Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/127 E. 2021/666 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

.
T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
.
ESAS NO : 2019/173 Esas
KARAR NO : 2021/969
.
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/05/2019
KARAR TARİHİ : 25/11/2021
.
Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; 09.10.2018 tarihi saat 08:00 sıralarında… idaresindeki … plakalı araç ile müvekkiline ait ve sürücü … idaresindeki kırmızı ışıkta beklemekte olan … plakalı araca arkadan çarparak sürücünün yaralanmasına ve aracın hasar görmesine sebebiyet verdiğini karşı yan müvekkil şirketin kasko sorumlusu bulunmakta olup hasarı gidermediğini, bu nedenle arabuluculuk kurumuna yapılan başvuruda anlaşmama şeklinde sonuçlandığını, dava dışı … plakalı araç sürücüsü… davacı aracına arkadan çarptığı için asli tam kusurlu tespit edildiğini ancak iş bu kazanın kusur durumuyla bir ilgisi bulunmadığını davalı müvekkil şirkete ait … plakalı aracın ….. sayılı poliçe gereğince kasko sorumlusu olup kaza tarihi itibarıyla dava konusu araç teminat altında bulunduğunu davalıya yapılan başvuru üzerine hasar dosyası açıldığını, gerek ön başvuruda gerekse arabuluculuk görüşmelerinde davalıyla mutabık kalınmadığını ayrıca davacı sigorta şirketiyle mutabık kalınmaması nedeniyle Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin …..D.İş sayılı dosyası üzerinden yapılan tespitte dava konusu aracın piyasa rayiç değeri ve değer kaybı tespiti yapılmadığı gibi hasar bedeli de az tespit edildiğini davalı hasarı ret sebebini ispat etmek zorunda olduğunu davacı aracı hasarlı haliyle 32.500 TL bedel ile satış yaptığını davacının zarara uğradığı piyasa rayiç değerine göre sabit olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100-TL hasar bedelinin hasar ret tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Dava dilekçesinde bahsi geçen …plakalı araç 10.10.2017/2018 tarihleri arasında …. sayılı genişletilmiş kasko poliçesiyle müvekkil şirket nezdinde sigortalı olduğunu müvekkil şirketin adresi İstanbul olduğundan davaya bakmaya yetkili İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğundan dosyanın yetki yönünden reddine karar verilmesini araçtaki hasarın kasko sigortası genel şartlarına uygun olarak tespit edilmesi gerektiğini müvekkil şirkete gönderilen dava dilekçesi ekinde hasara ilişkin olması gereken belgeler yer almadığını bu nedenle davacının delillerini görüp değerlendirmeden davaya yanıt vermenin mümkün olmayacağını, müvekkil şirket nezdinde tanzim edilen kasko poliçesi kapsamına ayrıca özel şartlar eklenmiş olup iş bu klozlara aykırı bir durumun tespiti halinde de davanın reddi gerektiğini kasko sigortası genel şartları uyarınca tüm bu hususlar göz önüne alınarak bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmasını talep ettiklerini müvekkil şirketin dava tarihinden itibaren yasal faiz sorumluluğu bulunduğunu aksi taleplerin reddi gerektiğini belirterek davacının açmış olduğu haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Dava; davacı şirkte ait aracın, kasko sorumlusu olan, …….Sigorta A.Ş’den 09/10/2019 tarihinde ki kaza nedeniyle, fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak kaydıyla, hasar bedelinin, avans faiziyle, şimdilik 100,00 TL bedelin kasko sorumlusu sigorta şirketinden, tahsiline yönelik açılmış tazminat davasıdır.
Dosya içerisinde, davalı sigorta şirketinden, davacı araca ilişkin, kasko sigorta poliçesi getirtilmiş, makine ve trafik bilirkişilerden, gerçek zararın, tespiti, dava hakkının noter satış sözleşmesi de dikkate alınmak suretiyle, itirazlar doğrultusunda, ek rapor alınmak suretiyle hazırlanmış ve aracın davacıda iken, pert olarak satıldığı ve davacı vekilince ibraz edilen, araç satış sözleşmesinde, 14/03/2019 tarihli, İzmir …. Noterliğince gönderilen araç satış sözleşmesinde, satış bedelinin 32.500,00 TL olduğu, alınan bilirkişi raporunda, otomobilin kaza öncesi rayiç bedelinin 80.000,00 TL olduğu, otomobilin onarımı için gereken bedelin aracın ikinci el piyasa fiyatının %50 sinden fazla olduğu, bu şekilde, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre de onarım bedelinin ekonomik olmayacağı ve bu nedenle hurda-pert olarak değerlendirilmesi gerektiği, ve aracın 14/03/2019 tarihli araç satış sözleşmesi ile davacı tarafça, 32.500,00 TL satıldığı anlaşılmakla, araçta ki gerçek hasarın 47.500,00 TL olduğu anlaşılarak, davacı vekilininde talebi doğrultusunda, arttırım dilekçesine göre 47.500,00 TL nin talebi, dava tarihinde itibaren olmakla, bu şekilde kabulüne, davalı vekilinin, zaman aşımı definin devam eden ceza dosyası olduğu anlaşılmakla, 2918 sayılı kanunun 109 ve TCK 89. Maddeleri de dikkate alınarak, reddine karar vermek gerekerek, mahkememizde ki vicdani kanıyı yansıtan, tüm dosya içeriği de dikkate alınarak, hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-DAVANIN KABULÜ İLE;
Davacının 47,500 TL lik hasar tazminat bedelinin davalı sigorta şirketinin dava tarihinden itibaren avans faizi ile, davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 3.244,73- TL nispi ilam harcından, peşin alınan 44,40- TL peşin harç ile 810,00 TL ıslah harcı toplamı olan 854,4‬0 TL nin düşülmesi ile kalan 2.390,33‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
3-Davacının yatırmış olduğu 44,40 TL başvurma harcı, 44,40 TL peşin harç ile 810,00 TL ıslah harcı toplamı olan 898,8‬0 TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu 124,8‬0 TL’si tebligat-posta gideri, 1.200,00 TL’si bilirkişi ücreti ve 900,00 TL arabuluculuk vekalet ücreti gideri olmak üzere toplam 2.224,8‬‬0-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 6.975,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-Davalı yargılama gider yapmadığından, karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı yasanın 345. Maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süresi içerisinde Bölge İstinaf Mahkemesine başvuru yolunun açık olduğu açıkça okunup usulen anlatıldı26/11/2021

Katip …
¸E-imza

Hakim…
¸E-imza