Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/146 E. 2021/249 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/146
KARAR NO : 2021/249

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı )
DAVA TARİHİ : 12/11/2019
KARAR TARİHİ : 11/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili Asliye Hukuk Mahkemesindeki duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin .. marka .. model, 2013 model yılı,1,5 dci niteliklerindeki aracın maliki olduğunu, 07/07/2019 tarihinde saat 21:10’da, İzmir ili Karabağlar ilçesi … caddesi no:… önünde müvekkilinin … plaka no lu aracı park halinde iken, … plaka no lu … marka … model aracın arkadan gelerek, müvekkilinin park halindeki duran aracına çarptığını, çarptıktan sonra olay yerinden hızla kaçtığını, İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş. sayılı dosyasında yapılan tespitte kazalı araçta 4.000,00 TL değer kaybı hasarı, 1.440,00 TL ikame araç bedeli, tamir gideri 24.735,25 TL olarak toplamda 30.175,25 TL hasar tespit edildiğini, zararın karşılanması için davalı sigortaya 09/08/2019 tarihinde başvuruda bulunduklarını, davalı … şirketinin bugüne kadar evrak eksikliği gibi çeşitli gerekçeler ile ödeme yapmak istemediğini ve hiçbir ödeme yapmadığını, hiçbir onarım da yapmadığını, davalı … tarafından incelemelerin devam ettiğini, tamamlandığında ödeme yapabileceklerini belirttiklerini, başvurunun üzerinden 3 aydan fazla süre geçtiğini, taleplerinin sürüncemede bırakıldığını, bu nedenle maddi hasar bedeli ve değer farkı zararının yargılama aşamasında tespit edilecek gerçek zarar miktarları üzerinden arttırıp eksiltmek kaydı ile; 07/07/2019 kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte, 3.000,00 TL değer farkı zararının, 17.000,00 TL maddi hasar bedelinin, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili Asliye Hukuk Mahkemesindeki duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; görev itirazında bulunduklarını, davanın sigorta şirketine karşı açıldığını, mutlak ticari dava olup görevli mahkemenin Ticaret Mahkemeleri olduğunu, sigorta şirketine başvuru şartları yerine getirilmediğinden “dava şartı yokluğu” nedeni ile reddedilmesi gerektiğini, müvekkili şirkete başvuru talebinde istenen belgelerden ; İfade tutanakları ve Eski hasar bilgilerinin teslim edilmemiş olduğunu, eksik evrak ile başvuru yapıldığını, yasal mevzuatlar gereği başvuruya ilişkin ilgili yükümlülüklerini yerine getirmeyen davacının davasının dava şartı yokluğu nedeniyle reddedilmesini talep ettiklerini, davacının tazminat talebi bakımından kabul anlamına gelmemek şartı ile müvekkili sigorta şirketinin iş bu sorumluluğunun kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacı yan avans faizi talep etmişse de haksız olduğunu, dava konusunun trafik kazası/haksız fiile dayanmakta olduğundan ticari bir yönünün bulunmadığını, bu nedenle davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla tazminata hükmedilmesi halinde yasal faiz uygulanması ve faiz başlangıcının dava ve ıslah tarihi olarak belirlenmesi gerektiğini, bu sebeplerle; haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Görevsizlik Kararı : İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/01/2020 tarih … E. … K. sayılı görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememize tevzi edilerek, yukarıdaki esas numarasına kaydedilmiştir.
Trafik kazası tespit tutanağı : Trafik polis memurları tarafından tanzim edilen 07.07.2019 tarihli Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağının incelenmesinde; 07/07/2019 tarihinde … Bulvarı no:… önünde meydana gelen kazada, beyan sahibi …. plakalı aracını anılı yerde park ettiğini, aracının arka kısımlarına … plakalı … marka aracın çarpıp kaza mahallinden kaçtığını, çarpma nedeni ile ön kısımları ile yine park haline bulunan … plakalı otonun arka kısmına çarptığını, bu aracın da ön kısmı ile … plakalı otonun arka kısımlarına çarpması sonucu kaza yeri terk maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği beyan sahibi, görgü tanıkları beyanı ve kaza yerinin incelenmesinden anlaşıldığı şeklinde düzenlenen tutanak davacı ve polis memurları tarafından imzalanmıştır.
Hasar dosyası: Davacı vekilinin dava tarihinden önce 16/08/2019 tarihinde davalı sigortaya başvuruda bulunduğu, hasar dosyası açıldığı ancak davalı şirketçe ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Trafik ve Tramer kayıtları: Kazaya karışan … plaka sayılı aracın kaza tarihinde davacı adına, … plakalı aracın ise dava dışı sigortalı …’a ait olduğu, davacıya ait … plakalı araca ait dava konusu kaza tarihinden önce açılan 1 adet hasar dosyası kaydının bulunduğu ve hasar dosyasının dosyamız arasına alındığı anlaşılmıştır.
Sigorta Poliçesi: Davalı … ile (… Sigorta AŞ ile) kazaya karışan … plaka sayılı araç maliki olan dava dışı … arasında, 17/04/2019 – 17/04/2020 tarihlerini kapsayan Trafik Sigorta Poliçesi bulunmaktadır. Poliçe limiti araç başına 36.000,00 TL dir.
Güvenlik Kamerası Görüntüleri: Davacı vekili tarafından 05.03.2021 tarihli dilekçesi ekinde olay anını gösteren güvenlik kamerası görüntüleri dosyamız arasına flash bellek ile sunulmuştur.
Tespit dosyası : İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasındaki bilirkişi raporunda, aracın 128.920 km’de olduğu, aracın arka şase kolu, bagaj kapağı, arka tampon, arka paneli havuz sacı, değişim, sol arka çamurluk, ön tampon ve motor kaputu düzeltme olduğu, hasar onarım bedelinin kdv dahil 19.084,25 TL yedek parça, kdv dahil 5.650,00 TL işçilik olmak üzere toplam kdv dahil 24.734,25 TL olduğu, aracın rayicinin 54.000 TL olduğu, aracın 9.4.2019, 17.05.2018 ve 03.08.2016 tarihlerinde kaza geçmişi olduğu, ZMMS genel şartlar eki formülasyonuna göre değer kaybının 2.058,72 TL olduğu, 4.000,00 TL değer kaybı olduğu, 12 gün tamir süresinden 1440,00 TL olduğu, tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tanığı … ; “Davacı benim komşum olur. Ben sürücü kursu işletiyorum, işlettiğim sürücü kursu ile davalının konutu aynı binadadır. Ben dava konusu trafik kazasını görmedim, trafik kazasının olduğu gün ben şehirdışındaydım. Ertesi gün işyerine geldiğimde davacı bana aracının park halinde iken bir başka aracın gelip aracına çarptığını, çarpmanın etkisi ile kendi aracının hareket ederek önünde park halinde bulunan bana ait … ve … plakalı araçlara çarptığını güvenlik kamerası görüntülerine bakmak istediğini söyledi. Birlikte güvenlik kamerası görüntülerine baktık, görüntülerde aracın marka, modeli ve rengi seçilebiliyordu ancak plakası okunamıyordu. Kaza tarihinden 2 gün sonra ismini hatırlayamadığım erkek bir şahıs işyerime gelerek elemanlarından birinin kazaya karışarak benim araçlarıma çarptığını ve hasarı gidermek istediğini söyledi. Benim araçlarımda hafif hasar vardı. Birlikte sanayiye götürdük. Yaklaşık 400-500 TL bir masrafla tamir edildi. Bu masrafı da bana gelen bu kişi ödedi. Benden de davacının aracında meydana gelen hasarı ödemek istediğini söyleyip davacının telefon numarasını aldı. Ondan sonrasını ben bilmiyorum ama kaza nedeniyle davacı aracında büyük hasar vardı, benim bilgim bundan ibarettir ” şeklinde beyanda bulunmuş, davacı vekilinin sorusu üzerine; ” benim zararımı ödeyen kişi aracın ruhsat sahibi ile aynı kişi değildi, zira bana gelen erkek şahıs aracın teyzesi ya da annesine ait olduğunu söylemişti. Olayın üzerinden uzun zaman geçtiği için söylediği araç maliki ismini hatırlamıyorum, ancak araç maliki olan kadın bana zararı gidermek için gelen adamla telefonla görüştü. Bu görüşmeye şahit oldum ” şeklinde cevap vermiştir.
Davacı tanığı … ; ” davacı benim babam olur, kaza tarihinde ben kardeşim olan … ile birlikte evdeydim. Birden büyük bir ses geldiğini duydum, önce kardeşim daha sonra ben koşarak balkona çıktık. Oturduğumuz binanın hemen altında park halinde olan babama ait olan aracın hemen arkasında … … marka siyah renkli aracın olduğunu ve bizim aracımıza çarptığını, daha sonra da hemen olay yerinden kaçtığını gördük. Kardeşim … aracın plakasını aldı. Plakası … ti. Ben hemen yetişirim düşüncesi ile aşağıya indim, sokağa çıktığımda çarpan araç çoktan olay yerinden uzaklaşmıştı, etraftan çok sayıda insan yüksek kaza sesi nedeniyle zaten dışarıya çıkmıştı. Almış olduğumuz plakayı teyit ettirmek için kaza yerine koşan insanlara da sorduğumuzda onlar da çarpan aracın plakasının … olduğunu söylediler. Ertesi gün dedem vefat etti. Bunun üzerinden 1-2 gün geçtikten sonra benim telefonumdan erkek bir şahıs beni aradı. Araçtaki hasarı gidermek istediğini söyledi. Arayan kişi kazaya karışan araç ve araç maliki ile ilgili olarak hiçbir bilgi vermek istemedi. Yalnızca hasarı gidermek istediğini söyledi. Hasar için 10.000,00TL önerdi ve taksitler halinde ödemek istediğini söyledi. Ancak bizim aracımızda önerilen miktardan çok fazla hasar olduğundan bu kişiden ben aracın tamir edilerek eski haline getirilmesini istedim, o kadar parayı ödeyemeyeceğini söyledi. Ne yaparsanız yapın diyerek telefonu kapattı daha sonra bu kişi avukatımızla yine telefonla görüşmüştür ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … ; “Davacı benim babam olur. Olay tarihinde evdeydim. Mutfakta balkon tarafına yakındım. Birden yüksek bir gürültü geldi. Hemen balkondan çıkıp baktığımda binanın altında bize ait araca … plakalı … … marka siyah renkli bir aracın çarptığını gördüm. Araç bir süre durakladı. Bu sırada ağabeyim …yanıma geldi. Kazayı görünce hemen aşağıya indi. Ben balkondan araca bakarken araç hızla kaza yerinden uzaklaştı. Ben aracın plakasını not ettim. Daha sonra ben de aşağı sokağa indim birçok insan kaza sesini duyup olay yerine gelmişti. Orada toplanan insanlara çarpan aracı görüp görmediklerini, aldığım plakanın doğruluğunu teyit etmek amacıyla sordum. Birçok kişi bana aynı plaka numarasını söyledi. Benim bilgim bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Bilirkişi raporu: Mahkememizce, kazanın oluş şekli ve kusur oranlarının tespiti, hasar/değer kaybı zararlarının tespiti için otomotiv uzmanı bilirkişi ….’den alınan 04/11/2020 tarihli raporda: ZMMS ile sigortalı aracın olay yeri terki nedeniyle belirlenemeyen sürücüsü ile, idaresindeki … plakalı … marka araç ile, Şerit izleme kurallarını ihlal ederek yolun sağında kurallara uygun park halindeki araca arkadan çarparak kazanın oluşumuna neden olduğu, park halindeki ve maliki sahibi … olan … plakalı aracın, kurallara uygun şekilde park halinde iken davalı sigortalı araç sürücüsü tarafından arkadan çarpılmaya ve çarpma etkisiyle savrularak ön kısımları ile yine önünde park halinde bulunan … plakalı otonun arka kısmına çarpmasına maruz kaldığı olayda, kazanın oluş biçimi göz önüne alındığında kazayı önlemek adına alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığı gibi kurallara aykırı olumsuz davranış faktörü de görülmediği, dava dışı … plakalı aracın aynı cadde üzerinde park halinde olduğu, sigortalı aracın çarptığı ve bu çarpma etkisi ile park edildiği yerde savrulan … plakalı aracın arkadan çarpması ile gerçekleşen kazada, kazanın oluş biçimi göz önüne alındığında kazayı önlemek adına alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığı gibi kurallara aykırı olumsuz davranış faktörü de görülmediği, aracın hasar onarım bedeli ile ilgili olarak; D. İş Bilirkişi Raporuna göre hasar onarım bedelinin; 16.173,09 TL yedek parça, kdv dahil 4.788,14 TL işçilik olmak üzere toplam 20.961,23 TL+KDV, kdv dahil 24.734,25 TL olduğu, Eksper … Oto MM Ekspertiz Raporuna göre hasar onarım bedelinin; iskontolu olarak, 3.979,12 TL yedek parça olduğu, 5.350,00 TL işçilik olmak üzere toplam 9.329,12 TL+ 1.679,24 TL kdv ile toplam 11.008,37 TL olduğu, Eksper … Oto MM Ekspertiz Raporuna göre hasar onarım bedelinin; iskontosuz olarak, 9.704,29 TL yedek parça, 5.350,00 TL işçilik olmak üzere toplam 15.054,29 TL+kdv ile toplam 17.764,06 TL olduğu, tarafının tespit ve görüşüne göre, hasar onarım bedelinin 12.562,56 TL yedek parça, 4.788,14 TL işçilik olmak üzere toplam 17.350,70 TL +kdv, kdv dahil 20.483,72 TL olduğu, onarım bedeli hususundaki takdirin sayın Mahkemeye ait olduğu, Yargıtay 17 HD. nin Gerçek zarar ile ilgili “gerçek zarar ve değer kaybının, aracın kaza öncesi rayici ile (54.000 TL) onarım sonrası rayici (50.000 TL) arasındaki farktır” kararları göz önüne alındığında ve değerlendirildiğinde aracın piyasa koşullarında değer kaybının 4.000,00 TL olduğu, D.iş raporuna bu yönde iştirak ettiği yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Islah dilekçesi : Davacı vekili 23/11/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile; değer farkı zararını, 1.000 TL ıslah ile 4.000 TL’ye , Araç onarım bedelini, 3.483,72 TL ıslah ile 20.483,72 TL’ye Islah etmiş, 4.000,00 TL değer farkı zararının, dava dilekçesinde talep edilen 3.000,00 TL yönünden 07.07.2019 kaza tarihinden, ıslah edilen 1.000,00 TL yönünden ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, 20.483,72 TL değer farkı zararının, dava dilekçesinde talep edilen 17.000,00 TL yönünden 07.07.2019 kaza tarihinden, ıslah edilen 3.483,72 TL yönünden ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine, değer farkı zararı ve onarım bedeli yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiş ıslah harcını aynı tarihte yatırmıştır.
Dava; davacı aracında meydana gelen hasar bedeli ile değer kaybı zararının karşı araç ZMMS sigortacısından tahsili davasıdır.
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir. T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde; davalıya trafik poliçesi ile sigortalı olup, olay tarihi olan 07.07.2019 günü olay yeri terki nedeniyle kimliği belirlenemeyen sürücü sevk ve idaresindeki … plakalı … marka aracın, … Bulvarında seyir halinde iken, no… önüne geldiğinde, dikkatini yeterince yola ve seyir yönüne verip aracının hızını yük ve teknik özelliğine, görüş, yol ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uyarlamayarak, şerit izleme kurallarını ihlal ederek, dikkatsiz, tedbirsiz ve kontrolsüz seyri neticesinde yine aynı cadde üzerinde yol kenarında kurallara uygun park halinde bulunan davcıya ait olan … plakalı aracın sol arka kısımlarına çarpması ve kaza mahallini terk etmesi ile neticelenen olayda, davalının sigortalısına ait aracı kullanan kimliği tespit edilemeyen sürcünün bilirkişi raporunda açıklanan gerekçelerle kazanın oluşumunda % 100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacı tanıklarının beyanları, güvenlik kamera görüntülerini içeren CD örneği dikkate alındığında sigortalı aracın kazaya karıştığının sabit olduğu, davacıya ait araçta gerek mahkememizce alınan bilirkişi raporu gerekse ekspertiz raporu ile meydana gelen hasar tutarının yedek parça, işçilik ve KDV dahil 20.483,72 TL olduğunun tespit edildiği, değer kaybının, aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç bedeli arasındaki fark olduğu, davacıya ait aracın alınan bilirkişi raporu uyarınca kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değerinin 54.000,00 TL, kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç bedelinin 50.000,00 TL olduğu, buna göre dava konusu araçta (54.000,00 TL -50.000,00 TL) = 4.000,00TL lik değer kaybının meydana geldiği, davacının ıslah dilekçesi ile hasar zararına ilişkin isteğini 20.483,72 TL’ye, değer kaybı bedeline ilişkin isteğini 4.000,00 TL’ye yükselttiği, talep edilen zarar miktarının poliçe limiti dahilinde kaldığı, kazanın teminat süresi içerisinde gerçekleştiği, davalı … şirketinin 2918 sayılı KTK.nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B 2/2.1. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte kendisine ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde ödeme yükümlülüğü bulunduğu, davacının 09.08.2019 tarihli başvuru dilekçesinin davalı sigortaya tebliğine ilişkin belge mevcut olmasa da davalı sigortanın davacını başvurusu üzerine 16.08.2019 tarihinde hasar dosyası açtığı ve bu tarihten itibaren 8 iş günü içerisinde ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğinden 29.08.2019 tarihinde temerrüde düştüğü, davacı vekilinin dava dilekçesi ve ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde talep deline tutarlara temerrüt tarihinden, ıslah ile artırılan tutarlara ıslah tarihinden itibaren yasal faiz isteğinde bulunduğu, taleple bağlı kalınması gerektiği anlaşılmakla davacının davasının kabulüne karar verilmiş olup, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile 20.483,72 TL hasar bedeli ile 4.000,00 TL değer kaybı bedeli olmak üzere toplam 24.483,72 TL maddi tazminatın, 20.000,00 TL’lik kısmına temerrüt tarihi olan 29.08.2019 tarihinden, kalan 4.483,72 TL’lik kısmına ıslah tarihi olan 22.11.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 1.672,48 TL nispi harca, peşin alınan ve ıslahla tamamlanan 418,13 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.254,35 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
3-Dava tamamen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı ve karşıladığı 6,40 TL vekalet suret harcı,44,40 TL başvuru harcı, 418,13 TL peşin alınan ve ıslahla tamamlanan harç, 177,20 TL davetiye ve posta gideri, 600,00 TL bilirkişi ücreti, davacı, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinde kendisini vekille temsil ettirdiğinden, arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte olan AAÜT’ne göre tayin olunan 750,00 TL maktu vekalet ücreti toplam 1.996,13 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
4-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
6-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından gerekçeli karar tebliğ giderleri düşüldükten sonra varsa sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/03/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır