Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/515 E. 2021/894 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/515 ESAS
KARAR NO : 2021/894 KARAR

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/11/2019
KARAR TARİHİ : 11/11/2021

Mahkememizde görülen Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2017 yılı Ekim ayından beri ticari ilişki içinde bulunduklarını, müvekkili şirketin davalıdan vade ile strech film satın aldığını, müvekkilinin davacıya ciro ettiği müşteri çeklerinden üçünün karşılıksız çıktığını, müvekkilinin cari hesabından dolayı davalıya ayrıca 150.152,00-TL borcunun bulunduğunu, bunun üzerine tarafların görüşerek borcu yapılandırma kararı aldığını, toplam karşılıksız çek tutarının 225.462,00-TL ve cari hesap tutarının 150.152,00-TL ‘ye karşılık olarak mal iadesi, nakit ödeme, müşteri çeki ile ödeme ve davacı çeki ile ödeme şeklinde anlaşarak ödemenin bu şekilde kabul edildiğini, davalı firmanın pazarlama ve finans departmanından onay alınarak çeklerin gönderildiğini ve her iki tarafın da cari hesabına işlendiğini, 19.09.2018 tarihinde hesabın sıfırlandığını, hesap sıfırlandığı alde daha sonra davalı şirketin 21.09.2018 tarihinde 25.488,00-TL meblağlı vade farkı faturası kesilerek müvekkiline gönderildiğini, faturaya itiraz edilip iade edildiğini, bunun üzerine davalının İzmir…. İcra Müdürlüğünün …..sayılı takip dosyası ile müvekilli aleyhine icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin yokluğunda tebliğ edildip kesinleştiğinden icra takibine itiraz edilemediğini, davacı banka hesapları ile araç ve taşınmaz mallarına haciz konulduğunda takipten haberlerinin olduğunu, müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti için dava açmak zorunda kaldıklarını, İİK.nun 72/5 maddesi uyarınca haksız ve kötüniyetli olarak icra takibi başlatıldığı için davalı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, öncelikle teminat karşılığında İzmir …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına yatan paranın davalıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalının %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin Gaziantep Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, İzmir …. İcra Müdürlüğü …… esas sayılı kapsamında ödeme emrinin davacı borçluya tebliğ edildiğini, ancak herhangi bir itiraz sunulmadığından takibin kesinleştiğini, menfi tespit davasında ispat külfetinin borçlu olmadığını iddia eden tarafa ait olduğunu, davacının iddialarını ispatlaması gerektiğini, iş bu davaya konu faturanın, daha önceden müvekkilinin, davacıdan olan alacaklarını zamanında tahsil edememesi, davacı tarafından verilen çeklerin karşılıksız çıkması, davacının keşide ettiği çeklerin uzun vadeli olması, ödenmeyen ancak yapılandırılan borcun da davacı yanca zamanında ödenmemesi gibi bir takım sebeplerden dolayı müvekkilinir uğradığı ve talep hakkı olduğu zararlara ilişkin kesilmiş bir fatura olduğunu, taraflardan her ikisinin de kar amacı güden ticari kuruluşlar olduğunu, borcunu ödemede temerrüde düşen davacının vade farkı ödemesi kadar olağan bir durum söz konusu olmayacağını, mal bedelinin geç ödenmesi durumunda vade farkı talep edilmesinin ticari bir teamül olduğunu, vade farkı alacaklının gecikmeden kaynaklanan zararını karşılamayı amaçladığını, vade farkının, mal bedelinin geç ödenmesinden dolayı yapılması gereken fer’i bir ödemeyi değil, bu bedelin vadesinden sonra ödenmeye kalkışılması halinde, mal bedelinin belirlenmesine esas teşkil eden bir unsur olduğunu, somut olayda da davacı yanın satılan mal bedellerini zamanında ödemediğini açıkça ikrar ettiğini, satılan mallardan bir kısmını da iade ettiği beyan ettiğini, dilekçe ekinde sunulan faturalarda gecikme halinde hangi oranda vade farkı talep edileceğinin açık bir şekilde yazıldığını, davacı tarafın tebliğ edilen fatura içeriklerine herhangi bir itiraz sunmadığını, açılan davanın haksız olduğunu, talep edilen tedbir kararının da reddi gerektiğini, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında tedbir şartlarının belli olduğunu, davacı tarafça bu şartların sağlanmadığını, açıkladığı nedenlerle davanın reddine, davacının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İcra Dosyası: Davalının davcı aleyhine İzmir ….. İcra Müdürlüğünün ………. sayılı dosyası ile 25.488,00-TL asıl alacak için takip başlattığı anlaşılmıştır.
İhtar: Karşıyaka ….Noterliğince 19.10.2018 tarihinde, … yevmiye nosu ile düzenlenmiş ihtarnamede, davalı şirket tarafından davacıya düzenlenen 21.09.2018 tarihli, … seri numaralı 25.488,00 TL tutarındaki “Vade Farkı” açıklamalı faturanın itiraz edilerek davalı şirkete iade edildiği görülmüştür.
Bilirkişi Raporu : Bilirkişi ……. tarafından düzenlenen 12/02/2021 tarihli raporda özetle ; Davacı …….. Sanayi ve Tic.Ltd.Şti.’ne ait 2017 ve 2018 yılları ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, defterlerin açılış tasdikleri ile yılsonu kapanış onaylarının yasal süresinde yaptırıldığı dikkate alındığında ticari defterlerin delil niteliğinin bulunduğu, taraflar arasında yazılı şekilde düzenlenmiş herhangi bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığının beyan edildiği, davalı şirket tarafından davacıya düzenlenen icra takibine dayanak teşkil eden 21.09.2018 tarihli, …….. seri numaralı 25.488,00 TL tutarındaki “Vade Farkı” açıklamalı faturanın itiraz edilerek davalı şirkete iade edildiği, incelemede davacının defter kayıtlarında bulunmadığı, dava konusunun menfi tespit davası olup, dava konusu fatura davalı tarafından davacıya düzenlenen “Vade Farkı” faturası olduğu, dosyaya sunulan ve davacı tarafından düzenlenerek davalıya gönderilen Karşıyaka …….Noterliğince 19.10.2018 tarihinde, ……… yevmiye nosu ile düzenlenmiş ihtarnamede, davalı şirket tarafından davacıya düzenlenen 21.09.2018 tarihli, ……….. seri numaralı 25.488,00 TL tutarındaki “Vade Farkı” açıklamalı faturanın itiraz edilerek davalı şirkete iade edildiğinin anlaşıldığı, faturanın davacı şirket ticari defter kayıtlarında bulunmadığının tespit edildiği görüşü ile raporunu düzenlemiştir.
Bilirkişi Raporu : Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin …………talimat sayılı dosyasında bilirkişi ………..tarafından düzenlenen 09/04/2021 tarihli raporda özetle ; davalı firmanın 2017-2018-2019 yıllarına ait ticari defterlerini eksiksiz olarak ibraz ettiği, yasal süre içinde açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, defterlerin birbirini doğruladığı, defterin usulüne uygun olarak tutulduğu, defterin sahibi lehine delil teşkil ettiği, taraflar arasında cari hesap sözleşmesi görülmediği, icra takibine dayanak faturanın davalı defter kayıtlarında olduğu, rapor tarihine kadar davalı yanca yapılan herhangi bir ödeme görülmediği, davalının kayıtlarına göre, takip ve dava tarihi itibariyle 25.488,00-TL davacıdan alacaklı olduğuna ait kayıt olduğu, dava konusu 21.09.2018 tarih ……….. seri nolu 25.488,00-TL vade farkı faturasının davacıya verilmiş olduğu, davacının bu faturayı kabul etmediği, Karşıyaka ……..Noterliğince 19.10.2018 tarihinde … nolu ihtarname ile bu faturaya itiraz da bulunulduğu, 12.02.2021 tarihli bilirkişi raporunda davacının kayıtlarında dava konusu faturanın olmadığı tespit edildiği, davalının düzenlemiş olduğu faturaların açık fatura olduğu, fatura üzerinde vadesinin yazıldığı, bu vadenin 90 gün olduğu, gecikmeden dolayı … zammı ve gün bazlı olarak aylık % 2 ile % 3 vade farkı uygulanacağının fatura üzerinde belirtildiği, taraflar arasındaki farkın davalının defter kayıtlarına almış olduğu 21.09.2018 tarih ……….seri nolu 25.488,00-TL vade farkı faturasının, davacının kabul etmemesi ve kayıtlarına almamasından kaynaklandığı görüşü ile raporunu düzenlemiştir.
Dava; Ticari satım nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Yapılan ön inceleme duruşmasında taraflar arasındaki uyuşmazlığın; “Davacının tarafların arasında bulunan cari hesap ve faturalardan kaynaklı olarak davalı tarafa borçlu olup olmadığı, ” konusunda olduğu belirlenmiştir.
Davalı tarafından, davacı hakkında İzmir ……….. İcra Müdürlüğü’nün ………….E. sayılı dosyasında faiz ve fer’ileri ile birlikte toplam 25.488,00 TL alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatılmıştır.
Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi Cemalettin Albayrak tarafından düzenlenen 12/02/2021 tarihli raporuna göre; Davacı… Ambalaj Sanayi ve Tic.Ltd.Şti.’ne ait 2017 ve 2018 yılları ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, defterlerin açılış tasdikleri ile yılsonu kapanış onaylarının yasal süresinde yaptırıldığı dikkate alındığında Ticari defterlerin delil niteliğinin bulunduğu, Taraflar arasında ticari ilişkinin davacı ticari defter kayıtlarına göre 07.02.2018 tarihinden itibaren başladığı, davacının davalı … San.ve Tic.A.Ş.’nden takip tarihi, dava tarihi ve rapor düzenleme tarihi itibariyle 18.424,07 TL alacaklı göründüğü, davalı şirket tarafından davacıya düzenlenen icra takibine dayanak teşkil eden 21.09.2018 tarihli, … seri numaralı 25.488,00 TL tutarındaki “Vade Farkı” açıklamalı faturanın itiraz edilerek davalı şirkete iade edildiği, bu faturanın davacı şirket ticari defter kayıtlarında bulunmadığının tespit edildiği,
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 09/04/2021 tarihli raporuna göre; davalı firmanın 2017-2018-2019 yıllarına ait ticari defterlerini eksiksiz olarak ibraz ettiği, yasal süre içinde açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, defterlerin birbirini doğruladığı, defterin usulüne uygun olarak tutulduğu, defterin sahibi lehine delil teşkil ettiği, taraflar arasında cari hesap sözleşmesi görülmediği, icra takibine dayanak faturanın davalı defter kayıtlarında olduğu, rapor tarihine kadar davalı yanca yapılan herhangi bir ödeme görülmediği, davalının kayıtlarına göre, takip ve dava tarihi itibariyle 25.488,00-TL davacıdan alacaklı olduğuna ait kayıt olduğu belirlenmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre, Dava konusu 21.09.2018 tarih … seri nolu 25.488,00-TL vade farkı faturasının davacıya verilmiş olduğu, davacının bu faturayı kabul etmediği, Karşıyaka………..Noterliğince 19.10.2018 tarihinde … nolu ihtarname ile bu faturaya itiraz da bulunulduğu, 12.02.2021 tarihli bilirkişi raporunda davacının kayıtlarında dava konusu faturanın olmadığı tespit edildiği, davalının düzenlemiş olduğu faturaların açık fatura olduğu, fatura üzerinde vadesinin yazıldığı, bu vadenin 90 gün olduğu, gecikmeden dolayı … zammı ve gün bazlı olarak aylık % 2 ile % 3 vade farkı uygulanacağının fatura üzerinde belirtildiği, taraflar arasındaki farkın davalının defter kayıtlarına almış olduğu 21.09.2018 tarih ……… seri nolu 25.488,00-TL vade farkı faturasının, davacının kabul etmediği ve kayıtlarına almadığı , Karşıyaka …..Noterliğince 19.10.2018 tarihinde, … yevmiye nosu ile düzenlenmiş ihtarnamede ile davalı şirket tarafından davacıya düzenlenen 21.09.2018 tarihli, … seri numaralı 25.488,00 TL tutarındaki “Vade Farkı” açıklamalı faturanın itiraz edilerek davalı şirkete iade edildiği anlaşılmıştır.
Yerleşik Yargıtay kararlarına göre, Vade farkı istenebilmesi için taraflar arasında bu konuda yazılı bir sözleşme bulunması veya teamül halini almış fiili bir uygulamanın mevcut olması gerekir. Tacir olan taraflar arasında vade farkı faturası düzenleme ve tahsiline ilişkin teamülün mevcut olduğunun kabulü için en az iki ya da daha fazla vade farkı faturasının itirazsız ödenmiş olmasının gerekecektir. Vade farkı alacağını ihtiva eden bir fatura düzenlenip davalı tarafa tebliğ edilmesi ve süresinde bu faturaya itiraz edilmemiş olması yukarıda belirtilen şartların gerçekleştirilmemesi halinde tek başına vade farkı istenemeyecektir.
Yargıtay19. Hukuk Dairesi’ nin 2016/13496 E. 2017/7273 K. sayılı 25/10/2017 tarihli ilamında “… Davanın temelini oluşturan icra takibinin dayanağı olan faturada vade farkı alacağı yazılıdır. Vade farkı istenebilmesi için taraflar arasında bu konuda yazılı bir sözleşme bulunması veya teamül halini almış fiili bir uygulamanın mevcut olması gerekir. Vade farkı alacağını ihtiva eden bir fatura düzenlenip davalı tarafa tebliğ edilmesi ve süresinde bu faturaya itiraz edilmemiş olması yukarıda belirtilen şartların gerçekleştirilmemesi halinde tek başına vade farkı istenebileceği sonucunu doğurmaz. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir…”
Somut olayda taraflar arasında arasında bu konuda yazılı bir sözleşme bulunmadığı gibi teamül halini almış fiili bir uygulamanın olmadığı anlaşılmıştır. Dava konusu vade farkı faturası davacı şirket ticari defter kayıtlarına alınmadığı gibi aynı zamanda davacının bu faturaya noter kanalı ile itiraz ettiği anlaşılmakla, davacının vade farkı faturası nedeniyle davalıya borcu olmadığına kanaatine ulaşılarak, davacının davasının kabulüne İzmir ….. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu 25.488,00-TL bedelli 21/09/2018 tarihli … Seri numaralı fatura nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline, Dava değerinin %20’si oranında kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının KABULÜNE,
1-İzmir 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu 25.488,00-TL bedelli 21/09/2018 tarihli … Seri numaralı fatura nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin İPTALİNE,
2-Dava değerinin %20’si oranında kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.741,09-TL harçtan peşin alınan 438,82-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.302,27‬-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR OLARAK KAYDINA,
4- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı yararına takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu 44,40-TL dava açma ilk gideri, 1.250,00-TL bilirkişi ücreti, 131,00-TL tebligat ve posta gideri, olmak üzere toplam 1.425,4‬0-TL Yargılama giderinin peşin yatırılan 438,82-TL harç ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.11/11/2021

Katip …..
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır