Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/134 E. 2021/208 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/134 ESAS
KARAR NO : 2021/208 KARAR

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/02/2020
KARAR TARİHİ : 02/03/2021

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu şirkete karşı İzmir … İcra Dairesi Müdürlüğüne karşı başlatılan cari hesap alacağına ilişkin borçlu taraf alacağı geciktirmek için borca itirazda bulunulduğu ve takibin bu sebeple durduğunun anlaşıldığını, borçlu şirketin adresinin …. olduğundan yetkili icra dairelerinin İstanbul İcra Daireleri olduğu iddiası haksız ve hukuka aykırı olduğunu, taraflar arasında yapılan sözleşmede İzmir Mahkemeleri ve İzmir İcra Dairelerinin yetkili olacağı hüküm altına alındığının anlaşıldığını, borca itiraz eden davalı taraf, ortada muaccel bir borcun olmadığını söyleyerek aslında borcun varlığını ikrar ettiğini, gerek 6102 sayılı kanun gerekse davalı taraf ile müvekkil şirket arasında yapılan sözleşmedeki hükümler gereğince söz konusu borcun varlığı ve muaccel olduğunu, borca itiraz haksız olduğundan iptali gerektiğini, hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı olan arabuluculuk müessesine başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, davalı hakkında haricen yapılan araştırmada adreslerinden taşınma ve mal kaçırma gayreti içinde olduğunu ve dolayısıyla rehinle temin edilmemiş alacağımızın tahsil imkanı ortadan kalkacağından teminatsız olarak veya uygun görülecek teminat karşılığında davalı borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyaten haciz konulmasını talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin adresinin İstanbul olduğunu, davanın yetkisiz mahkemede açılması nedeniyle reddine karar verilmesini, müvekkili şirkete tebliğ edilen ödeme emrinin ekinde hiçbir dayanak belgenin bulunmadığını, müvekkili şirketin davacı şirkete muaccel olmuş bir borcunun bulunmadığını, müvekkilinin sorumlu olduğu miktarın belirlenebilir likit bir miktar olmadığını, açıkladığı nedenlerle davanın reddini, davacı yanın aleyhine talep edilen asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
6100 sy HMK’nun 307. maddesi uyarınca “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.”
309. maddenin 1. ve 2. fıkraları uyarınca “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.
Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.”
310. maddesi uyarınca “Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. “
311. maddesi uyarınca “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.”
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekilinin 22.02.2021 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini, davalı vekilinin de 25.02.2021 tarihinde davacı taraf ile aralarında yapılan protokol uyarınca, davacı taraftan herhangi bir yargılama gideri veya vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirir dilekçe sunduğu, feragatin davaya tek taraflı olarak son veren taraf işlemi olduğu, feragat beyanının ön inceleme tutanağının imzalanmasından sonra mahkememize sunulduğu, davacı vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Harçlar Kanunu’nun 22. maddesine göre davadan feragat ön inceleme duruşmasından sonra gerçekleştiğinden, karar tarihindeki maktu ve karar ilam harcının 2/3’ü oranına isabet eden ve bu orana isabet edip alınması gereken harç 39,53-TL olduğundan, peşin alınan 150,41-TL harçtan alınması gereken harcın düşülerek fazladan alınan 110,88-TL harcın isteği halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davalı tarafın vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine
Dair; tarafların yokluklarında, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.02/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır