Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/179 E. 2021/296 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/179
KARAR NO : 2021/296

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/03/2020
KARAR TARİHİ : 25/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili bankanın … Şubesi ile dava dışı … arasında Genel Nakdi Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığını ve firmaya krediler tahsis edildiğini, davalı …’in de anılan sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, dava dışı/borçlu …’ya, imzalanan sözleşmeler uyarınca kullandırılan kredilerin geri ödemelerinin yapılmaması üzerine, Aydın … Noterliği’nin 29.11.2019 … yevmiyeli ihtarnamesinin keşide edildiğini, keşide edilen bu ihtarnameye rağmen de borcun ödenmemesi üzerine İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı alındığını ve borçlu hakkında İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından dökümü yapılan alacakların tahsilini teminen fazlaya ilişkin her türlü hak ve alacak saklı kalmak kaydıyla şimdilik 150.000,00-TL asıl alacağın tahsilini teminen yasal takip işlemlerine geçildiğini, davalı/borçlu, haklarında yapılan icra takibinde borca, faiz oran miktarına ve diğer feri’lerine itiraz ettiğini, itiraz üzerine, müvekkili Banka tarafından 30.01.2020 tarihinde İzmir Arabuluculuk Komisyonu’na başvurulduğunu, anlaşmaya varılamadığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 13 ve devamı maddelerinde ihtilaf halinde Bankanın defter ve kayıtlarının delil olacağı hususunda anlaşmaya varıldığını, yapılan anlaşmanın HMK anlamında bir delil sözleşmesi olduğunu, nitekim müvekkili banka kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda borçlunun itirazlarında haksız olduğunun ortaya çıkacağını, müvekkili bankanın sözleşmenin kendisine tanıdığı yetkiler dahilinde, tamamen yasal olarak alacağını tahsil etmek için icra takibi yürüttüğünü, davalının haksız ve mesnetsiz takibe itirazlarının iptali ile takibin devamına, fazlaya ilişkin her türlü hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, takibe konu edilen 150.000,00-TL asıl alacak üzerinden ve banka asıl alacağına, takip tarihinden itibaren işleyecek faiz ve ferileri yönünden yapılan itirazlarının iptaline ve takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere davalı hakkında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili 25/12/2020 tarihli beyan dilekçesinde özetle; Takip dosyasına yapılan itirazda ödeme emri ve ekinde gönderilen … çek kredisi, BCH kredisi, taksitli ticari kredi ve ticari KMH için toplam: 1.129.703.34-TL alacaktan şimdilik 150.000.-TL kat ihtarının tebliğinden itibaren temerrüt faizi, gider vergisi, Av. icra harç ve giderleri ile masraf tahsilinin istendiğini, dosyaya sunulan 07.09.2017 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin onaylı örneğinin ödeme emri ekinde gönderilmediğini bu nedenle icra hukuk mahkemesinde dava konusu yapılamadığını, itiraz dilekçesinde bu hususun açıkça yer alması nedeniyle bu hususun sayın mahkemece değerlendirilmesini, müvekkilinin eş muvafakatinin kefaletin alındığı 28.02.2018 tarihinden 13 gün sonra 12.03.2018 tarihinde alındığını TBK 584. Maddesine aykırı kefaletin hükümsüz olduğunu, hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediğini bu nedenle muacceliyetin kesbetmediğini beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İcra dosyası : İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında; alacaklı Türkiye… Bankası AŞ tarafından borçlu … aleyhine, 20.310,00 TL asıl alacak, 1.585,55 TL işlemiş faiz 79,27 TL temerrüt faizinin %5 gider vergisi, 128.025,18 TL asıl alacak olmak üzere 150.000,00-TL toplam alacak kalemleri için ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu …’e 20/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği borçlu vekilinin 24/01/2020 tarihli dilekçesi ile takibe ve borcun tamamına itiraz ettiği, 27/01/2020 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi : Türkiye… Bankası AŞ ile dava dışı … arasında 07/09/2017 tanzim tarihli 500.000,00- TL. limitli genel nakdi, gayri nakdi kredi sözleşmesi imzalandığı, davalı …’in anılan sözleşmeyi 28.02.2018 tarihinde müteselsil kefil olarak imzaladığı, davalının eşi … tarafından davalının kefaletine 12.03.2018 tarihinde muvafakat
Kat ihtarnamesi; Dava dışı … ve davalı …’e Aydın …. Noterliğinin 29.11.2019 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarı ile 18.11.2019 tarihinde 664.065.36-TL olarak kat edilen banka alacağının 7 gün içerisinde ödenmesi ihtar edilmiş, ihtar davalıya 05.12.2019 tarihinde kapısına haber kağıdı bırakılmak ve mahalle muhtarına teslim suretiyle tebliğ edilmiştir. Davalının 13.12.2019 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmıştır. … no.lu kredi ile ilgili olarak Aydın … Noterliğinin 03.12.2019 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesini keşide ederek 18.11.2019 kat tarihi itibariyle 261.320.25-TL banka alacağının 7 gün içerisinde ödenmesi ihtar edilmiş, ihtarname davalının ikamet ettiği mahalle muhtarına teslim kapısına haber kağıdı bırakılmak suretiyle 09.12.2019 tarihinde tebliğ olmuş, davalının 17.12.2019 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmıştır.448784 no.lu kredi ile ilgili olarak Aydın … Noterliğinin 29.11.2019 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesini keşide ederek 24.11.2019 kat tarihi itibariyle 76.474-TL banka alacağının 7 gün içerisinde ödenmesi ihtar edilmiş, ihtarname davalının ikamet ettiği mahalle muhtarına teslim kapısına haber kağıdı bırakılmak suretiyle 05.12.2019 tarihinde tebliğ olmuş, davalının 13.12.2019 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmıştır. … no.lu kredi ile ilgili olarak Aydın … Noterliğinin 19.12.2019 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesini keşide ederek 16.12.2019 kat tarihi itibariyle 107.739.17-TL banka alacağının 7 gün içerisinde ödenmesi ihtar edilmiş, ihtarname davalının ikamet ettiği mahalle muhtarına teslim kapısına haber kağıdı bırakılmak suretiyle 25.12.2019 tarihinde tebliğ olmuş, davalının 02.01.2020 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmıştır.
Bilirkişi Raporu: Bankacı bilirkişi Nahide Bilger 25/02/2021 tarihli hesap raporunda;” Davacı bankanın kayıt ve belgeleri üzerinde yapılan incelemeler sonucunda; Davacı banka ile dava dışı … arasında 07.09.2017 düzenleme tarihli 500.000.-TL limitli, Genel Nakdi, Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeyi davalı …’in 28.02.2018 tarihinde 150.000.-TL, 30.04.2019 tarihinde 250.000-TL, 16.07.2019 tarihinde 100.000.-TL olmak üzere toplam: 500.000.-TL Kefalet limitli olarak “ …’nın T … Bankası A.Ş’den kullandığı/kullanacağı kredilerden doğmuş ve doğacak borçlarına , mevcut ve gelecekteki diğer kefillerden bağımsız olarak aşağıdaki tutar ile sınırlı olmak üzere anılan borçlu ile beraber müteselsil kefil olduğumu kabul, beyan ve taahhüt ederim” beyanı ile müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, 6098 sayılı TBK Kefalet hükümleri çerçevesinde kefalet limitinin, kefalet tarihinin ve kefalet türünün el yazısı ile yazıldığını, davalının 28.02.2018 tarihindeki kefaleti ile ilgili eş muvafakatinin 12.03.2018 tarihinde, diğer kefalet tutarları ile ilgili eş muvafakatinin aynı tarihte alındığını, davalının geçerli bir kefaletlerinin olduğunun değerlendirildiğini, nihai takdirin sayın mahkemeye bırakıldığını, Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesine istinaden dava dışı asıl borçluya, taksitli ticari kredilerin, BCH tan kredilerin, Ticari KMH kredinin kullandırıldığını, gayri nakdi kredi açarak hesabı üzerine çek karnesi verildiğini ve kredi kartı tahsis edilerek kullanıma açıldığını, kredi ödemelerindeki aksamalar üzerine kredi hesapları kat edilerek davalıya ihtarnameler keşide edildiğini ve temerrüde düştüğünü, ihtar sonrası, riskin devam etmesi nedeniyle davalı aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından ilamsız icra takibine başlandığını, davalının borcun tamamına itiraz ederek takibi durdurduğunu, davacı bankanın takip tarihi itibariyle toplam: 1.129.703.34-TL alacağı tespit edilmiş ise de, takipte davalı yönünden 150.000.-TL asıl alacak talebi bulunduğundan talebi ile bağlı kalındığında: 08.01.2020 Takip tarihi itibariyle:150.000.-TL Toplam banka asıl alacağından davalı …’in tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğunun değerlendirildiğini nihai takdirin sayın mahkemeye bırakıldığını, davacı bankanın takip tarihinden itibaren 150.000.-TL asıl alacağa sözleşme hükümleri gereği yıllık % 48 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisini uygulama ve talep yetkisinin bulunduğu görüş ve kanaatine varıldığını mütalaa etmiştir.
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için davalı kefil aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Somut olayda, davacı vekili tarafından dosyaya sunulan Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi sözleşmesi incelendiğinde, davacı banka ile dava dışı asıl borçlu … arasında 500.000,00 TL limitli, 07.09.2017 tarihli tarihli Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi akdedildiği, davalı …’in anılan sözleşmeyi 28.02.2018 tarihinde müteselsil kefil olarak imzaladığı, davalının eşi … tarafından davalının kefaletine 12.03.2018 tarihinde muvafakat verildiği görülmüştür.
6098 sayılı TBK’nın “Eş Rızası” başlıklı 584/1.maddesinde; “Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı bulunmadıkça yasal olmayan ayrı yaşama hakkı doğmadıkça ancak diğerinin yazılı rızasına kefil olan olabilir, bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır” hükmü düzenlenmiştir.
Aynı maddeye 28/03/2013 tarihli 6455 sayılı yasanın 77.maddesi ile eklenen 3.fıkrasında ise “ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak yada yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkarlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkarlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkarlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz”, hükmü eklenmiştir.
Buna göre eşin kefalet akdine vereceği rızada kefalet akdi gibi yazılı olmalı, sorumlu olunacak azami miktar ve tarihi de içermelidir. Rızanın kefalet sözleşmesinin kurulmasından önce ya da en geç sözleşmenin kurulması sırasında alınması gerekir. Sözleşme kurulduktan sonra diğer eş tarafından sözleşmeye icazet verilmesi imkanı tanınmamıştır.
Somut olayda, üzere davalının kefaletinin 6098 sayılı 584. maddesine 28/03/2013 tarihli 6455 sayılı yasanın 77.maddesi ile eklenen 3.fıkrası kapsamında kalan kefaletler niteliğinde olmadığı, dava konusu genel kredi sözleşmesine kefaleti yönünden eşinin rıza beyanı bulunmakta ise de, söz konusu rıza kefalet sözleşmesinin imzalandığı 28.02.2018 tarihinden sonra 12.03.2018 tarihinde verildiği, eş rızasının sözleşmenin kurulmasından önce veya en geç sözleşmenin kurulması sırasında alınması gerektiği, eş rızasının ve dolayısıyla davalının kefaletinin geçersiz olduğu, 30.04.2019 tarihli ve 16.7.2019 tarihli işlemlerin ayrı bir kefalet sözleşmesi olmayıp, 28.02.2018 tarihinde imzalanan kefalet sözleşmesine ilişkin kefalet limitinde artış belgeleri olduğu, dolayısıyla kefalet tutarı artış işlemlerine eş rızasının aynı tarihte alınmış olmasının işin başından bu yana geçersiz olan kefalet sözleşmesini geçerli hale getirmeyeceği, davalının müteselsil kefil sıfatıyla takip konusu borçtan sorumlu tutulamayacağı anlaşılmakla davacının davasının reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının itirazın iptali davasının REDDİNE,
2-Peşin alınan 1.812,45 TL harçtan maktu red harç tutarı olan 59,30 TL’nin mahsubu ile fazladan alınan 1.753,15 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde DAVACI TARAFA İADESİNE.
3-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davacıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
4-Dava tamamen reddedildiğinden davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
5-Dava tamamen reddedildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 18.200,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine.
6-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/03/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır