Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/52 E. 2021/883 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/52
KARAR NO : 2021/883

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/04/2019
KARAR TARİHİ : 04/11/2021

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Müvekkili şirketin davalıya 07.10.2018 tarih, … no.lu irsaliyeli fatura ile toplam 69.006,00 TL karşılığı … adlı bir takım ürünler sattığını ve bu ürünleri davalıya teslim ettiğini, davalının bu ürünleri ve faturayı teslim almasına rağmen gerek faturaya gerekse ürünlere yasal süre içerisinde itiraz etmediğini ve ödemeyi de yapmadığını, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından davalı aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirtmiş olup, davanın kabulüne, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 69.006,00-TL asıl alacak, takip tarihinden itibaren ticari faiz ve ferilerine yönünden devamına, alacağın likit olması ve itirazın hem haksız hem de kötüniyetli olmasından dolayı davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle ; Müvekkili şirketin, dava dilekçesinde iddia edildiği gibi zaman kazanmak ve dava süreci içerisinde elinde bulunan araçları ve gayrimenkulleri kaçırma amacı taşımadığını, davacı tarafın her ne kadar ürünleri iade etmek istemiş olsa da müvekkili firmanın ürünleri iade almayacağını bildirdiğini, iade edilmek istenen ürünlerin müvekkil tarafından kabul edilmediği için bahsi geçen borç miktarını kabul etmediklerini belirtmiş olup, davacının itirazın iptali talebinin ve icra inkar tazminatı talebinin reddine, davacının icra takibinin konusu olan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İcra Dosyası: Davacının İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasından 69.006,00 TL asıl alacak için Örnek No:7 İlamsız Takiplerde Ödeme Emri ile 25.12.2018 tarihinde icra takibi başlatmış, ödeme emrinin borçluya 12.01.2019 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, borçlu vekili tarafından 21.01.2019 tarihinde, ödeme emrinde belirtilen borcun tümüne, faizine ve ferilerine itiraz itiraz ettiği takibin durduğu görülmüştür.
Bilirkişi Raporu : İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… talimat sayılı dosyasında bilirkişi … … tarafından düzenlenen 11.05.2021 tarihli raporda özetle ; Davacı şirketin ticari defterlerine ilişkin, 2018 yılına ilişkin ticari defterlerine ilişkin usul bilgilerinin Şile’de olması, davacı şirketin muhasebe çalışanlarının hepsinin Covid 19 rahatsızlığına yakalanması ve sonrasında da tam kapanmaya geçiş yapılması nedeniyle sunulamadığından incelenemediği, sunulan 2019 yılına ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapılmış olduğu, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, davacı şirketin her ne kadar 2018 yılına ilişkin defterlerinin yapılamamışsa da, defterlerinin bu aşamada davacı lehine kesin delil niteliğinde olmadığı, alacağının somut delillerle ispatı gerektiği, dava dosyasına sunulan Ba ve Bs formları ile beyan edilmiş olmasının somut delil niteliğinde olduğu, yanısıra dava konusu faturanın davacının 2019 defterlerinde 2018’den devir alacak olarak yer aldığı, davacının 2018 yılı defterlerinin sunulmamasının denetlenebilir ve hükme esas raporun etkisini değiştirmeyeceği, takdirin mahkememize ait olduğu, takip konusu 17.10.2018 tarih, … no.lu 69.006,00 TL tutarlı faturanın davacı şirket defterlerinde kayıtlı olduğu, takip tarihi itibariyle davacı şirketin kendi defterlerinde 69.006,00 TL alacaklı gözüktüğü, fatura içeriği malların teslimine ilişkin dava dosyasına sunulan teslim belgesinde isim ve imzası bulunan … … isimli kişinin davalı şirkette çalışıp çalışmadığına ilişkin dosyaya sunulan SGK kayıtlarının incelenmesinde davalı şirkette sigorta kaydının bulunmadığının görüldüğü, davalı şirketin de bağlı bulunduğu Şirinyer Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne Ba (Bilanço Alış) bildiriminde bulunduğu, hiç kimsenin başkasına ait faturayı sebepsiz yere kendi defterlerine kendi borcu olarak yazmayacağı, “alım” olarak kendi aleyhine vergi dairesine beyan etmeyeceğinden, öncelikle fatura içeriği malların davalı şirkete teslimine ilişkin karinelerin oluştuğu, bu kez ispat yükünün yer değiştirerek aksinin yani, takip konusu borcun ödemesinin yapıldığının veya işbu malların süresinde iade edildiğinin, kısmen ya da tamamen teslim edilmediğinin, teslim edildi ise ayıplı teslim edildiğinin davalı şirket tarafından ispatlanması gerektiği, dava dosyasında bu yönde somut belge bulunmadığı gibi ödemenin yapıldığına ilişkin dekont, tahsilat makbuzu vs. ödeme belgesi sunulmadığı hususları topluca değerlendirildiğinde, davacının takip konusu, teslim tesellümü ispatlanan alacağını talep edebileceği, davacının 25.12.2018 takip tarihi itibariyle, 69.006,00 TL alacağı bulunduğu, davacı / alacaklı takip öncesinde faiz talebinde bulunmadığı için taleple bağlılık kuralı gereği bu konuda değerlendirmenin yapılmadığı, mahkememizin kısmen ya da tamamen davacı lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında hükmolunacak davacı alacağı için TTK.m.1530/7 kapsamında ticari temerrüt faiz talebinin yerinde olduğu, icra inkâr tazminatı ve sair hususların mahkememizin takdirinin mahkememize ait olduğu görüşü ile rapor düzenlenmiştir.
Dava; Alım satım ilişkisi kapsamında faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Dava, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Taraflar arasında alım satım ilişkisinden kaynaklanan bir ticari ilişki bulunduğu, düzenlenen faturadan kaynaklanan davacı alacağı nedeniyle davalı aleyhine takip başlatmış olduğu görülmüştür.
Davalı vekili, davacı tarafın her ne kadar ürünleri iade etmek istemiş olsa da müvekkili firmanın ürünleri iade almayacağını bildirdiğini, iade edilmek istenen ürünlerin müvekkil tarafından kabul edilmediği için bahsi geçen borç miktarını kabul etmediklerini belirtmiş olup, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre; davacı şirketin defter kayıtları incelenmiş, 2018 yılına ilişkin ticari defterlerine ilişkin usul bilgilerinin Şile’de olması, davacı şirketin muhasebe çalışanlarının hepsinin Covid 19 rahatsızlığına yakalanması ve sonrasında da tam kapanmaya geçiş yapılması nedeniyle incelemeye sunulamadığından incelenemediği, 2019 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapılmış olduğu, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, takip konusu faturanın kendi defterlerinde kayıtlı olduğu, 25.12.2018 takip tarihi itibariyle, davacı şirketin kendi defterlerinde 69.006,00 TL alacaklı göründüğü,
Davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen … adlı ürünlerin satışına ilişkin olduğu, fatura tutarının 69.006,00 TL olduğu, fatura içeriği malların teslimine ilişkin dava dilekçesi ekinde kargo teslim belgesinin sunulmuş olduğu, teslim alan bölümünde … … isimli kişinin isim ve imzasının bulunduğu görülmüştür. Takip konusu 17.10.2018 tarih, … no.lu 69.006,00 TL tutarlı faturanın davacı şirket defterlerinde kayıtlı olduğu, takip tarihi itibariyle davacı şirketin kendi defterlerinde 69.006,00 TL alacaklı gözüktüğü, fatura içeriği malların teslimine ilişkin dava dosyasına sunulan teslim belgesinde isim ve imzası bulunan … … isimli kişinin davalı şirkette çalışıp çalışmadığına ilişkin dosyaya sunulan SGK kayıtlarının incelenmesinde davalı şirkette sigorta kaydının bulunmadığının görüldüğü,
Davalı … San. Tic. Ltd. Şti.’nin 2018 yılı Ekim döneminde davacı … San. Tic. Ltd. Şti.’den alınan Mal ve Hizmete ilişkin Şirinyer Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne 1 adet fatura karşılığı 59.261,00 TL (KDV Hariç) alım bildirimi yaptığı, bu tutarın takip konusu fatura olduğu tespit edildiği, Pendik Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne 2018 yılı Ekim döneminde, davalı şirkete satmış olduğu mallara ilişkin 1 adet fatura karşılığı KDV hariç 59.261,00 TL tutarında satım bildirimi yaptığı anlaşılmıştır.
Somut olayda, takip konusu 17.10.2018 tarih, … no.lu 69.006,00 TL tutarlı faturanın davacı şirket defterlerinde kayıtlı olduğu, fatura içeriği malların teslimine ilişkin dava dosyasına sunulan teslim belgesinde isim ve imzası bulunan … …. isimli kişinin her ne kadar davalı şirket çalışanı olarak görünmüyorsa da,
HMK’nun 171/1. fıkrası uyarınca davalıya isticvap davetiyesi çıkartılmış, “sevk irsaliyelerinde teslim alan kısmında bulunan imzaların davalının yetkili temsicinize veya işyeri çalışanınıza ait olduğunu, sevk irsaliyesinin ilişkili olduğu faturalardaki malları teslim aldığınızı ikrar etmiş sayılacağınız ihtaren bildirilir.” İhtarı yapılmış davalı şirket yetkilisi isticvap olunmak üzere hazır edilmediğinden davalı tarından teslim alındığı mahkememizce kabul edilmiştir.
Aynı zamanda takip konusu fatura içeriği malların satıldığına ilişkin davacı şirket tarafından bağlı bulunduğu Pendik Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne Bs (Bilanço Satış) bildiriminde bulunurken, davalı şirketin de bağlı bulunduğu Şirinyer Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne Ba (Bilanço Alış) bildiriminde bulunduğu, hiç kimsenin başkasına ait faturayı sebepsiz yere kendi defterlerine kendi borcu olarak yazmayacağı, “alım”olarak kendi aleyhine vergi dairesine beyan etmeyeceğinden, öncelikle fatura içeriği malların davalı şirkete teslimine ilişkin karinelerin oluştuğu, bu kez ispat yükünün yer değiştirerek bu defa aksinin yani, takip konusu borcun ödemesinin yapıldığının veya işbu malların süresinde iade edildiğinin, kısmen ya da tamamen teslim edilmediğinin, teslim edildi ise ayıplı teslim edildiğinin davalı şirket tarafından ispatlanması gerektiği, dava dosyasında bu yönde somut belge bulunmadığı gibi ödemenin yapıldığına ilişkin dekont, tahsilat makbuzu vs. ödeme belgesi sunulmadığı anlaşıldığından davacının takip konusu alacağını talep edebileceği, tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında hükmolunacak davacı alacağı için TTK.m.1530/7 kapsamında ticari temerrüt faiz talebinin yerinde olduğu değerlendirilmiş,
Davalı yanın davacı yana icra takip tarihi itibariyle 69.006,00-TL borçlu olduğunun tespit edildiği, takip talebinde 69.006,00-TL asıl alacak talep ettiği ve talebin yerinde olduğu, takip tarihinden sonra dava tarihine kadar davalının herhangi bir ödeme yapmadığı, davacı tarafından davalının usulüne uygun olarak temerrüde düştüğüne ilişkin delilin dosyaya ibraz edilmediği, icra takibi öncesi temerrüt oluşmadığı, temerrüt icra takip tarihi olan 25.12.2018 tarihinde oluştuğu, icra takip tarihinden itibaren davacının taleplerinin doğrultusunda %10.75 ve değişen oranlarda ticari temerrüt faizi uygulanması gerektiği kanaatine varılmış, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… E. sayılı dosyasında davalının; 69.006,00-TL asıl alacaktan oluşan borca ilişkin itirazın iptali ile asıl alacağa yıllık %10.75 ve değişen oranlarda ticari temerrüt faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına,
Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına karar verilmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… E. sayılı dosyasında davalının; 69.006,00-TL asıl alacaktan oluşan borca ilişkin İTİRAZIN İPTALİ ile asıl alacağa yıllık %10.75 ve değişen oranlarda ticari temerrüt faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-Alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 4.713,80-TL harçtan peşin alınan 679,73-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.034,07-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR OLARAK KAYDINA,
4- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı yararına takdir olunan 9.770,78-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
6-Davacının yapmış olduğu 44,40-TL dava açma ilk gideri, talimat mahkemesince alınan 600,00-TL bilirkişi ücreti, 215,90-TL tebligat ve posta gideri, davacı, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinde kendisini vekille temsil ettirdiğinden, arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte olan AAÜT’ne göre tayin olunan 750,00-TL maktu vekalet ücreti olmak üzere toplam 1.610,3‬0-TL Yargılama giderinin peşin yatırılan 679,73-TL harç ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/11/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA