Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/16 E. 2022/243 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/16
KARAR NO : 2022/243

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 07/01/2020
KARAR TARİHİ : 17/03/2022

Mahkememizde görülen Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Müvekkilinin kendine ait ve idaresindeki … plakalı araç ile (14.06.2019 tarihinde) Bornova …, önündeki aracın trafik yoğunluğu nedeniyle durması neticesinde takip mesafesini koruyup durduğunu, müvekkili arkasındaki … plakalı aracında durduğunu, en arkadan gelen … plakalı aracın, öndeki araçların durduğunu fark etmeyerek önünde duran … plakalı araca arkadan çarptığını, çarpmanı etkisi ile … plakalı aracın da önündeki … plakalı müvekkili aracına arkadan çarptığını, kazada … plakalı aracın, hız kontrolü olmayıp arkadan çarptığından kazada %100 kusurlu olduğunu, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın ZMMS sigortacısı davalı sigorta şirketinin maddi hasardan sorumluluğu olduğunu, davalı …’in araç maliki olarak değer kaybı ve ikame araç bedelinden sorumlu olduğunu, araçtaki hasarın … sigorta tarafından giderildiğini, onarım nedeniyle araç değer kaybı oluştuğunu, tamir süresince araç mahrumiyeti ve ikame araç zararı oluştuğunu, belirterek yukarıda arz olunduğu gibi fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalma kaydıyla şimdilik müvekkili araçta oluşan değer kaybı bedeline mahsuben 50 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı araç sahibi …’den müştereken ve müteselsilen tahsilini, şimdilik 50 TL ikame araç bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte yine davalı araç sahibi …’den tahsilini, talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle ; Müvekkilinin 14.06.2019 tarihinde kazaya karışan … plakalı aracın ZMMS sigortacısı olduğunu, poliçe limitinin 36.000 TL olduğunu, sorumluluklarının kusur oranı ve poliçe limiti dahilinde olduğunu, aracın maddi hasarına ilişkin 23.989,15 ödeme yaptıklarını, teminat limitinden düşümü gerektiğini, dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, değer kaybı için açılan dosya kapsamında 15.08.2019 tarihinde 1.265,91 TL değer kaybı ödemesi gerçekleştiğini, yapılan bu ödeme ile borç kalmadığını, kusur oranlarının tespiti gerektiğini, ikame araç bedeli talebinin genel şartlarda bulunmadığını, değer kaybının genel şartlar eki ve formülasyonuna göre hesaplanması gerektiğini, belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kaza Tespit Tutanağı: Kaza sonrası tarafların kendi aralarında tanzim ettikleri 14.06.2019 tarihli maddi hasarlı trafik kazası tutanağı;
• Sigortalı ve diğer davalıya ait … plaka sayılı aracın sürücü … beyanı “Aracımla Kemalpaşa istikametine A aracımla seyir halinde iken ilk C aracın durmasıyla B aracı C aracına çarptı, B aracıda ani fren yapmasıyla bende B aracına çarptım” şeklindedir.
• … plaka sayılı dava dışı aracın sürücüsü … beyanı “… aracımla seyir halinde iken trafik akımı bir anda durdu, ben takip mesafesini koruyabildiğim için durabildim, fakat arkamdan gelen A aracı A aracıma arkadan çarptı bende çarpmanın etkisi ile önümdeki C aracına çarptım, ” şeklindedir.
• … plakalı davacı aracı sürücüsü “ …” beyanı, “Aracınla … giderken akımın durması neticesinde durdum, B aracıda durdu, en arkadan gelen A aracının B aracına çarpması neticesinde B aracıda benim aracıma (A) çarptı” şeklindedir.
Hasar Dosyası : Davalı sigorta şirketi 04.03.2021 tarihli cevabi yazısında; şirketlerince dava konusu kazaya ilişkin olarak davacı yana 15.08.2019 tarihinde 1.265,91-TL değer kaybı bedeli ödemesi yapıldığı bildirilmiştir.
Tramer Kaydı: davaya konu aracın SBM kaydına göre; davaya konu kazası dışında, 13.12.2017 tarihinde çarpışmada arka kısmından hasar aldığı, arka tampon ve sensörünün değiştiği, toplam 1810 TL hasar miktarı olduğu görülmüştür.
Poliçe : Davalı sigorta şirketi ile davalı … arasında … plaka sayılı araca ilişkin 12.12.2018-12.12.2019 tarihlerini kapsar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi bulunmaktadır. Araç başına maddi hasar limiti 36.000,00-TL. dir.
Trafik tescil : … plaka sayılı aracın davacı adına, tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi Raporu : Bilirkişi … tarafından düzenlenen 04/07/2021 tarihli raporda özetle ; Dosyanın tetkiki neticesinde, ZMMS ile sigortalı aracın sürücüsü … idaresindeki … plaka sayılı aracı ile, önünde seyreden araca, yeterli ve güvenli takip mesafesini korumaması ve dikkatsiz ve tedbirsiz araç kullanımı neticesinde arkadan çarparak, önündeki aracın da kendi önündeki davacı aracına arkadan çarpmasına neden olduğundan, … idaresindeki … plaka sayılı aracı ile, kazanın oluşumunda etken olduğu, davacı araç sürücüsü …, idaresindeki … plakalı davacı aracı ile, aracı ile, kurallara uygun seyri sırasında trafik zorunluluğu nedeniyle durduğu esnada, … plaka sayılı aracının, arkasında bulunan ve trafik zorunluluğu nedeniyle durmuş olan dava dışı sürücü … idaresindeki … plakalı aracına arkadan çarpması sonucu, bu aracından savrularak kendi aracına arkadan çarpması esnasında, kazayı önlemek adına alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığı gibi kurallara aykırı olumsuz davranış faktörü de görülmediğinden kazanın oluşumunda atfedilecek herhangi bir katkısı ve etkisi olmadığı, dava dışı araç sürücüsü … idaresindeki … plakalı aracı ile, kurallara uygun seyri sırasında, trafik zorunluluğu nedeniyle durduğu esnada, sigortalı araç tarafından arkasından çarpılması ve savrularak önündeki davacı aracına araca çarpması esnasında, kazayı önlemek adına alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığı gibi kurallara aykırı olumsuz davranış faktörü de görülmediğinden kazanın oluşumunda atfedilecek herhangi bir katkısı ve etkisi olmadığı, aracın onarımı yapıldıktan sonraki rayiç değeri araştırması neticesinde, onarım sonrası rayicinin 67.000 TL ile 69.000 TL olduğu, ortalama değerinin 68.000 TL olduğu, Yargıtay 17 HD. nin Gerçek zarar ile ilgili “gerçek zarar ve değer kaybının, aracın kaza öncesi rayici ile (78.000 TL) onarım sonrası rayici (68.000 TL) arasındaki farktır” kararları göz önüne alındığında ve değerlendirildiğinde aracın piyasa koşullarında değer kaybının 10.000,00 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin 15.08.2019 tarihinde davacıya ödendiği 1.265,91 TL değer kaybı bedeli düşüldüğnde kalan bakiye değer kaybı bedelinin (10.000,00 TL – 1.265,91 TL) 8.734,09 TL olacağı, davaya konu araç arka kısmından oldukça ağır hasar aldığı, yapılan inceleme ve araştırma neticesinde, davaya konu aracın makul onarım süresinin 15 gün olduğu, Yapılan piyasa araştırmasında, davaya konu aracın kaza tarihinde aynı özellikteki muadil benzerinin günlük 175 TL/gün bedele kiralanabileceği (kdv dahil), Buna göre davaya konu aracın onarım süresinde doğacak mahrumiyet zararı veya ikame araç bedelinin (15 gün x 175 TL/gün) toplam 2.625,00 TL olduğu görüşü ile raporunu düzenlemiştir.
Talep Artırım : Davacı vekili 12/07/2021 tarihli dilekçesi ile dava değerini artırmış ve 26/07/2021 tarihinde eksik harcı tamamlamıştır.
Dava; davacı aracında meydana gelen bakiye değer kaybı zararının karşı araç ZMMS sigortacısı ve malik sürücüsünden, ikame araç bedelinin karşı araç malik sürücüsünden tahsili davasıdır.
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir. T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacının uğradığı değer kaybı zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, ülkenin şartları, aracın özellikleri, kilometresi, piyasanın algısı, aracın piyasadaki tercih edilebilirliği, markası, ikinci el piyasası, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, onarım özellikleri, aracın geçmiş hasar kayıtları gibi pek çok etkenin dikkate alınması gerektiği, dolayısıyla değer kaybının doğru ve hakkaniyetli şekilde belirlenebilmesi için uzun yıllardır Yargıtay içtihatları ile benimsenen, aracın kaza öncesi hasarsız rayiç değeri ile onarımdan sonraki rayiç değerinin göz önünde bulundurularak, aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde;
14.06.2019 tarihinde, saat 8.00 sıralarında, Bornova …, Kemalpaşa istikametine seyir halinde olan sürücü … idaresindeki … plakalı davacı aracı ile, önündeki trafik akımının durması nedeniyle durduğu, arkasında aynı yönde ve şeritte seyir halinde olan dava dışı aracın sürücüsü … idaresindeki … plakalı aracın da durduğu, ardında yine ayni istikamette ve şeritte en arkada tünele giren ve seyir halinde olan sürücü … idaresindeki … plaka sayılı aracın güvenli takip mesafesini koruyamaması neticesinde, kendi aracının ön kısmı ile önünde duran … plakalı aracın arka kısımlarına çarptığı, çarpmanın etkisiyle savrulan … plakalı aracın ön kısmı ile bu defa önünde duran … plakalı davacı aracına arka kısmından çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği bu şekilde gerçekleşen kazada, bilirkişi raporunda açıklanan gerekçelerle, ZMMS ile sigortalı aracın sürücüsü … idaresindeki … plaka sayılı aracı ile, önünde seyreden araca, yeterli ve güvenli takip mesafesini korumaması ve dikkatsiz ve tedbirsiz araç kullanımı neticesinde arkadan çarparak, önündeki aracın da kendi önündeki davacı aracına arkadan çarpmasına neden olduğundan, … idaresindeki … plaka sayılı aracı ile, kazaya neden olduğundan %100 oranında kusurlu olduğu, davacı araç sürücüsü …, idaresindeki … plakalı davacı aracı ile, aracı ile, kurallara uygun seyri sırasında trafik zorunluluğu nedeniyle durduğu esnada, … plaka sayılı aracının, arkasında bulunan ve trafik zorunluluğu nedeniyle durmuş olan dava dışı sürücü … idaresindeki … plakalı aracına arkadan çarpması sonucu, bu aracından savrularak kendi aracına arkadan çarpması esnasında, kazayı önlemek adına alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığı gibi kurallara aykırı olumsuz davranış faktörü de görülmediğinden kazanın oluşumunda kusursuz olduğu, dava dışı araç sürücüsü … idaresindeki … plakalı aracı ile, kurallara uygun seyri sırasında, trafik zorunluluğu nedeniyle durduğu esnada, sigortalı araç tarafından arkasından çarpılması ve savrularak önündeki davacı aracına araca çarpması esnasında, kazayı önlemek adına alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığı gibi kurallara aykırı olumsuz davranış faktörü de görülmediğinden kazanın oluşumunda atfedilecek herhangi bir katkısı ve etkisi olmadığından kusursuz olduğu,
Değer kaybının, aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç bedeli arasındaki fark olduğu, aracın onarımı yapıldıktan sonraki rayiç değeri araştırması neticesinde, onarım sonrası rayicinin 67.000 TL ile 69.000 TL olduğu, ortalama değerinin 68.000 TL olduğu, Yargıtay 17 HD. nin Gerçek zarar ile ilgili “gerçek zarar ve değer kaybının, aracın kaza öncesi rayici ile (78.000 TL) onarım sonrası rayici (68.000 TL) arasındaki farktır” kararları göz önüne alındığında ve değerlendirildiğinde aracın piyasa koşullarında değer kaybının 10.000,00 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin 15.08.2019 tarihinde davacıya ödendiği 1.265,91 TL değer kaybı bedeli düşüldüğnde kalan bakiye değer kaybı bedelinin (10.000,00 TL – 1.265,91 TL) 8.734,09 TL olarak hesaplandığı,
Davaya konu araç arka kısmından oldukça ağır hasar aldığı, yapılan inceleme ve araştırma neticesinde, davaya konu aracın makul onarım süresinin 15 gün olduğu, Yapılan piyasa araştırmasında, davaya konu aracın kaza tarihinde aynı özellikteki muadil benzerinin günlük 175 TL/gün bedele kiralanabileceği (kdv dahil), Buna göre davaya konu aracın onarım süresinde doğacak mahrumiyet zararı veya ikame araç bedelinin (15 gün x 175 TL/gün) toplam 2.625,00 TL olarak hesaplandığı, bilirkişi raporundaki tespitin fen ve teknik kurallar ile dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmakla,
Davalı sürücü …’ in haksız fiil hükümleri uyarınca, davalı sigorta şirketinin KTK.nın 85 ve 91. Maddeleri uyarınca meydana gelen zarardan sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu oldukları, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği ve zarar miktarının poliçe limiti dahilinde olduğu, bilirkişinin raporunun Yargıtay yerleşik uygulamalarına uygun olarak düzenlendiği ve hüküm kurmaya yeterli olduğu, davacı vekilinin 12/07/2021 tarihli tarihli talep artırım dilekçesi ile tazminatı talebini arttırarak, 8.734,09 TL değer kaybı bedeli ve 2.625,00TL ikame araç bedeli talep ettiği,
Davalı …’ in KTK.nun 85.maddesi uyarınca gerçekleşen ikame araç bedeli zararı ve değer kaybı bedelinden sorumlu olduğu, davalı malik sürücünün her hengi bir ihtar veya ihbara gerek olmaksızın kaza tarihi olan 14.04.2019 tarihinde temerrüde düştüğü, değer kaybı bedeli için davalı sigortanın kısmi ödeme tarihi 15.08.2019 tarihinden itibaren temerrüde düşmüş olacağı zarar veren araç ticari nitelikte olmayıp haksız eylemin de TTK.’nun 4. maddesi uyarınca ticari iş niteliği taşımamasına göre temmerüt tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği kanaati ile, 8.734,09-TL değer kaybı bedelinin davalı … Sigorta A.Ş.’den temerrüt tarihi 15.08.2019 tarihinden davalı …’den kaza tarihi 14.04.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 2.625,00-TL ikame araç bedelinin davalı …’den kaza tarihi 14.04.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Davacının davasının KABULÜNE,
1-8.734,09-TL değer kaybı bedelinin davalı … Sigorta A.Ş.’den temerrüt tarihi 15.08.2019 tarihinden davalı …’den kaza tarihi 14.04.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-2.625,00-TL ikame araç bedelinin davalı …’den kaza tarihi 14.04.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 775,94-TL harçtan peşin alınan ve talep artırım yoluyla tamamlanan 246,68-TL harcın mahsubu ile bakiye 529,26‬-TL harcın davalılardan (Davalı … Sigorta A.Ş bu tutarın 406,95-TL sinden sınırlı sorumlu olarak) müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR OLARAK KAYDINA,
4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı yararına takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılardan (Davalı … Sigorta A.Ş bu tutarın 3.921,43-TL sinden sınırlı sorumlu olarak) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalılardan (Davalı … Sigorta A.Ş bu tutarın 1.014,96-TL sinden sınırlı sorumlu olarak) müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
6-Davacının yapmış olduğu 54,40-TL dava açma ilk gideri, 600,00-TL bilirkişi ücreti, 214,20-TL tebligat ve posta gideri, olmak üzere toplam 868,6‬0-TL Yargılama giderinin peşin yatırılan ve talep artırım yoluyla tamamlanan 246,68-TL harç ile birlikte toplam 1.115,28‬-TL nin davalılardan (Davalı … Sigorta A.Ş bu tutarın 857,55-TL sinden sınırlı sorumlu olarak) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır