Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/532 E. 2022/579 K. 10.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/532
KARAR NO : 2022/579

DAVA : İtirazın İptali (Ticari nitelikteki kefalet sözleşmesinden kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/12/2019
KARAR TARİHİ : 10/06/2022

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İTİRAZ ;
İzmir 7. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında; davacı alacaklı tarafından davalı borçlular hakkında 1.019.000,00 TL asıl alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatılmıştır.
Takipte borçlular tarafından kefalet (ipotek) verilen ve 19. İcra Müdürlüğü’nün ……. sayılı dosyasına ödenen paranın tahsili istenmiştir.
Davalı borçlular vekilleri aracılığıyla verdikleri 26/12/2018 havale tarihli dilekçeleri ile özetle; takibe dayanak yapılan 519.068,00 TL ve 500.000,00 TL bedelli dekontlarda ödemeleri yapanın … olduğunu, takip dosyası alacaklısı olan … tarafından yapılmış bir ödemenin olmadığını, kendilerinden istenebilecek haklı bir alacağın bulunmadığını ileri sürerek, ferileri ile birlikte tüm borca itiraz etmişlerdir.
İDDİA ;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin, davalı şirketin Denizbank A.Ş. Kemalpaşa Şubesi’nden kullandığı kredilere diğer davalılar ile birlikte müşterek borçlu-müteselsil kefil olduğunu, davalı şirketin kullandığı kredilere teminat olarak müvekkiline ait İzmir İli, Urla İlçesi, Denizli Mahallesi’nde bulunan, tapuda ….ada,…parsel numarada kayıtlı taşınmaz ile İzmir İli, Bornova İlçesi, … Mahallesi’nde bulunan, tapuda 2771 parsel numarada kayıtlı taşınmaz üzerine ipotek konduğunu, borcun kredi borçlusu tarafından ödenmemesi sebebiyle krediyi kullandıran Denizbank A.Ş. tarafından müvekkili ve borçlu-davalı şirket hakkında İzmir 19.İcra Müdürlüğü’nün …… sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığını, taşınmazların icra kanalıyla satılmasını istemeyen müvekkilinin, taşınmazlarını haricen sattığını, taşınmazları satın alan … isimli alıcının satış bedeli olarak 1.019.000,00 TL’yi ipotek alacaklısı Denizbank A.Ş.’nin başlattığı İzmir 19. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosya borcuna karşılık olmak üzere alacaklı banka vekili Av. ……’ın hesabına gönderdiğini, taşınmaz bedellerinin alacaklı vekiline ödenmesi sonucunda taşınmazlar üzerindeki ipoteklerin kaldırıldığını ve satış işleminin yapıldığını, müvekkilinin taşınmazlarını satarak kefil olduğu borcu ödemek zorunda kaldığını, satış bedelinin müvekkiline ödenmeksizin alıcısı tarafından dosya borcu ödenerek ipoteklerin kaldırıldığını, taşınmazlarını satıp davalıların borcunu ödemek zorunda kalan müvekkilinin taşınmazlarını satın alan kişinin icra dosyasına ödediği satış bedelini davalılardan istediğini ancak davalıların sürekli “ödeyeceklerini” söyleyerek müvekkilini oyaladıklarını, müvekkilinin de taşınmaz bedellerini davalılardan tahsil etmek amacıyla İzmir 7. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalıların borca itiraz ettiklerini, takibin durduğunu, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmanın sağlanamadığını belirterek, davalıların itirazının iptaline, müvekkili tarafından ödenen bedelin takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte kefalet oranlarına göre davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkili yararına % 20 tazminata hükmedilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
CEVAP ;
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacı tarafça QNB Finansbank A.Ş.’nin 07/09/2018 işlem tarihli 519.068,00 TL bedelli ve yine QNB Finansbank A.Ş.’nin 19/09/2018 işlem tarihli 500.000,00 TL bedelli ödeme dekontlarının icra takibine dayanak yapıldığını, söz konusu dekontlarda ödemeleri yapan kişinin dava dışı … olduğunu, icra dosya alacaklısı ve bu davanın davacısı olan … tarafından …….sayılı icra dosyasına yapılmış bir ödemenin bulunmadığını, müvekkillerinden istenebilecek haklı bir alacağın ve dava hakkının da bulunmadığını, müvekkillerine husumet yöneltilemeyeceğini, üçüncü kişi …’nun da doğrudan müvekkillerinden alacaklı olduğu hususunu kabul etmek anlamına gelmemek kaydıyla böyle bir isteği davaya taşıma hakkının …’da olduğunu, bu sebeple esasa ilişkin bir inceleme yapılmaksızın davanın husumetten reddinin gerektiğini, diğer yandan; borcu kabul etmek anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın İzmir 7. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra takibinde müşterek-müteselsilen her bir borçludan borcun tamamı olan 1.019.000,00 TL’yi asıl alacak olarak istediğini, davacının, her bir müvekkilinden ayrı ayrı müşterek ve müteselsilen davaya konu alacağının tamamını isteme hakkının olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla ancak payları oranında bir istekte bulunabileceğini, müvekkilleri kötü niyetli olmadığı için tazminat isteğinin yersiz olduğunu belirterek, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER ;
İzmir 7. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası, İzmir 19.İcra Müdürlüğü’nün …….sayılı dosyası, ödeme dekontları, genel kredi sözleşmesi, bilirkişi incelemesi.
GEREKÇE ;
Dava; asıl borçlu yerine yaptığı ödemeyi diğer kefillere rücu etmek isteyen kefilin başlattığı icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava, yasal 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Davacı vekili 11/11/2020 tarihli dilekçesi ile; icra müdürlüğüne takip açılırken yatırılan 5.095,00 TL ile dava açılırken yatırılan 3.443,75 TL harç mahsup edildikten sonra kalan 8.865,00 TL harcı yatırdıklarını bildirmiştir. Sistemde yapılan sorgulamada davacı vekili tarafından 11/11/2020 tarihinde iki ayrı makbuzla 8.495,00 TL ve 370,00 TL tamamlama harcının (toplam 8.865,00 TL’nin) yatırıldığı, dosyada harç eksikliğinin bulunmadığı görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; “İzmir 19. İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı icra dosyasına dava dışı … tarafından yapılan 500.000,00 TL tutarlı ve 519.068,00 TL tutarlı ödemelerin davacının, ipotek alacaklısı Denizbank A.Ş. Kemalpaşa Şubesi’ye olan kefalet borcundan kaynaklı ve bu borca mahsuben yapılmış bir ödeme olup olmadığı, ödenen bu tutarın davacı tarafından davalılardan istenip istenemeyeceği, istenebilme koşulları varsa davalıların hangi tutarlar üzerinden sorumlu olacakları, davalılardan bu miktarların tamamının istenip istenemeyeceği, davalıların İzmir 7. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası çerçevesinde davacıya borçlarının bulunup bulunmadığı, varsa icra takip tarihi itibariyle borç miktarlarının ne olduğu, davalıların takibe itirazlarında haklı olup olmadıkları, tazminat istenebilme koşullarının bulunup bulunmadığı” konularındadır.
Davacı vekili dosyaya taşınmazların alıcısının taşınmaz bedellerini İzmir 19.İcra Müdürlüğünün … sayılı dosya alacaklısı Av. … hesabına gönderdiğine dair dekontları sunmuştur.
İzmir 19.İcra Müdürlüğü’nün…. sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklısının Denizbank A.Ş., borçlularının davacı … ile dava dışı…….. Bilişim San. ve Tic. A.Ş. olduğu, takipte faiz ve fer’ileri ile birlikte toplam 938.085,05 TL’nin tahsilinin istendiği, takipte hesap kat ihtarnamesine, ipotek belgelerine ve resmi senetlere, kredi sözleşmelerine ve eklerine dayanıldığı görülmüştür.
Tapu kaydı incelendiğinde; İzmir İli, Urla İlçesi, Denizli Mahallesi’nde bulunan, tapuda ….. ada, …parsel numarada kayıtlı arsa niteliğindeki taşınmazın davacı adına kayıtlı iken, 10/09/2018 tarihli …….yevmiye numaralı işlemle 500.000,00 TL bedelle …’ya satıldığı, “satış bedelinin nakden ve tamamen alındığı” hususunun resmi senede yazıldığı görülmüştür.
Davacı vekili 10/02/2021 tarihli dilekçesi ile; müvekkilinin sattığı taşınmazların; kendisine ait 1634 ada, 9 parsel numarada kayıtlı taşınmaz ile aile konutu olarak kullandıkları intifa hakkı kendisine ait olan, çıplak mülkiyeti kızı Naz Ayvazoğlu adına kayıtlı olan İzmir İli, Karşıyaka İlçesi, ….Mahallesi’nde bulunan ……ada, …. parsel numarada kayıtlı taşınmaz olduğunu, bu taşınmaz satıldıktan sonra kendisinin kiraya çıktığını; icra dosyasına taşınmazların alıcısı tarafından taşınmaz bedelleri gönderildikten sonra İzmir İli, Bornova İlçesi, … Mahallesi’nde bulunan 2771 parsel numarada kayıtlı taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırıldığını, bu taşınmazın halen müvekkilinin adına olduğunu belirtmiştir.
İpotek belgeleri ve resmi senetler incelendiğinde; davacıya ait İzmir İli, Urla İlçesi, Denizli Mahallesi’nde bulunan, tapuda … ada, 9 parsel numarada kayıtlı arsa niteliğindeki taşınmaz üzerine alacaklı banka lehine 1. derecede 840.000,00 TL bedelli ipotek konduğu; yine davacıya ait İzmir İli, Bornova İlçesi, … Mahallesi’nde bulunan, tapuda 17 pafta, 2771 parsel numarada kayıtlı bahçe niteliğindeki taşınmaz üzerine 1. derecede 1.000.000,00 TL bedelli ipotek konduğu, ipotek resmi senedinin 1. maddesine göre bu ipoteklerin dava dışı kredi borçlusu şirketin borçlarını teminen verildiği görülmüştür.
QNB Finansbank A.Ş.’nin 07/09/2018 işlem tarihli 519.068,00 TL bedelli dekontu incelendiğinde; dava dışı … tarafından alıcı ……Denizbank hesabına gönderildiği, açıklama kısmında “….A.Ş. ve …….aleyhine İzmir 19. İcra Müd. … esas sayılı” ibaresinin yazılı olduğu görülmüştür.
QNB Finansbank A.Ş.’nin 19/09/2018 işlem tarihli 500.000,00 TL bedelli dekontu incelendiğinde; dava dışı … tarafından alıcı ….. Denizbank hesabına gönderildiği, açıklama kısmında “İzmir Bornova … …….. pafta ……… parsel …….. cilt ….sahife DENİZBANK” ibaresinin yazılı olduğu görülmüştür.
28/09/2017 tarihli genel kredi sözleşmesi incelendiğinde; dava dışı Denizbank A.Ş. ile davalı şirket arasında imzalandığı, 1.000.000,00 TL limitli olduğu, sözleşmeyi gerçek kişi olan diğer davalıların ayrı ayrı 1.000.000,00 TL kefalet limitli olarak müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları görülmüştür.
Davacı, dava dışı Denizbank A.Ş.’ye Karşıyaka ……..Noterliği’nden gönderdiği 02/03/2018 tarihli …… yevmiye numaralı ihtarname ile; “ipotekli taşınmazlara istinaden yeni bir kredi kullandırılmasına muvafakatının bulunmadığını” bildirmiştir. Dava dışı Denizbank A.Ş. de Kemalpaşa 2. Noterliği’nden gönderdiği 25/03/2018 tarihli …….yevmiye numaralı cevabi ihtarname ile; “taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması için bakiye tutarın 15/03/2018 tarihi itibariyle 854.453,90 TL olduğunu” bildirmiştir.
Mahkememizce dava dosyası ve dava dışı banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bankacı bilirkişi …hazırlayıp sunduğu 13/10/2021 tarihli raporunda özetle; davalı şirket ile dava dışı Denizbank A.Ş. arasında 28/09/2017 tarihinde genel kredi sözleşmesinin imzalandığını, yine aynı tarihte genel kredi sözleşmesine ek 1.000.000,00 TL limitli cari hesap sözleşmesinin imzalandığını, genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılacak krediler nedeniyle davalı … tarafından kredilere 1.000.000,00 TL limit ile müteselsil kefil olunduğuna ilişkin kefalet sözleşmesinin imzalandığını; davacıya ait İzmir İli, Bornova İlçesi, … Mahallesinde, tapuda 17 pafta, 2771 parsel numarada kayıtlı olan taşınmaz üzerine davalı şirketin kullanacağı kredilerin teminatını oluşturmak üzere 15/11/2017 tarihinde ……… yevmiye numarası ile 1.000.000,00 TL limit ile 1. dereceden dava dışı Denizbank A.Ş. lehine ipotek konduğunu; yine davacıya ait İzmir İli, Urla İlçesi, Denzili Mahallesinde, tapuda 1634 ada, 9 parsel numarada kayıtlı taşınmaz üzerine de davalı şirketin kullanacağı kredilerin teminatını oluşturmak üzere 10/10/2017 tarihli 9370 yevmiye numarası ile 840.000,00 TL limit ile 1. dereceden banka lehine ipotek konduğunu, davacının bankaya hitaben Karşıyaka 1. Noterliği’nden gönderdiği 02/03/2018 tarihli 3594 yevmiye numaralı ihtarname ile “ipotekli taşınmazlara istinaden yeni bir kredi kullandırılmasına muvafakatının bulunmadığını” bildirdiğini, banka tarafından gönderilen Kemalpaşa 2. Noterliği’nin 25/03/2018 tarihli ………. yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesi ile “taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması için bakiye tutarın 15/03/2018 tarihi itibariyle 854.453,90 TL olduğunun” bildirildiğini; incelenen tapu kayıtlarına göre; 3848 ada 2 parsel sayılı taşınmazın davacı tarafından 500.000,00 TL bedelle 10/09/2018 tarihinde dava dışı …’ya satıldığını, bu taşınmaz üzerine konulan 840.000,00 TL bedelli ipoteğin bankanın 13/09/2018 tarihli yazısına istinaden 19/09/2018 tarihinde terkin edildiğini; …. ada 13 parsel numaralı taşınmaz üzerine konulmuş olan 1.000.000,00 TL bedelli ipotek şerhinin bankanın 27/09/2018 tarihli yazısına istinaden 10/10/2018 tarihinde terkin edildiğini, …’ya ait mevduat hesabından Betül Karkülçe Karataş’a ait mevduat hesabına 07/09/2018 tarihinde “… A.Ş. ve … aleyhine İzmir 18. İcra Müdürlüğü … E.Sa” açıklaması ile 519.068,00 TL’nin EFT ile gönderildiğini; …’ya ait mevduat hesabından ……..’a ait mevduat hesabına 19/09/2018 tarihinde “İzmir Bornova … 17 pafta 2771 parsel 29 cilt 2773 sahife Denizbank” açıklaması ile 500.000,00 TL’nin EFT ile gönderildiğini, 18/06/2018 tarihinden itibaren “tasfiye olunacak alacaklar” hesabında izlenmekte olan şirket borcunun tahsili için İzmir 19. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasından 24/07/2018 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığını, KGF tarafından tazmin edilen 450.000,00 TL’nin 06/09/2018 tarihinde davalı şirketin takip hesaplarında izlenen borcuna mahsup edildiğini, takip alacaklısı banka vekiline ait hesaba toplamda 1.019.068,00 TL’nin EFT ile gönderilmiş olduğunu, dava dışı banka avukatı Betül Karakülçe tarafından “İzmir Urla taşınmazının satış bedelinden gelen” açıklaması ile 07/09/2018 tarihinde davalı şirket hesabına yatırılan 437.917,00 TL ve 20/09/2018 tarihinde yatırılan 118.777,69 TL olmak üzere toplam 556.694,69 TL’nin şirketin ana para, faiz ve masraf borçlarına mahsup edildiğini; 12/09/2018 tarihinde 73.035,90 TL ve 19/09/2018 tarihinde 381.222,31 TL olmak üzere toplam 454.258,21 TL’nin KGF’ye ödendiğini, davalı şirketin dava dışı bankadan kullandığı kredilerden doğan ve İzmir 19. İcra Müdürlüğü’nün ……… sayılı dosyasında ipotek takibine konu edilen kredi borçlarının ödenen toplam 1.019.068,00 TL ile tahsil ve tasfiye edilmiş olduğunu, davacıya ait taşınmazı satın alan dava dışı … tarafından yapılan ödeme nedeniyle davacının asıl kredi borçlusu davalı şirket ve müsetelsil kefil …’ndan, anılan krediye kefalet ilişkisi belirlenemeyen …’ndan istekte bulunup bulunamayacağı hususunda hukuki değerlendirmenin mahkemeye ait olduğunu bildirmiştir.
Aldırılan bilirkişi raporu somut olaya uygun, gerekçeli, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuştur.
Denizbank A.Ş. Genel Müdürlüğü’nden gönderilen yazıda; …’na ait Mustafa Kemal Paşa Şubesi nezdinde …….. numaralı hesabın belirlendiği, ilgili kişinin kefaletinin devam ettiği bildirilmiştir. Yazı ekinde kefalet sözleşmesi gönderilmiştir. 28/09/2017 tarihli kefalet sözleşmesi incelendiğinde; sözleşmenin konusunun müşteri … Tarım Ürünleri Bilişim San ve Tic. A.Ş.’nin banka ile imzaladığı 28/09/2017 tarihli ……… numaralı genel kredi sözleşmesi ile 28/09/2017 tarihli ve …….numaralı genel kredi sözleşmesi kapsamında kredi alan şirketin kullandığı veya kullanacağı nakdi/ gayri nakdi kredilerden kaynaklanan doğmuş ve doğacak tüm borçlar ile her ne surette olursa olsun asaleten veya kefaleten doğmuş veya doğacak tüm borçlara kefilin kredi alan ile beraber kefil olması olduğu, kefaletin türünün müteselsil olarak belirtildiği, kefil olunan azami tutarın 1.000.000,00 TL olduğu, kefalet sözleşmesinin … tarafından imzalandığı görülmüştür.
Olayda uygulanması gereken 6098 sayılı TBK’nın 581 ve devam eden maddeleri gereğince kefiller kefalet limitleri ve kendi temerrütlerinin hukuki sonuçlarından sorumludur. Aynı kanunun “Birlikte kefalet” başlıklı 587. maddesinde; “(1) Birden çok kişi, aynı borca birlikte kefil oldukları takdirde, her biri kendi payı için adi kefil gibi, diğerlerinin payı için de kefile kefil gibi sorumlu olur. (2) Borçluyla birlikte veya kendi aralarında müteselsil kefil olarak yükümlülük altına giren kefillerden her biri, borcun tamamından sorumlu olur. Ancak, bir kefil, kendisiyle birlikte daha önce veya aynı zamanda müteselsilen yükümlü bulunan ve Türkiye’de takip edilebilen bütün kefillere karşı takibe girişilmiş olmadıkça, kendi payından fazlasını ödemekten kaçınabilir. Bir kefil, bu hakkı, diğer kefillerin kendi paylarını ödemiş veya ayni güvence sağlamış olmaları durumunda da kullanabilir. Aksine anlaşmalar saklı kalmak kaydıyla, borcu ödeyen kefil, kendi paylarını daha önce ödememiş olmaları ölçüsünde, diğer kefillere karşı rücu hakkına sahiptir. Bu hak, borçluya rücudan önce de kullanılabilir. (3) Alacaklı, kefilin aynı alacak için başka kişilerin de kefil olduğunu veya olacağını varsayarak kefalet ettiğini biliyor veya bilmesi gerekiyorsa, bu varsayımın sonradan gerçekleşmemesi veya kefillerden birinin alacaklı tarafından kefalet borcundan kurtarılması ya da kefaletinin hükümsüz olduğuna karar verilmesi durumunda kefil, kefalet borcundan kurtulur.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Kefalet sözleşmesiyle kefil, asıl borçlunun borcunu ödememesi durumda, söz konusu borçtan şahsen sorumlu olacağını taahhüt eder. Diğer bir anlatımla; bu sözleşme ile kefil, borçlunun asıl borcu ifa edememesi riskini üzerine alır. TBK’nın 587. maddesinde birden fazla kişinin bir arada kefilliği hâlinde iç ilişkileri ve dışa karşı sorumluluklarının ne şekilde olacağı düzenlenmiştir. Birlikte kefalette teselsül iradesi ister sadece kefiller arasında olsun, ister asıl borçlu ile kefiller arasında olsun, kefilin, TBK’nın 587. maddesi gereğince “borcun tamamından” sorumlu olmasından dolayı alacaklıya, payını aşan bir ifada bulunduğu takdirde diğer müteselsil kefillere rücu etmesi mümkündür. Burada kefilin borcun tamamından sorumlu olması asıl borçlu ile her bir kefil arasındaki dış ilişki bakımından önemli olup, rücu konusu, kefillerin kendi aralarındaki iç ilişkiye ilişkindir. Müteselsil sorumluluk, dış ilişki, yani alacaklı ile olan ilişki bakımından geçerli iken, kefillerin kendi aralarındaki iç ilişkide teselsül söz konusu değildir.
Somut olay yönünden değerlendirme yapıldığında; davalı şirket ile dava dışı Denizbank A.Ş. arasında 28/09/2017 tarihli genel kredi sözleşmesinin imzalandığı, aynı tarihte ek olarak 1.000.000,00 TL limitli cari hesap sözleşmesinin imzalandığı, genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılacak krediler için davalılar … ile …’un ayrı ayrı 1.000.000,00 TL kefalet limiti ile müteselsil kefil oldukları; davacıya ait İzmir İli, Bornova İlçesi, … Mahallesinde, tapuda 17 pafta, ….parsel numarada kayıtlı olan taşınmaz üzerine davalı şirketin kullanacağı kredilerin teminatı olarak banka lehine 1.000.000,00 TL limit ile 1. dereceden konduğu; yine davacıya ait İzmir İli, Urla İlçesi, ………Mahallesinde, tapuda ……. ada, ……parsel numarada kayıtlı taşınmaz üzerine de davalı şirketin kullanacağı kredilerin teminatı olarak banka lehine 840.000,00 TL limit ile 1. dereceden ipotek konduğu; davacının, Denizbank A.Ş.’nin gönderdiği cevabi ihtarname üzerine ……… ada…….. parsel sayılı taşınmazı 10/09/2018 tarihinde 500.000,00 TL bedelle dava dışı …’ya sattığı, taşınmaz üzerindeki 840.000,00 TL bedelli ipoteğin 19/09/2018 tarihinde terkin edildiği; ……..ada ……….. parsel numaralı taşınmaz üzerine konulmuş olan 1.000.000,00 TL bedelli ipoteğin de 10/10/2018 tarihinde terkin edildiği, …’ya ait hesaptan İzmir 19.İcra Müdürlüğünün … sayılı dosya alacaklısı Av. …’ın hesabına 07/09/2018 tarihinde “…… A.Ş. ve … aleyhine İzmir 18. İcra Müdürlüğü …..E.Sa” açıklaması ile 519.068,00 TL’nin ve 19/09/2018 tarihinde “İzmir Bornova … 17 pafta ……parsel ….cilt……sahife Denizbank” açıklaması ile 500.000,00 TL’nin EFT ile gönderildiği, takip alacaklısı banka vekiline böylece toplamda 1.019.068,00 TL’nin EFT ile gönderildiği, böylece davalı şirketin dava dışı bankadan kullandığı kredilerden doğan borcunun ve İzmir 19. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında ipotek takibine konu edilen kredi borçlarının tahsil ve tasfiye edilmiş olduğu, borcun davacıya ait taşınmazı satın alan dava dışı … tarafından yapılan ödeme nedeniyle kapatıldığı; davacının, davalı şirketin dava dışı bankaya olan kefaletinden dolayı ödemiş olduğu 1.019.000,00 TL’nin tamamından davalı şirketin asıl borçlu (kredi borçlusu) sıfatıyla sorumlu olduğu, borca yönelik itirazında haksız olduğu; müteselsil kefil konumundaki davacı ile davalılar … ve …’nun ise TBK’nın 587. maddesi gereğince ayrı ayrı bu miktarın 1/3’ünden sorumu oldukları, bu çerçevede de müteselsil kefillerinin her birinin 339.666,66 TL üzerinden sorumlu olacakları; davalılar … ve …’nın her birinin sorumlu oldukları 339.666,66 TL’ye yönelik itirazlarında haksız oldukları anlaşıldığından; davalı … Tarım Ür. Bilişim San. ve Tic. A.Ş. hakkındaki davanın tam ve diğer davalılar … ile … hakkındaki davanın ise kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacının davalı … Tarım Ür. Bilişim San. ve Tic. A.Ş. hakkında açtığı itirazın iptali davasının TAM KABULÜ; diğer davalılar … ve … hakkında açtığı itirazın iptali davasının KISMEN KABULÜ ile;
İzmir 7. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında davalı borçluların (davalılar … ve …’nun her birinin bu miktarın ayrı ayrı 339.666,66 TL’lik kısmı ile sınırlı sorumlu olmaları kaydı ile) 1.019.000,00 TL asıl alacağa yönelik itirazlarının iptaline, takibin bu miktar üzerinden ve takip talebinde belirtilen koşullarda devamına,
2-Davacının, davalılar … ve … yönünden fazlaya ilişkin isteğinin reddine,
3-1.019.000,00 TL’nin % 20’si olan 203.800,00 TL icra inkar tazminatının (davalılar … ve …’nun bu miktarın 67.933,33 TL’lik kısmı ile sınırlı sorumlu olmaları kaydı ile) davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 69.607,89 TL harçtan peşin olarak alınan 3.443,75 TL harcın, 8.495,00 TL tamamlama harcının ve 370,00 TL tamamlama harcının düşülmesi ile kalan ‭57.299,14‬ TL harcın (davalılar … ve …’nun bu miktarın ‭19.099,71 TL’lik kısmı ile sınırlı sorumlu olmaları kaydı ile) davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin (davalılar … ve …’nun bu miktarın ‭440,00 TL’lik kısmı ile sınırlı sorumlu olmaları kaydı ile) davalılardan alınarak, Hazine’ye gelir kaydına,
6-Davacının yatırmış olduğu 44,40 TL’si başvurma harcı, 3.443,75 TL’si peşin harç, 8.495,00 TL’si tamamlama harcı ve 370,00 TL’si tamamlama harcı olmak üzere toplam ‭12.353,15‬ TL’nin (davalılar … ve …’nun her birinin bu miktarın ayrı ayrı ‭4.117,72 TL’lik kısmı ile sınırlı sorumlu olmaları kaydı ile) davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
7-Davacının yapmış olduğu 337,20 TL’si posta-tebligat gideri ve 750,00 TL’si bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.087,20 TL yargılama giderinin (davalılar … ve …’nun her birinin bu miktarın ayrı ayrı ‭‭362,4‬… TL’lik kısmı ile sınırlı sorumlu olmaları kaydı ile) davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 68.000,00 TL vekalet ücretinin (davalılar … ve …’nun her birinin bu miktarın ayrı ayrı ‭‭‭22.666,67 TL’lik kısmı ile sınırlı sorumlu olmaları kaydı ile) davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı (e-duruşma), davalılar vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 10/06/2022

Başkan …
¸E-imza
Üye …
¸E-imza
Üye …
¸E-imza
Katip …
¸E-imza