Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/537 E. 2021/274 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/537 Esas
KARAR NO : 2021/274

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/12/2019
KARAR TARİHİ : 11/03/2021

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile davacı şirket arasında imzalanan boya işlerine ilişkin sözleşme gereği müvekkil şirket gerekli boya ve malzemeleri satın alarak şantiyeye getirtildiği, işler henüz tamamlanmadan davalı şirket yetkilileri ve çalışanları şantiyeden çıkartılmış ve bir daha alınmadığı, bunun neticesinde alınan ve henüz kullanılmayan sarf malzemeleri şantiye içerisinde kaldığı, davalı şirketin ne kadar malzeme aldığı ve şantiyeye teslim edildiği faturalar ve sevk irsaliyeleri ile tespit edildiği, hakedişler ile ne kadarının kullanıldığı yani kaç metre duvar ve tavan boyandığı da tespit edilebilir durumda olduğu, bu şekilde şantiye içerisinde ne kadar malzeme kaldığı sağlıklı şekilde tespit edilebileceği, açıklanan nedenler ile davalı şirket tarafından satın alınıp, şantiye içerisinde kalan malzemelerin neler olduğu ve bedelleri tespit edilebileceği, bu miktarın da müvekkil şirkete ödenmesi gerektiği, davacı şirketin şantiyeye gelen faturalı boyası 85.669,66 TL olduğu, kullanılan kısım mahsup edildikten sonra kalan kısmın bedeli sadece boya kalemi yönünden davalıya ödenmesi gerektiği, yukarıda açıklanan nedenler ile davalı şirketin şantiyeden uzaklaştırılması sonrası içeride kalan mallarının tespit edilebilen kısmının bedellerinin davacıya ödenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı, Sözleşmenin ifası için çalıştırdığı işçilerin, sözleşmenin sona ermesinden önceki 2 aylık ücretini ödemekten kaçındığı aynı şekilde davacı, çalıştırdığı işçilerin bir kısım SGK prim borçlarını da ödemediği, işçilerin mağdur olmasını istemeyen davalı, işçilerin ücret alacaklarını ve SGK prim borçlarını ödediği, sözleşmenin 9.2.7. Maddesine göre yüklenicinin, SGK primi ve işçilerine olan borçlarının, işverene intikal etmesi halinde işveren bu borçları ödeyerek, yüklenicinin alacaklarından mahsup etme hakkına sahip olduğu, davalı, sözleşmenin anılan maddesi gereğince işçilerin ücret alacaklarını ödemiş olduğu, sonrasında ödediği bedeli davacının alacağından mahsup edildiği, yapılan mahsup işlemi sözleşmeye uygun olduğu, taraflar arasında cari şekilde işleyen hesap alacağında göz önünde tutulması gerektiği, açıklanan tüm sebeplerle, davacının, davalı şirketten hiçbir hak ya da alacağı bulunmadığından, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davacı … ŞTİ tarafından, davalı … ŞİRKETİ’ne karşı, taraflar arasında imzalanan, sözleşmelerden kaynaklı, haksız kesintiler, ödenmeyen hak edişler ve teminatın iade edilmemesinden kaynaklı, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.000,00 TL lik bedelin ödenmesine yönelik açılmış alacak davasıdır.
Dosya içindeki, sözleşmelerin incelenmesinde, dava dosyamızda tacir olan tarafların, HMK 17 uyarınca kendi aralarında, yetki sözleşmesi yaptıkları anlaşılmakla, 30/11/2018 tarihli sıva ve alçıpan işleri yapı sözleşmesinde, taraflarca yetkili mahkeme olarak İstanbul Mahkemeleri , 14/01/2019 tarihli boya işleri yapım sözleşmesi de yine İstanbul Mahkemeleri yetkili olduğu anlaşılmakla, davalı tarafın süresi içinde yetki itirazında bulunduğu anlaşılmakla, dava dilekçesi ve eklerinin davalıya e tebligat olarak usulüne uygun 23/02/2021 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği, 03/03/2020 tarihinde, süresi içinde, süre uzatım talebinde bulunduğu ve HMK 127 uyarınca, tebliğden itibaren yasal 2 haftalık sürenin sona erdiği tarihten itibaren 1 ay süre ile uzatılmasına karar verildiği, 30/03/2020 tarihli Hakim ve Savcılar Genel Kurulu 30/03/2020 tarihli … sayılı Korona Virüsü hakkında ki tedbirler niteliğinde, erteleme kararı verildiği, süresi içinde, davalı tarafın, yetki itirazında bulunduğu, anlaşılmakla, tac,ir olan taraflar arasında yapılan HMK 17 maddesince geçerli olan yetki sözleşmesi gereğince, davalı tarafın süresi içinde, kanuna uygun şekilde yetki itirazında bulunduğu anlaşılmakla, mahkememizce yetki itirazı yetinde görülmekle, bu her iki sözleşme yönünden dosyanın yetkili İstanbul Ticaret Mahkemesine gönderilmesine ve davanın bu sözleşmeler yönünden usulden reddine dair, mahkememizdeki vicdani kanıyı yansıtan aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Tarafların, tacir oldukları ve HMK 17 uyarınca, kendi aralarında, yetki sözlşemesini yaptıkları anlaşılmakla 30/11/2018 tarihli sıva ve alçıpan işleri yapım sözleşmesinde, İstanbul Mahkemelerinin, 14/01/2019 tarihli boya işleri yapım sözleşmesinde yine İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu belirtilmekle, davacı tarafından bu sözleşmelere yönelik açılan davada mahkememizin yetkili olmadığı, yetkili mahkemenin bu her 2 sözleşme yönünden İstanbul Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğu anlaşılmakla, HMK 116 maddesi uyarınca davanın bu sözleşmeler yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren yasal 2 haftalık süre içerisinde mahkememize başvurulması halinde dava dosyasının yetkili İstanbul Ticaret Mahkemesine gönderilmesine
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereğince davaya gönderme kararından sonra görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerini görevli mahkeme tarafından hükmedilmesine, davaya görevli mahkeme tarafından devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememiz tarafından yargılama giderleri hakkında karar verilmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.11/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır