Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/458 E. 2022/143 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/748
KARAR NO : 2022/196

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/12/2020
KARAR TARİHİ : 04/03/2022

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İDDİA ;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili ile dava dışı …… İnş. Oto. San. Tic. Ltd. Şti. arasında, İkmal Komutanlığı (Afyon) ve 3. Ordu Komutanlığı (Erzincan)’ın ihtiyacı olan hazır yemek hizmeti alımı için sözleşmeler düzenlendiğini, davalı … Sigorta Kooperatifi tarafından 3. Ordu Komutanlığı (Erzincan) hazır yemek işi ile ilgili 5.793.127,20-TL tutarlı kefalet senedi ile 250.000,00-TL tutarlı ek kefalet senedinin ve İkmal Komutanlığı (Afyon) hazır yemek işi ile ilgili de 419.271,12-TL tutarlı kefalet senedinin verildiğini, İkmal Komutanlığı (Afyon) Hazır Yemek Hizmeti Sözleşmesi; yüklenici şirketin Ankara 2. Ticaret Mahkemesi’nin 02 Ocak 2020 tarihli ve 2019/148 Esas sayılı kararı ile iflas ettiğini, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmesi Kanunu’nun 17. maddesinin b fıkrasının “Yüklenicinin iflas etmesi halinde, sözleşme feshedilerek yasaklama hariç hakkında 20 ve 22. maddeye göre işlem yapılır” hükmüne dayalı olarak MSB Ankara Ted. Big. Başkanlığı’nın 12 Mart 2020 tarihli, 181326 sayılı ve “İkmal Komutanlığı (Afyon) Hazır Yemek Hizmeti Sözleşmesinin Feshi” konulu fesih onayı ile, 3. Ordu Komutanlığı’nın (Erzincan) hazır yemek hizmeti sözleşmesinin ise; aynı yüklenicinin 4735 sayılı kanunun 25/f maddesinde belirtildiği şekilde, mücbir sebepler dışında ihale dökümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak taahhüdünü yerine getirmediğinden 4735 sayılı kanunun 20/b maddesi gereğince MSB Ankara Ted. Blg. Başkanlığı’nın 03 Mart 2020 tarihli, 159068 sayılı ve “3’üncü Ordu Komutanlığı Hazır Yemek Hizmeti Sözleşmesinin Feshi” konulu fesih onayı ile feshedildiğini, fesih onaylarının ardından, söz konusu sözleşmelere ait kefalet senetlerinin nakde çevrilerek Hazineye gelir kaydedilmesi için İdare tarafından davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu ancak uzun süre kefalet senetlerinin nakde çevrilerek Hazineye gelir kaydedilemediğini, 5.793.127,20-TL bedelli, 25/01/2019 tarih ve 193460 numaralı kefalet senedi tutarının yatırılmasının MSB Ankara Tedarik Bölge Başkanlığı’nın 06/03/2020 tarihli ve ………..sayılı yazısı ile davalıdan istendiğini, yazının 11/03/2020 tarihinde davalıya tebliğ edilerek temerrüde düşürüldüğünü; 419.271,12-TL bedelli, 10/01/2019 tarihli ve 183181 numaralı kefalet senedi tutarının yatırılmasının MSB Ankara Tedarik Bölge Başkanlığı’nın 20/03/2020 tarihli ve 214609 sayılı yazısı ile davalıdan istendiğini, yazının 25/03/2020 tarihinde davalı sigorta şirketine tebliğ edilerek temerrüde düşürüldüğünü; 250.000,00-TL bedelli, 09/05/2019 tarihli ve 278725 numaralı kefalet senedi tutarının yatırılmasının Erzincan 3. Ordu Saymanlık Müdürlüğü’nün 20/03/2020 tarihli ve 214773 sayılı yazısı ile davalıdan istendiğini, yazının 31/03/2020 tarihinde davalı sigorta şirketine tebliğ edilerek temerrüde düşürüldüğünü, davalı tarafından 20 Ekim 2020 tarihinde 5.793.127,20-TL ve 419.217,12-TL tutarındaki senet bedellerinin müvekkilinin hesabına yatırıldığını ancak sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren işleyen yasal faizin yatırılmadığını, söz konusu kefalet senetlerinde başvuru tarihinden itibaren yasal faiz ödeneceği taahhüdünde bulunulmasına ve müvekkili tarafından yapılan başvuruda da faiziyle birlikte ödenmesi istenmesine rağmen, davalı tarafça sadece ana para ödemesi yapıldığını, faizin ödenmediğini, ayrıca 250.000,00-TL bedelli kefalet senedi bedelinin de davalı tarafından ödenmediğini, bu bedelin de başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilinin gerektiğini, davalı tarafından düzenlenen kefalet senetlerinde; “Protesto çekmeye, hüküm ve adı geçenin iznini almaya gerek kalmaksızın ve … Eml. Tem. İnş. Oto. San. Tic. Ltd. Şti. ile İdareniz arasında ortaya çıkacak herhangi bir uyuşmazlık ve bunun akıbet ve kanuni sonuçları dikkate alınmaksızın, yukarıda yazılı tutarı ilk yazılı talebiniz üzerine derhal ve gecikmeksizin idarenize nakden ve tamamen, talep tarihinden ödeme tarihine kadar geçen günlere ait kanuni faizi ile birlikte ödeyeceğimizi S.S…. Sigorta Koop. İmza atmaya yetkili temsilcisi ve sorumlusu sıfatıyla ve S.S. … Sigorta Koop. ad ve hesabına taahhüt ve beyan ederiz…” taahhüdünün bulunduğunu, davalının bu taahhüdünü yerine getirmediğini, kamu ihaleleri teminatının; sigortalının, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve ilgili diğer mevzuata tabi ihalelerde teminatın gelir kaydedilmesine neden olabilecek risklerine karşı kayıtsız-şartsız, kesin, asli, sigortalının yükümlülüğünden bağımsız, ilk talepte ödeme kaydını içeren teminat türü olduğunu, bu sebeple tazminatın kamu ihaleleri teminatı kapsamında ödenmesi gerektiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile kalmak kaydıyla; 250.000,00-TL bedelli kefalet senedi alacağı ile bu senedin davalıdan istek tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi 5.793.127,20-TL ve 419.271,12-TL tutarındaki kefalet senetlerinin ise davalıdan istek tarihinden itibaren işleyen yasal faizinin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP ;
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkili ile yüklenici- sigorta ettiren dava dışı … Eml Tem. İnş. Oto. San ve Tic. Ltd. Şti. arasında Afyon ikmal komutanlığı ve Erzincan 3. Ordu Komutanlığı hazır yemek hizmeti alımı için yapılan sözleşmeler gereğince müvekkili tarafından sigorta ettiren sıfatı ile yüklenici … Eml. Tem. İnş. Oto. San. Tic. Ltd. Şti.’ye Kefalet Sigortası Genel Şartları gereğince Erzincan 3. Ordu Komutanlığı Hazır Yemek Hizmet Alımı için 25/01/2019 tarihli …… numaralı 5.793.127,20 TL bedelli kesin kefalet senedinin ve Afyon İkmal Komutanlığı Hazır Yemek Hizmet alımı için ise 419.271,12 TL bedelli kesin kefalet senedinin verildiğini, davacının Afyon Hazır Yemek Hizmeti sözleşmesi için 02/01/2020 tarihli ve 2019/148 Esas sayılı kararı ile hakkında iflas kararı verilen yüklenici ile ilgili olarak iflas etmesi nedeniyle 4735 sayılı KİK’nın 17/b maddesi gereğince 12/03/2020 tarihinde sözleşmenin feshi ve fesih onayı ile sözleşmenin fesh edilerek kefalet senedinin irat kaydının istendiğini; Erzincan Hazır Yemek Hizmeti sözleşmesi için ise 4735 sayılı Kanun’un 205/f maddesi gereğince mücbir sebepler dışında ihale dökümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak taahhüdünü yerine getirmediğinden aynı kanunun 20/b maddesi gereğince 03/03/2020 tarihli……….numaralı fesih ve fesih onayı ile feshedilmesinin ve kefalet senedinin irat kaydedilmesinin istendiğini, feshin usulsüz olduğunu, bu dava açılmadan önce 16/04/2020 tarihinde Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde bu konu ile ilgili olarak ……Esas sayılı davanın açıldığını, yüklenici firmanın 02/01/2020 tarihi itibariyle müflis durumda olduğunu ve bununla ilgili olarak İİK’daki son düzenleme gereğince işletme faaliyetinin devamı kararı alındığını, şirketin iflas tarihi olan 02/01/2020 tarihinden özellikle Afyon ihalesinin bitimi tarihine kadar tüm sözleşmesel yükümlülüklerin yerine getirildiğini ve hakedişlerin ödendiğini, kesin kabul ve onaylarının yapıldığını, dolayısıyla kefalet senedi veren müvekkilinin sorumluluğunun kalmadığını bildirmişse de idarenin kesin kefalet senedinin irad kaydını istediğini, yine Erzincan 3. Ordu Saymanlığı için sözleşme yükümlülüklerinin yerine getirilmediğine ilişkin dava dilekçesinde beyanda bulunulmuş ise de idarenin usulsüz fesih yapıldığı ve feshin iflas kararı gereğince tüm idare yönetiminde olduğu ve Ankara……… İcra Müdürlüğü’ne fesih yazılarının tebliği yapılmadan feshin geçersiz olduğu bildirilmiş ise de davacı idarenin bu durumu kabul etmeyerek müvekkilini muhatap almadığını ve ödemenin yapılmasını istediğini, tüm bu işlemler hukuka aykırı iken müvekkili tarafından ödemelerin yapıldığını, 09/05/2019 tarihli 278725 numaralı 250.000,00 TL bedelli kefalet senediyle ilgili davacı idare ile arabuluculuk görüşmesinin yapılmadığını, arabuluculuk anlaşamama tutanakları getirtildiğinde bu hususun görüleceğini, davanın sonucunda yüklenici müflis … Eml. Tem. İnş. Oto. San. Tic. Ltd. Şti.’nin de etkilenecek olması sebebiyle davanın Ankara 21. İcra Müdürlüğü’nün 2020/2 iflas sayılı dosyasında iflas idaresine ihbar edilmesini istediklerini, Erzincan ihalesi ile ilgili olarak usulsüz fesih edildiğine ilişkin müvekkili tarafından Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan ………. Esas sayılı menfi tespit davası ile bu davanın birleştirilmesini istediklerini, yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda feshin usulsüz olduğu hususunun ortaya çıkacağını, sözleşme yükümlülüklerinin ihlaline ilişkin riskin gerçekleşmesi halinde verilen kefalet senedinin rizikonun gerçekleşmemesi halinde hukuki bir değerinin kalmayacağını, bu durumun iflas kararı ile teminatın nakde çevrilmesi isteminin idarenin hakkın kötüye kullanımı isteğini gösterdiğini, kefalet senetleri içeriğine göre yüklenicinin taahhüdünü kanun ile ihale dökümanı ve sözleşme hükümlerine göre kısmen veya tamamen yerine getirmediği takdirde gerekçesiyle verildiğini, sonuç olarak Erzincan ihalesi için usulsüz fesih onayı ve fesih işlemleri yapıldığından müflis şirket hakkında iflas dairesine hiçbir şekilde fesih işlemleri ve tebliği yapılmadığından usulsüz fesih nedeniyle müvekkilinin temerrüde düşmediğini, usulsüz fesih nedeniyle kefalet senedinin irad kaydının yasaya aykırı olduğunu, kefalet senedine konu Afyon ihalesiyle ilgili sözleşmeye ilişkin tüm yükümlülüklerin yerine getirildiğini, buna rağmen Afyon ihalesi için kefalet senedinin irad kaydı isteminin ve faiz isteminin Medeni Kanun’un 2. maddesi gereğince dürüstlük kuralına aykırı olduğunu belirterek davanın öncelikle usül yönünden mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE ;
Dava; hizmet alım sözleşmeleri nedeniyle düzenlenen kefalet sigortasından kaynaklanan alacak davasıdır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır. Mahkememizce de bu çerçevede değerlendirme yapılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 12. maddesinde “Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince, mal varlığı haklarına ve şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi’dir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir. Aynı kanunun 19/2 maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. Zira; Türk Ticaret Kanunu ile kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde ticari davalar, ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlenmiştir.
Somut olayda; davacı ile dava dışı yüklenici … Eml. Tem. İnş. Oto. San. Tic. Ltd. Şti. arasında İkmal Komutanlığı (Afyon) ve 3. Ordu Komutanlığı (Erzincan)’ın ihtiyacı olan hazır yemek hizmeti alımı için hizmet alım sözleşmelerinin imzalandığı, davalının ise yüklenici şirketin sigortacısı olduğu, davaya konu olup da davacı tarafça gelir kaydedilen kefalet senetlerinin Kefalet Sigortası Genel Şartları gereğince davalı tarafından düzenlenerek davacıya verildiği; hizmet sözleşmelerinin dayanağının 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmesi Kanunu olduğu, davacının tacir sıfatının bulunmadığı, uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olmadığı, bu nedenle ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği, uyuşmazlığın çözümünde mahkememizin görevli olmadığı, 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından, göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın, göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine,
2-Kararın kesinleşmesi halinde mahkememize başvuru yapıldığında dava dosyasının görevli İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Harç ve yargılama giderlerinin 6100 sayılı HMK’nın 331. maddesinin 2. fıkrasının 1. cümlesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine, taraflardan birinin iki hafta içerisinde gönderme isteğinde bulunmaması halinde, taraflardan birisinin isteği üzerine mahkememizce “davanın açılmamış sayılmasına” karar verilerek, aynı karar ile yargılama giderlerinin 6100 sayılı HMK’nın 331. maddesinin 2. fıkrasının 2. cümlesi uyarınca karara bağlanmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 04/03/2022

Başkan ….
e-imza
Üye ….
¸E-imza
Üye …..
¸E-imza
Katip ….
¸E-imza