Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/428 E. 2022/333 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/428
KARAR NO : 2022/333

ASIL DAVADA
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle), Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/08/2019

BİRLEŞEN İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
…/… ESAS …/… KARAR SAYILI DAVASINDA;

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/09/2020
KARAR TARİHİ : 07/04/2022

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada, davacı … Petrol Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davalı şirket arasında 5 yıl süreli olarak 26.11.2014 tarihinde 34 maddeden oluşan Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi imzalandığı, Sözleşme kapsamında …Bankası A.Ş. … Sayılı 100.000,00 TL bedelli Teminat mektubu davalı şirkete verildiği, davalı şirketçe söz konusu teminat mektubu 18.06.2019 tarihinde haksız olarak nakde çevrilmiş olup, bundan doğan zararın tazmini için müvekkil tarafından İzmir 9. İcra Müdürlüğü …/… E sayılı dosyadan başlatılan ilamsız takibe davalı tarafça itiraz edilmiş ve takip durduğu, müvekkil tarafından zorunlu arabuluculuk başvurusundan da sonuç alınamamış olup 02.08.2019 Tarihli Anlaşamamaya ilişkin son tutanak aslı da dosyaya sunulduğu, davalı tarafça icra takibine yapılan itirazın iptali gerekmekte olduğu, teminat mektubunun nakde çevrildiği tarih itibariyle müvekkil şirketin davalı şirkete vadesi gelmiş herhangi bir borcu bulunmadığı, teminat mektubunun nakde çevrilmesini gerektirecek hiçbir sebep yokken davalı şirket, 18.06.2019 tarihinde teminat mektubunu haksız ve mesnetsiz şekilde nakde çevirdiği, sözünü ettikleri nedenlerle davalı borçlunun itirazının iptalini istedikleri dava dilekçesini mahkememize sunmuştur.
Asıl davada, davalı … Petrolcülük Sanayi ve Ticaret A.Ş vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davacı arasında 26.11.2014 tarihli ve 5(beş) yıl süreli akaryakıt bayilik sozleşmesı ve bayilik sozleşmesmın eki ve ayrılmaz parçası nıtelıgınde5 (beş) yıl surelı protokol imzalandığı, söz konusu protokolun “Bayi’nin Taahhüdü” başlıklı 5 maddesine göre “davacı şirket anlaşma süresi olan 5(beş) yıl boyunca 500 m³/yıl akaryakıt satın almayı taahhüt etmiştir.” Davalı şırket yıllık 500 metreküp toplam 2.500 metreküp satış taahhüdünü yerine getirmediği için muvekkıl şirketin kar mahrumıyetı alacagı tahakkuk ettiği, ayrıca yine aynı protokolün “Cezai Şart” baslıklı 11 maddesine göre, davacı şirket, “bayilik süresi boyunca protokoldeki taahhütlerini yerine getirmemesi halmde 50.000 TL cezai şartı KDV ‘si ile birlikte ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir.”
Davacı şırket yıllık satış taahhudu olan 500 metrekup akaryakıtı satın almayarak protokolü ihlal etmiş, protokolun ihlalinden kaynaklı kar mahrumiyeti tahakkuk ettiği, bunun için müvekkil şirket 18.06.2019 tarihli … sayılı 100.000 TL bedelli faturayı keşide ettiği, bunun için müvekkil şirket 18.06.2019 tarihli … sayılı 100.000 TL bedelli faturayı keşide ettiği, sözleşmenin ihlalinden kaynaklı alacakların teminatı olarak davalı şırketten teslim alınan dava konusu teminat mektubu, söz konusu faturanın ve sozleşmelerden kaynaklanan bir kısım alacakların karşılığı olarak tahsil edildiği, müvekkil şirketin, davacı şirketten ariyet ve otomasyon bedeli ile bakiye kar mahrumiyeti ve cezai şart alacağı olduğundan, taraflarınca dava açılmak üzere arabuluculuk başvurusu yapıldığı, arabuluculuk süreci halen devam ettiği, sonuç olarak davacı şirketin dava dilekçesinde yer alan, “femingi me bu nakde çevrildiğinde vadesi gelmiş bir borç olmadığı ve teminat mektubunun nakde çevrilmesini gerektiren bir sebebin bulunmadığı iddiası” hukuki dayanaktarı yoksun olduğu, davacı şirketin haksız, kötü niyetli ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine karar verilmesi yönünde cevap dilekçesini mahkememize sunmuştur.
Birleşen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… esas …/… karar sayılı dosyasında davacı … Petrolcülük Sanayi ve Ticaret A.Ş vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davacı arasında 26.11.2014 tarihli ve 5(beş) yıl süreli akaryakıt bayilik sozleşmesı ve bayilik sozleşmesmın eki ve ayrılmaz parçası nıtelıgınde5 (beş) yıl surelı protokol imzalandığı, söz konusu protokolun “Bayi’nin Taahhüdü” başlıklı 5 maddesine göre “davacı şirket anlaşma süresi olan 5(beş) yıl boyunca 500 m³/yıl akaryakıt satın almayı taahhüt etmiştir.” Davalı şırket yıllık 500 metreküp toplam 2.500 metreküp satış taahhüdünü yerine getirmediği için muvekkıl şirketin kar mahrumıyetı alacagı tahakkuk ettiği, ayrıca yine aynı protokolün “Cezai Şart” baslıklı 11 maddesine göre, davacı şirket, “bayilik süresi boyunca protokoldeki taahhütlerini yerine getirmemesi halmde 50.000 TL cezai şartı KDV ‘si ile birlikte ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir.”
Davacı şırket yıllık satış taahhudu olan 500 metrekup akaryakıtı satın almayarak protokolü ihlal etmiş, protokolun ihlalinden kaynaklı kar mahrumiyeti tahakkuk ettiği, bunun için müvekkil şirket 18.06.2019 tarihli … sayılı 100.000 TL bedelli faturayı keşide ettiği, sözleşmenin ihlalinden kaynaklı alacakların teminatı olarak davalı şırketten teslim alınan dava konusu teminat mektubu, söz konusu faturanın ve sozleşmelerden kaynaklanan bir kısım alacakların karşılığı olarak tahsil edildiği, sonuç olarak müvekkil şirketin davalı şırketten fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla kar mahrumiyeti alacağı 5.000 TL alacagın tahsili amacıyla dava açmıştır.
Birleşen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… esas …/… karar sayılı dosyasında davalı … Petrol Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekilinin cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde de bahsi geçen 18.06.2019 Tarihli … No’lu 100.000 TL bedelli faturaya istinaden müvekkil şirketçe verilen teminat mektubunun haksız bir şekilde nakde çevrilmesi ile ilgili olarak, İzmir 9. İcra Dairesi …/… E. Sayılı dosyadan icra takibi başlatılmış ve karşı tarafın itirazı nedeniyle takip durmuş ve müvekkil tarafça itirazın iptali için dava açıldığı, söz konusu dava karar aşamasında olup İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… E. Sayılı dosyası ile halen derdest olduğu, derdest olan İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… E sayılı dosya dava ve cevap dilekçeleri de dilekçemiz ekinde sunulmuş olup; görüleceği üzere davanın tarafları aynı olduğu, söz konusu dosya ve işbu dosya, işbu dosya davacısının 18.06.2019 Tarihli … No’lu 100.000,00 TL bedelli fatura sebebiyle alacaklı olup olmadığına ilişkin olup, derdest olan dosya itirazın iptali davası olsa da araştırılan husus yukarıda belirttikleri üzere müvekkillerinin … Petrolcülük şirketine borçlu olup olmadığına yani fatura sebebiyle davacının alacaklı olup olmadığına ilişkin olduğu, her iki dosyanın tarafları da, dava sebebi de dava konusu da aynı olduğu, her iki davanın da konusunu teşkil eden 100.000,00 TL’lik fatura “Kar mahrumiyeti ve cezai şart bedeli” ne ilişkin olduğu, derdest olan davada, dosya davacısının “kar mahrumiyeti ve cezai şart alacağı” nın olup olmadığı dava konusunu teşkil etmiş ve 21.07.2020 tarihli bilirkişi raporu ile dosya davacısı … Petrolcülük San. Ve Tic. A.Ş.’nin haksızlığı da ortaya çıktığı, davacı tarafça dosyada talep sonucu da kâr mahrumiyetine ilişkin olup işbu davanın bu sebeple reddi gerektiği, müvekkil şirket ile davalı şirket arasında 5 yıl süreli olarak 26.11.2014 tarihinde 34 maddeden oluşan Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi ve aynı tarihli 14 maddelik Protokol imzalandığı, 26.11.2014 tarihli ve 5 yıl süreli protokolün 5. Maddesinde bayiinin 5 yıl boyunca 500 metreküp/yıl akaryakıt almayı kabul ve taahhüt ettiği belirtilmiş ise de aynı maddede “ Bayi, …’ya satış taahhüdünden ötürü cezai şart ödemeyecektir.” denilmek suretiyle müvekkillerinin asgari alım taahhüdünden ötürü cezai şart ödemeyeceği hüküm altına alındığı, söz konusu hüküm tarafların, asgari alım taahhüdünün yerine getirilmemesi durumunda herhangi bir hukuki yola başvuramayacakları anlamına gelmekte olduğu, sözleşmenin yorumunda temel esas tarafların gerçek iradelerine ulaşıldığı, bayinin sözleşmede belirtilen miktarda mal almaması durumunda açıkça cezai şart istenmeyeceğini sözleşme hükmü haline getiren tarafların gerçek iradesi, sözleşmede gösterilen tutarda mal alınmaması durumunda hukuki yola başvurulamayacağı tarafların kar mahrumiyeti halinde cezai şartın istenmeyeceğini belirtmelerini başka türlü anlamak olanaklı olmadığı, nitekim Türk doktrini ve yargı kararlarında da sözleşme hükümlerinin bir bütün olarak yorumlanması gerektiği ifade edilmekte olduğu, (Kocayusufpaşaoğlu, Necip: Hukuki İşlem- Sözleşme, İstanbul 2014, s. 334).
Sonuç olarak söz konusu fatura veya sözleşme sebebiyle müvekkilin bir borcu olmadığı ve davanın reddini beyan ettiği cevap dilekçesini sunmuştur.
Dava; görülmekte dava dosyamızda taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı İİK. 67/2 uyarınca açılmış itirazın iptali davası, dava dosyamızla aralarında hukuki ve fiili irtibat olduğundan dolayı birleşme kararı verilen 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… esas sayılı dosyasında davacı … Petrolcülük A.Ş. Tarafından davalı … Petrol LTD. ŞTİ. Aleyhine fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL kar mahrumiyet bedelinin tahsili talep edilmiştir.
Dosya içinde … Petrolcülük A.Ş. Bayilik sözleşmesi, İzmir 9. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı takip dosyası, 26/11/2014 tarihli taraflar arasındaki akaryakıt bayilik sözleşmesi, …Bankası A.Ş.’nin … sayılı 100.000,00 TL bedelli teminat mektup fotokopisi ve 18/06/2019 tarihli … referans numaralı havale dekontu dosya içerisinde hazır edilmiş. Taraf defterleri üzerindeki bilirkişi incelemesi yapılmış, karar vermemize dayanak teşkil eden 09/01/2022 tarihli bilirkişi heyet raporu doğrultusunda, her dava dosyası da irdelenmek suretiyle dosyadaki tüm belgeler ve taraflar arasındaki sözleşme de irdelendiğinde taraflar arasındaki imzalanan akaryakıt bayilik sözleşmesi ve 5 yıl süreli protokolün bayinin taahhüdü başlıklı 5.1. Madde de “bayi, anlaşma süresi olan 5 yıl boyunca 500 m3/yıl Akaryakıt almayı kabul ve taahhüt ettiği anlaşılmaktadır.
Davalı karşı davalı … Petrolcülük San.Tic.A.Ş. 12.10.2021 tarihinde e-mail ortamında gönderdiği yıllar bazında icmale göre Davacı karşı Davalı … Petrol san.Ltd.Şti.’nin m3 bazında 2014-2019 yılları arasında toplam 1.666,10 M3 Akaryakıt alımı yaptığı anlaşılmaktadır.
Davalı karşı davacı … Petrolcülük A.Ş. tarafından alacağa dayanak gösterilen 18.06.2019 tarihli fatura incelendiğinde, “kar mahrumiyet cezai şart bedel” açıklamasını içerdiği 100.000 TL bedelli olduğu ve ayrıca bir KDV bedeli içermediği görülmektedir. Dolayısıyla her şeyden önce alacak iddiasına karşı ileri sürülen savunmanın dayanağını oluşturan faturanın içeriği kesin olarak belirlenememektedir. Çünkü hem cezai şart, hem de kar mahrumiyeti açıklamasını içermektedir. KDV Genel Tebliği gereğince cezai şart bedeline KDV eklenemeyeceği dikkate alındığında ise faturanın bu haliyle, mahrum kalınan kardan çok bir cezai şartı konu aldığı izlenimi doğmaktadır.
Taraflar arasında imzalanan akaryakıt bayilik sözleşmesinin fesih halleri başlıklı 23. Maddesi …’nun haklı nedenle fesih hakkını düzenlemekte, bayinin sözleşme ve taahhütname hükümlerini yerine getirememesine bir fesih nedeni olarak yer vermektedir. Feshin sonuçlarının düzenlendiği maddelerden 24. Maddede, bayinin zarar ziyan talebinde bulunamayacağı belirtilmişken, bayinin tek taraflı feshi halini konu alan 25. Madde böyle bir durumda …’nun cezai şart ve zarar ziyan talebinde bulunabileceği şartını içermektedir.
Sözleşmeye ek protokolün 5. maddesi ise bayinin taahhüdü başlığını taşımakla ve beş yıl boyunca asgari 500 metreküp akaryakıt alım taahhüdünü içermektedir. Ancak özel olarak bayinin satış taahhüdünden ötürü cezai şart ödemeyeceği düzenlenmiştir. Aynı maddede ayrıca bayinin başka şirketlerden Akaryakıt alması halinde cezai şart ödeyeceği düzenlenmiştir. Protokolün 6. Maddesinde teminatlar başlığı altında, bayinin taahhütleri karşılığı bir teminat mektubu vereceği düzenlenmişse de, buna ilişkin tutar kısımları boş bırakılmıştır. Son olarak dikkat çeken, protokolün cezai şart başlıklı 11. Maddesinde dört ayrı aykırılık durumuna bağlı olarak 50.000TL tutarlı bir cezai şart öngörülmüştür. Bunlar, sözleşmedeki taahhütleri yerine getirilmemesi, başka şirketin bayiliğinin alınması, başka şirketin malların pazarlanması ve bayinin sözleşmeyi tek taraflı feshetmesidir.
Daha önceki raporlarda da belirtildiği üzere, protokolün 5. Maddesi gereği “Bayi, …’ya satış tahhüdünden ötürü cezai şart ödemeyecektir.”
Davacı karşı davalı … Petrol vekilince verilen bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde özetle, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 5.1. maddesinde satış taahhüdünden ötürü cezai şart ödenmeyeceği, karşı tarafın dayanmak istediği 11. Maddeye göre ancak diğer ihlal sebeplerinin bir cezai şartı mümkün kıldığı, oysa olayda bu koşulların bulunmadığı belirtilmiştir. Ayrıca karşı tarafça emsal gösterilen kararın farklı bir cezai şart sebebini konu aldığı, geçmiş yıllarda kar mahrumiyeli istenmemişse bunun sonradan istenemeyeceği belirtilmiştir.
Davalı karşı davalı … Petrolcülük vekilince verilen beyan dilekçesinde ise aynen, “söz konusu fatura içeriğine dikkat edildiğinde kar mahrumiyeti alacağı da söz konusudur” denilmiştir. Bu beyan fatura açıklamasında yer alan “kar mahrumiyeti cezai şart bedel” ifadesiyle beraber değerlendirildiğinde, dava konusu 100.000 TL asıl alacak konulu faturanın aynı anda hem cezai şart hem de kar mahrumiyeti iddiasını içerdiği anlaşılmaktadır.
… Petrolcülük tarafından sunulan bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde ayrıca cezai şart ile kar mahrumiyetinin farklı alacak kalemleri olduğu, “cezai şart ödenmeyeceği kararlaştırılmış ise de kar mahrumiyeti ödenmeyeceği yönünde bir hüküm bulunmamaktadır” ifadesiyle ortaya konulmaktadır. Bu koşullar altında … Petrolcülük tarafından karşı taraf …’ü yıllık alım taahhütlerini yerine getirmemesi nedeniyle bir cezai şarta hak kazanamayacağı hususu açıklık kazanmaktadır.
Yukarıda da dikkat çekilen sözleşme ve protokol hükümlerinden de anlaşıldığı üzere … Petrolcülüğün cezai şarta hak kazanması ancak bayi …’ün başka tedarikçilerin malını satması gibi ihlallerde söz konusu olacak, … Petrolcülük mallarının satışı için öngörülen kotanın altında kalınması bir cezai şart yükümlülüğü doğurmayacaktır. Nitekim Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin pek çok kararında da belirtildiği üzere, “her yıl sonunda bir önceki yıla dair ceza koşulunun istenebilmesi, takip eden yılda henüz ifaya başlanmadan önce çekince ( ihtirazi kayıt ) bildirmesi veya ihtar çekilmesine bağlıdır. Bunlar yapılmadan müteakip yılın ifası gerçekleşmişse artık bir. önceki yıla ait ceza koşulu istenemez.” YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ E. 2013/14851 K. 2014/1302 T. 16.).2014. “Kaldı ki sözleşme tarihi olan 2003 tarihinden davanın açıldığı 2010 tarihine kadar ihtirazi kayıt konmadan mal verilmeye devam edilmesi sebebiyle davalıda asgari alım taahhüdüyle ilgili bu uygulamaya gidilmeyeceği konusunda haklı bir güven yaratılmıştır. Oluşan bu güven sebebiyle davacının aradan geçen bunca yıldan sonra davalıdan belirtilen sebeplerle cezai şart talep etmesi M.K.2 ye aykırıdır.” YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ E. 2013/14654 K, 2013/19950 T. 17.12.2013 Ayı yönde: YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ £, 2016/15852 K. 2018/1512 T. 26.3201819, HUKUK DAİRESİ E. 2016/10153 K. 2017/8072 T. 19.12.2017.
Birleşen dosyaya konu ihtilafta, davacının banka teminat mektubunu sözü geçen 100.000TL tutarlı faturaya dayanarak nakde çeviren taral … olduğuna göre, yapmış olduğu bu tahsilatın dayanağı kalemleri ve nasıl hesaplandığını açıklama yükümlülüğü de yine kendisine ait olmak gerekir. Oysa en başta ihtilaf konusu 100.000TL tutarlı faturanın tam olarak içeriğini dahi tespit edilememektedir. Fatura açıklamasından bu bedelin hem cezai şari, hem de kar mahrumiyeti bedelini içerdiği sonucu çıkmaktadır.
Protokolün cezai şart başlıklı 11. Maddesinde dört ayrı aykırılık durumuna bağlı olarak 50.000 TL tutarlı bir cezai şart öngörüldüğünden, bu bedelin 50.000 TL tutarlı bir kısmının cezai şartı, diğer kısmının ise kar mahrumiyetini konu aldığı tahmin edilmekteyse de, bu konuda da kesin bir kanaate ulaşılamamaktadır.
Aynı şekilde birleştirilen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasında da davacı … Petrolcülük 5.000,00 TL dava değeri göstererek kar mahrumiyeti talep etmişse de, buna ilişkin hesaplamaya elverişli bir veri sunulmadığı görülmektedir. Öte yandan, davacı karşı davalı …’ün bir asgari alım taahhüdü altına girdiği tartışmasız ise de, bu taahhüdün yerine getirilmemesinin yaptırımının akaryakıt bayilik sözleşmesinin fesih halleri başlıklı 23. maddesinde belirlendiği şekilde … açısından bir haklı fesih nedeni oluşturduğu, ancak bunun dışında ayrıca bir kar mahrumiyeti talebi için sözleşmede bir hesaplama formülünün bulunmadığı görülmektedir. Bu nedenle, karşı davacı …’nun gerek birleşen dosyadaki alacak talebi, gerekse huzurdaki davaya konu nakde çevrilen teminat mektubunun dayanağını oluşturan fatura içeriği açısından beyanlarını ispatlayan bir veriye ulaşılamadığı dosya içerisinde belgelerden ve alınan bilirkişi raporundan bellidir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
-Tarafların yasal ticari defterlerindeki 100.000 TL’lik farkın Davalı Karşı Davacı tarafından Davacı Karşı Davalı adına düzenlenen Davacı Karşı davalı yasal ticari defterlerinde kayıtlı olmayan 100.000 TL’lik faturasından kaynaklandığı,
-Bu faturanın aynı anda hem cezai şart hem de kar mahrumiyeti açıklamasını içerdiği, bu iddia ve talebin her iki davanın da konusunu oluşturduğu,
-Davacı karşı Davalı … Petrol San. Ltd. Şti.’nin davalı karşı davalı … Petrolcülük San. Tic. A.Ş.’den toplam 1.666,10 M3 akaryakıt alımı yaparak sözleşme gereği taahhüttü’nü yerine getiremediği,
-Taraflar arasında imzalanan protokole göre satış taahhüdünden ötürü cezai şart ödemeyeceğinin düzenlendiği, bu koşullar altında davalının faturasının bu yönden sözleşmeye uygun olmadığı,
-Öte yandan, davalı karşı davacının kar mahrumiyeti iddiasının da bir bilirkişi incelemesine konu oluşturabilecek verilerden yoksun olduğu, sözleşmeye göre taahhüdün yerine getirilmemesi halinde … için bir haklı fesih nedeni doğmakla beraber, kar mahrumiyetine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı (öte yandan Sözleşmenin 25. maddesine göre kotanın doldurulması dışındaki diğer ihlal hallerinde …’ya böyle bir hakkın tanındığı) tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde açılan davanın kısmen kabulüne, işlemiş faize yönelik talebin daha önce temerrüde düşürülmediği anlaşılmakla şartları oluşmadığından reddine, alacağın bulunup bulunmadığı, yargılama aşamasındaki bilirkişi incelemesinden anlaşıldığından, şartlar oluşmadığından, alacak likit ve hesaplanabilir olmadığından İİK. 67/2 uyarınca davacı lehine icra inkar tazminatı’na yer olmadığına, İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ndeki …/… esas, …/… karar sayılı birleşen dosyadaki davacının davası tüm dosya içeriği, sunulan belgeler ve alınan bilirkişi heyet raporu birlikte değerlendirildiğinde ispatlanamadığından birleşen dosya yönünden açılan davanın reddine dair mahkememizdeki vicdani kanıyı yansıtan aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
A-1-Dava dosyamızdaki davacının;
Davasının KISMEN KABULÜ İLE;
İzmir 9. İcra Müdürlüğünün …/… sayılı takip dosyasındaki, 100.000,00 TL lik alacağa yönelik İTİRAZIN İPTALİ İLE,
100.000,00 TL lik asıl alacağa takip tarihinden itibaren, avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
İşlemiş faize yönelik talebin, daha önce temerrüde düşürülmediği anlaşılmakla, şartları oluşmadığından REDDİNE,
Alacağın bulunup bulunmadığı, yargılama aşamasındaki bilirkişi incelemesi ile anlaşıldığından, şartları oluşmadığından, alacak likit ve hesaplanabilir olmadığından, davacı lehine icra inkar tazminatına yer olmadığına,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 6.831‬,00-TL nispi harca, peşin alınan 1.223,24 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.607,76‬‬‬ ‬‬-TL karar ve ilam harcının, asıl davada davalı … Petrolcülük Sanayi ve Ticaret A.Ş’den alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvuru harcı, peşin yatırılan 1.223,24 -TL harç ile 14,2‬0 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.281,84‬‬‬ TL harcın asıl davada davalı … Petrolcülük Sanayi ve Ticaret A.Ş’den alınarak, asıl davada davacı … Petrol Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne verilmesine,
4-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin, davanın kabul-ret oranına göre (%98,73 kabul, %1,27 ret), 1.303,24 TL sinin asıl davada davalı … Petrolcülük Sanayi ve Ticaret A.Ş’den, 16,76‬ TL sinin asıl davada davacı … Petrol Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
5-Dava kısmen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 95,20-TL posta-tebligat-talimat gideri olmak üzere toplam 1.295,20 -TL yargılama giderinin kabul red oranına göre (%98,73 kabul, %1,27 ret) 1.278,75 -TL sinin asıl davada davalı … Petrolcülük Sanayi ve Ticaret A.Ş’den alınarak, asıl davada davacı … Petrol Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne verilmesine, kalan 16,45‬ TL yargılama giderinin asıl davada davacı … Petrol Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi üzerinde bırakılmasına,
6-Dava kısmen reddedildiğinden, asıl davada davalı … Petrolcülük Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin yapmış olduğu 22,00 TL posta-tebligat-talimat gideri, 2.350‬,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.372‬,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre (%98,73 kabul, %1,27 ret) 30,12 TL sinin asıl davada davacı … Petrol Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi alınarak, asıl davada davalı … Petrolcülük Sanayi ve Ticaret A.Ş’ne verilmesine, 2.341,88‬ TL yargılama giderinin asıl davada davalı … Petrolcülük Sanayi ve Ticaret A.Ş üzerinde bırakılmasına,
7-Asıl davada davacı … Petrol Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 13.450,00-TL vekalet ücretinin asıl davada davalı … Petrolcülük Sanayi ve Ticaret A.Ş’den alınarak, asıl davada davacı … Petrol Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne verilmesine,
8-Asıl davada davalı … Petrolcülük Sanayi ve Ticaret A.Ş kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 1.282,19-TL vekalet ücretinin asıl davada davacı … Petrol Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden alınarak, asıl davada davalı … Petrolcülük Sanayi ve Ticaret A.Ş’ne verilmesine,
9-HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
B-1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… esas …/… karar sayılı dosyası ile birleşen dosyadaki davacının, davasının REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin olarak alınan 85,39 TL harcın düşülmesi ile kalan 4,69‬ TL harcın karar kesinleştiğinde isteği halinde birleşen dosya davacısı … Petrolcülük Sanayi ve Ticaret A.Ş ‘ne iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 5.000,00 TL vekalet ücretinin birleşen dosya davacısı … Petrolcülük Sanayi ve Ticaret A.Ş’den alınarak, birleşen dosya davalı … Petrol Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı yasanın 345. Maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süresi içerisinde Bölge İstinaf Mahkemesine başvuru yolunun açık olduğu açıkça okunup usulünce anlatıldı.07/04/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı