Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/520 E. 2022/540 K. 03.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/520
KARAR NO : 2022/540

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/12/2019
KARAR TARİHİ : 03/06/2022

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İTİRAZ ;
İzmir 24. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında; davacı alacaklı tarafından, davalı borçlular hakkında 802.403,81 TL’si asıl alacak, 48.656,73 TL’si işlemiş temerrüt faizi, 2.432,84 TL’si BSMV ve 4.224,11 TL’si masraf olmak üzere toplam 857.717,49 TL nakdi alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatılmıştır.
Takipte ayrıca çek taahhüt riski olan 20 adet toplam 32.000,00 TL’nin faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesi veya çeklerin iade edilmesi de istenmiştir.
Davalı borçlular yasal süre içerisinde vekilleri aracılığıyla verdikleri 06/11/2018 tarihli dilekçeleri ile; Beşiktaş Noterliği’nin 27/07/2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinden de anlaşılacağı üzere borcun ipotek ile teminat altına alındığını, İİK’nın 45. maddesi gereğince rehinle temin edilmiş alacaklar için gösterilen bu yolun rehin alacaklısı için bir yetki olmasının yanı sıra aynı zamanda bir yükümlülük oluşturduğunu, alacaklının ipoteği paraya çevirmeden önce ilamsız icra takibine başvurmasının yasal olmadığını ve takibin iptalini gerektirdiğini, ayrıca alacaklı tarafın yasaya aykırı olarak akdi faizi ana para rakamına ekleyerek ulaştığı ana para rakamına temerrüt faizi uygulayarak faize faiz yürüttüğünü ileri sürerek, asıl alacağa, faize ve tüm ferilere itiraz etmiştir.
İDDİA ;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili banka ile dava dışı …. San. Tic. Ltd. Şti arasında 10/01/2017 tarihli 1.000.000,00 TL bedelli kredi çerçeve sözleşmesinin sözleşme öncesi bilgilendirme ve mutabakat formlarının imzalanarak borçlu şirkete kredi kullandırıldığını, davalıların bu sözleşmeleri müşterek borçlu-müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, kendi temerrütleri kapsamında borç ve ferilerinden sorumlu olduklarını, davalılara borcu ödemeleri için Beşiktaş Noterliği’nden 27/07/2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnameyi göndermelerine rağmen alacağın ödenmediğini, davalılar hakkında alacağın tahsili için İzmir 24. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlattıklarını, takipten sonra … A.Ş.’den 21/11/2018 tarihinde 24.949,64 TL tahsilat yapıldığını, bu tutarın takipteki alacak tutarından düşülerek harca esas değerin belirlendiğini, davalıların icra dosyasında borca itiraz ettiklerini, itirazın haksız olduğunu, müvekkili tarafından gönderilen ihtarname ile 771.029,35 TL nakit ve 65.600,00 TL gayri nakit alacağın ödenmesinin istendiğini ancak davalı tarafça ödeme yapılmadığını, alacağın muaccel hale geldiğini, davalıların faiz oranına ve miktarına ilişkin itirazlarının da haksız olduğunu, davalılardan istenen faiz oranının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla % 57 olduğunu, bu oranın kredi sözleşmeleri hükümlerinde yer aldığını ve davalıların bu oran üzerinden sorumlu olduklarını, müvekkili tarafından İzmir 9. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında ipotekli taşınmazın paraya çevrilmesi amacıyla ipotek takibi başlatıldığını, taşınmazın kıymet takdirinin kesinleştiğini ve satışa çıkartıldığını, davalı tarafın bu yöndeki iddialarının reddi gerektiğini, bu dosyada 460.000,00 TL muhammen bedel üzerinden taşınmazın satışa çıkarıldığını, yaptırılacak bilirkişi incelemesinde davalıların borcunun ortaya çıkacağını belirterek, davalıların itirazlarının iptaline, müvekkili yararına alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP ;
Dava dilekçesi davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalılar yasal süre içerisinde davaya cevap vermemişlerdir.
GEREKÇE ;
Dava; haklarında genel kredi sözleşmesine dayalı alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatılan davalıların borca itirazının iptali istemine ilişkindir.
Davacı banka ile dava dışı … San Tic.Ltd. Şti. arasında 10/01/2017 düzenleme tarihli 1.000.000,00 TL limitli kredi çerçeve sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşmede davalılar 1.000.000,00 TL kefalet limiti ile müteselsil kefil olarak yer almışlardır.
Davacı banka davalılara Beşiktaş Noterliği’nden gönderdiği 27/07/2018 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname ile “26/07/2018 tarihi itibariyle hesabı kat ettiklerini” bildirerek, davalılardan toplam771.029,35 TL tutarındaki nakit borcu ihtarnamenin tebliğinden itibaren 1 gün içinde ödemelerini, aynı süre içerisinde gayri nakdi borca ilişkin belgeleri bankaya iade etmesini veya bedellerinin tutarı olan 65.600,00 TL’yi bankalarında faiz getirmeyen bir hesaba nakden ve defaten bloke etmelerini istemiştir. İhtarname davalılara 31/07/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. İhtarnamede verilen 1 günlük sürenin eklenmesi ile davalıların temerrütü 02/08/2018 tarihinde oluşmuştur.
Taraflar arasında; “davacı banka ile dava dışı …. San. Tic. Ltd. Şti arasında 10/01/2017 tarihli 1.000.000,00 TL bedelli kredi çerçeve sözleşmesinin imzalandığı, diğer davalıların bu sözleşmede 1.000.000,00 TL kefalet limiti ile müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatıyla yer aldıkları” konularında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; “10/01/2017 tarihli 1.000.000,00 TL kredi çerçeve sözleşmesi nedeniyle davalıların davacı bankaya borçlarının bulunup bulunmadığı, davacı banka tarafından uygulanan faizin yasaya ve sözleşme hükümlerine uygun olup olmadığı, davacı banka tarafından faize faiz yürütülüp yürütülmediği, İİK’nın 45. maddesine aykırı olarak takipte usulsüzlük bulunup bulunmadığı, davalıların İzmir 24. İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı takip dosyası çerçevesinde davacı bankaya varsa icra takip tarihi itibariyle faiz ve fer’ileri ile birlikte ne miktar nakdi ve gayri nakdi borçlarının bulunduğu, takibe yönelik itirazın haklı olup olmadığı, icra inkar tazminatı istenebilme koşullarının oluşup oluşmadığı” konularında olduğu belirlenmiştir.
İİK’nın 67. maddesi gereğince davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
İzmir 9. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra dosyası incelendiğinde; takip alacaklısının … Bankası A.Ş., takip borçlusunun … San. Tic. Ltd. Şti. olduğu, takipte faiz ve ferileriyle birlikte toplam 846.810,48 TL alacağın tahsilinin istendiği, takip tarihinin 22/10/2018 olduğu, takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi olduğu, bu dosyada takibin dayanağının ipotekli taşınmaz olduğu, taşınmazın sahibinin … olduğu, takibin kesinleştiği, takibin dayanağı taşınmazla ilgili olarak kıymet takdir raporu aldırıldığı, söz konusu raporda taşınmazın tam payının değerinin 460.000,00 TL olabileceği görüşüne varıldığı, icra dosyasında 27/11/2019 tarihinde satış kararı alındığı, kıymet takdirine yapılan itirazın İzmir 11. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 17/10/2019 tarihli, … Esas ve …. Karar sayılı kararı ile reddedildiği görülmüştür.
Mahkememizce davacı banka kayıtları, dava ve icra dosyası üzerinde uyuşmazlık konularında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bankacı bilirkişi 02/02/2021 tarihli raporunda özetle; davacı bankaca tarafından dava dışı …. San Tic.Ltd. Şti.’ye sözleşme öncesi bilgi formu, 10/01/2017 düzenleme tarihli 1.000.000,00-TL limitli kredi çerçeve sözleşmesinin imzalatıldığını; sözleşme öncesi bilgi ve mutabakat formu ile sözleşmeyi davalılar … San ve Tic. Ltd. Şti yetkilisi ile …’in 6098 sayılı TBK’nın kefalet hükümleri çerçevesinde el yazısı ile kefalet tarihi, kefalet türü ve kefalet limiti yazılmak suretiyle 1.000.000,00-TL kefalet limitli olarak müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını; sözleşmeye istinaden dava dışı asıl borçlu şirkete nakdi ve gayri nakdi kredilerin kullandırıldığını, hesabı üzerine çek karnesi verildiğini, kredilerin teminatına dava dışı asıl borçlu şirketin bankadaki doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olarak 1.000.000,00-TL bedelle taşınmaz ipoteği alındıüını, kredilerin riske girmesi üzerine kredi hesaplarının 26/07/2018 tarihinde kat edilerek davalılara ihtarname keşide edildiğini ve 02/08/2018 tarihinde temerrüde düşürüldüklerini, ihtar sonrası riskin devam etmesi üzerine dava dışı asıl borçlu ve ipotek borçlusu aleyhine İzmir 9. İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile, davalılar aleyhine İzmir 24. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası üzerinden tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile ilamsız icra takibine başlandığını; bu itirazın iptali davası çerçevesinde yapılan inceleme ve hesaplamalar sonucunda faiz alacağı yönünden istekle bağlı kalındığını, 26/10/2018 takip tarihi itibariyle 776.156,68-TL’si asıl alacak, 48.656,73-TL’si işlemiş faiz, 2.432,84-TL’si faizin % 5 gider vergisi, 4.224,11-TL’si masraf olmak üzere 831.470,36-TL’si nakdi; 32.000.00-TL (20 X 1.600,00) çek depo tutarı borcun bulunduğunu; takip sonrası 04/02/2019 dava tarihine kadar deposu istenen 9 adet çek yaprağına bankaca sorumluluk tutarlarının ödendiğini ve nakdi krediye dönüştüğünü ve asıl alacağa ilave edildiğini, depo tutarı 11 adet çek yaprağından dolayı 17.600,00-TL’nin kaldığını; 21/11/2018 tarihinde 24.949,64-TL sağlanan tahsilatın TBK’nın 100.maddesine göre takipte istenen faiz ve gider vergisine mahsup edidiğini; 04/02/2019 dava tarihi itibariyle: 790.556,68-TL’si asıl alacak, 24.895,17-TL’si işlemiş faiz, 1.244,76-TL’si faizin % 5 gider vergisi, 4.224,11-TL’si masraf olmak üzere 820.920,72-TL nakdi toplam, 17.600,00-TL (11 X 1.600) çek depo tutarı borcunu olduğunu, banka alacağından davalılar …. San ve Tic. Ltd. Şti. ve …’in tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduklarını; davacı bankanın 776.156.68-TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren, 14.400,00-TL çek tazmin hesabı asıl alacağına çek tazmin tutarlarının ödendiği tarihlerden itibaren yıllık % 57 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisini uygulama ve isteme yetkisinin bulunduğunu bildirmiştir.
Davacı vekili rapora itirazlarında; raporda asıl alacak 790.556,68 TL olarak tespit edilmişse de bu tespitin eksik ve hatalı olduğunu, zira; müvekkilinin asıl alacağının takip talebinde de belirttikleri üzere 802.403,81 TL olduğunu, asıl alacağa ilişkin hesaplama yapılırken çek sorumluluk tutarları nedeniyle nakit alacağa dönüşen bedelin eksik hesaplandığını, raporda 9 adet çek yaprağının tazmin olduğundan söz edilmiş ve hesaplama bu şekilde yapılmışsa da 26/07/2018 kat tarihinden 26/10/2018 tarihine kadar 16 adet çekin sorumluluk tutarının tazmin olduğunu, bu tutarların da takip talebinde asıl alacağa eklendiğini, 26/10/2018 takip tarihinden dava tarihine kadar 6 adet çekin sorumluluk tutarının tazmin olduğunu, dava tarihinden günümüze ise 1 adet çekin sorumluluk tutarının tazmin olduğunu belirterek, rapora itiraz etmiş ve ek rapor aldırılmasını istemiştir.
Bilirkişi 01/11/2021 tarihli birinci ek raporunda özetle; kök raporun davacı bankanın sunduğu belgeler doğrultusunda hazırlandığını, hatalı tespitin söz konusu olmadığını, davacı banka vekilinin 23/02/2021 tarihli dilekçesi ekinde sunduğu 26/10/2018 takip tarihine kadar tazmin çeklerin toplam bedelinin 25.600,00 TL olduğunu, … ve … numaralı çek tazminlerinin kat ihtarına konu edildiğini ve kat asıl alacağı içinde istendiğini, kat sonrası 14 adet çek yaprağının karşılıksız çıkması nedeniyle ödenen çek tazmin tutarının 22.400,00-TL olarak belirlendiğini; kök raporda yapılan hesaplamalar sonucunda faiz alacağı yönünden istekle bağlı kalınarak 776.156,68-TL asıl alacak, 48.656,73-TL işlemiş faiz, 2.432,84-TL faizin % 5 gider vergisi, 4.224,11-TL masraf olmak üzere 831.470,36-TL nakdi toplam, 32.000,00-TL (20 X 1.600,00) çek depo tutarı kadar banka alacağının belirlendiğini; davacı bankanın sunduğu belgede görüldüğü üzere 26/07/2018 kat tarihinden 26/10/2018 takip tarihi arasında 14 adet çekin karşılıksız çıkması nedeniyle 5941 sayılı yasa gereğince çek hamillerine 1.600,00-TL’den toplam 22.400,00-TL çek sorumluluk tutarının ödendiğini, nakdi krediye dönüşen tutarın takip asıl alacağına ilave edildiğini; 26/10/2018 takip tarihi itibariyle 798.556,68-TL asıl alacak, 48.656,73-TL işlemiş faiz, 2.432,84-TL faizin % 5 gider vergisi, 4.224,11-TL masraf olmak üzere toplam 853.870,36-TL nakdi, 32.000,00-TL (20 X 1.600,00) çek depo tutarı banka alacağının belirlendiğini; takip sonrası 04/02/2019 dava tarihine kadar deposu istenen 9 adet çek yaprağına bankaca sorumluluk tutarlarının ödendiğini ve nakdi kre-diye dönüştüğünü ve asıl alacağa ilave edildiğini; ayrıca 21/11/2018 tarihinde 24.949,64-TL tahsilat sağlandığının dava dilekçesinde beyan edildiğini, TBK’nın 100. maddesine göre öncelikle takipte istenen faiz ve gider vergisine mahsup edildiğinde 04/02/2019 dava tarihi itibariyle 812.956,68-TL’si asıl alacak, 24.895,17-TL’si işlemiş faiz, 1.244,76-TL’si faizin % 5 gider vergisi, 4.224,11-TL’si masraf olmak üzere toplam 843.320,72-TL nakdi, 17.600,00-TL (11 X 1.600,00 çek depo tutarı) banka alacağının belirlendiğini; davacı bankanın dava değerini 832.767,85-TL olarak belirlemesi ve istekle bağlı kalınması halinde 802.403,81-TL’si asıl alacak, 24.895,17-TL’si işlemiş faiz, 1.244,76-TL’si faizin % 5 gider vergisi, 4.224,11-TL’si masraf olmak üzere toplam 832.767,85-TL nakdi, 32.000,00-TL (20 X 1.600,00) gayri nakdi banka alacağından davalılar …. Sis. San ve Tic. Ltd. Şti. ve …’in tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduklarını; davacı bankanın 802.403,81-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren çek tazmin tutarlarının ödendiği tarihlerden itibaren yıllık % 57 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisini uygulama ve isteme yetkisinin bulunduğunu bildirmiştir.
Aynı bilirkişi 01/04/2022 tarihli ikinci ek raporunda özetle; raporda banka alacağının tespitinde takipte deposu istenen 20 adet 1.600,00-TL sorumluluk tutarı ile 32.000,00-TL olan gayri nakdi riske konu çeklerden takip tarihinden sonra dava tarihine kadar 9 adet çekin 1.600,00-TL’den toplam 14.400,00-TL sorumluluk tutarının ödendiğini ve bu tutar nakdi krediye dönüştüğünden hesaplamada nakdi kredi asıl alacağı içerisine dahil edildiğini, kalan 20-9 = 11 adet çek yaprağına ait 11 x 1.600,00= 17.600,00-TL depo riskinin belirlendiğini ancak davacı banka 9 adet çek sorumluluk tutarı 14.400,00-TL nakdi krediye dönüşen tutarı nakdi krediye ilave etmeyerek depo olarak istediğinden istekle bağlı kalındığını ve bu tutarın dava tarihi itibariyle depo riski içinde gösterildiğini; bu nedenle davacı bankanın isteği ile bağlı kalınarak dava tarihi itibariyle depo riskinin 32.000,00-TL üzerinden değerlendirildiğini; 04/02/2019 dava tarihi itibariyle 802.403,81-TL’si asıl alacak, 24.895,17-TL’si işlemiş faiz, 1.244,76-TL’si faizin % 5 gider vergisi, 4.224,11-TL’si masraf olmak üzere 832.767,85-TL nakit, 32.000,00-TL (20 X 1.600,00) gayri nakit banka alacağından davalılar … San ve Tic. Ltd. Şti. ve …’in tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduklarını bildirmiştir.
6098 sayılı TBK’nın 583. maddesi gereğince kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için; kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısı ile belirtmesi şarttır. Bu hususlar zorunlu şekil şartlarıdır.
Somut olayda; davacı banka ile dava dışı … San Tic.Ltd. Şti. arasında düzenlenen 10/01/2017 düzenleme tarihli 1.000.000,00-TL limitli kredi çerçeve sözleşmesini müşterek borçlu-mütesslil kefil sıfatıyla imzalayan gerçek kişi davalıların kendi el yazılarıyla kefalet türünü, limitini ve tarihini yazmış olmaları sebebiyle kefaletlerinin 6098 sayılı TBK’nın 583. maddesine uygun ve geçerli olduğu kabul edilmiştir. Bu durumda müşterek borçlu müteselsil kefil durumundaki davalılar kefalet limiti doğrultusunda kendi temerrütlerinin hukuki sonuçlarından sorumlu olacaklardır.
Genel kredi sözleşmeleri, nitelikleri itibariyle kredi işleminin temelini oluşturan ve kredi vereni öngörülen tutara kadar nakdi, ayni veya sorumluluk kredisi açmak, kullandırmak ve vadeye kadar geri ödeme isteğinde bulunmamak yükümlülüğü altına sokan sözleşmelerdir. Bu sözleşmeler nedeniyle doğacak olan uyuşmazlıklarda alacaklı bankanın, kredi alacağı için hesabın işlediği süreçte hesabın kat edilerek hesap kat ihtarnamenin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği tarihe kadar olan dönem için 6102 sayılı TTK’nın 8. maddesi ve sözleşme hükümleri gereğince belirlenecek faizin fer’ileri ile birlikte tahsilini istemesi mümkündür. Burada istenebilecek faiz “akdi faiz” olarak nitelendirilen faizdir. Hesap kat edildikten ve bu durum usulüne uygun olarak borçluya bildirildikten sonra ise temerrüt faizi işlemeye başlayacaktır. Bu durumda yapılacak iş; hesap kat tarihi ile banka alacağının belirlenmesi, kat tarihi ile temerrüt tarihi arasında bu alacağa akdi faiz uygulanması, bulunan akdi faizin ana paraya eklenmesiyle bulunan toplam alacağa da temerrüt tarihinden takip tarihine kadar olan dönemde temerrüt faizi işletilerek takip tarihi itibariyle bankanın toplam alacağının belirlenmesidir.
Bilirkişinin, davacı banka alacağının belirlenmesi için yaptığı hesaplama yasaya ve sözleşme hükümlerine uygun olduğundan ve düzenlediği kök ve ek raporlar raporu açıklayıcı, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuştur.
Toplanan ve sunulan deliller, genel kredi sözleşmesi, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre; davacı banka ile dava dışı … San Tic.Ltd. Şti. arasında 10/01/2017 düzenleme tarihli 1.000.000,00-TL limitli kredi çerçeve sözleşmesinin imzalandığı, bu sözleşmede davalıların 1.000.000,00 TL kefalet limiti ile müşterek borçlu-müteselsil kefil olarak yer aldıkları, kredi çerçeve sözleşmesinde davalıların el yazısı ile kefaletin türünün, tarihinin ve limitinin yazılı olması nedeniyle kefaletin 6098 sayılı TBK’nın 583. maddesine uygun ve geçerli bir kefalet olduğu ve davalıların sorumluluğunu doğurduğu, kefaletin sona erdiğine ilişkin bir savunma olmadığı gibi bir bildirimin de bulunmadığı, tarafların özgür iradeleri ile düzenlenen sözleşmenin 4.2 maddesine göre müşterinin, banka tarafından temerrütün doğduğu tarihten itibaren aynı tür krediler ve hesaplar için için banka tarafından TCMB’ce bildirilen TL/YP en yüksek cari akdi faiz oranının % 100 fazlası olarak belirlenen oranda ve bu oranların değişmesi halinde değişen oranlarda temerrüt faizi uygulanmasını ve bu tutarları ödeyeceğini kabul ve taahhüt ettiği, bu maddeye göre davacı bankanın da 15/08/2018 tarihli faiz tebliğinde en yüksek yıllık akdi faiz oranı olan % 38 faiz oranına % 100 eklenmesiyle bulunan yıllık % 76 faiz oranını uygulayabileceği, davacı bankanın ise % 50 ekleme sonucu % 57 temerrüt faizi istediği, dolayısıyla davacı bankanın faiz isteğinin ve uyguladığı temerrüt faizinin genel kredi sözleşmesinin 4.2 maddesine ve akdi ve temerrüt faizi oranlarının TCMB tebliğlerine uygun olduğu, BSMV yönünden ise gider vergisi mükellefi olan davacı bankanın bu vergiyi vasıtalı bir vergi olması nedeniyle ve sözleşme hükmü gereği borçlulara yansıtma yetkisinin olduğu, dava konusu kredi hesabının davacı banka tarafından 26/07/2018 tarihinde kat edildiği, hesap kat ihtarnamesinin davalılara 31/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarnamede verilen 1 günlük sürenin eklenmesi ile birlikte davalıların temerrütünün 02/08/2018 tarihinde oluştuğu; davalıların, davacı bankaya icra takip tarihi itibariyle 802.403,81 TL’si asıl alacak, 24.895,17 TL’si işlemiş temerrüt faizi, 1.144,76 TL’si BSMV ve 4.224,11 TL’si masraf olmak üzere toplam 832.767,85 TL nakdi borçlarının ve 11 adet çek yaprağına ilişkin 17.600,00 TL (11 x 1.600) gayri nakit borçlarının bulunduğu, davalıların bu miktar borca itirazlarında haksız oldukları anlaşıldığından, davanın bu miktar üzerinden kabulüne ve alacak likit olduğundan davacı yararına icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın KABULÜ ile;
İzmir 24. İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı dosyasında davalıların (tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile) 802.403,81 TL’si asıl alacak, 24.895,17 TL’si işlemiş temerrüt faizi, 1.144,76 TL’si BSMV ve 4.224,11 TL’si masraf olmak üzere toplam 832.767,85 TL nakdi borca ve depo edilmesi istenen 17.600,00 TL gayri nakit borca itirazının İPTALİNE,
802.403,81-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren çek tazmin tutarlarının ödendiği tarihlerden itibaren yıllık % 57 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi uygulanmak ve ayrıca 17.600,00 TL’nin davacı bankada açılacak faiz getirmeyen bir hesaba depo edilmek suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-İİK’nın 67/2. maddesi gereğince 832.767,85 TL’nin takdiren % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken ‭56.886,37 TL nispi ilam harcından, peşin alınan 9.933,01 TL harcın düşülmesi ile kalan ‭46.953,36‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak, Hazine’ye gelir kaydına,
4-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak, Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davacının yatırmış olduğu 44,40 TL başvurma harcı ve 9.933,01 TL peşin harç toplamı olan ‭9.977,41‬ TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davacının yapmış olduğu 190,00 TL’si tebligat-posta gideri ve 1.000,00 TL’si bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam 1.190,00 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 58.688,39 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
8-Gayri nakit alacak isteği yönünden dava kabul edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 03/06/2022

Başkan …
E-imza
Üye …
E-imza
Üye …
E-imza
Katip …
E-imza