Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/125 E. 2021/268 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/125 ESAS
KARAR NO : 2021/268 KARAR

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 17/02/2020
KARAR TARİHİ : 18/03/2021

Mahkememizde görülen Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; maliki … Mühendislik Doğalgaz Ltd. Şti. olan … plakalı aracın 18.01.2020 tarihinde İzmir ili, Buca ilçesi … sokak üzerinde park halinde bulunan müvekkiline ait … plakalı araca çarptığını, kaza sonucunda müvekkilinin aracında maddi hasar meydana geldiğini, kaza tespit tutanağına göre kazanın oluş biçiminden de anlaşılacağı üzere kazaya tam kusuru ile sebebiyet verenin … plakalı araç sürücüsü olduğunu, aracın davalı … A.Ş tarafından zorunlu mali mesuliyet sigortalı olduğunu, davalı … Mühendislik Ltd. Şti’nin araç işleten/malik sorumluluğunun bulunduğunu, 30,00-TL hasar zararına, 30,00-TL değer kaybı zararına ilişkin maddi tazminatın davalılardan … Sigorta A.Ş’den dava tarihinden, diğer davalı … Mühendislik Ltd. Şti’den kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsiline, 30,00- araç mahrumiyet zararına ilişkin maddi tazminatın davalılardan … Mühendislik Ltd. Şti’den kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; Dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, delillerin taraflara tebliğinin gerektiğini, … plakalı aracın, 18.01.2020 tarihinde,… nolu ZMMS sigortası ile 36.000,00-TL limitle sigortalı olduğunu, kusur oranının tespiti gerektiğini, hasarın genel şartlara göre belirlenmesi gerektiğini, hasar halinde hasar gören parça onarımı mümkün değilse eşdeğer parça veya yeniden kullanılabilir parça ile değiştirilmesi gerektiğini, orijinal parça değişiminin sigorta şirketinden alınacak onay ile yapılması gerektiğini, Aracın önceki hasarlarının tespiti gerektiğini, hasar bedeli tespiti için uzmanından rapor alınması gerektiğini, değer kaybı tespitinin uzman bilirkişi tarafından genel şartlara göre yapılması gerektiğini, faizin hatalı talep edildiğini, belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Trafik Kazası Tespit Tutanağı: Kaza sonrası resmi ekiplerin tanzim ettikleri 18.01.2019 tarihli maddi hasarlı trafik kazası tutanağı; “Müracatçı… … plakalı aracını Buca … sokak ile … sokak kavşağa park park ettği, aracının sağ arka köşe yan kısımlarına plakasını aldığı … plakalı aracın çarpıp kaçtığını beyan etmesi üzerine, bu kazanın oluşumunda müracaatçının verdiği … plakalı aracın 2918 s. KTK’nunun 67/1a maddesi gereği ASLİ kusurlu olduğu, … plakalı aracın kusursuz olduğu kanaatine varılmıştır” şeklinde düzenlenmiştir.
Trafik ve Tramer Kaydı: davaya konu aracın SBM kaydı incelendiğinde, 18.01.2019 tarihli kazası dışında, 18.05.2014 tarihinde hasar kaydı olduğu, … plaka aracın dava tarihinde davcı adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Sigorta Poliçesi: Davalı … ile kazaya karışan … Plaka sayılı araç maliki olan dava dışı … Mühendislik Doğalgaz Mak. İnş. Oto. San. Ve T. Ltd. Şti arasında, 25/05/2019-25/05/2020 tarihlerini kapsayan ZMMS (Trafik) sigorta poliçesi, bulunmaktadır. Poliçe limiti araç başına 36.000,00TL olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi Raporu : Bilirkişi … tarafından düzenlenen 01.02.2021 tarihli raporda özetle : ZMMS ile sigortalı aracın, olay yerini terk eden sürücüsü, idaresindeki … plakalı aracı ile, yol kenarında kurallara uygun park halinde bulunan davacı aracına, dikkatsiz, kontrolsüz ve tedbirsiz araç kullanımı neticesinde direksiyon hakimiyetini kaybederek çarptığı ve kazaya neden olduğu, görüş, kanaat ve tespitine kanaatine varıldığı, park halindeki … plaka sayılı davalı aracı, kurallara uygun şekilde park halinde iken davalı sigortalı araç sürücüsü tarafından çarpılmaya maruz kaldığı olayda, oluş biçimi göz önüne alındığında kazayı önlemek adına alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığı gibi kurallara aykırı olumsuz davranış faktörü de görülmediği, tazminata konu … plakalı, 2012 model, … marka aracın hasar onarım bedelinin, kdv dahil 3.187,16-TL yedek parça, 2.800,00-TL işçilik olmak üzere topla, kdv dahil 5.987,16-TL olduğu, kazanın hasar ile uyumlu olduğu, perte gerek olmadığı, tazminata konu aracın onarımı yapıldıktan sonraki rayiç değeri araştırması neticesinde, onarım sonrası rayicinin 76.500,00-TL ile 77.500,00-TL olduğu, ortalama değerinin 77.000,00-TL olduğu, Yargıtay … HD. nin gerçek zarar ile ilgili “gerçek zarar ve değer kaybının, aracın kaza öncesi rayici ile (80.000,00-TL) onarım sonrası rayici (77.000,00-TL) arasındaki farktır” kararları göz önüne alındığında ve değerlendirildiğinde aracın piyasa koşullarında değer kaybının 3.000,00-TL olduğu, davaya konu aracın makul onarım süresinin 7 gün olduğu, davaya konu aracın aynı özelliklerdeki bir aracın, mahrum kalınan onarım süresince yerine ikame araç olarak kullanılması durumunda, aynı, özellik, segment ve konfordaki ikame bir aracın günlük kira bedelinin 150,00-TL/gün, (7 gün x 150,00-TL) toplamda 1.050,00-TL olduğu, (Üç bedelin toplamının 10.037,16-TL olduğu) görüşü ile raporunu düzenlemiştir.
Tefrik: Davacının, davalı … Mühendislik Doğalgaz Mak. İnş. Oto. San. Ve T. Ltd. Aleyhine açtığı dava dosyamızdan tefrik edilerek … E. Sayısına kaydedildiği, 20/03/2020 tarihinden dava özel şartlarından olan arabuluculuğa başvuru yapılmadan açıldığından … SY 18/A-2 fıkrası ve HMK nın 115/2 fıkrası uyarınca dava şartı yokluğundan usulden red kararı verildiği görülmüştür.
Değer Artırım : Davacı vekili 03/02/2019 tarihli dilekçesi ile dava değerini artırmış ve buna ilişkin harcı aynı gün yatırmıştır.
Dava; davacı aracında meydana gelen hasar bedeli ile değer kaybı zararının karşı araç ZMMS sigortacısından tahsili davasıdır.
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 esas, 2020/40 karar, 17/07/2020 tarihli iptal kararının, 9 Ekim 2020 günü 31269 sayılı RG’de yayınlandığı, bu karar ile 14/04/2016 tarihli, 6704 sayılı 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin 1. cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin, ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin iptallerine karar verildiği, iptal kararının gerekçesinde; ” Motorlu taşıt işletilmesi sebebiyle üçüncü kişilere verilen zararlardan dolayı, işletenin hukuki sorumluluğu haksız fiilden doğan sorumluluk niteliği taşıdığı için tazminat borcunun kapsamının 6098 sy TBK’na göre belirlendiği, işletenin söz konusu tazminat borcunun dolayıyla zarar gören üçüncü kişilerin tazminat alacaklarının teminat altına alınması amacıyla öngörülmüş olan zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketinin tazminat borcunun kapsamının ise Genel Şartlara göre belirlendiği, bu durumun tazminatın kapsamının farklılaşmasına yol açtığı, bunun nedeninin ise idarenin düzenleyici işlemi niteliğindeki tazminat hesaplamasını düzenleyen kurallarında, 6098 sy TBK’nun gerçek zararın tazminini öngören kurallarından ayrılan hükümlere yer vermiş olmasından kaynaklandığı, Anayasa’nın 48. maddesinde sözleşme özgürlüğünün güvence altına alındığı, bu özgürlüğün sözleşme yapıp yapmama serbestsinin yanı sıra yapılan sözleşmelere dışarıdan müdahale yasağını da içerdiği, sigorta şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklanan borcunun kapsamının 2918 sy Kanun çerçevesinde hazırlanan GŞ’a göre belirleneceği, bu kuralların sözleşmeden doğan borcun kapsamını belirlemek suretiyle Anayasa’nın 48. Maddesinde güvence altına alınan sözleşme özgürlüğünü sınırladığı, Anayasa’nın 13. Maddesi uyarınca temel hak ve özgürlüklere sınırlama getiren düzenlemelerin öncelikle kanunla yapılması gerektiği, sözleşme özgürlüğünü sınırlamaya yönelik bir kanuni düzenlemenin şeklen var olması yeterli olmayıp, kanuni düzenlemelerin keyfiliğe izin vermeyecek şekilde belirli, ulaşılabilir ve örgörülebilir nitelikte olması gerektiği, kanunun bu niteliklere sahip olmasının esasen Anayasa’nın 2. Maddesinde güvence altına alınan hukuk devleti ilkesinin de bir gereği olduğu, 2918 sy KTK’nun 90. Maddesinde sigorta şirketinin ZMMS sözleşmesinden doğan sorumluluğunun kapsamı düzenlenmemiş olup, bu kapsamın idarenin düzenleyici nitelikte işlemi olan Genel Şartlara göre belirlenmesinin öngörülmesi ile borcun kapsamının tespiti hususunda temel çerçeve ve ilkelerin kanunlarla belirlenmeyerek idareye geniş bir takdir yetkisinin tanındığı, bu itibarla sözleşmenin içeriğine yönelik sınırlama öngören kuralların kanunilik ölçütü yönünden Anayasanın 13. ve 48. Maddelerine aykırı olduğu, Anayasa’nın 17. Maddesinde yaşama hakkı ve kişilerin maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkının, 35. Maddesinde mülkiyet hakkının güvence altına alındığı, Anayasanın 5. Maddesinde insanın maddi ve manevi varlığını geliştirebilmesi için gerekli şartları hazırlamanın devletin temel amaç ve görevleri arasında sayıldığı, motorlu araç işletilmesine bağlı olarak kişilerin uğrayabileceği destekten yoksun kalma, bedensel zarar, eşya zararı ve manevi zararın Anayasa’nın 17. ve 35. Maddelerinde düzenlenen hakların ihlali sonucunda ortaya çıkan zarar niteliğinde olduğu, dolayısıyla karayolunda motorlu taşıt işletilmesini düzenleyen kuralları belirlemenin ve motorlu taşıt işletilmesi sebebiyle üçüncü kişilerin uğrayabileceği zararın tazmin edilmesini güvence altına almanın da devletin görevleri kapsamında olduğu, ZMMS kapsamında sigorta şirketinin bu zararlardan dolayı sorumlu tutulmuş olmasının, zarar gören kişinin Anayasa’nın 17. ve 35. Maddesinde düzenlenen haklarının Anayasa’nın 5. Maddesiyle bağlantılı olarak korunmasının amaçlandığını gösterdiği, sigorta şirketinin sorumluluğunun kapsamının idarenin düzenleyici nitelikteki işlemi ile belirlenmesinin zarar gören üçüncü kişi ve işleten aleyhine, sigorta şirketi lehine menfaat dengesinin bozulmasına yol açacağı… ” belirtilerek bu nedenlerle 6704 sayılı 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin 1. cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin, ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’nın 5., 13., 17., 35. Ve 48. Maddelerine aykırı olması nedeniyle iptallerine karar verildiği görülmüştür.
Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usulü kazanılmış hak” olgusunun, birçok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnalarının bulunduğu, yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması, benzer şekilde uygulanması gereken bir kanun hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmesi hallerinde, usulü kazanılmış hakka göre değil, İBK’na veya geçmişe etkili yeni kanuna ya da Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebileceği (HGK’nın 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 E., 19 K.; 03.02.2010 tarihli ve 2010/4-40 E., 2010/54 K), dolayısıyla bilirkişi raporu alındıktan ve bu rapora karşı davacı tarafça itiraz edilmemiş olması nedeniyle davalı lehine oluşan usulü kazanılmış hakka göre değil sonra Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilmesi gerektiği, Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacının uğradığı değer kaybı zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, ülkenin şartları, aracın özellikleri, kilometresi, piyasanın algısı, aracın piyasadaki tercih edilebilirliği, markası, ikinci el piyasası, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, onarım özellikleri, aracın geçmiş hasar kayıtları gibi pek çok etkenin dikkate alınması gerektiği, dolayısıyla değer kaybının doğru ve hakkaniyetli şekilde belirlenebilmesi için uzun yıllardır Yargıtay içtihatları ile benimsenen, aracın kaza öncesi hasarsız rayiç değeri ile onarımdan sonraki rayiç değerinin göz önünde bulundurularak, aradaki farkın değer kaybı olarak kabl edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde;
18.01.2019 tarihinde, ZMMS ile sigortalı aracın olay yerini terk eden sürücüsü, idaresindeki … plakalı aracı ile, Buca … sokakta seyir halinde iken, hızını aracının ve trafiğin gerektirdiği şartlara uyarlamadan direksiyon hakimiyetini kaybederek, … sokak üzerinde park halinde bulunan davacıya ait … plakalı aracın sağ arka köşe kısımlarına çarpması neticesinde, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, ZMMS ile sigortalı aracın, olay yerini terk eden sürücüsü, idaresindeki … plakalı aracı ile, yol kenarında kurallara uygun park halinde bulunan davacı aracına, dikkatsiz, kontrolsüz ve tedbirsiz araç kullanımı neticesinde direksiyon hakimiyetini kaybederek çarptığı ve kazaya neden olduğu, görüş, kanaat ve tespitine kanaatine varıldığı, %100 oranında asli kusurlu olduğu, Park halindeki … plaka sayılı davalı aracı, kurallara uygun şekilde park halinde iken davalı sigortalı araç sürücüsü tarafından çarpılmaya maruz kaldığı olayda, oluş biçimi göz önüne alındığında kazayı önlemek adına alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığı gibi kurallara aykırı olumsuz davranış faktörü de görülmediğin den kusursuz olduğu, … plakalı, 2012 model, … .marka aracın hasar onarım bedelinin, kdv dahil 3187,16 TL yedek parça, 2.800,00 TL işçilik olmak üzere topla, kdv dahil 5.987,16 TL olduğu, kazanın hasar ile uyumlu olduğu, perte gerek olmadığı, Tazminata konu aracın onarımı yapıldıktan sonraki rayiç değeri araştırması neticesinde, onarım sonrası rayicinin 76.500 TL ile 77.500 TL olduğu, ortalama değerinin 77.000 TL olduğu, Yargıtay 17 HD. nin Gerçek zarar ile ilgili “gerçek zarar ve değer kaybının, aracın kaza öncesi rayici ile (80.000 TL) onarım sonrası rayici (77.000 TL) arasındaki farktır” kararları göz önüne alındığında ve değerlendirildiğinde aracın piyasa koşullarında değer kaybının 3.000,00 TL olduğu, Davaya konu aracın makul onarım süresinin 7 gün olduğu, Davaya konu aracın aynı özelliklerdeki bir aracın, mahrum kalınan onarım süresince yerine ikame araç olarak kullanılması durumunda, aynı, özellik, segment ve konfordaki ikame bir aracın günlük kira bedelinin 150,00 TL/gün, (7 gün x 150 TL) toplamda 1.050,00 TL olduğu, (Üç bedelin toplamının 10.037,16 TL olduğu), Davacının bedel artırım dilekçesi ile 5.987,16 TL bakiye hasar, 3.000 TL değer kaybı tazminatının davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır. Bu zararlardan davalı … A.Ş.’ nin trafik sigorta poliçesi ve KTK.nun 85-91.maddeleri gereğince sorumlu olduğu, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği, zarar miktarının poliçe teminat limiti dahilinde kaldığı,
Her ne kadar dava … Sigorta A.Ş.ile birlikte araç işleteni … Mühendislik Doğalgaz Mak. İnş. Oto. San. Ve Tic. Ltd. aleyhine de (hasar bedeli değer kaybı bedeli ve araç mahrumiyeti zararı talepli olarak) açılmış ise de tensip aşamasından bu davalı yönünden tefrik kararı verildiği anlaşılmıştır.
Temerrütün dava tarihinde oluştuğu, 5.987,16- TL hasar bedeli tazminatının ve 3.000,00-TL değer kaybı kaybı tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE,
1-5.987,16- TL hasar bedeli tazminatının ve 3.000,00-TL değer kaybı kaybı tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 613,91-TL harçtan peşin alınan ve ıslahla tamamlanan 207,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 406,51-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR OLARAK KAYDINA,
3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı yararına takdir olunan 4,080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu 62,20-TL dava açma ilk gideri, 600,00-TL bilirkişi ücreti, 81,50-TL tebligat ve posta gideri, olmak üzere toplam 743,70-TL Yargılama giderinin peşin yatırılan ve ıslahla tamamlanan 207,40-TL harç ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6- Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır