mahsulü olmadıkları kanaat ve görüşüne varıldığı ” mütalaa edilmiştir.
Dava, bir adet çeke dayalı ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı gerçek kişi yönünden tacir olup olmadığına dair araştırma yapılmış, bilanço usulüne göre defter tuttuğu, 1. sınıf tacir olduğu tespit edildiğinden tacir sıfatını haiz olduğu, davacı tarafın ise TTK’da sayılan şirketler arasında yer aldığı görülmüştür. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağı, eldeki davanın her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirdiği anlaşılmakla mahkememizin davaya bakmaya görevli olduğu kanaatine varılmıştır.
Somut olayda; keşidecisi davalı, hamili davacı olan, 30.06.2019 keşide tarihli, 50.000,00 TL bedelli, hamiline olarak düzenlenen çekin muhatap bankaya davacı hamil tarafından ibraz edildiği, banka tarafından “çek üzerindeki imza keşideciye ait olmadığından çek üzerinde işlem yapılmamıştır” şerhi verilerek çekin davacıya iade edildiği, davacının söz konusu çeke dayanak davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlattığı, davalının davacı ile aralarında ticari ilişkinin bulunmadığı bildirilerek, takibe, borca, işlemiş faize ve faiz oranına itiraz edildiği, davacının eldeki itirazın iptali davasını açarak davalı ile aralarında çim alım satımından kaynaklanan ticari ilişki olduğunu, çekin de satış bedeline mahsuben verildiğini iddia ettiği, davalının davaya cevap vermediği gibi delil de bildirmediği, icra takibine dayanak belge olarak eklenen çeke ilişkin Menderes Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2020/3737 soruşturma sayılı dosyasında resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçundan davacının şikayeti üzerine davalı hakkında başlatılan soruşturmada alınan 06.01.2021 tarihli imza incelemesi raporu ile çekteki el yazıları ve keşideci imzasının davalının eli ürünü olmadığının tespit edildiği görülmüştür.
Davacı, eldeki itirazın iptali davasında, davalı ile aralarındaki temel ticari ilişkiye dayanarak itirazın iptali talebinde bulunmuştur. İcra takibine dayanak yapılan çekteki keşideci imzası ve el yazılarının ceza soruşturmasında davalının eli ürünü olmadığının tespit edilmiş olması karşısında söz konusu çekin taraflar arasında yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilmesi mümkün olmasa da, davacının, davalıdan çim alım satımı nedeniyle alacaklı olduğunu senetle ispat kuralı gereği yazılı deliller ile ispatlaması mümkündür. Davacı, davalıya çim satışını gerçekleştirdiğine ilişkin 10.03.2019 tarihli KDV dahil 50.000,00 TL bedelli irsaliyeli satış faturasını sunmuştur. Davalının, bu faturayı kabul edip, BA formu ile Vergi Dairesine bildirdiği¸ davalının fatura matrahını KDV açısından indirim konusu yapmasının malın kendisine teslim edildiğine karine teşkil etmektedir. Söz konusu karinenin aksini ispat yükü davalı tarafa düşmektedir. Davalı ödeme savunmasında bulunmadığı gibi herhangi bir delile de dayanmadığından, ispat yükü kendisinde olan davalının malı teslim almadığı ve davacı ile aralarında bir ticari ilişki olmadığı yönündeki itirazlarını ispat edemediğinden, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle anılan fatura nedeniyle 50.000,00 TL alacaklı olduğunun kabulü gerekmiştir. TBK 117 md’si uyarınca usulüne uygun olarak gönderilmiş ihtarname ile temerrüde düşürüldüğüne dair dosyaya delil sunulmadığından, işlemiş faize takip tarihinden itibaren karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla davacının davasının kısmen kabulüne, davalının 50.000,00 TL asıl alacağa yapmış olduğu itirazın iptali ile takip tarihinden itiraben işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili için takibin devamına, davacı alacağı likit olup davalı itirazında haksız olduğundan İİK.nun 67/2.maddesi uyarınca itiraza uğrayan ve hüküm altına alınan miktar üzerinden %20 icra inkar tazmınatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
Davalının, Menderes İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile 50.000,00 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi için takibin devamına,
2-Hüküm altına alınan 50.000,00 TL alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4- Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 3.415,50 TL nispi harca, peşin alınan 605,52 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.809,98 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
5-Dava kısmen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı 6,40 TL vekalet suret harcı, 136,75 TL davetiye ve posta gideri, davacı, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinde kendisini vekille temsil ettirdiğinden, arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte olan AAÜT’ne göre tayin olunan 750,00 TL maktu vekalet ücreti olmak üzere 893,15 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı nazara alınarak 890,47 TL yargılama gideri ile davacı tarafın karşıladığı 44,40 TL başvurma harcı, 605,52 TL peşin ve ıslahla tamamlanan harç olmak üzere toplam 1.540,39 TL’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine. Davacı tarafın fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına.
6-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
7-Davalı tarafın yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına.
8-Dava kısmen kabul edildiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 7.300,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
9-Dava kısmen reddedildiğinden, reddedilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 135,62 TL vekalet ücretinin de davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine.
10-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/09/2021

Katip …
e-imza

Hakim…
e-imza