Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/500 E. 2022/700 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/500
KARAR NO : 2022/700

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/11/2019
KARAR TARİHİ : 05/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili şirketin davalı şirkete sattığı 31.01.2019 tarihli 2.860,03 TL, 15.01.2019 tarihli 2.209,40 TL ,15.02.2019 tarihli 929,27 TL bedelli faturalar muhteviyatı akaryakıt bedellerinden kaynaklanan 5.998,70 TL alacağın tahsili amacıyla İzmir 16.İcra Müdürlüğü …E sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, ödeme emrine süresinde itiraz edildiğini, hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuğa başvuru zorunluluğu çerçevesinde yapılan başvuru üzerine anlaşma sağlanamadığını, davalının icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazın yerinde olmadığını, HMK 10.md gereğince sözleşmeden doğan özel yetki kuralı gereği sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa yeri mahkemesinde açılabileceğini, bu sebeplerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; davalı şirketin itirazlarının iptali ile duran takibin devamına, haksız ve kötüniyetli davalı yanın %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya dava dilekçesi uluslararası istinabe yoluyla usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı duruşmalara katılmadığı gibi herhangi bir cevap da vermediğinden HMK.nın 128.Maddesi uyarınca davayı inkar ettiği kabul edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İcra Dosyası : İzmir 16. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacının, borçlu davalı aleyhinde 5.998,70-TL fatura alacağına ilişkin olarak ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçlu şirkete 07/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu şirket vekilinin 15/08/2019 tarihinde Borca,yetkiye, faiz istemine, faiz oranına ve borcun diğer ferilerine itiraz ettiği, takibin 16/08/2019 tarihinde durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
BA formları: Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı Ertuğrul Gazi Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 07/01/2020 tarihli cevabi yazısı içeriği ve ekinden; Davalı şirkete ait Ocak 2019 ve Şubat 2019 dönemi BA formlarının gönderildiği ancak takibe konu faturaların beyan edilmediği görülmüştür.

Bilirkişi raporu : S.M.M.M. Bilirkişi …………. 30/06/2021 havale tarihli raporunda; Davacının 2019-2020-2021 yıllarında e-defter kapsamında olduğu, 1 Sıra Nolu Elektronik Defter Genel Tebliği’nde hüküm altına alındığı üzere; Açılış Onayı: Hesap döneminin ilk ayına ilişkin olarak alınan elektronik defter beratını, Kapanış Onayı: Hesap döneminin son ayına ilişkin olarak alınan elektronik defter beratını ifade ettiği, buna göre davacının açılış onayı yerine geçen 2019-2020-2021-Ocak ayı E-defter beratlarını ve kapanış onayı yerine geçen 2019-2020 yılı Aralık ayı yevmiye e-defter beratlarını yasal süresinde aldığını, 2021 Aralık ayının henüz gelmediğini, 6102 sayılı TTK’nun 64/3.maddesi uyarınca 2019-2020 yıllarında tasdik edilmesi gereken envanter defterlerinin süresinde tasdik edildiğini, 2021 yılı envanter defterinin sunulmadığını, 2019-2020-2021 yıllarına ait ticari defterlerin 213 sayılı VUK. 221. ve 222.maddeleri uyarınca ve 6102 sayılı TTK’nun 64/3. maddesi uyarınca noter açılış onaylarının süresinde yaptırıldığını, 6100 sayılı H.M.K 222. Maddesine göre delil vasfı değerlendirmesi takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; 6102 sayılı T.T.K 64/3. maddesi uyarınca yapılması gereken kapanış tasdikinin 2019-2020 yılı yevmiye defterleri için süresinde yaptırıldığını, 2021 yılı için sürenin bulunduğunu, 2019-2020-2021 yılı ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğunu, 2019-2020 yılı ticari defterlerinin birbirini doğruladığını, 2021 yılı envanter defteri sunulmadığından ticari defterlerin birbirini doğrulayıp doğrulamadığı konusunda tespit yapılamadığını, BA ve BS formlarında mal ve/veya hizmet alış ve satış tutarları her bir kişi veya kurum itibariyle KDV hariç tutarları ile dikkate alınarak bildirime konu edildiğinden ve 5.000,00 TL tutarında haddi aşması durumunda beyana tabi olduğundan; takibe konu 2019 yılı Ocak ayındaki 2 adet fatura toplamının 5.000,00 TL tutarındaki haddi aşmadığı, yine 2019 Şubat ayındaki faturanın da 5.000,00 TL tutarındaki haddi aşmadığı, buna göre dosya kapsamında bulunan davalı BA formu üzerinde ve incelemeye sunulan davacı BS formu üzerinde yapılan incelemede beyan edilmediğini, Davalının davacıdan taşıt tanıma sistemi ile akaryakıt aldığı, taşıt tanıma sisteminde takibe dayanak faturalardaki akaryakıt alımını yapan araç plakalarına ilişkin detayın raporun 3.1.3- Bölümünde detaylandırıldığını, Davacıya ait ticari defter kayıtlarında; 2018 yılından 2019 yılına devreden 7.867,72 TL davacı alacağının olduğunu, 03.01.2019 tarihinde ve 18.01.2019 tarihinde yapılan toplam 7.867,12 TL ödemenin bu alacaktan mahsup edildiğini, Takibe konu üç adet faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, bu faturalara ilişkin ödeme kaydının bulunmadığını, takip tarihi itibariyle muhasebe tekniği gereği yasal takip başlatılması nedeniyle bu tutarın şüpheli alacaklar hesabına aktarıldığını, Takip tarihi itibariyle davacının davalıdan takip başlatılan üç faturadan dolayı bu faturalar toplamı olan 5.998,70 TL tutarında alacaklı olduğunu, takibin asıl alacağının da bu tutar üzerinden başlatıldığının tespit edildiğini mütalaa etmiştir.
Dava; taşıt tanıma sistemi kapsamında akaryakıt alım satım ilişkisinden kaynaklanan 3 adet fatura alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Dava, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Davalı takibe itirazında borca itiraz etmiş, herhengi bir sebep bildirmemiştir. Davaya ve takibe konu faturaların davacının usulüne uygun tutulmuş defterlerinde kayıtlı olduğu ve bu faturalar nedeniyle takip ve rapor tarihinde davacının 5.998,70 TL alacaklı olduğu görülmüştür. Davalı defter ibraz etmemiştir. 28/07/2020 tarihli RG’de yayınlanan 22/07/2020 tarih ve 7251 sayılı yasanın 23. Maddesi ile 6100 sy HMK’nun “Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması” başlıklı 222. Maddesinin 3. Fıkrasında yer alan “ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi” ibaresinin, “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” şeklinde değiştirildiği, bu yasal değişilik dikkate alındığında, “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” halinde usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kabul edileceği, değişikliğe ilişkin madde gerekçesinin “… Madde metni dışına çıkarılan “ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi” durumunun yerine “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” durumu maddeye ilave edilmektedir. Buna göre ticari defterlerde yer alan herhangi bir kaydın, sahibi lehine delil teşkil edebilmesi için diğer tarafın ticari defterlerinin ibraz etmemesi gerekecektir. Bu düzenlemenin hakkaniyete ve hukuk güvenliği ilkesine uygun olduğu düşünülmektedir. Zira ticari defteri ibraz edenin defterinde yer alan ve diğer tarafı muhatap alan kayıt, diğer tarafa sunulmakta ve diğer tarafın kendi defterlerindeki kayıtlara dayanarak karşı delilini ileri sürmesi beklenmektedir. Diğer tarafın ticari defterini ibraz etmemesi hali, ileri sürülen delili hükümden düşürecek başka herhangi bir kayda sahip olmadığı anlamına gelecektir. Belirtilmedir ki defter ibraz etmeyen tarafın, diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtların aksini senet veya diğer kesin delillerle ispatlama hakkı saklıdır.” şeklinde olduğu, dolayısıyla davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediğinden ve davacı defterlerindeki davacı lehine olan alacak kaydını hükümden düşürecek senet veya başka bir kesin delil sunmadığından, davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların davacı lehine delil olduğu ve davacının alacağının varlığını ticari defterleri ile ispatladığı anlaşılmakla davacının davasının kabulüne, davalının icra takibine vaki itirazının 5.998,70 TL asıl alacak için iptaline, İİK’nun 67/2.maddesi uyarınca alacağın likit olması ve davalının itirazında haksız olması nedeniyle %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE,
Davalının, İzmir 16. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptali ile 5.998,70 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi için takibin devamına,
2-Hüküm altına alınan 5.998,70 TL alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 409,77 TL nispi harca, peşin alınan 72,46 TL harcın mahsubu ile bakiye 337,31 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
4-Dava tamamen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı ve karşıladığı 6,40 TL vekalet suret harcı, 44,40 TL başvuru harcı, 72,46 TL peşin harç, 222,50 TL davetiye ve posta gideri, 600,00 TL mali müşavir bilirkişi ücreti, 2.100,00 TL uluslararası istinabe tercüman bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.045,76 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
6-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı asilin yokluğunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/07/2022
Katip …
e-imza

Hakim…
e-imza