Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/132 E. 2021/884 K. 05.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/132
KARAR NO : 2021/884

DAVA : Banka Teminat Mektubunun İadesi ve Depo Edilmesi
DAVA TARİHİ : 18/02/2020
KARAR TARİHİ : 05/11/2021

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İDDİA ;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili banka ile davalı şirket arasında imzalanan genel kredi ve kefalet sözleşmelerine dayalı olarak bu şirkete kredi tahsis edildiğini, diğer davalıların sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, müvekkilinin gayri nakit alacaklarının depo edilmesini ve nakde dönüşme tarihinde muhataba bankaca ödenen tutarın nakde dönüştüğü tarihten itibaren tahsiline kadar tazmin tarihindeki temerrüt faizini ve % 5 gider vergisini isteme hakkının yasaya ve sözleşme hükümlerine uygun olduğunu, sözleşmede gayri nakit alacakların deposunun düzenlendiğini ve buna ilişkin hükümlerin borçlular tarafından kabul ve beyan edildiğini, davalıların 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 3. maddesi gereğince de müvekkili bankanın gayri nakit alacaklarının depo edilmesinden ve bankaca ödeme yapılması halinde ödenmesinden sorumlu olduklarını, sözleşmeye dayalı olarak ve davalının kredi hesabına bağlı olarak davalı şirketin isteği üzerine kendisine 12 adet teminat mektubunun verildiğini, ayrıca çek yapraklarının teslim edildiğini, davalı şirketin ödemelerini aksatması nedeniyle Manisa …Noterliği’nin 03/12/2019 tarihli …yevmiye numaralı ihtarnamesi ile “teminat mektuplarının ve çek yapraklarının iadesi veya bedellerinin depo edilmesinin” istendiğini ancak bugüne kadar herhangi bir ödeme olmadığı gibi davalı şirketin iflas davasının açıldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla teminat mektuplarından kaynaklanan toplam 445.293,96 Euro’nun, 587.225,10 TL’nin ve çek sorumluluk bedelinden kaynaklanan 4.255,00 TL’nin müvekkili banka nezdinde faiz getirmeyen bir hesaba davalılarca depo edilmesine, yargılama aşamasında dava konusu gayri nakit alacakların nakde dönüşmesi halinde nakde dönüşme tarihinde muhataba müvekkili tarafından ödenen tutarın nakde dönüştüğü tarihten tahsiline kadar tazmin tarihindeki temerrüt faizinin, faizin % 5 gider vergisinin davalılar tarafından ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP ;
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacı banka ile müvekkili şirket arasında birden fazla sözleşmenin düzenlendiğini, bu sözleşmelerde tarafın şirket olduğunu, diğer gerçek kişi olan müvekkillerinin sözleşmelerde yer almadığını, müvekkili şirketin Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında konkordato isteğinde bulunduğunu, mahkeme tarafından 19/02/2020 tarihi itibariyle geçici mühlet kararının verildiğini, Yargıtay’ın güncel kararlarına göre genel kredi sözleşmesinde müşterek borçlu-müteselsil kefil olarak yer alan kişinin sorumluluğuna gidilebilmesi için teminat sözleşmesinde buna ilişkin açık hükmün bulunması gerektiğini ancak davaya konu genel kredi sözleşmelerinde gerçek kişi olan müvekkilleri yönünden sorumluluklarına gidilebileceğine ilişkin herhangi bir hükmün bulunmadığını, teminat mektubu ve genel kredi sözleşmesinde yer alan şartların genel işlem şartı niteliğinde olduğunu, bu nedenle hükümsüz olduğunu, ayrıca teminat mektubu, harici garanti, kontrgaranti, teminat akreditifi düzenlenmesine ilişkin gayri nakdi kredi sözleşmeleri kapsamında müvekkilleri … ve …’ın özelinde kefalet koşullarının oluşmadığını, davaya konu teminat mektuplarından 18/09/2017 tarihli … numaralı 414.073,23 Euro bedelli teminat mektubunun süresinin 15/06/2020 tarihinde dolduğunu, aynı şekilde 28/06/2018 tarihli … numaralı 50.000,00 TL bedelli teminat mektubunun süresinin de 26/03/2020 tarihinde dolduğunu belirterek, tüm teminat mektupları yönünden davanın esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE ;
Dava; genel kredi sözleşmesi nedeniyle verilen teminat mektuplarının depo edilmesi, yargılama sırasında nakde dönüşmesi durumunda banka tarafından ödenen tutarın faizi ve vergisiyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesi ile; davalı şirket hakkındaki konkordato davasının kredi hesaplarının katına engel olmadığını, alacağın varlığının tartışmasız olduğunu, hesabın kat edildiği 03/12/2019 tarihinde ve bu davanın açıldığı tarihte davalı şirket hakkında geçici mühlet kararının ve herhangi bir tedbir kararının bulunmadığını, sözleşmelerin davalıların serbest iradeleriyle imzalandığını, alacağın, bankanın kredi hesabını kat etmesiyle muaccel hale geleceğini, gayri nakit alacakların depo edilmesi isteğinin yasaya ve sözleşme hükümlerine uygun olduğunu belirtmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; “davacı banka ile davalı şirket arasında imzalanan ve gerçek kişi olan diğer davalıların müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatıyla yer aldıkları genel kredi ve kefalet sözleşmelerine dayalı olarak davacı tarafından davalı şirkete verilen 18/09/2017 tarihli … numaralı 414.073,23 Euro bedelli; 26/06/2018 tarihli … numaralı 31.220,73 TL bedelli; 25/05/2018 tarihli … numaralı 50.000,00 TL bedelli; 15/06/2010 tarihli … numaralı 80.000,00 TL bedelli; 15/06/2010 tarihli 928TM012242 numaralı 80.000,00 TL bedelli; 28/06/2018 tarihli … numaralı 50.000,00 TL bedelli; 13/03/2015 tarihli … numaralı 46.195,30 TL bedelli ve 12/07/2018 tarihli … numaralı 31.271,87 TL bedelli teminat mektupları nedeniyle ve teslim edilen çek yaprakları nedeniyle davacı tarafın dava konusu depo ve iade isteğinin koşullarının bulunup bulunmadığı, davalılar … ve …’ın sorumlulukları yönüne gidilip gidilemeyeceği” konularındadır.
Manisa 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; mahkemece 03/09/2020 tarihinde davalılar hakkında 05/09/2020 tarihinden itibaren 1 yıl süreyle kesin mühlet verilmesine karar verildiği görülmüştür.
Davacı banka ile davalı şirket arasında 19/12/2014 tarihli genel kredi sözleşmesi; 19/12/2014 tarihli 2.700.000-TL limitli EK-A cari hesap kredi sözleşmesi; 26/08/2015 tarihli 3.200.000,00-TL limitli EK-A cari hesap kredi sözleşmesi; 26/08/2015 tarihli 3.200.000,00-TL limitli EK-A teminat mektubu, harici garanti, kontrgaranti, teminat akreditifi düzenlemesine ilişkin gayri nakdi kredi sözleşmesi; 05/02/2016 tarihli 8.000.000,00-TL limitli EK-A teminat mektubu, harici garanti, kontrgaranti, teminat akreditifi düzenlemesine ilişkin gayri nakdi kredi sözleşmesi; 23/03/2017 tarihli 5.100.000,00-TL limitli EK-A teminat mektubu, harici garanti, kontrgaranti, teminat akreditifi düzenlemesine ilişkin gayri nakdi kredi sözleşmesi; 28/11/2017 tarihli 5.000.000,00-TL limitli EK-A teminat mektubu, harici garanti, kontrgaranti, teminat akreditifi düzenlemesine ilişkin gayri nakdi kredi sözleşmesi imzalanmıştır.
Sözleşmenin 6. maddesinde; “Banka, kredi alandan 3 günlük süre içinde mevcut kefillerin değiştirilmesini veya yeni teminat gösterilmesini veya kendisi/veya muhabir banka tarafından gerekli görülmesi durumunda, ödemeye davet edilmemiş ve komisyon kredi alan tarafından düzenli olarak ödenmiş olma dahi, mektup muhteviyatının o tarihteki anapara,faiz, komisyon, gider vergisi ve diğer masrafları ile birlikte nakden ve defaten faiz getirmeyen bir hesapta bloke edilmek üzere 3 gün içerisinde bankaya depo edilmesini talep edebilir. Kredi alan anılan talebi yerine getirmemesi durumunda bankanın ihtiyati haciz ve diğer kanun yollarına başvurabileceğini kabul eder. Mektubun bankaca ödenmemesi konusunda ihtiyati tedbir kararı alınmış olmasa dahi, bankanın depo talebi hakkını hiçbir şekilde etkilemeyecektir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Davacı banka ile gerçek kişi olan davalılar arasında da ayrı ayrı 19/12/2014 tarihli kefaletname imzalanmıştır. Kefaletnamelerde her iki davalının da kefalet limiti “2.700.000,00-TL” olarak, kefalet türü ise “müteselsil kefalet” olarak belirlenmiştir.
Her iki kefaletnamenin 3.1 maddesinde; “Kefil/kefiller, GKS kapsamında kredi alana kullandırılmış veya kullandırılacak nakdi ve gayri nakdi kredilerden doğmuş ve doğacak tüm borçlar ile kredi alanın her ne suretle olursa olsun asaleten ve kefaleten doğmuş ve doğacak tüm borçlarının, bu borçların faiz, temerrüt faizi, komisyon gibi ferileri ve tahsili için vekalet ücreti, gerekli masrafları da dahil olmak üzere geri ödenmesine kefil olmayı kabul ve taahhüt eder.” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu düzenleme doğrultusunda davalı kefillerin gayri nakdi kredinin depo edilmesinden tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile sorumlu oldukları kabul edilmiştir.
Sözleşmelere dayalı olarak davalı asıl borçlu şirkete 15/06/2010 tarihli, … mektup numaralı, 80.000,00-TL tutarlı kesin ve süresiz teminat mektubu; 15/06/2010 tarihli, …numaralı, 80.000,00-TL tutarlı kesin ve süresiz teminat mektubu; 13/03/2015 tarihli, … numaralı, 46.195,30-TL tutarlı kesin ve süresiz teminat mektubu; 25/05/2018 tarihli, … numaralı, 249.757,93-TL tutarlı kesin ve süresiz teminat mektubu; 18/04/2018 tarihli, … numaralı, 50.000,00-TL tutarlı kesin ve süresiz teminat mektubu; 28/06/2018 tarihli … numaralı 50.000,00-TL tutarlı, 26/03/2020 tarihine kadar geçerli; 12/07/2018 tarihli, … numaralı, 31.271,87-TL tutarlı kesin ve süresiz teminat mektubu; 22/06/2018 tarihli, … numaralı, 31.220,73-EURO tutarlı, 26/06/2020 tarihine kadar geçerli teminat mektubu ve 18/09/2017 tarihli, … numaralı, 414.073,23-EURO tutarlı, 15/06/2020 tarihine kadar geçerli teminat mektubu verilmiştir.
Bu teminat mektuplarından 28/06/2018 tarihli … numaralı 50.000,00-TL tutarlı olanın vadesi 26/03/2020 tarihine kadar, 18/09/2017 tarihli … numaralı 414.073,23-EURO tutarlı olanın vadesi 15/06/2020 tarihine kadar uzatılmıştır.
Davacı bankanın, davalı şirketin 85281 numaralı hesabı üzerine verdiği çek karnesindeki çeklerden …numaralı çekler davacı bankaya iade edilmemiştir.
Davacı banka, davalılara gönderdiği Manisa…Noterliği’nin 03/12/2019 tarihli ve …yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kredi hesaplarını 27/11/2019 tarihi itibariyle kat etmiş ve “çek sorumluluk bedellerinden kaynaklanan 2.036,22-TL nakdi borcun 3 gün içerisinde ödenmesini, teminat mektuplarından kaynaklanan toplam 817.225.10-TL ve 1.567.708,83-EURO ve çek yaprakları sebebiyle bankanın yasal sorumluluk miktarı olan 71.050,00-TL’nin 3 gün içerisinde depo edilmesini” ihtar etmiştir. İhtarnameme davalı asıl borçlu şirkete 04/12/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, davalılar … ve …’a ise “yurt dışında oldukları” gerekçesiyle tebliğ edilemeden 04/12/2019 tarihinde iade edilmiştir. Genel kredi sözleşmesinin 10.02 maddesi ile birlikte davalı taraf “sözleşmede yazılı adreslerinin yasal ikametgah adresleri olduğunu ve bu adreslere yapılan tebliğlerin geçerli olacağını” kabul ve taahhüt etmişlerdir. Bu düzenleme çerçevesinde ihtarnamede verilen 3 günlük sürenin eklenmesi ile davalıların temerrütünün 08/12/2019 tarihinde oluştuğu kabul edilmiştir.
Bankacı bilirkişi hazırlayıp sunduğu 12/04/2021 havale tarihli raporunda özetle; davacı banka ile davalı şirket arasında genel kredi sözleşmesi, eki cari hesap kredi sözleşmeleri ve Ek A teminat mektubu, harici garanti, kontrgaranti teminat akreditifi düzenlemesine ilişkin gayri nakdi kredi sözleşmelerinin düzenlendiğini, genel kredi sözleşme eki kefaletnameleri diğer davalıların 6098 sayılı TBK’nın kefalet hükümleri doğrultusunda el yazıları ile kefalet tarihi, türü ve limiti belirtilmek suretiyle ve “genel kredi sözleşmesini okudum, hükümlerini kefil olarak aynen kabul ediyorum” beyanı ile müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, davalı …’ın kefalet limitinin 19.000.000,00 TL, …’ın kefalet limitinin 24.000.000,00 TL olduğunu, sözleşmelere dayalı olarak davalı asıl borçlu şirkete gayri nakdi krediler açılarak teminat mektuplarının ve hesabı üzerine çek karnelerinin verildiğini, çeklerin karşılıksız çıkması ve çek sorumluluk tutarlarının ödenmesi ile kullandırılan kredilerin risk oluşturması üzerine davalılara ihtarname gönderildiğini, davalıların temerrüde düştüklerini, dava tarihi itibariyle teminat mektuplarından dolayı 587.225,10 TL ve 445.293,96 Euro (17/02/2020 tarihi itibariyle TCMB efektif satış kuru 6.5651x 445.293,96 Euro= 2.923.399,38 TL); çek yapraklarından dolayı 4.255,00 TL banka alacağının bulunduğunu, sözleşmenin 6. maddesi doğrultusunda bankanın 591.480,10 TL ve 445.293,96 Euro gayri nakdi kredinin depo edilmesini asıl borçlu şirketten isteyebileceğini, davalı kefiller yönünden ise; genel kredi sözleşmesi eki kefaletnamenin 3.1 maddesi gereğince kefillerin “GKS kapsamında kredi alana kullandırılmış veya kullandırılacak nakdi ve gayri nakdi kredilerden, doğmuş ve doğacak tüm borçlar ile kredi alanın her ne suretle olursa olsun asaleten ve kefaleten doğmuş ve doğacak tüm borçlarının, bu borçların faiz, temerrüt faizi, komisyon gibi ferileri ve tahsili için vekalet ücreti, gerekli masrafları da dahil olmak üzere geri ödenmesine kefil olmayı” kabul ve taahhüt ettiklerini, bu hüküm doğrultusunda kefillerin de aynı tutarların depo edilmesinden tahsilinde tekerrür olmamak kaydıyla sorumlu olduklarını bildirmiştir.
Bilirkişi raporu, açıklamaları ve gerekçesi ile birlikte somut olaya uygun ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuştur.
TBK’nın 20-25. maddelerinde genel işlem koşullarına ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir. Sözleşmelerde; taraflardan birinin üstün veya avantajlı konumunu kullanarak, karşı tarafa dayattığı, karşı taraf aleyhine düzenlemeler içeren ve iyi niyet kurallarına aykırı olan bölümlerin genel işlem koşulu olarak kabul edilmesi gerekecektir. Genel işlem koşulları kural olarak bir sözleşmenin içeriğini düzenlemek üzere hazırlanır ve bu işlem de tek taraflı olarak sözleşmenin kurulmasından önce gerçekleşir. Buradaki amaç; birden çok sözleşme ilişkisinde uygulanacak ya da kullanılacak olan koşulları belirlemek ve karşı tarafın müdahalesine imkan tanımadan sözleşmeye dahil etmektir. Bu kapsamda da standart sözleşmeler, tarafların karşılıklı müzakereleri sonucu değil, taraflardan biri veya üçüncü kişi tarafından önceden hazırlanmış hükümlerin kullanıldığı sözleşmeler olup; bu tip sözleşmelerde yer alan hükümlerin ve özellikle bu sözleşmelerin içeriğini oluşturan genel işlem koşullarının, haksız şart olduğuna ilişkin bir karine öngörülmüştür. Somut olayda davalılar vekilli her ne kadar teminat mektubu ve genel kredi sözleşmesinde yer alan şartların genel işlem koşulu olduğunu savunmuş ise de; davanın konusu genel kredi sözleşmelerinde TBK’nın 20-25. maddelerinde düzenlenen ve yukarıda açıklanan genel işlem koşullarının varlığına rastlanamadığından, kamu düzenine ve genel ahlaka aykırılıktan söz edilemeyeceğinden, bu yöndeki savunmaya değer verilmemiştir.
Aldırılan ve benimsenen bilirkişi raporu ile tüm dosya içeriğine göre; davacı banka ile davalı asıl borçlu şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde davalılardan …’ın 19.000.000,00 TL kefalet limiti, …’ın ise 24.000.000,00 TL kefalet limiti ile müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatı ile yer aldıkları; bu sözleşme kapsamında davalı asıl borçlu şirkete gayri nakdi krediler açılarak teminat mektuplarının ve hesabı üzerine çek karnelerinin verildiği, çeklerin karşılıksız çıkması ve çek sorumluluk tutarlarının davacı banka tarafından ödenmesi sonucu kullandırılan kredilerin risk oluşturması üzerine davacı banka tarafından davalılara gönderilen ihtarname ile kredi hesaplarının kat edildiği, ihtarname gönderildiği, bu ihtarname ile davalılara “çek sorumluluk bedellerinden kaynaklanan 2.036,22-TL nakdi borcun 3 gün içerisinde ödenmesi, teminat mektuplarından kaynaklanan toplam 817.225.10-TL ve 1.567.708,83-EURO ve çek yaprakları sebebiyle bankanın yasal sorumluluk miktarı olan 71.050,00-TL’nin 3 gün içerisinde depo edilmesi” hususlarının ihtar edildiği, davalıların 08/12/2019 tarihinde temerrüte düştükleri, davacı bankanın dava tarihi itibariyle teminat mektuplarından dolayı 587.225,10 TL ve 445.293,96 Euro (2.923.399,38 TL); çek yapraklarından dolayı 4.255,00 TL alacağının bulunduğu, bu alacaktan davalı asıl borçlu şirketin ve kefaletnamenin 3.1 maddesi uyarınca davalı kefillerin sorumlu oldukları; bununla birlikte 22/06/2018 tarihli … numaralı 31.220,73-EURO tutarlı teminat mektubunun süresinin yargılama sırasında 26/06/2020 tarihinde sona erdiği, ayrıca 18/09/2017 tarihli … numaralı 414.073,23-EURO tutarlı teminat mektubunun süresinin de yargılama sırasında 15/06/2020 tarihinde sona erdiği, böylece davacı vekilinin 445.293,96 Euro’ya ilişkin isteği yönünden davanın konusuz kaldığı; toplam 587.225,10 TL tutarındaki teminat mektuplarından 28/06/2018 tarihli … numaralı 50.000,00 TL bedelli olanın süresinin de 26/03/2020 tarihinde dolduğu, böylece davacı vekilinin 50.000,00 TL’ye ilişkin isteği yönünden de davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından bu miktarlar yönünden karar verilmesine yer olmadığına; süresi dolan 50.000,00 TL’nin düşülmesi ile kalan 537.225,10 TL teminat mektubu bedelinin depo edilmesine ilişkin isteğin kabulü ile davalılarca bu miktarın (tahsilinde tekerrür olmamak üzere) davacı banka nezdinde faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine; davacı bankanın davalı şirketin 85281 numaralı hesabı üzerine verdiği çek karnesindeki çeklerden ………numaralı çeklerin davacı bankaya iade edilmediği, 5941 sayılı kanun gereğince davacı bankanın ödemekle yükümlü olduğu her biri 2.225,00-TL’den toplam 20.025,00-TL depo riskinin bulunduğu ancak davacı banka isteğinin 4.255,00-TL olduğu anlaşıldığından, istekle bağlı kalınarak çek sorumluluk bedelinin depo edilmesine ilişkin isteğin kabulü ile 4.255,00 TL’nin davalılarca (tahsilinde tekerrür olmamak üzere) davacı banka nezdinde faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacının 445.293,96 Euro’ya ilişkin isteği yönünden dava konusuz kaldığından, bu miktarla ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacının 587.225,10 TL teminat mektuplarından kaynaklanan isteği ile ilgili olarak;
50.000,00 TL’lik kısmının konusuz kalması nedeniyle bu miktar yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
Kalan 537.225,10 TL teminat mektubu bedelinin depo edilmesine ilişkin isteğinin kabulü ile; davalılarca bu miktarın (tahsilinde tekerrür olmamak üzere) davacı banka nezdinde faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine,
3-Davacının çek sorumluluk bedelinin depo edilmesine ilişkin isteğinin kabulü ile; 4.255,00 TL’nin davalılarca (tahsilinde tekerrür olmamak üzere) davacı banka nezdinde faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL harcın peşin olarak 54,40 TL ve sonradan tamamlanan 50.970,95 TL olmak üzere toplam ‭60.025,35‬ TL harçtan düşülmesi ile kalan ‭‭59.966,05‬‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
5-Davacının yatırmış olduğu 54,40 TL’si başvurma harcı, 59,30 TL’si peşin harç olmak üzere toplam ‭113,7‬0 TL’nin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davacının yapmış olduğu 125,50 TL’si posta-tebligat gideri ve 750,00 TL’si bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 875,50 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine, karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 05/11/2021

Başkan …
¸E-imza
Üye …
¸E-imza
Üye ….
¸E-imza
Katip ….
¸E-imza