Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/130 E. 2021/929 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/130
KARAR NO : 2021/929

DAVA : Haksız Rekabetin Önlenmesi (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/02/2020
KARAR TARİHİ : 18/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Haksız Rekabetin Önlenmesi (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; D4 yetki belgesi ile davalı kooperatiflere üye olarak yolcu taşımacılığı yapan taşıyıcıların 4925 sy “Karayolları Taşıma Kanunu” ve diğer ilgili kanun ve yönetmeliklere aykırı olarak ara durak ve terminaller dışında yolcu indirip bindirme yapmak suretiyle dürüstlük kuralına aykırı davranarak kendisine haksız kazanç ve müvekkili davacı yönünden ise müşteri kaybetmek suretiyle haksız bir zarar doğduğu, davalıların müvekkili aleyhine oluşturduğu haksız rekabetin, T.C Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın belirlemiş olduğu ve davalının yetki belgesi almış olduğu terminal ve ara duraklar dışında yolcu indirilip bindirilmesi eyleminin önlenmesine, bu eylemlerin önlenmesi yönünden teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkili davacı S.S …Motorlu Taş. Koop.’nin Büyükşehir Belediyesi’nden almış olduğu güzergah izin belgesi ile İzmir il sınırları içerisinde Doğanbey ile Selçuk ilçeleri arasında taşımacılık yaptığını, davalı, S.S Seferihisar Kuşadası Sahil Yolu Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi’nin, İzmir ili, Seferihisar İlçesinde bulunan Seferihisar İlçe Terminalinde faaliyet gösterdiğini, T.C Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan almış olduğu D4 Yetki Belgesi ile taşımacılık yaptığını, davalı, S.S 29 Nolu (29 Nolu Kuşadası Seferhisar Minübüscüleri) Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifinin, Kuşadası İlçe Terminalinde faaliyet göstermekte olup, T.C Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan almış olduğu D4 Yetki Belgesi ile taşımacılık yaptığını, İzmir …. Noterliği’nin 14.09.2019 tarih, … yevmiye numaralı “Düzenleme Şeklinde Durum Tespitine İlişkin Tutanak” tan anlaşılacağı üzere, davalı kooperatiflerin üyesi taşıyıcılar, ara durak ve terminaller dışında yolcu indirip bindirmeleri sebebiyle müvekkili davacı aleyhine haksız rekabet oluşturduğunun, ayakta yolcu taşıyarak yolcu güvenliğini tehlikeye soktuğunun tespit edildiğini, 4925 sayılı “Karayolları Taşıma Kanunu” 32.maddesi ve diğer ilgili kanun ile yönetmeliklere göre, D4 yetki belgesi taşımacılık yapanların terminalden terminale yolcu taşımacılığı yapmasının şart olduğunu, İlgili yerlerden almış oldukları izne göre kurulu olan “Ara Duraklar” ve bağlı bulundukları “terminaller” dışında yolcu indirmelerinin ve bindirmelerinin yasak olduğunu, açıklanan nedenlerle, D4 yetki belgesi ile davalı kooperatiflere üye olarak yolcu taşımacılığı yapan taşıyıcıların 4925 sayılı “Karayolları Taşıma Kanunu” ve diğer ilgili kanun ile yönetmeliklere aykırı olarak ara durak ve terminaller dışında yolcu indirip bindirme yapmak suretiyle dürüstlüğe aykırı davranarak kendisine haksız kazanç ve müvekkili davacı yönünden ise müşteri kaybetmek suretiyle haksız bir zarar doğurduğunu, davalıların müvekkili davacı aleyhine oluşturmuş olduğu haksız rekabetin, T.C Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının belirlemiş olduğu ve davalının yetki belgesi almış olduğu terminal ve ara duraklar dışında yolcu indirilip bindirilmesi eyleminin önlenmesine, davalıların yetki belgesi almış olduğu terminal ve ara duraklar dışında yolcu indirilip bindirilmesi eyleminin önlenmesi yönünde teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı yan davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalılar vekili 02/07/2020 tarihli cevap dilekçelerinde özetle; Davacı tarafın müvekkili kooperatiflere ait araçların yetki belgesi almış olduğu terminaller ve duraklar harici yolcu indirip bindirdiğini iddia ederek bu eylemin önlenmesi için ihtiyati tedbir talebinde bulunduğunu, öncelikle söz konusu karayolları taşımacılığı şartlarının mevzuatta düzenlenmiş olup denetimi ve idaresinin kamu otoritelerine verildiğini, idari tasarrufla denetim ve varsa aykırılıkların giderilmesinin mümkün olduğunu, iddia edilen mevzuata aykırılıklar hususunun ayrıca bir mahkemece verilecek bir tedbire ihtiyacı bulunmadığını, zira talep edilen tedbir geniş kapsamlı olup zaman ve süreklilik isteyen ve yine kamu otoritelerince uygulanması mümkün olan bir husus olduğunu, zaten mevzuata bir aykırılık söz konusu ise tedbire ihtiyaç olmadan da bu aykırlığın her zaman kamu otoritelerine yapılacak şikayet ve neticesinde yapılacak denetimle mümkün olduğunu, bu itibarla davacının tedbir isteminde hukuki yarar bulunmadığı gibi verilecek tedbirinde uygulama alanı olmayacağından tedbir isteminin reddi gerektiğini, müvekkili firma S.S. 29 Nolu Kuşadası Motorlu Taş.Kooperatifinin 1988 yılında kurulduğunu, davacı firmanın ise 1993 yılında Yoncaköy-Selçuk arası çalışmak üzere tabiri caizse köy arabası taşımacılığı olarak kurulduğunu, ancak davacının zamanla hattını Doğanbey köyüne kadar uzattığını, …arası 56 km ve Seferihsar’a bağlı olduğunu, davacı kooperatifin usulsüz olarak taşımacılık yapmakta olduğunu, söz konusu kooperatif köy muhtarlık izni ile Selçuk Yoncaköy halkını taşımak üzere kurulmuş olmasına rağmen müvekkili kooperatiflerin güzergahlarını kullanarak taşımacılık faaliyetinde bulunduğunu, haksız rekabete uğrayan müvekkil kooperatifler olmasına rağmen davacı kooperatif adeta haksız iken haklı konuma çıkmak için iş bu davayı açtığını, müvekkil her iki firmada taşımacılık yapmak için gerekli olan D4 yetki belgesine sahip firmalar olduğunu, M tahsis plaka sahibi olduklarını, davacı firmanın ise bir köy firması olup Selçuk-Doğanbey arası taşımacılık faaliyeti gösterdiğini, müvekkili kooperatifin güzergahı 11.12.1992 tarih ve 1992/07 sayılı karar ile Kuşadası İlçe Trafik Komisyonunca belirlendiğini, Kuşadası Seferihisar arası güzergah ve duraklar 20.05.2002 tarihinde de Aydın Valiliği Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü tarifesi ile de belirlendiğini, kazanılmış bu haklara rağmen davacı kooperatifin hakkı olmayan müvekkil kooperatiflerin haklarını gasbetmeye çalıştığını, davacının mahkeme kararı olmaksızın tek taraflı İzmir 21. Noterliğince 14.09.2019 tarih ve 32150 yevmiye nolu tutanağının bir geçerliliğinin bulunmadığın, zira somut bilgiler olmaksızın davacının tek taraflı olarak tutturduğu bu tutanağın delil mahiyetinde olamayacağını, COVİD 19 hastalığının hüküm sürdüğü bu süreçte davacının ayakta yolcu taşındığı gibi mesnetsiz iddiaların da iş bu davanın konusu olamayacağı gibi İçişleri Bakanlığı genelgeleleri ile düzenlenen hususlar olup denetimi de yine içişleri bakanlığınca yapıldığını, bu itibarla söz konusu talep ve iddiaların mahkemece karar altına alınması veya denetlenmesinin mümkün olmadığını, idari makamlarca denetlenen ve düzenlenen hususlar ancak idari yargının konusunu teşkil ettiğini, sonuç itibariyle iş bu davada davacının hukuki menfaatinin bulunmadığını, müvekkili kooperatifler güzergah belgesini yıllar önce almış olup kazanılmış hak niteliğindeki bu haklarının gereği faaliyette bulunduklarını, haksız rekabet teşkil edebilmesi için davacının hakkı olan ancak davalıların hakkı olmayan tecavüzün vuku bulması gerektiğini, dilekçelerinde sözünü ettikleri hususta davacının kazanılmış bir hakkı olmadığı gibi dava konusu işlem ve eylemleri denetleme ve düzenleme hakkının idari makamlara ait olduğunu, idari makamların kontrol ve denetiminde olan bir hususta tedbir istenmesinde de hukuki yarar sağlamayacağını, bu nedenlerle öncelikle davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığından hukuki yarar yokluğundan davanın reddine, davacının ihtiyati tedbir talebinin uygulanması mümkün olmadığı gibi,idari makamların yetki, görev ve sorumluluğunda olan bir hususta tedbir istenmesi mümkün olmadığından ve fiilen uygulanabilirliği sözkonusu olmadığından reddine, davacının davası zorunlu arabuluculuk kapsamında olduğundan dava şartı yokluğundan reddine, davanın esastan reddine, davacının sözünü ettiği hususlar idari yargının denetimi kapsamında olduğundan husumet ve görev yönünden davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı aleyhine tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVABA CEVAP DİLEKÇESİ: Davacı vekili 15/07/2020 tarihli cevaba cevap dilekçesinde; Yargıtay’ın yerleşiklik kazanmış içtihatlarına göre, kural olarak, eda davalarında hukuki yararın varlığı asıl ve ayrıca bu yönde bir ispat yükümlülüğünün bulunmadığını, eda davası ile aynı zamanda davanın dayandığı hakkın veya hukuki ilişkinin var olduğunun tespiti de hüküm altına alındığın ve buna bağlı olarak eda emrini kapsadığını, dava dilekçesinin ekinde sunulu olan Yargıtay 11. H.D’nin 17.02.2016 tarih ve 2016/4157 E. – 2017/6214 K. Sayılı onama ilamındaki “Mahkemece, davalının yolcu taşıma sırasında Karayolları Taşıma Yönetmeliğinin amir hükümlerine aykırı hareket etmek suretiyle, ara durak ve terminal dışındaki yerlerde yolcu indirme ve bindirme yapmak suretiyle dürüstlüğe aykırı davranarak kendisine haksız kazanç ve davacı yönünden ise müşteri kaybetmek suretiyle haksız bir zarar doğurduğu, davalının davacı şirket aleyhine oluşturmuş olduğu haksız rekabetinin Ulaştırma Bakanlığının belirlemiş olduğu ve davalının yetki belgesi almış olduğu terminal ve ara duraklar dışında yolcu indirilip bindirilmesi eyleminin önlenmesine” şeklindeki anlatım ile eldeki davanın haklılığını gösterdiği gibi bu davanın ikame edilmesinde hukuki yarar olduğunun açıkça ispat ettiğini, davalı taraflar, davaya cevap dilekçesinin 3. Maddesinde, güzergahlarındaki duraklarda yolcu indirip bindirdiklerini kabul ettiklerini, bu faaliyetleri için ise ilgili kurumlardan izin aldıklarını iddia ettiklerini, davalıların bu cevabının gerçek olmadığını, hiç bir yasal dayanağının bulunmadığını, şöyle ki; mahkemenizce yazılan müzekkere üzerine dava dosyasına celp olunan ve dilekçe ekinde sunulu olan 04.03.2020 tarih, t.c ulaştırma ve altyapı bakanlığı, ııı. bölge müdürlüğü’nün 73 sahifelik yazı cevabı (ek-1) incelendiğinde, “seferihisar ilçe garajı inönü caddesi 77 sokak, seferihisar/kuşadası (35/39 k.k no’luı devlet yolu) selçuk kuşadası (515/01 k.k no’lu devlet yolu) kuşadası güzergahını takip ederek taşıma yapması, dönüş aynı” şeklinde olup, bu güzergah üzerinde terminal ve/veya ara durak harici yolcu indirmek/bindirmek kesinlikle uygun görülmemiştir. ” şeklinde bir anlatım bulunduğunu, yine; dilekçe ekinde sunulu olan 04.03.2020 tarih, T.C Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, III. Bölge Müdürlüğü’nün yazı cevabındaki, şube müdür vekili … imzalı her iki davalı kooperatife ait üye listesi incelendiğinde, davalı kooperatiflere ait hiç bir üyeye ara durak tahsis edilmediği görüldüğünü, aynı yazı cevabında, t.c ulaştırma ve altyapı bakanlığı, ııı. bölge müdürlüğü’nün yapmış olduğu denetimlerde ve ilçe jandarma trafik ekipleri tarafından davalı kooperatif üyelerine, terminal ve ara durak dışında yolcu indirip bindirdikleri için 4925 sayılı “karayolları taşıma kanunu” 32.maddesina aykırılıktan farklı tarihlerde tesis edilen onlarca cezai işleme ilişkin ceza tutanağı dava dosyasına girdiğini, taraflarınca 19.09.2019 tarih ve 1902168587 sayı ile CİMER’ne yapılan başvuru üzerine, Kuşadası İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından 08.10.2019 tarihinde verilen cevaba göre, “Kuşadası’ndan Seferihisar’a giden minibüslerin izlemiş olduğu güzergahın Kuşadası sınırları içinde kalan bölümünde ise ara durak olmadığı tespit edilmiştir.” şeklindeki yazı cevabının davalıların güzergahının üzerinde ara durak olmadığının idarece tespit edildiğini, eldeki dava konusu ile ilgili olarak davalılar adına tesis edilen cezai işlemlerle ilgili davalılar tarafından kazanılmış hiç bir dava da bulunmadığını, davalı, S.S Seferihisar Kuşadası Sahil Yolu Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi, İzmir ili, Seferihisar İlçesinde bulunan ve Seferihisar İlçe Terminalinde faaliyet gösterdiğini, T.C Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan almış olduğu D4 Yetki Belgesi ile taşımacılık yaptığını, davalı, S.S 29 Nolu (29 Nolu Kuşadası Seferhisar Minübüscüleri) Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi, Kuşadası İlçe Terminalinde faaliyet gösterdiğini ve T.C Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan almış olduğu D4 Yetki Belgesi ile taşımacılık yaptığını, 4925 sayılı “Karayolları Taşıma Kanunu” 32.maddesi ve diğer ilgili kanun ile yönetmeliklere göre, D4 yetki belgesi taşımacılık yapanların terminalden terminale yolcu taşımacılığı yapmasının şart olduğu, ilgili yerlerden almış oldukları izne göre kurulu olan “Ara Duraklar” ve bağlı bulundukları “TERMİNALLER” dışında yolcu indirmeleri ve bindirmelerinin yasak olduğu, Karayolu Taşıma Yönetmeliğinin 54.maddesine göre de “Tarifeli olarak faaliyet gösterecek A1, B1 ve D1 yetki belgesi sahibi,925 sayılı “Karayolları Taşıma Kanunu” 32.maddesi ve diğer ilgili kanun ile yönetmeliklere göre, D4 yetki belgesi taşımacılık yapanların terminalden terminale yolcu taşımacılığı yapmasının şart olduğu, ilgili yerlerden almış oldukları izne göre kurulu olan “Ara Duraklar” ve bağlı bulundukları “TERMİNALLER” dışında yolcu indirmeleri ve bindirmelerinin yasak olduğu, Karayolu Taşıma Yönetmeliğinin 54.maddesine göre de “Tarifeli olarak faaliyet gösterecek A1, B1 ve D1 yetki belgesi sahipleri ile kalkış veya varış yeri Büyükşehir olup tarifeli olarak faaliyet gösterecek D4 yetki belgesi sahipleri,” belirlenmiş olan ve hat çizelgesinde kayıtlı taşıma hattı ve/veya taşıma güzergahına yasal mücbir sebepler dışında uymak zorunda olduğu, dava dilekçesinde ve yukarıda izah edildiği gibi Davalı taraflar, davaya cevap dilekçesinin 3. Maddesinde, güzergahlarındaki duraklarda yolcu indirip bindirmek için ilgili kurumlardan aldıkları bir izin bulunmadığı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesinde, “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
” şeklinde bir yasal düzenleme bulunduğu, işbu bahse konu davada, davalı taraflardan herhangi bir alacak ya da tazminat talep edilmemiş olup yasal düzenleme gereğince arabuluculuğa başvuru zorunluluğunun bulunmadığını, dava açma hakkını haiz bulunan kişinin talebi üzerine mahkemece, mevcut durumun olduğu gibi korunmasına, haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, haksız rekabetin önlenmesine ve yanlış veya yanıltıcı beyanların düzeltilmesine ve diğer tedbirlere Hukuk Muhakemesi Kanununun ihtiyati tedbir hakkındaki hükümler uyarınca karar vermek zorunda olduğu, bu nedenle ,04.03.2020 Tarih, T.C Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, III. Bölge Müdürlüğü’nün davalılara tahsis edilen bir durak ya da ara durağın bulunmadığına ilişkin müzekkere cevabı, T.C Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, III. Bölge Müdürlüğü ve İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından yapılan denetimlerde, davalı kooperatif üyelerine, terminal ve ara durak dışında yolcu indirip bindirdikleri için 4925 sayılı “Karayolları Taşıma Kanunu”nun 32.maddesine aykırılıktan farklı tarihlerde tesis edilen onlarca cezai işleme ilişkin belge, yine dosya içerisine giren diğer müzekkere cevapları, İzmir …. Noterliği’nin 14.09.2019 tarih, …. yevmiye numaralı “Düzenleme Şeklinde Durum Tespitine İlişkin Tutanağı,T.C Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, III. Bölge Müdürlüğü’nün 21.10.2019 tarih ve … sayılı cevabi yazısı, T.C Gelir İdaresi Başkanlığı, Aydın Vergi Dairesi Başkanlığı, Denetim Koordinasyon Müdürlüğü’nün 22.01.2020 tarih ve ….. sayılı cevabı yazısı, yine taraflarınca 19.09.2019 tarih ve … sayı ile CİMER’ne yapılan başvuru üzerine, Kuşadası İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından 08.10.2019 tarihinde verilen cevaba göre, “kuşadası’ndan seferihisar’a giden minibüslerin izlemiş olduğu güzergahın kuşadası sınırları içinde kalan bölümünde ise ara durak olmadığı tespit edilmiştir.” şeklidne yazı cevabı, bu yazıların da resmi belge olması nazara alındığında, yargılama süresince davalıların yetki belgesi almış olduğu terminal ve ara duraklar dışında yolcu indirilip bindirilmesi eyleminin önlenmesi yönünde teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İKİNCİ CEVAP : Davalılar vekili 05/08/2020 tarihli ikinci cevap dilekçesinde özetle; Davacının yanıltıcı beyan ve belgelerle müvekkili kooperatiflerin durak harici yolcu alıp bindirdiği iddiasında bulunduğunu, müvekkillerinin Seferihisar Kuşadası arası 84 km lik güzergahta yolcu taşımacılığı yaptıklarını, dolayısıyla güzergahın bir kısmının Aydın İli sınırları dahilinde kaldığını, mahkemenin Aydın ili sınırları dahilindeki taşımacılık hususunda yetkisinin bulunmadığını, Kuşadası Emniyet Müdürlüğü’nün ve Aydın Vergi Dairesinin cevabi yazısına göre Kuşadası sınırları içinde ara durak olmadığı yönündeki cevabi yazının da yanıltıcı ve görev aşımı olduğunu, Aydın Büyükşehir Belediyesi sınırları dahilinde söz konusu durak belirleme işinin UKOME tarafından belirlendiğini, davacı firmanın bir köy firması olup Selçuk-Doğanbey arası taşımacılık faaliyeti gösterdiğini, Köy kooperatifi olması sebebiyle ilçeden ilçeye taşımacılık yapma hakkının da bulunmadığını, bu sebeple iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığından tedbir istemekte de haklı bir menfaatinin bulunmadığını, arz ve izah olunan sebeplerle; davacının davasının reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına
karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İzmir 1. İdare Mahkemesinin ……. E. …….K. sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı ………..Kooperatifi, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına dava açtığı, dava konusunun İzmir ili Seferihisar ilçesi ile Aydın ili Kuşadası ilçesi arasında yolcu taşımacılığı yapan davacı kooperatifin üyesi olan araçların İzmir Büyükşehir sınırları içinde güzergah ve durak yerlerinin belirlenmesine ilişkin 09/02/2011 gün 2011/41 sayılı İzmir Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi kararının, D4 yetki belgelerinin bulunması nedeniyle kalkış ve varış noktalarının terminaller olarak belirlenmesi gerektiği, durak yerlerinin sınırlandırılamayacağı, belirlenen güzergahın objektif olarak belirlenmediği, bir başka kooperatif yararına belirlendiği ileri sürülerek iptali istemine ilişkin olduğu, dava sonucunda dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, Danıştay 8. Dairesi’nin 13/06/2019 tarih ….. E. …..K. sayılı ilamı ile İzmir 1. İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına karar verildiği, davacı vekilleri tarafından 20/11/2019 havale tarihli dilekçe ile karar düzeltme talebinde bulunulduğu ve dosyanın karar düzeltme istemi üzerine 06/01/2020 tarihinde Danıştay 8. Daire Başkanlığına gönderildiği anlaşılmıştır.
İzmir Seferihisar İlçe Jandarma Komutanlığının 07/12/2020 tarihli cevabi yazısı ekinde; …’ne üye taşıyıcıların ara duraklar ve terminaller dışında yolcu indirip bindirmeleri nedeniyle haklarında idari yaptırım uygulandığına dair 10 adet idari para cezası karar tutanağı gönderilmiş ve dosyamız arasına alınmıştır.
T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı III. Bölge Müdürlüğü 04.03.2020 tarihli cevabi yazısından; Davalı kooperatiflere üye olup, Bölge Müdürlüklerince adlarına D4-D4* yetki belgesi düzenlenmiş olan firmaların dosyaları ve Bakanlıkları U-net otomasyon sisteminde yapılan incelemede, Kooperatiflere üye firmaların yetki belgesi düzenlenirken ibraz etmiş oldukları ilgili Büyükşehir Belediye Kararlarında, taşımacılık faaliyetinde bulunurken izleyecekleri güzergah bilgisi “Seferihisar İlçe ……. Caddesi 77.Sok. Seferihisar /Kuşadası (35/39. K.K. No’lu Devlet Yolu) Selçuk / Kuşadası (515/01 K.K.Nolu Devlet Yolu) Kuşadası güzergahını takip ederek taşıma yapması, Dönüş Aynı” şeklinde olup, bu güzergah üzerinde terminal ve/veya ara durak harici yolcu indirme/bindirmenin kesinlikle uygun görülmediği anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyet raporu: Koop. Nitelikli Hesap Bilirkişisi Emekli Başmüfettiş ……, Bilirkişi ….., Trafik Bilirkişisi……..tarafından düzenlenen 14/09/2021 tarihli heyet raporunda; Dava dosyasında yer alan belge ve bilgiler dikkate alındığında; Davalı Kooperatif üyelerinin 2014-2020 yılları arasında 4925 Sayılı K. Taşıma K. m. 32 ve ilgili UKOME kararlarına muhalefet ettikleri; TTK m.54, 55 hükümlerinin, ticari alandaki dürüstlük kurallarının ihlalini önlemeyi amaçladığı ve bu sebeple dürüstlük kuralına aykırılığın, bir haksız rekabetin varlığı veya yokluğunun belirlenmesinde karakteristik unsur olduğu; Haksız rekabetin oluşabilmesi için failin kasten ya ihmalen hareket etmesinin bir önemi olmadığı; Haksız fiilin tamamen sübjektif iyi niyetlerle, failin hiçbir kastı ya da ihmali olmaksızın meydana gelmesi durumunda da haksız rekabet meydana gelebileceği; Kanunumuzda kusurun varlığı sadece açılacak tazminat davaları açısından arandığı; Haksız rekabetin varlığı için, dürüstlüğe aykırı davranışlar sonucunda bir zararın doğması veya hiç olmazsa zarar görme tehlikesi meydana gelmesi gerektiği; Dava dosyasında yer alan belge ve bilgiler dikkate alındığında; davalı kooperatif üyelerinin 2014-2020 yılları arasında 4925 Sayılı K. Taşıma K. m. 32 ve ilgili UKOME kararlarına muhalefet ettikleri ve dosya kapsamında 2014-2020 yılları arasında idari işleme konu 34 ihlalin olduğu dikkate alındığında davacı kooperatifin zarar görme tehlikesi ile karşı karşıya olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmasının mümkün olduğu; Haksız rekabetin varlığı için gerekli olan son unsur, haksız rekabet fiili ile oluşan zarar ya da zarar tehlikesi arasında mevcut olması gereken illiyet bağı olup; Davalı Taşıma Kooperatiflerinin belirlenen yerler dışında yolcu indirme ve bindirmelerinin ve belirlenen terminallere girmemelerinin Davacı …Taşıma Kooperatifini zarar görme tehlikesi ile karşı karşıya bıraktığı; Sonuç olarak; davalı kooperatif üyelerinin 2014-2020 yılları arasında 4925 Sayılı K. Taşıma K. m. 32 ve UKOME kararlarına muhalefet ettikleri ve bu eylemlerin TTK m. 54/11 uyarınca haksız rekabet teşkil ettiği sonuç ve kanaatine ulaşılmasının nihai takdiri Sayın Mahkemeye ait olmakla birlikte mümkün olduğu; TTK 55 maddesinde düzenlenen özel haksız rekabet fiilleri kapsamında yapılan inceleme neticesinde; Rakipler hakkında geçerli olan iş rejimi kurallarına uymayan kişilerin, hem bu hükümlere sadakatle uymuş kimseler aleyhine haksız rekabette bulundukları, hem de o iş şartlarını belirleyen hükümleri ihlal etmiş sayıldıkları; kanun, sözleşme, mesleki veya mahalli adet” ve bunun dışında kalan her türlü iş şartı öngören düzenlemeler bu kapsamda değerlendirileceği; bu bent uyarınca haksız rekabetin gerçekleşebilmesi için tarafların birbirine rakip olmaları zorunlu olduğu ve somut uyuşmazlıkta davacı ve davalı kooperatiflerin aynı hat üzerinde rakip taşıma kooperatifleri olduğu ve birbirlerine yolcu taşıma işinde rakip oldukları; Rakiplerin Medeni Kanun m. 2’de düzenlenen dürüstlük kuralı gereğince iş yaşamı şartlarına riayet etmekle yükümlü oldukları ve davalı kooperatiflerin d4 taşıma belgesi sahibi olmalarına rağmen; UKOME kararı ile kendilerine belirlenen ara duraklar dışında yolcu indirme bindirme yaptıkları, UKOME kararı gereğince girmeleri kararlaştırılan terminallere girmedikleri ve 4925 sayılı kanunun 32. maddesi “ancak yeri ve zamanı önceden belirlenen ve nitelikleri yönetmelikte tespit edilen ara duraklarda da yolcu indirmesi ve bindirmesi yapılabileceği” hükmüne aykırı davranarak kanuna aykırı davrandıkları ve TTK m. 55/l-e maddesinde düzenlenen iş şartlarına uymadıkları sonuç ve kanaatine ulaşılması mümkün olup; Nihai Takdiri Sayın Mahkemeye ait olmakla birlikte Davalı Taşıma Kooperatif üyelerinin TTK m. 55/1-e maddesinde düzenlenmiş olan iş şartlarına uyma şartını ihlal ettikleri ve TTK m. 54/11 genel kural uyarınca somut uyuşmazlığa konu ihlallerin dürüstlük kuralına aykırı olduğu sonuç ve kanaatine ulaşıldığı mütalaa edilmiştir.
Dava, haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi için TTK’nun 56. maddesi uyarınca açılan tespit ve men davasıdır.
Getirtilen idari para cezası tutanakları, idari yaptırım kararına esas tespit tutanakları, D4 taşıma belgeleri, T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı III. Bölge Müdürlüğü’nün 04.03.2020 tarihli cevabi yazısı, bilirkişi heyetinin 14.09.2021 tarihli raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalılara üye taşıyıcıların yolcu taşıma sırasında Karayolları Taşıma Yönetmeliğinin amir hükümlerine aykırı hareket etmek suretiyle, ara durak ve terminal dışındaki yerlerde yolcu indirme ve bindirme yapmak suretiyle dürüstlüğe aykırı davranarak kendilerine haksız kazanç ve davacı yönünden ise müşteri kaybetmek suretiyle haksız bir zarara uğrama tehlikesi doğurdukları, bu eylemlerinin TTK’nun 54/2 ve 55/e bendi uyarınca haksız rekabet teşkil ettiği anlaşılmakla davacının davasının kabulü ile davalıların davacı aleyhine oluşturmuş olduğu haksız rekabetlerinin T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının belirlemiş olduğu ve davalılara üye taşıyıcıların yetki belgesi almış oldukları terminal ve ara duraklar dışında yolcu indirilip bindirilmesi eylemlerinin önlenmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE, davalı Kooperatiflerin davacı Kooperatif aleyhine oluşturmuş olduğu haksız rekabetin; T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının belirlemiş olduğu ve davalılara üye taşıyıcıların yetki belgesi almış oldukları terminal ve ara duraklar dışında yolcu indirilip bindirilmesi eylemlerinin önlenmesine.
2-Alınması gereken 59,30 TL nispi harca, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL karar ve ilam harcı, Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 106. Maddesi ve Merkezi Yönetim Bütçe Kanunun 27. Maddesine göre 20,00-TL’nin altında olduğundan, eksik 4,90-TL harç için harç tahsil müzekkeresinin yazılmasına yer olmadığına,
3-Dava tamamen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı ve karşıladığı 7,80 TL vekalet suret harcı, 54,40 TL başvuru harcı, 54,40 TL peşin harç, 211,70 TL davetiye ve posta gideri, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.328,30 TL yargılama giderinin davalılardan eşit oranda alınarak davacı tarafa verilmesine.
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan eşit oranda alınarak davacı tarafa verilmesine.
5-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının, davalılar tarafından yatırılan delil avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine.
ilişkin, taraflar vekillerinin vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/11/2021

Katip …
e-imza

Hakim…
e-imza