Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/550
KARAR NO : 2022/1131
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle)
DAVA TARİHİ : 13/12/2019
KARAR TARİHİ : 30/12/2022
KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/01/2023
Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İDDİA ;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davalı …’ın yönetimindeki … plakalı araç ile … tarihinde saat … sıralarında … Caddesinden … seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybederek aracının sağ ön yan kısımları ile caddede park halinde bulunan … plakalı aracına binmek isteyen yaya halindeki müvekkiline çarptığını, müvekkilinin ağır derecede yaralandığını, sağ kalçasında kırık oluştuğunu, bacağının alçıya alındığını, daha sonra dizlik takmak zorunda kaldığını, ayrıca müvekkilinin burnunda da kırık oluştuğunu, aylarca fizik tedavi görmek zorunda kaldığını, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilimdalı Başkanlığı tarafından düzenlenen … tarihli raporda müvekkilindeki yaralanmanın basit bir tıbbi müdahale ile giderilecek ölçüde hafif olmadığı, kırıkların hayat fonksiyonlarını ağır derecede etkileyecek nitelikte olduğu görüşüne varıldığını, müvekkilinin bu süre zarfında yatağa bağlı kaldığını ve Uşak’ta yaşayan annesinin İzmir’e gelmek zorunda kaldığını, kaza ile ilgili ceza soruşturmasının İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı soruşturma dosyasında yürütüldüğünü ve davalı sürücü hakkında İzmir …. Asliye Ceza Mahkemesi’nde … Esas sayılı davanın açıldığını, davalı sürücünün kaza tespit tutanağında 2918 sayılı KTK’nın 52/1-b maddesini ihlalinden dolayı asli ve tam kusurlu bulunduğunu, davalının, üniversite öğrencisi olan müvekkilinin ciddi şekilde yaralanmasına ve öğrenimine ara vermesine, yıl kaybına neden olduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından hazırlanan uzman görüşü başlıklı raporda davalı sürücünün tam kusurlu olduğu ve müvekkilinin kusursuz olduğu hususunun belirlendiğini, davalı sürücünün kullandığı aracın davalı adına kayıtlı olduğunu ve sigortasının davalı sigorta şirketi tarafından düzenlendiğini, kaza sonrasında 12/12/2018 tarihinde davalı sigorta şirketine yazılı başvuru yapılmasına rağmen müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı sigorta şirketinin 25/12/2018 tarihinde temerrüte düştüğünü, … Üniversitesi … Mühendisliği Fakültesinde … sınıf öğrencisi olan müvekkilin mezuniyetinin ve meslek hayatına başlamasının kaza nedeniyle bir yıl geciktiğini, müvekkilinin ayrıca kaza öncesi Türkiye Basketbol Federasyonuna bağlı … olarak göre yapmaktayken kaza nedeniyle yaklaşık bir yıl hakemlik yapamadığını, bu nedenle maddi getiriden mahrum kaldığını, müvekkilinin kaza nedeniyle toplam 12.541,54 TL tedavi gideri yapmak zorunda kaldığını, ayrıca müvekkilinde olaya bağlı panik atağın başladığını ve psikiyatrik tedavi görmek zorunda kaldığını, tedavisinin halen devam ettiğini, müvekkilinin tam olarak iyileşememe ihtimalinin bulunduğunu, uzun süre rüyasında kaza anını gördüğünü ve çığlıklar atarak uyandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL’si tedavi gideri, 1.000,00 TL’si geçici iş göremezlik tazminatı, 5.000,00 TL’si sürekli iş göremezlik tazminatı, 1.000,00 TL’si gelir kaybı olmak üzere 8.000,00 TL maddi tazminatın ve 200.000,00 TL manevi tazminatın (davalı sigorta şirketi için kasko poliçesi yönünden kasko poliçesi içinde yer alan artan mali sorumluluk manevi tazminat teminatı bedeli olan 100.000,00 TL ile sorumlu olmak kaydıyla) toplam 208.000,00 TL tazminatın olay tarihi olan … tarihinden itibaren (tazminat yönünden davalı sigorta şirketinin temerrüte düştüğü 25/12/2018 tarihinden itibaren) işleyecek avansı faizi ile birlikte davalılardan (sigorta şirketinin sorumluluğu sözleşme tarihinden sonra yayılan tarife ve talimat değişiklikleri ile getirilen yeni teminat poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
CEVAP ;
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesi ile özetle; … plakalı aracın ZMMS poliçesinin müvekkili tarafından düzenlendiğini, davacı tarafın müvekkili sigorta şirketine usulüne uygun başvuruda bulunduğunu ispatlaması gerektiğini, iki yıllık dava açma süresinin dolduğunu, tarafları ve konusu aynı olan bir davanın tespiti halinde davanın reddinin gerektiğini, savcılık soruşturması aşamasında ya da ceza davasında uzlaşma varsa davanın reddi gerektiğini, yine davada alacaklı ve borçlu sıfatı birleştiğinden davanın reddinin gerektiğini, şayet davacı istekleri sulh ile sonuçlandırılmış ise davanın bu gerekçeyle de reddinin gerektiğini, davacı tarafın delillerinin kendilerine tebliğ edilmediğini, kaza ile sakatlık arasında illiyet bağının ve ayrıca kazaya ilişkin kusur oranlarının, iş göremezlik oranlarının belirlenmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatı 6111 sayılı kanun gereği tedavi teminatı içerisinde değerlendirildiğinden müvekkilinin poliçe teminatı dışında olduğunu, hesap raporunun aktüer bilirkişi tarafından hazırlanması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere kazanın iş kazası olup olmadığının belirlenmesi ve buna göre SGK tarafından bağlanan peşin sermaye değerinin sorulup düşülmesi gerektiğini, gelirin asgari ücret üzerinden hesap edilmesi, hesaplanacak tazminattan hatır taşıması ve müterafik kusurun tenzilinin gerektiğini, müvekkilinin zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, dava tarihine kadar müvekkiline herhangi bir ihbarın bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini, daha önce yapılmış ödemelerin faizi ve güncellemesinin yapılarak mahsup edilmesinin gerektiğini, bakıcı gideri istenmesi durumunda davacının bakıma muhtaç olduğunun ispatlanması gerektiğini, yine kabul anlamına gelmemek kaydıyla teminatın tek, zarar görenlerin birden fazla olması durumunda KTK’nın 96. maddesi gereğince teminatın paylaştırılması gerektiğini, manevi tazminat isteğinin ZMMS teminatı dışında olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkilinin kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını, davacının park yasağı olan caddeye aracını park ederek kazaya müterafik kusuruyla sebebiyet verdiğini, müvekkilinin önüne aniden çıkan bir yaya sebebiyle aniden fren yapmak zorunda kaldığını ve yoğun trafik sebebiyle direksiyonu kırmak zorunda kaldığını, davacının ileri sürdüğü hasarın söz konusu kaza sonucu meydana gelmediğini, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyodiagnostik Anabilim Dalı tarafından yapılan incelemeye göre davacının kaza sonucu meydana geldiğini ileri sürdüğü rahatsızlık ve hasarların davacının önceden geçirdiği bir takım hasar ve travmalar sonucu olduğunu, aynı zamanda ağır hasar geçirmiş bir hastanın ayakta muayene edilerek aynı gün taburcu edilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, … mühendisliği öğrencisi olan davacının okulunu bitirip bitirmeyeceği, bitirdiği an iş bulup bulamayacağı, meslek hayatına hemen başlayıp başlayamayacağı, hakemlikte üst klasmanda olup olmayacağı hususunun salt kaza ile ilgili olmadığını ve farazi olduğunu belirterek, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER ;
Kasko ve trafik poliçe örnekleri, hasar dosyası, ekonomik ve sosyal durum araştırması, trafik kaydı, SGK yazısı, tanık anlatımları, iş göremezliğe, kusura ve zarar miktarına ilişkin raporlar.
GEREKÇE ;
Dava; trafik kazasına dayalı maddi ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında taraflar arasındaki uyuşmazlığın; “a) Davacının bu kaza nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezliğinin bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise maluliyet oranının ne olduğu, davacının geçici iş göremezliği var ise süresinin ne olduğu, iş göremezlik durumu ile kaza arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı, b) Davacının geçici ve sürekli iş göremezliği bulunuyor ise tazminat miktarının ne olması gerektiği ve davalılardan tazminini isteyip isteyemeyeceği, geçici iş göremezlik tazminatının, tedavi giderlerinin sigorta teminatı kapsamında bulunup bulunmadığı, c) Davacının, kazaya karışan karşı araç sürücüsünün veya üçüncü kişilerin ya da dış faktörlerin meydana gelen kazada kusurlarının bulunup bulunmadığı, varsa kusur oranlarının ne olduğu, d) Davacının hangi tarihten itibaren ve hangi oranda faiz talebinde bulunabileceği, e) Davacının manevi tazminat talebinin fahiş olup olmadığı, f) davacının kaza nedeniyle … mühendisliği fakültesinden geç mezun olarak işe başlamasının tedavi süresince gecikmesi ve basketbol hakemliği yapan davacının yine tedavi süresince hakemlik yapamaması nedeniyle uğradığı gelir kaybı ile hakemliğe geri dönüşünde alt kategori hakemliğe
düşüp düşmediği, düşmüş ise bundan kaynaklanan gelir kaybı farkının bulunup bulunmadığı , varsa miktarı ve davalıların davacının uğradığını iddia ettiği gelir kaybından sorumlu tutulup tutulamayacağı” konularında olduğu belirlenmiştir.
Kaza tespit tutanağı incelendiğinde; davalı …’ın 2918 sayılı KTK’nın 52/1-b maddesini ihlal etmesi sebebiyle asli kusurlu olduğu hususunun yazıldığı, tutanağın Trafik Denetim Şube Müdürlüğü tarafından düzenlendiği görülmüştür.
İzmir SGK’ya yazılan yazıya verilen cevapta; geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle davacıya geçici iş göremezlik ödeneği ödenmediği ve rücuya tabi herhangi bir işlem yapılmadığı, peşin sermaye değerinin oluşmadığı, bildirilmiştir.
İzmir İl Emniyet Müdürlüğü’ne yazılan yazıya verilen cevapta; … plakalı Honda marka aracın kaza tarihi olan … tarihinde davalı … adına tescilli olduğu bildirilmiştir.
İzmir Valiliği Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün … tarihli yazısında; davacının olay tarihinde … yaptığı, yıllık maç sezonunun 10 ay sürdüğü, bu süre içinde davacının yaklaşık 110 maçta görev alabileceği bildirilmiştir.
TMMOB … Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nin 02/03/2020 tarihli yazısında; yeni mezun … mühendisinin alabileceği aylık emsal brüt ücretin 2018 yılı için 3.750,00 TL, 2019 yılı için 4.500,00 TL, 2020 yılı için 5.000,00 TL olacağı, iş bulma süresinin son yıllarda uzadığı, kesin bir sürenin verilemediği bildirilmiştir.
… Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanlığı’nın … tarihli cevabında; davacının 2019-20 öğretim yılında fakülte 4.sınıf öğrencisi olduğu ve Haziran 2020 tarihinde mezun olabileceği bildirilmiştir.
Yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırması sonucunda; davalı …’ın; “… Ortaokulu’nda öğretmen olarak çalıştığı, aylık 4.500,00 TL gelir elde ettiği, başka gelirinin olmadığı, kendi evinin olduğu, bakmakla yükümlü olduğu 2 çocuğu
ve eşine nafaka ödediği, evde ayrılma aşamasındaki eşi ve iki çocuğuyla beraber kaldığı, üzerine kayıtlı bir ipotekli ev ile 2002 model Honda HRV araç olduğu, üniversite mezunu ve 51 yaşında olduğu, fiziksel bir engelinin bulunmadığı”; davacı …’un; “öğrenci olduğu ve … yaptığı, … ortalama aylık 2.500,00 TL gelir elde ettiği, bu iş dışında gelirinin olmadığı, kira ödemediği, bakmakla yükümlü olduğu kimsenin olmadığı, abisi ve ailesi ile birlikte
kaldığı, üzerine kayıtlı taşınır ve taşınmaz bulunmadığı, 26 yaşında üniversite mezunu ve bekar olduğu, çalışmasına engel fiziksel rahatsızlığın bulunmadığı” bildirilmiştir.
İzmir …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası çerçevesinde … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen … tarihli raporda; davacının sol diz eklem hareketlerinde % 10-50 arasında fonksiyonel kısıtlılık meydana getirmesi nedeniyle organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması niteliğinde olduğu, vücuttaki kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisinin ise birden fazla kırık olması nedeniyle ağır derecede olduğu bildirilmiştir.
… Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen … tarihli … sayılı raporda; … doğumlu davacının kazaya bağlı yaralanması nedeniyle oluşan engellilik oranının Engellilik Ölçütü Değerlendirmesi ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak değerlendirildiğinde sürekli engellilik oranının % 6,9 olacağı, tıbbi iyileşme süresinin olaydan itibaren 6 ay olarak kabulünün uygun olacağı bildirilmiştir.
Mahkememizin yazısı üzerine … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen … tarihli raporda; … doğumlu davacının kazaya bağlı yaralanması nedeniyle oluşan meslekte kazanma gücünde meydana gelen azalma oranının … kaza tarihinde yürürlükte olan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğinden faydalanılarak hesaplandığında kaza tarihindeki yaşına göre % 11,2, bugün ki yaşına göre de % 11,3 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 6 ay olarak kabulünün uygun olacağı, ancak varsa kişinin takip ve tedavisini yapan hekimler tarafından düzenlenmiş istirahat raporları ile de belirlenebileceği, kişinin kazaya bağlı ruhsal şikayetler tariflediğini, hesaplanan iş göremezlik oranının ortopedik arızası göz önüne alınarak hesaplandığını, istenmesi durumunda tam teşekküllü bir hastanenin ruh sağlığı ve hastalıkları kliniğinde altı ay boyunca düzenli psikiyatrik takip ve tedavi alması sonrasında üç psikiyatri uzmanından oluşan bir heyet tarafından düzenlenecek raporun gönderilmesi halinde olaya bağlı psikiyatrik arızanın da dikkate alınarak yeniden hesaplama yapılabileceği bildirilmiştir.
Davacı vekili 14/01/2021 tarihli duruşmada; iş göremezlik raporuna bir diyeceklerinin bulunmadığını, raporda psikiyatrik yönden değerlendirme isteniyorsa bu yöndeki izlem ve takibin yapılması gerektiğinin bildirildiğini ancak kendilerinin psikiyatrik yönden bir değerlendirme isteklerinin bulunmadığını, alınan son rapora göre değerlendirme yapılmasını istediklerini belirtmiştir.
… Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adlli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen … tarihli raporda; davacının sol bacakta kırık ve sol diz ön çapraz bağ yaralanmasına bağlı dizde laksite şeklindeki yaralanmasının … tarihinde geçirmiş olduğu kaza nedeniyle meydana geldiği, yaralanma ile kaza arasında illiyet bağının bulunduğu bildirilmiştir.
Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen … tarihli raporda; davalı sürücü yönetimindeki … plakalı aracı ile … Merkez yönüne seyir halindeyken kaza yeri olan yol bölümüne gelerek aracının direksiyon hakimiyetini kaybedip yolun sağ tarafından bulunan aracına binmek isteyen davacıya ve park halindeki … plakalı aracına çarpması ve ardından park halinde olan … plakalı araca çarpması sonucu davaya konu kazanın meydana geldiği, davalı sürücünün mahal şartlarını dikkate alıp hızını azaltarak müteyakkız bir şekilde seyretmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, sevk ve idare hatası ile direksiyon hakimiyetini kaybetmesi, dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde araç kullanması sebebiyle kazada % 100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığı, dava dışı 3. kişi ya da kişilerin de kusursuz oldukları bildirilmiştir.
Davalı …’a ait … plakalı Honda marka hususi aracın kaza tarihini de kapsayacak şekilde 09/08/2018-09/08/2019 tarihleri arası için ZMMS poliçesi davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenmiştir. Poliçede ölüm ve sakatlanma durumunda kişi başı poliçe limiti 360.000,00 TL olarak belirlenmiştir.
Davalı …’a ait … plakalı Honda marka hususi aracın kaza tarihini kapsayacak şekilde 26/08/2018-26/08/2019 tarihleri arası birleşik kasko sigorta poliçesi davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenmiştir. Poliçede İMMS klozu teminat limiti kombine (maddi ve manevi zararlar) tek limit 100.000,00 TL olarak belirlenmiştir.
Davacı davalı sigorta şirketine gönderdiği 12/12/2018 tarihli dilekçe ile; dava konusu kaza sebebiyle maddi tazminat olarak 360.000,00 TL, manevi tazminat olarak 100.000,00 TL ödeme yapılmasını istemiştir. Dilekçeye vekaletname, kaza tespit tutanağı ve krokisi, sigorta poliçesi, iş göremezlik belgesi ve öğrenci belgesini eklemiştir.
Mahkememizce davacı vekilinin bildirdiği tanıklar manevi tazminat isteği konusunda dinlenmişlerdir.
Davacı tanığı … anlatımında; “Davacı benim kardeşim olur. Ben trafik kazasını görmedim ancak kardeşim kaza
geçirdikten sonra telefonla beni aradı. Ben derhal kaza yerine gittim. Vardığımda kardeşim hastaneye kaldırıldığından hemen hastaneye gittim. Bacağında, kalça kemiğinde ve burnunda kırık oluşmuştu. Hastanede kırıklarla ilgili tedavisi yapıldıktan sonra hemen taburcu edildi. Evde yaklaşık 2,5- 3 ay boyunca hiç kıpırdamadan yattı. Daha sonra 3 ay fizik tedavi süreci devam etti. Kardeşim kaza geçirdiği tarihte … Üniversitesi … Mühendisliği son sınıf öğrencisi idi. Aynı zamanda … yapıyordu. C seviyesinden B seviyesi … geçiş yapacaktı ancak kaza nedeniyle üniversiteden mezun olamadığı gibi … de B seviyesine düşemedi. Aynı zamanda kardeşimin kız arkadaşı vardı. Kız arkadaşı okuldan mezun olup işe başladığı halde kardeşim halen mezun olamadı ve işe başlayamadı. Kardeşim daha sonra B seviyesi hakemliğine geçmek için çok çaba sarf etmektedir. İki seviye hakemlik arasında ücret farkı bulunmaktadır. Aynı zamanda ciddi emek ve zaman sarfı gerekmektedir. Manevi yönden de kaza nedeniyle kardeşim olumsuz etkilenmiş. Yukarıda anlattığım eğitim ve iş hayatı yönünden kayıpları da bu olumsuzluğu arttırmıştır. Aile olarak biz de manevi yönden yıprandık. Ben kardeşimle aynı evde kalıyorum. Ailemiz Uşak’ta idi. Annem kardeşime bakmak için Uşak’tan İzmir’e gelmek zorunda kaldı. Kardeşimin hareketsiz yattığı 3 ay boyunca tüm temel ihtiyaçlarını annem karşıladı. Hatta altını bile annem temizledi. Bu nedenle hepimiz üzüntü ve sıkıntılar yaşadık. Fizik tedavi sürecinde kırıkları nedeniyle kardeşim dayanılmaz acılar yaşayarak her seferinde bu çektiği acılar nedeniyle bağırarak ve ağlayarak hareketleri zar zor yapabiliyordu. Sonrasında da şu anda da yürürken dahi kırık bölgeleri nedeniyle ağrı çekmektedir. Kaza nedeniyle kardeşim psikolojik yönden de oldukça etkilendi. Önceleri eve erken gelip ders çalışan kardeşim akşamları artık sadece geç vakit eve yatmaya gelip sabah da çok erken evden ayrılıyordu. Benim yardımımla psikiyatrik yönden tedaviye gittiğinde panik atak olduğu ortaya çıktı. Evde çok uzun süre kalamıyordu dedi. Ayrıca karşı taraf kaza anından itibaren bugüne kadar kardeşimle ve bizimle hiçbir irtibat kurmamış ve ilgilenmemiştir. Tüm tedavi masraflarını, yol masraflarını cebimizden karşıladık. Bugüne kadar hiçbir ödeme yapılmamıştır.” demiştir.
Davacı tanığı … anlatımında; “Ben davacının annesiyim Uşak’ta yaşıyorum. Kaza tarihinde de Uşaktaydık. Oğlum ağabeyi ile birlikte İzmir’de oturuyordu. Ağabeyi beni telefonla arayarak Burak’ın kaza geçirdiğini söyleyince hemen İzmir’e geldik. Kaza nedeniyle oğlumun kalça kemiğinde ve bacağında kırıklar oluştu. Kalça kemiğinin alçıya alınması mümkün olmadığından doktorlar tarafından 3 ay hareketsiz yatması kendisinin kaynayacağı söylenerek kalça kemiğine müdahale edilmedi. 3 ay boyunca evde oğluma ben baktım. Her türlü temel ihtiyacını ben karşıladım. Altını ben bezliyordum. Uzun süre banyo dahi yapamadı. Kaza geçirdiği sırada … Üniversitesi … mühendisliği son sınıf öğrencisi idi aynı zamanda … yapıyordu. Evlenmeyi düşündüğü kız arkadaşı vardı. Üniversiteden mezun olamadı. Halen kaza nedeniyle dönemi uzadığı için okulu bitirememiştir, … de yükselecekti ancak kaza nedeniyle bu yükselme gecikti. Halen daha … yükselmek için çaba sarf etmektedir. Kız arkadaşı mezun olup işe başladı. Ancak oğlum henüz mezun olamadığından evlenmeleri de ertelenmiştir. Hastalık sürecinde doktorlar tarafından doğru yönlendirilmememiz nedeniyle yaklaşık 2.5 ay sonra fizik tedaviye başladık eve özel bir fizik tedavi uzmanı geliyordu. Oğlum hareketsiz yatması nedeniyle fizik tedavinin ilk iki haftasında ağzına havlu alıp sıkarak ve ağlayarak hareketler esnasındaki çektiği acıya ancak dayanabiliyordu ben duymamak için kulaklarımı kapatıyordum. Psikolojik açıdan da iyileşemeyeceği yönünde bir kanıya kapıldı. Morali çok bozuldu. Panik atak rahatsızlığı oluştu. Bu süreçte hepimiz manevi yönden çok büyük acılar çektik. Karşı taraf bir kez bile arayıp ne maddi ne manevi yönden bize destek olmadı.” demiştir.
Hesap uzmanı bilirkişi mahkememize sunduğu 23/05/2021 tarihli raporunda özetle; dava öncesinde ve sonrasında davacıya ödeme yapılmadığını, tazminatın hesabında Yargıtay’ın benimsediği işlemiş devre iskontosuz, işleyecek devre % 10 artırım ve % 10 iskonto esasına dayalı hesaplama yönteminin kullanıldığını, Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin son ilke kararları gözetilerek hesaplamada işlemiş devre iskontosuz, işleyecek devre % 10 artırım ve % 10 iskonto esasına dayalı hesaplama yönteminin kullanıldığını, davacının zarar süresinin (bakiye yaşam süresi) tespitinde TRH-2010 yaşam tablosunun esas alındığını, davacının olay tarihinde … Üniversitesi Mühendislik Fakültesi … Mühendisliği Bölümü öğrencisi olduğunun ve aynı zamanda faal … yaptığının belirlendiğini, bildirilen emsal brüt kazançların üst birlik TMMOB tarafından her yıl için belirlenen emsal mühendis asgari ücretleri olduğunun belirlendiğini, davacının işleyecek aktif dönem zarar hesabında TMMOB tarafından belirlenen emsal kazanç verisinin kullanıldığını, gelen yazı cevabına göre davacının 2019-20 öğretim yılında fakülte …sınıf öğrencisi olduğunu ve Haziran 2020 tarihinde mezun olabileceğini, belgeye göre davacının kayıt tarihinin 2014 yılı olduğunu, 1 yıllık hazırlık süresi de dikkate alındığında davacının 2018-2019 döneminde mezun olması gerekirken, 2019-2020 döneminde mezun olabileceğinin ve dolayısı ile 1 yıl dönem kaybı yaşadığının belirlendiğini; geciken mezuniyetin kaza ile illiyet bağının bulunduğunu, olay gerçekleşmeseydi davacının 2019 yılı Haziran döneminde mezun olacağı varsayımından hareketle, mezuniyet sonrası 6 ay askerlik hizmeti ve (oda yazı cevabındaki uzayan iş bulma süresi dikkate alınarak) 6 ay iş bulma süresi sonunda 1 yıl sonra 2020 yılının Temmuz ayında çalışmaya başlayacağının varsayıldığını, 1 yıllık dönem kaybı nedeniyle mahrum kaldığı kazanç kaybının 2020 ve 2021 yılı emsal mühendis net kazancı üzerinden hesaplandığını, efor kaybı ve pasif dönem zarar hesabında AGİ hariç net asgari ücretin kullanıldığını, Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu tarafından düzenlenen raporda sürekli iş göremezlik oranının % 11,3, geçici iş göremezlik süresinin 6 ay olarak belirlendiğini, indirilecek tutarın bulunmadığını; davacının olay tarihinde 18 yaşından büyük olduğunu, üniversite öğrenciliğinin yanı sıra düzenli olarak faal hakemlik yaptığını ve kazanç elde ettiğini, aylık görev alabileceği müsabaka sayısının yaklaşık 11 adet olduğunu, yazı cevabında müsabaka başına 2018 yılında 43,98 TL, 2019 yılında 51,84 TL ödendiğinin bildirildiğini, bu durumda hakemlik faaliyetinden elde ettiği aylık net kazancın (43,98 TL * 11=483,78 TL ve 51,84 TL * 11=570,24 TL) aynı dönemdeki aylık net asgari ücret tutarlarının altında olduğunu, ekonomik ve sosyal durum araştırmasında her ne kadar davacının hakemlik kazancının aylık 2.500,00 TL olduğu belirtilmiş ise de araştırmanın beyana dayalı olması ve resmi yazı ile çelişmesi karşısında resmi yazı cevabındaki bilgilerin esas alındığını, bu durumda hesaplamada AGİ hariç net asgari ücretin kullanıldığını, 2018 yılı için aylık tutarın 1.450,91 TL, 2019 yılı için aylık tutarın 1.829,03 TL olduğunu, olay gerçeklemese idi davacının 2019 yılı Haziran döneminde mezun olacağı varsayımından hareketle, mezuniyet sonrası 6 ay askerlik hizmeti ve (oda yazı cevabındaki uzayan iş bulma süresi dikkate alınarak) 6 ay iş bulma süresi sonunda 1 yıl sonra 2020 yılının Temmuz ayında çalışmaya başlayacağının varsayıldığını, 1 yıllık dönem kaybı nedeni ile mahrum kaldığı kazanç kaybının 2020 ve 2021 yılı emsal mühendis net kazancı üzerinden hesaplandığını, buna göre; 2020 yılı Temmuz- Aralık ayları arası 6 aylık kazanç kaybının: 3.795,28 TL * 6 ay = 22.771,68 TL, 2021 yılı Ocak-Haziran ayları arası 6 aylık kazanç kaybının: 4.379,04 TL * 6 ay = 26.274,24 TL olduğunu, toplam geçici iş göremezlik tazminatı tutarının 49.045,92 TL olarak belirlendiğini; dosya içerisinde sunulu tedavi giderleri incelendiğinde; 31/01/2019 tarihli … Sağlık Yaşam Merkezi ortopedik rehabilitasyon gideri bedeli 1.595,72 TL, CPM cihaz kiralama bedeli 865,00 TL, 11/12/2018 tarihli … Medikal medikal malzeme gideri 60,00 TL, 09/11/2018 tarihli … Medikal medikal malzeme gideri 200,00 TL, 13/11/2018 tarihli … Medikal medikal malzeme gideri 217,59 TL, 21/12/2018 tarihli … Medikal medikal malzeme gideri 130,00 TL, 24/11/2018 tarihli … Medikal medikal malzeme gideri 650,00 TL, 28/11/2018 tarihli … Medikal imbalizatör bedeli 300,00 TL, 26/11/2018 tarihli … Medikal walker 80,00 TL, 27/12/2018 tarihli … Eczanesi ilaç bedeli 29,19 TL, 27/12/2018 tarihli … Eczanesi ilaç bedeli 25,00 TL, 19/12/2018 tarihli … Özel Sağlık Hizmetleri ortopedi muayene farkı 50,00 TL, 16/09/2019 tarihli … Özel Sağlık Hizmetleri ortopedi muayene farkı 70,00 TL, 16/09/2019 tarihli … Özel Sağlık Hizmet. hasta hizmet bedeli muayene farkı 87,00 TL, 16/09/2019 tarihli … Özel Sağlık Hizmetleri MR eklem fark ücreti 133,00 TL, 28/11/2018 tarihli … Özel Sağlık Hizmetleri kulak burun boğaz muayene fark ücreti 33,00 TL, 09/01/2019 tarihli … Özel Sağlık Hizmetleri ortopedi muayene farkı 50,00 TL, 28/11/2018 tarihli … Özel Sağlık Hizmetleri BT tetkik farkı 103,00 TL, 28/11/2018 tarihli … Özel Sağlık Hizmetleri ortopedi muayene farkı 50,00 TL, 19/12/2018 tarihli … Medikal tekerlekli sandalye 1.034,00 TL, 01/03/2019 havale tarihli fizik tedavi gideri 2.250,00 TL, 12/11/2018 tarihli … ambulans hizmet bedeli 520,00 TL, 19/12/2018 ambulans gideri 800,00 TL, 26/11/2018 tarihli … Özel Ambulans gideri 800,00 TL ve 28/11/2018 tarihli … Özel Ambulans gideri 800,00 TL’nin SGK sorumluluğunda olmayan giderler olduğunu, bu giderlerden 2.920,00 TL’sinin tedavi amaçlı yapılan ulaşım gideri, 8.012,50 TL’sinin medikal malzeme ve katkı payı niteliğinde olan giderler olduğunu, toplam 10.932,50 TL’ye tekabül ettiğini; sonuç olarak; davacının geçici iş göremezlik tazminat tutarının 10.318,77 TL, davacının 1 yıl okulu geç bitirmeden kaynaklanan kazanç kaybı tazminat tutarının 49.045,92 TL, davacının sürekli iş göremezlik tazminat tutarının 256.320,67 TL olarak belirlendiğini bildirmiştir.
Davacı vekili 26/05/2021 tarihli değer artırım dilekçesi ile; 1.000,00 TL olarak istedikleri tedavi giderlerini 10.932,50 TL’ye artırdıklarını, 1.000,00 TL olarak istedikleri geçici iş göremezlik tazminatını 10.318,77 TL’ye artırdıklarını, 5.000,00 TL olarak istedikleri kalıcı iş göremezlik tazminatını 256.320,67 TL’ye artırdıklarını, 1.000,00 TL olarak istedikleri kazanç kaybını 49.045,92 TL’ye artırdıklarını belirtmiştir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013-01/06/2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015-20/02/2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerektiğinden, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nin emsal 01/07/2021 tarihli, 2020/2210 Esas ve 2021/612 Karar sayılı kararı da bu yönde olduğundan, dava konusu kaza … tarihinde gerçekleştiğinden, davacının Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenen … tarihli rapordaki oranlara itibar edilmiştir.
Hesap uzmanı bilirkişi 24/11/2022 tarihli ek raporda; davacının sürekli iş göremezlik tazminat tutarının güncel veriler ve % 6,9 maluliyet oranı dikkate alınarak 256.320,67 TL olarak belirlendiğini bildirmiştir.
Her ne kadar ek raporun sonuç kısmında sürekli iş göremezlik tazminat tutarı toplam 256.320,67 TL olarak belirtilmiş ise de; ek raporun sonuç kısmının kök rapordan kopyalandığı anlaşıldığından ve ek raporun 3. sayfasındaki tablo kısmında da belirtildiği şekilde sürekli iş göremezlik tazminat tutarı toplamı 240.862,75 TL olduğundan, ek raporun sonuç bölümünde maddi hata yapıldığı belirlendiğinden, toplama sonucunun 240.862,75 TL’yi göstermesi nedeniyle yeni bir hesap raporu almaya gerek görülmemiştir.
Gerçek zarar miktarı; hak sahiplerinin ve desteğin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi nedeniyle tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin son 24/02/2021 tarihli, 2020/344 Esas ve 2021/1850 Karar sayılı kararında ve benzer diğer kararlarında; “gerçek zarar hesabının özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olduğu, gerçeğe en yakın verilerin kullanılmasının esas olduğu, bu durumda diğer kurumlar ile ve Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de gözönüne alındığında tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağı” yönündeki tespit ve kabulü dikkate alındığında; hesap uzmanı bilirkişinin Türk Borçlar Kanunu hükümleri ve Yargıtay tarafından benimsenmiş tazminat hukuku ilkeleri ile hesaplama yöntemi çerçevesinde TRH 2010 yaşam tablosu ile peşin değer hesabı olarak her yıl % 10 artırım ve iskonto yöntemi uygulanmak suretiyle yaptığı zarar hesabı mahkememizce somut olaya uygun bulunmuş ve geçici iş göremezlik tazminatı, kazanç kaybı ve tedavi gideri isteği yönünden 23/05/2021 tarihli kök rapor ve sürekli iş göremezlik tazminatı yönünden 24/11/2022 tarihli ek rapor hükme esas alınmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde; ‘İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.’; 85/1. maddesinde; ‘Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.’; 6098 sayılı TBK’nın 49/1.maddesinde; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de benzer şekilde; ‘Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.’ düzenlemesine yer verilmiştir. 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde; “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise Genel Şartlar’ın A.3. maddesinde; “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir. Yukarıda yazılı yasal düzenlemelerde de açıkça belirtildiği üzere 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi gereğince Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, sigorta ettirenin, 3. kişilere verdiği zarardan dolayı hem üçüncü kişileri hem de sigorta ettireni koruma amacıyla oluşturulmuş bir zarar sigortası türüdür. Dolayısıyla 2918 sayılı KTK’nın 85/son maddesine göre işleten, araç sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğundan, oluşan zararın niteliği yönünden de sigortacının sorumluluğunun da işleten gibi değerlendirilmesi gerekir. 2918 sayılı KTK’nın 91/1. ve 85/1. maddeleri uyarınca Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasını yapan sigortacı, işletenin sorumluluğunu üstlenmektedir. Yine; Motorlu Kara Taşıtları İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın 1. maddesinde; “Sigortacı, isbu poliçede gösterilen aracin kullanılmasından doğan ve Karayolları Trafik Kanununa ve Umumi Hükümlere göre aracın işletenine terettüp eden hukuki sorumlulugu ve bu poliçe teminat kapsamında olmak şartıyla Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası hadlerinin üzerinde kalan kısmını, poliçede yazılı hadlere kadar temin eder. İş bu sigorta, sigorta ettirenin haksız taleplere karşı müdafaasını da temin eder.” düzenlemesine yer verilşmiştir.
Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlal etmesi hali 6098 sayılı TBK’nın 54. maddesinde özel olarak düzenlenmiştir. Vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlenmiştir.
Nitekim; davacı vekili de bu düzenlemeler kapsamında, davalı sürücü tarafından uğratılan zararın 6098 sayılı TBK’nın 49. maddesinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler çerçevesinde araç sürücüsü tarafından ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91.maddesi ile Motorlu Kara Taşıtları İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın 1. maddesi çerçevesinde ise davalı sigorta şirketi tarafından karşılanmasını istemiştir.
Toplanan ve sunulan deliller, aldırılan bilirkişi raporları ve tüm dosya içeriğine göre; davalı sürücü …’ın yönetimindeki … plakalı araç ile … tarihinde seyir halinde iken, direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yaya halindeki davacıya çarptığı, kazanın oluşunda davalı sürücünün % 100 oranında tam kusurlu olduğu; bu kaza sonucunda davacının iş göremezliğinin oluştuğu, olayda uygulanması gereken Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenen ve mahkememizce de benimsenen rapora göre davacının sürekli iş göremezlik oranının % 6,9 olduğu, iyileşme süresinin ise kaza tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceği; benimsenen hesap uzmanı bilirkişilerin kök ve ek raporlarına göre davacının isteyebileceği geçici iş göremezlik tazminatı tutarının 10.318,77-TL olduğu, “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” esas alınmak, peşin değer hesabı olarak her yıl % 10 artırım ve iskonto yöntemi uygulanmak suretiyle yapılan hesaplamaya göre davacının davalılardan isteyebileceği sürekli iş göremezlik tazminat tutarının ise 240.862,75 TL olduğu, davacının ayrıca 49.045,92 TL tutarında kazanç kaybı ve 10.932,50 TL tutarında tedavi gideri zararının da oluştuğu; … plakalı aracın ZMMS poliçesinin davalı sigorta şirketi tarafından düzenlendiği, davalı sigorta şirketinin ayrıca aynı aracın ihtiyari mali mesuliyet sigortasını da düzenlediği, Motorlu Kara Taşıtları İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın “sigorta teminatının kapsamı” başlıklı 1. maddesine göre sigortacının aracın işletenine yükletilebilecek hukuki sorumluluğu poliçe teminatı kapsamında olmak şartıyla zorunlu mali sorumluluk sigortası haddi üstünde kalan kısmını poliçede yazılı azami miktara kadar temin edeceği, Motorlu Kara Taşıt Araçları İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortasının hukuki dayanağının KTK’nın 100. maddesi ile Türk Ticaret Kanunundaki genel hükümler olduğu, kapsamının ise Hazine Müsteşarlığı tarafından hazırlanan Sigorta Genel Şartlarında düzenlendiği; ZMMS poliçesinde davalı sigorta şirketinin ölüm ve sakatlanma durumunda kişi başı poliçe teminat limitinin 360.000,00 TL olarak belirlendiği, İMMS poliçesinde de teminat limitinin maddi ve manevi zararlarda tek limit olarak yani 100.000,00 TL olarak belirlendiği, davalıların yukarıdaki yasal düzenlemeler çerçevesinde zarardan dolayı sorumluluklarının bulunduğu, hesaplanan maddi tazminat tutarının davalı sigorta şirketinin poliçe teminatı kapsamında olduğu anlaşıldığından, 10.318,77 TL’si geçici iş göremezlik tazminatı, 49.045,92 TL’si kazanç kaybı, 10.932,50 TL’si tedavi gideri ve 240.862,75 TL’si sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 311.159,94 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Davacının manevi tazminat isteğine gelince; manevi tazminat 6098 sayılı TBK’nın 56. maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre; hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilecektir. Dolayısıyla; manevi tazminat, zarar görende manevi olarak huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir nitelik taşıdığından, bir ceza olmadığı gibi bu düzenleme ile mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinmemiştir. Yani; zarar görenin zenginleşmemesi, zarara sebebiyet verenin de fakirleşmemesi gerekecektir. Amaç; olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi olduğundan, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile birlikte olayın meydana geliş şeklinin de gözönünde bulundurulması, hakkaniyete uygun ve adaletli bir sonuca varılması önem taşıyacaktır. Olaya bu açıdan bakıldığında; dava konusu kazanın oluş şekli, etkenleri ve özellikleri, kazadaki kusur durumu, kazanın gerçekleştiği tarih, davacının yaşı, sürekli iş göremezlik oranı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları göz önüne alındığında davacı için 100.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin hakkaniyete uygun düşeceği kanaatine ulaşıldığından, bu miktar aracın ihtiyari mali mesuliyet poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinin poliçe teminatı kapsamında kaldığından, davacının manevi tazminat isteğinin 100.000,00 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmedilen maddi ve manevi tazminata davalı … yönünden haksız fiil tarihi olan … kaza tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden ise dava tarihinden önce usulüne uygun olarak temerrüte düşürülmemiş olması sebebiyle temerrüt tarihi olan dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmüştür.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacının, davalılar hakkında açtığı maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile;
10.318,77 TL’si geçici iş göremezlik tazminatı, 49.045,92 TL’si kazanç kaybı, 10.932,50 TL’si tedavi gideri ve 240.862,75 TL’si sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 311.159,94 TL maddi tazminatın davalı … yönünden kaza tarihi olan … tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden ise temerrüt tarihi olan dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,
Davacının maddi tazminatla ilgili fazlaya ilişkin isteğinin reddine
2-Davacının, davalılar hakkında açtığı manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile;
100.000,00 TL manevi tazminatın davalı … yönünden kaza tarihi olan … tarihinden itibaren, davalı sigorta şiketi yönünden temerrüt tarihi olan dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,
Davacının manevi tazminatla ilgili fazlaya ilişkin isteğinin reddine,
3-Maddi tazminat davası yönünden Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 21.255,34 TL harçtan peşin olarak alınan 710,43 TL harcın ve 1.115,54 TL ıslah harcının düşülmesi ile kalan 19.429,37 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Manevi tazminat davası yönünden Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 6.831,00 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davanın kabul ve red oranına göre 1.030,60 TL’lik kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak ve kalan 289,40 TL’lik kısmının davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
6-Davacının yatırmış olduğu 44,40 TL’si başvurma harcı, 710,43 TL’si peşin harç ve 1.115,54 TL’si ıslah harcı olmak üzere toplam 1.870,37 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,
7-Davacının yapmış olduğu 694,00 TL’si posta-tebligat gideri, 1.000,00 TL’si bilirkişi ücreti, 323,00 TL’si adli tıp rapor ücreti ve 925,00 TL’si … Üniversitesi rapor ücreti olmak üzere toplam 2.942,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre takdiren 2.296,98 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacının kısmen kabul edilen maddi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 46.562,39 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,
9-Davacının kısmen reddedilen maddi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılara eşit olarak verilmesine,
10-Davacının kısmen kabul edilen manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 16.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,
11-Davacının kısmen reddedilen manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 16.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılara eşit olarak verilmesine,
12-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin, davalı …’ın ve davalı … vekilinin yüzlerine karşı, davalı sigorta şirketi vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 30/12/2022
Başkan …
E-imza
Üye …
E-imza
Üye …
E-imza
Katip …
E-imza