Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/523 E. 2021/937 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/523
KARAR NO : 2021/937

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/12/2019
KARAR TARİHİ : 23/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; 16.06.2016 tarihinde, … idaresindeki … plakalı araçla, …’ın kullandığı elektrikli bisikletin çarpışması sonucunda, … … ‘in yaralanarak sakat kaldığını, bu kaza ile ilgili olarak Manisa C.Başsavcılığı’nın …/… Hz. ve…/… K sayılı kararı ile Kovuşturmaya Yer olmadığına Dair Karar verildiğini, hazırlık dosyasında mübrez trafik kazası tespit tutanağına göre … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, … plakalı aracın kaza tarihini kapsayan ZMM sigortasının …-… numaralı poliçe ile … Sigorta tarafından yapıldığını, kaza yapan aracı sigortalayan … Sigortanın, başvuranın cismani zararını ödemekle yükümlü olduğunu, kaza tarihi itibariyle zorunlu trafik sigortalarında kişi başına sakatlık için 310.000 TL, tedavi giderleri için ayrıca 310.000 TL poliçe teminatı olduğunu, Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi adli bilirkişi raporuna göre …’ın % 17 oranında kalıcı iş göremezliği ve 120 gün geçici iş göremezliğinin bulunduğunu, tazminat ödenmesi başvurusu üzerine …-… numaralı hasar dosyasından 02.03.2018 tarihinde davacıya 10.796 TL tazminat ödendiğini, ancak ödenen tazminatın başvuran …’ın zararını tam olarak karşılamadığını, arabulucuya başvuru yaptıklarını, uzlaşamama olarak sonuçlandığını, davanın belirsiz alacak davası olup, davacının zararı net olarak ortaya çıktığında eksik harcın taraflarınca ikmal edileceğini, fazlaya ilişkin başvuru ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla davacı için; 100 TL sürekli iş göremezlik tazminatının, 100 TL geçici işgöremezlik tazminatının, 1.200 TL DEÜ Tıp Fakültesi rapor ücretinin, 100 TL Adli raporlama aşamasında yaptırılan muayene masrafı olmak üzere şimdilik toplam 1.500 TL cismani tazminatın, davalı tarafın kısmi tazminat ödemesi yapmış olduğu 02.03.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle;… Sigorta A.Ş. ’nin … … A.Ş. ‘yi tüm aktif ve pasifleri ile birlikte devralması suretiyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde iki şirketin birleşmesi işleminin, İstanbul ticaret sicili müdürlüğü tarafından 02 Aralık 2019 tarihinde tescil edildiğini ve bu kapsamda … sigorta A.Ş. ‘nin tasfiye olmaksızın infisah ettiğini, Tescil ile birlikte … sigorta A.Ş. ’nin tüzel kişiliği sona ermiş olduğundan, faaliyetine… Sigorta A.Ş. nezdinde devam edeceğini, müvekkili şirkete kalıcı sakatlık tazminatı talebi ile başvuru yapıldığını bu başvuru üzerine …-… hasar dosyası açıldığını ve yaptırılan tıbbi incelemesi neticesi başvuranın özür oranının %10 olabileceğinin tespit edildiğini, bu kapsamda %10 özür oranı, sigortalının %25 kusur oranı, TRH Yaşam Tablosu, %1,8 teknik faiz oranı kullanılmak suretiyle yapılan hesaplama uyarınca 02.03.2018 tarihinde 10.796 TL ödeme yapıldığını, müvekkili şirketin ödeme yaparak tüm sorumluluğunu yerine getirildiğini işbu davanın reddinin gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığı, var ise kusur oranının Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi tarafından belirlenmesini talep ettiklerini, davacı tarafından sayın mahkemeye sunulan maluliyet raporunu kabul etmediklerini, davacının sürekli malul olup olmadığının Adli Tıp 3. İhtisas Dairesi tarafından erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkında yönetmeliğin dikkate alınarak tespit edilmesini talep ettiklerini, kaza tarihi itibariyle, yürürlükte bulunan anılan Genel Şartlar uyarınca, tazminat hesabında Genel Şartların ekinde yer alan unsurların dikkate alınması ve TRH-2010 tablosu kullanılmak suretiyle hesaplama yapılması gerektiğini, bakiye tazminat hesaplanması halinde müvekkili şirket tarafından yapılan ödemenin yeterli olup olmadığının aktüerler siciline kayıtlı aktüer sıfatını haiz bilirkişi tarafından ödeme günündeki veriler esas alınarak yapılması gerektiğini, başvuru sahibinin meydana gelen kaza sonucu malul kaldığından bahisle geçici iş göremezlik tazminatı talep ettiğini, ancak geçici iş göremezlik tazminatının tedavi giderleri içerisinde yer alıp sgk tarafından karşılanmakta olduğunu, poliçe tanzim tarihindeki genel şartlar gereği başvuru sahibinin geçici iş göremezlik yönündeki talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, sayın mahkeme geçici iş göremezlik tazminatının teminat kapsamında olduğu kanaatinde ise; davacının kaza tarihi itibariyle çalışıp çalışmadığının tespitinin gerektiğini, herhangi bir kabul anlamına gelmemekle beraber, SGK’nın herhangi bir surette davacıya ödemede bulunup bulunmadığının tespitinin gerektiğini, açıklanan ve Sayın Mahkemece re’sen gözetilecek nedenlerle müvekkili şirket tarafından yapılan ödeme ile sorumluluklarının yerine getirilmiş olması nedeni ile davanın reddini, mahkeme aksi kanaatte ise açıklanan hususların dikkate alınmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kaza tespit tutanağı : Polis memurlarınca düzenlenen 16/06/2016 tarihli kaza tespit tutanağından; sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobili ile … sokak … istikametinden … Caddesi istikametine seyir halinde iken … sokak kavşağına geldiğinde, aracının sağ ön çamurluk kısımlarına sürücü … sevk ve idaresindeki elektrikli bisikletin ön kısımları ile çarpması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği tespit edilmiştir.
Hasar dosyası : Davacı vekilinin dava tarihinden önce davalı sigortaya başvuruda bulunduğu, 16/06/2016 tarihli kaza sebebiyle oluşturulan hasar dosyasına istinaden davacıya sigorta şirketi tarafından 10.796,00 TL sürekli iş göremezlik ödemesi yapıldığı anlaşılmıştır.
Sigorta Poliçesi: Davalı sigorta ile kazaya karışan … plaka sayılı araç maliki olan dava dışı … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. arasında, 01/10/2015- 01/10/2016 tarihlerini kapsayan ZMMS poliçesi bulunmaktadır. Poliçe limiti şahıs bedeni zararlar kişi başına 290.000,00-TL, sağlık gideri kişi başına 290.000,00-TL’dir.
Trafik Tescil : İzmir İl Emniyet Müdürlüğünün 27/12/2019 tarihli cevabi yazısından … plaka sayılı aracın dava dışı … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
SGK Cevabı : Manisa Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü ‘nün 20/02/2020 tarihli cevabi yazısından; davacının müdürlüklerine, sürekli iş göremezlik yönünden müracaatının bulunmadığı, davacı …’a yapılan geçici iş görmezlik ödemelerinin listesi gönderilmiş olup, kaza nedeni ile 23.01.2017 tarihinde 2.607,75 TL ve 2.497,95 TL olmak üzere kendisine toplam 5.105,70 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacının geliri: davacıya ait Hizmet Döküm Cetvelleri incelendiğinde kaza tarihindeki ve 2020 yılı itibariyle brüt kazançlarının asgari ücret düzeyinde olduğunun görüldüğünden davacının gelirinin asgari ücret düzeyinde olduğu kabul edilmiştir.
Soruşturma dosyası : Manisa C. Başsavcılığının …/… Soruşturma sayılı evrakların incelenmesinde; şüpheli …’nın mağdur …’a karşı taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçunu işlediği iddiasıyla soruşturma başlatıldığı, mağdurun şikayetçi olmaması nedeniyle şüpheli hakkında 04/08/2016 tarihinde kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Maluliyet raporu : 30/10/2018 tarihli 9 Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Kurul Raporunda; Eldeki tıbbi kayıtlar, ifadeler, raporlar, muayene bulguları birlikte değerlendirilerek, aktarılan konular ışığında, …’ın geçirdiği belirtilen trafik kazası sonucu belirlenen sekeli değerlendirildiğinde; 3 Ağustos 2013 tarihli ve 28727 Sayılı resmi gazetede yayınlanan “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” ve 11 Ekim 2008 varihli ve 27021 sayılı resmi gazetede yayınlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” ekindeki Meslekte Kazanma Gücünün Azalma Oranları Tespit Cetveli dikkate alındığında; Kalıcı sekelin belirlendiği raporun esas alındığı muayene tarihine göre yaşı dikkate alınarak (… Yaş) hesaplandığında, meslekte kazanma gücünde azalma oranının %17,0 (onyedi) olduğu, olay tarihinde (2016 yılında) … yaşında olduğundan meslekte kazanma gücünde azalma oranının yine % 16,2 (onaltınoktaiki) olduğu, geçici iş göremezlik süresinin 120 (yüzyirmi) gün olduğu kanaatine varıldığı mütalaa edilmiştir.
Maluliyet raporu : 04/08/2021 tarihli İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu Raporunda; … ve … kızı, …/…/… doğumlu …’ın 16/06/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliği dikkate alındığında; Kas-İskelet Sistemi, Üst Ekstremiteye ait sorunlar, Tablo 2.14’e göre üst ekstremite özürlülük oranı %45×2/5=%18 olduğu, Tablo 2.3’e göre; Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %11 (yüzdeonbir) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 18 (onsekiz) aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir.
ATK Kusur Raporu : Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının 25/03/2020 tarihli raporunda; sürücü …’nın %15 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı anlaşılmıştır.
Aktüer Bilirkişi raporu : Sigorta Hukuku / Tazminat Hesabı Bilirkişisi Av. … 11/11/2021 tarihli raporda; Uyuşmazlık konusu trafik kazası nedeni ile %15 haklılık ve %11 tüm vücut fonksiyon kaybı oranı üzerinden davacıya ödeme yapılan 2018 yılı verileri ile: Sürekli iş göremezlik zararının 9.566,19 TL hesaplandığı; Sigorta şirketi tarafından da 10.796,00 TL ödendiğinden davacının ödeme tarihinde gerçek zararının karşılanmış olduğu ve bakiye alacağının bulunmadığı; Davacı için %15 haklılık oranı üzerinden ve 18 aylık iyileşme süresi için ayrıca 3.690,36 TL geçici iş göremezlik evresi zararı hesaplanmış ise de, SGK tarafından bu kaza nedeni ile kendisine toplam 5.105,70 TL geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı anlaşılmakla bakiye geçici iş göremezlik alacağının kalmamış olduğu; davacının DEÜTF Adli Sağlık muayene ve rapor ücreti talepleri konusundaki taktirin Sayın Mahkemeye ait bulunduğunu mütalaa etmiştir.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminatının karşı araç ZMMS sigortacısından tahsiline ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir.Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir. T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, birçok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnalarının bulunduğu, yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması, benzer şekilde uygulanması gereken bir kanun hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmesi hallerinde, usulü kazanılmış hakka göre değil, İBK’na veya geçmişe etkili yeni kanuna ya da Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebileceği (HGK’nın 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 E., 19 K.; 03.02.2010 tarihli ve 2010/4-40 E., 2010/54 K), dolayısıyla bilirkişi raporları alındıktan ve bu raporlar nedeniyle taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış hakka göre değil sonra Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilmesi gerektiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/824 esas, 2020/1025 karar sayılı, 2019/3373 esas, 2020/1022 karar sayılı emsal kararlarında da belirtildiği üzere Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacının uğradığı sürekli iş göremezlik zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak, Yargıtay tarafından uzun yıllardır benimsenen progresif rant (%10 artırım ve iskonto) yöntemi ve Yargıtay 17. HD’nin 2019/4517 esas, 2021/341Karar sayılı 21/01/2021 tarihli , 2020/2598 esas, 2021/34 karar sayılı 14/01/2021 tarihli emsal kararlarında “Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumu’nca da ilk peşin sermaye değerlerinin hesabında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağı” yönündeki gerekçesi dikkate alınarak TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” esas alınarak yapılan hesaplama esas alınmıştır.
Maluliyet oranının kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği, kaza tarihi olan 16.06.2016 tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında hükümlerine göre belirlenen iş gücü kaybı oranı esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 16.06.2016 günü davacı sürücü …, yönetimindeki elektrikli bisiklet ile … Sokağı takiben seyirle olay yeri kavşağa gelip sola dönüş yaptığında, solundan, … Sokağı takiben seyirle aynı kavşağa giriş yapan dava dışı sürücü … yönetimindeki, davalı sigorta şirketi tarafından trafik sigorta poliçesi ile sigortalanan … plaka sayılı otomobil ile çarpışması sonucu dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, davacının bu yaralanması neticesinde İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu’nun raporuna göre %11 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayacak ve 18 ay iş ve gücünden kalacak şekilde yaralandığı, kazanın oluş şekline uygun olan Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin kusur raporunda belirtilen gerekçelerle davalıya sigortalı aracı kullanan …’nın %15 oranında tali kusurlu, davacının ise %85 oranında asli kusurlu olduğu, davacıya davalı sigorta şirketi tarafından dava tarihinden önce 02.03.2018 tarihinde 10.796,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ödemesi yapıldığı, ödeme tarihi itibariyle davalı sigorta şirketinin yaptığı ödemenin davacının sürekli iş göremezlik zararını karşılayıp karşılamadığı yönünden aktüer bilirkişi tarafından Yargıtay’ın yerleşen uygulamaları ile benimsenen progresif rant (%10 artırım ve iskonto, TRH 2010 tablosu esasına dayalı) yöntemi ile yaptığı hesaplamaya göre davacının %85 oranındaki müterafik kusuru oranında indirim yapıldığında ödeme tarihi itibariyle talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının 9.566,19 TL olup, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme miktarı dikkate alındığında davacının bakiye sürekli iş göremezlik zararının bulunmadığının tespit edildiği, yine aynı rapora göre davacının %85 oranındaki müterafik kusuru oranında indirim yapıldığında talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 3.690,36 TL olduğu, SGK tarafından davacıya 5.105,70 TL geçici iş göremezlik ödemesi yapılması karşısında davacının bakiye geçici iş göremezlik zararının bulunmadığı, davacının maddi tazminat alacak kalemleri içinde talep ettiği kaza nedeniyle maluliyet oranın belirlenmesine ilişkin 100,00 TL muayene ücreti ve 1.200,00 TL maluliyet raporu ücretine ilişkin isteğinin yargılama gideri niteliğinde olduğu, davacının bakiye sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik zararının bulunmaması nedeniyle davasında haklı olmadığından HMK’nun 326. Maddesi uyarınca bu yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması gerektiği anlaşılmakla davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu ret karar harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL karar ve ilam harcı, Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 106. Maddesi ve Merkezi Yönetim Bütçe Kanunun 27. Maddesine göre 20,00-TL’nin altında olduğundan, eksik 14,90 TL harç için harç tahsil müzekkeresinin yazılmasına yer olmadığına,
3-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davacıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
4-Dava tamamen reddedildiğinden davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
5-Davalı tarafın yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına.
6-Dava tamamen reddedildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine.
7-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/11/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)