Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/420 E. 2022/468 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/420 ESAS
KARAR NO : 2022/468 KARAR

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/08/2019
KARAR TARİHİ : 18/05/2022

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … A.Ş.’nin toplu gönderi ve dağıtım sektöründe hizmet veren bir şirket olduğunu, taraflar arasında imzalanan 14.02.2018 tarihli dağıtım sözleşmesi gereğince davacının davalıya dağıtım hizmeti verdiğini ve verilen bu hizmet için davalı şirkete 31.07.2018 tarihli, … numaralı ve 6.693,24 TL bedelli faturayı kestiğini, kesilen faturanın davalı şirkete teslim edildiğini, yasal süresi içerisinde herhangi bir itirazda bulunulmadığından fatura içeriğinden kaynaklanan alacağın kesinleşmiş olduğunu, davalı şirket tarafından 6.693,24 TL’lik bu fatura alacağının ödenmemesi nedeniyle, davalı şirket aleyhinde İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin bu takibe yetki ve borç yönünden itiraz etmesi üzerine öncelikle yetki itirazının kaldırılması için dava açılmış borçlunun yetki itirazının kaldırılmasına ve İzmir İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğuna karar verildiğini, verilen kararın kesinleştiğini, davalı şirketin takibe itirazının tamamen davacı şirketin alacağına kavuşmasını geciktirmeye yönelik olduğunu, açıkladığı nedenlerle davalı şirketin İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazının iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davacı şirket lehine davalı şirket aleyhinde icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin anlaşmalı olduğu kurumlara ve avukatlara, alacaklarının idari ve hukuki takibi kapsamında toplu evrak hazırlama, teknik altyapı, çağrı merkezi üzerinden iletişim ve hukuki koordinasyon hizmeti verdiğini, bu kapsamda, anlaşmalı olduğu … Yönetimi A.Ş. firmasına aracılık ederek, 14.02.2018 tarihli dağıtım sözleşmesi kapsamında, davacıya listesi iletilen yaklaşık 3.300 adet yasal borç bilgilendirme ve indirim teklifi mektuplarının imza karşılığı elden teslim edilecek şekilde dağıtılması için davacı ile anlaşmış olduğunu, bu anlaşma kapsamında daha önce de gönderiler yapıldığını ve davacı firma ile bir sorun yaşanmamış olduğunu, sözleşme ve teklifte açıkça belirtildiği gibi, davacının, adresleri verilen kişilere gönderilecek yasal uyarı mektuplarını imza karşılığında, telefon bilgilerini de alarak teslim etmekle, imza vermek istemeyen muhataplara teslim etmemekle ve doğru bir şekilde teslimat bilgilerini raporlamakla yükümlü olduğunu, ancak davacı şirketin yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğunu, davacı tarafın her ne kadar bu hizmeti verdiğini beyan etse de, imza karşılığı mektup dağıtım işlemini usulüne uygun olarak gerçekleştirilmemiş ama gerçekleştirmiş gibi teslim tutanakları düzenlemiş, ya kullanım dışı, ya da muhataplar ile herhangi bir ilgisi olmayan sahte telefon numaralarını davalı firmaya iletmiş olduğunu, davacı şirketin dağıtımı yapıldığını ve işin bittiğini bildirmesine rağmen mektubu teslim alan muhataplardan hiçbir dönüş olmamış olduğunu, davacının davalı üzerinden daha önce yaptığı gönderimlerde böyle bir sorunla karşılaşılmamış, gönderilen mektupların icralık borçlulara indirim sunması sebebi ile her zaman yüksek oranda alıcıdan dönüş olduğunu, davacı tarafından bildirilen bütün telefon numaralarının aranmış, aralarında geçerli numara olmadığı tespit edilmiş olduğunu, bunun dışında mektubu teslim alan tek bir borçlunun bile bilgi almak için davalı firmanın çağrı merkezini aramadığını beyan ettiğini, davacı şirketin sözleşmedeki hizmeti yerine getirmediği ve işlerini usulüne uygun yapmadığından bahisle kendisine İstanbul Beykoz 2. Noterliğinin 19.Ekim 2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesini keşide edildiğini ve davacı tarafça gönderilen … No lu 31.07.2018 tarihli faturaya konu hizmet verilmediği için davalı şirket tarafından iade faturası düzenlenerek ihtarnamenin ekinde davacı tarafa gönderildiğini, açıkladığı nedenlerle davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine, haksız yere icra takibi ve dava açtığından davacı aleyhine, davalı lehine %20 tazminatına hükmedilmesine, yargılama ücreti ve ücreti vekâletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İcra Dosyası: İzmir 2. İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılı dosyasında davacının davalı aleyhine 16.693,24- TL asıl alacak üzerinden takip başlattığı, davalının 22.10.2018 tarihli dilekçesi ile yetkiye, borca, faize, ve ferilere itiraz ettiği takibin durduğu görülmüştür.
Tanık … Beyanında: ” Ben davalı şirkette ofis sorumlusu olarak çalışırdım, davacı şirketle davalı şirket kurye anlaşması yapmıştı, davalı şirket risk yönetimi kapsamında icra takibi yapılması amacıyla muhataplara ihtar göndermemiz gerekiyordu, bu ihtarları davacı şirket aracılığıyla göndermek üzere anlaşma yapıldı, başlarda davacı şirketin kuryeliğini yaptığı ihtarlarda herhangi bir sorun olduğunu görmedik, ancak bir süre sonra biz muhatapları telefonla aradığımızda kendilerine herhangi bir ihtar gelmediğini söylediler, biz bu durumu hemen davacı şirkete ilettik, davacı şirket başta bu hususu kabul etmedi ve ihbarnameleri muhataplara teslim ettiğini söyledi, normalde davacı şirket ihtarnameleri muhataba teslim ettiğinde kime teslim ettiğini yazmalıydı, ayrıca imza ve telefon numarası alması gerekiyordu, ancak muhataplar bize kendilerine herhangi bir ihbarname gelmediğini söyledikten sonra davacı ile yaptığımız görüşmelerde davacı tarafından bize sunulan kayıtlarda bilgilerin uyuşmadığını tespit ettik, yani bizde ki muhatapların telefon numaraları bilgileriyle ihtarname tebliğ edilen şahısların bilgileri ve telefon numaraları uyuşmuyordu, yaklaşık 2500-2600 kişiyi biz aradık ve bunların hiçbirisine ihbarların yapılmadığını tespit ettik, davacı şirket başta bu şahıslara yeniden tebligat yapılacağını söylemişti, ancak yalnızca hatırladığım kadarıyla yaklaşık 400 kişiye yeniden ihbar yapacağını söyledi, biz 2500-2600 kişinin tamamına yeniden ihbar yapılmasını istedik, ancak davacı şirket bunu kabul etmedi ve sonuç itibariyle bu 400 kişiye de ihbar yapılmadı, davalı şirket yetkilisi de faturaları iade etti diye biliyorum, davacı taraf süresinde itiraz edilmediğini söylemişti, ancak bizim zaten bu hizmetin yerine getirilmediğini öğrenmemiz muhatapları aradıktan sonra olmuştur, bu nedenle 14 gün içerisinde itiraz etmemiz mümkün değildi,
Bilirkişi Raporu: 18.08.2021 tarihli SMM Bilirkişi … Raporunda; Davalıya ait yasal defterlerin Vergi Usul Kanunun 183-184-185 maddeleri ve 6102 Sayılı TTK’nın 64.maddesinde belirtilen usul ve esaslara uygun olarak tutulduğu, kayıtların usulüne uygun olarak gerçekleştirildiği, Vergi Usul Kanunu 223-224-225 maddeleri ile TTK’nın ilgili hükümlerine uygun olarak noter açılış- kapanış tasdiklerinin süresi içerisinde alındığı ve ticari defterlerin delil niteliğine haiz olduğunun anlaşıldığı,
Taraflar arasında akdedilmiş dağıtım sözleşmesinin dosyada mübrez olduğu, bu yönüyle akdi ilişkisinin ispat edildiğinin anlaşıldığı, Sözleşmeye konu olan dağıtım hizmetinin gerçek müşterilere verilmediğinin davalı tarafından savunulduğu, buna karşın davacının dosyaya ibraz ettiği 6 Eylül 2018 tarihli mail içeriğinde dağıtım detaylarını içerir “Final” raporunun yer aldığının belirtildiği, mail ekinde bulunan liste içeriğinde çeşitli alıcı bilgilerinin yer aldığı, listede alıcılara ait herhangi bir imza bilgisinin bulunmadığı,
TTK’nın m.21/f.2 hükmünde: “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır” hükmünün yer aldığı, davacı tarafından düzenlenen 31.07.2018 tarihli faturaya davalının uzun bir aradan sonra 19.10.2018 tarihinde iade faturası aracılığıyla itiraz ettiğinin anlaşıldığı, davacının dağıtım işinin tamamlandığını gösterir maili davalıya 6 Eylül 2018 tarihinde göndermesi göz önünde bulundurulduğunda yukarıda yer verilen 8 günlük yasal itiraz süresinin somut uyuşmazlıkta uygulanıp uygulanmayacağı ile ilgili nihai değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu,
Davacının üstlendiği dağıtım işini gerçek müşterilere teslim ettiğini gösterir davalının savunduğu Islak imzalı listeleri dosyaya ibraz ederek ispat yükünü yerine getirmesi gerektiğinin anlaşıldığı, Altıncı maddede yer verilen listelerin dosyaya ibraz edilmesi neticesinde davalının takip tarihinden sonra düzenlediği iade faturasının geçerli bir nedene dayanmayacağı kanaatine varıldığı, bu itibarla Sayın Mahkemenin davacı lehinde hüküm kurması halinde 18.10.2019 takip tarihi itibariyle davalıdan istenebilir tutarın 6.693,24 TL olacağı, Takip ile birikmiş faiz talebinde bulunulmadığı, Davacının davalı adına 31.07.2018 tarih, … sıra no ve 6.693,24 TL tutarlı olarak düzenlediği faturanın davalı nezdinde usulüne uygun olarak kayıtlı bulunduğu, söz konusu faturaya istinaden davalının takip tarihinden 1 gün sonra, 19.10.2018 tarih ……… sıra no ve 6.693,24 TL tutarlı iade faturası düzenlediği, faturayı davacıya noter ihtarnamesi ile gönderdiği, ihtarnamenin davacıya teslim edilip edilmediğinin dosya kapsamından anlaşılamadığı,görüşü ile raporunu düzenlemiştir.
Bilirkişi Raporu : Bilirkişi … tarafından düzenlenen 15/03/2022 tarihli raporda özetle ; Davacı … A.Ş.’nin 2018 yılında ticari defterleri e-defter uygulamasına tabi olduğu, ticari defter kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, kayıtların birbirini doğruladığı hususları tespit edildiğinden ticari defterlerin delil niteliğinin mevcut bulunduğu, dosyaya sunulan belgeler incelendiğinde taraflar arasında düzenlemiş bulunan cari hesap sözleşmesinin bulunduğunun görüldüğü, davalı şirketin de onayladığı sözleşme suretinde 31.12.2018 tarihine kadar fiyat geçerliliğinin kabul edildiğinin tespit edildiği, dava konusu yapılan faturanın davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, rapor tarihine kadar davalı tarafın herhangi bir ödemesinin kayıtlarda mevcut olmadığı, Mahkememizin itirazın iptali ile icra takibinin devamına karar vermesi durumunda davacı vekilinin icra takibinde işlemiş faiz talebinde bulunmadığı, davacının 18/10/2018 icra takip tarihinden itibaren borçlunun yapacağı ödeme tarihine kadar değişen oranlarda ”Ticari işlerde TCMB Tebliği gereğince % 19,50 Avans Faiz oranının geçerli olacağı” faiz talep edebileceği hususlarında kanaate varıldığı, dava konusu yapılan faturanın davacı şirketin ticari defter kayıtlarında mevcut olduğu tespitleri yapılmış ise de, davacının davalıya faturada belirten hizmeti tam ve eksiksiz olarak vermiş olduğuna yönelik tarafımıza başka bir belge sunulmadığından, ayrıca verilen hizmetin tespiti konusunun teknik bir inceleme gerektirmesi nedeniyle herhangi bir kanaate varmak mümkün olmadığı görüşü ile raporunu düzenlemiştir.

Dava; Hizmet sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Dava, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Taraflar arasında Güvenlik Hizmet ve Satış Sözleşmesinden kaynaklanan bir ticari ilişki bulunduğu, düzenlenen faturadan kaynaklanan davacı alacağı nedeniyle davalı aleyhine takip başlatmış olduğu görülmüştür.
Davalı, davacının hizmeti sözleşmeye göre usulüne uygun yerine getirmediğini ve davanın reddini savunmuştur.
Tarafların tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmıştır.
Davacı … A.Ş.’nin 2018 yılında ticari defterleri e-defter uygulamasına tabi olduğu, ticari defter kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, kayıtların birbirini doğruladığı ticari defterlerin delil niteliğinin mevcut bulunduğu, Taraflar arasında düzenlemiş bulunan cari hesap sözleşmesinin bulunduğu Davalı şirketin de onayladığı sözleşme suretinde 31.12.2018 tarihine kadar fiyat geçerliliğinin kabul edildiği, dava konusu yapılan faturanın davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, rapor tarihine kadar davalı tarafın herhangi bir ödemesinin kayıtlarda mevcut olmadığı,
Davalıya ait yasal defterlerin Vergi Usul Kanunun 183-184-185 maddeleri ve 6102 Sayılı TTK’nın 64.maddesinde belirtilen usul ve esaslara uygun olarak tutulduğu, kayıtların usulüne uygun olarak gerçekleştirildiği, Vergi Usul Kanunu 223-224-225 maddeleri ile TTK’nın ilgili hükümlerine uygun olarak noter açılış- kapanış tasdiklerinin süresi içerisinde alındığı ve ticari defterlerin delil niteliğine haiz olduğu,
Taraflar arasında akdedilmiş dağıtım sözleşmesi bulunduğu, sözleşmeye konu olan dağıtım hizmetinin gerçek müşterilere verilmediğinin davalı tarafından savunulduğu, buna karşın davacının dosyaya ibraz ettiği 6 Eylül 2018 tarihli mail içeriğinde dağıtım detaylarını içerir “Final” raporunun yer aldığının belirtildiği, mail ekinde bulunan liste içeriğinde çeşitli alıcı bilgilerinin yer aldığı, listede alıcılara ait herhangi bir imza bilgisinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
TTK’nın m.21/f.2 hükmünde: “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır” hükmünün yer aldığı, davacı tarafından düzenlenen 31.07.2018 tarihli faturaya davalının uzun bir aradan sonra 19.10.2018 tarihinde iade faturası aracılığıyla itiraz ettiğinin anlaşıldığı, davacının dağıtım işinin tamamlandığını gösterir maili davalıya 6 Eylül 2018 tarihinde gönderildiği anlaşılmıştır.
Davacının davalı adına 31.07.2018 tarih, … sıra no ve 6.693,24 TL tutarlı olarak düzenlediği faturanın davalı nezdinde usulüne uygun olarak kayıtlı bulunduğu, söz konusu faturaya istinaden davalının takip tarihinden 1 gün sonra, 19.10.2018 tarih …… sıra no ve 6.693,24 TL tutarlı iade faturası düzenlediği, faturayı davacıya noter ihtarnamesi ile gönderdiği, ihtarnamenin davacıya teslim edilip edilmediğinin dosya kapsamından anlaşılamadığı, davalı tarafın itiraz süresinden çok sonra iade faturası tanzim ederek herhangi bir borcu bulunmadığını ve davanın reddini istediği, Davacının her ne kadar üstlendiği dağıtım işini gerçek müşterilere teslim ettiğini gösterir davalının savunduğu Islak imzalı listeleri dosyaya ibraz etmemiş olsa da, TTK 21/2 madde uyarınca davalı yanın süresinde itiraz etmediği tazmin faturasının içeriğini kabul etmiş sayılacağı, süresinden sonra iade faturası kesmek suretiyle kabulü bertaraf edemeyeceği kabul edilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi ……. E. …….K sayılı 15/09/2015tarihli ilamı;”… Davalı vekili, davacının vekiledeni şirkete taşıma hizmeti verdiğini ancak vekil edeninin tazmini gereken kayıplar için kestiği faturaların da davacıya tebliğ edildiğini, bu faturaların kendisine tebliğine rağmen herhangi bir itirazda bulunmayan davacı tarafın itiraz süresinden çok sonra iade faturası tanzim ettiğini, müvekkilinin herhangi bir borcu bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı şirket tarafından, davalı şirket aleyhine başlatılan icra takibine konu alacağın davacı Şirket tarafından davalı lehine yapılan taşımalardan kaynaklandığı, davacı defterinde davalı yanca düzenlenmiş 32.388,66 TL bedelli zarar tazmin faturasının kayıtlı olmasına rağmen bu miktarın iade faturası kesilerek kayden kapatıldığı, ancak TTK 21/2 madde uyarınca davacı yanın süresinde itiraz etmediği tazmin faturasının içeriğini kabul etmiş sayılacağı, süresinden sonra iade faturası kesmek suretiyle kabulü bertaraf edemeyeceği, davacının kaydi olarak davalıdan 37.327,27 TL alacağı olduğu…”
18.10.2019 takip tarihi itibariyle davalıdan istenebilir tutarın 6.693,24 TL olacağı, Takip ile işlemiş faiz talebinde bulunulmadığı, davacının taleplerinin doğrultusunda %19.50 avans faizi uygulanması gerektiği kanaatine varılmış, İzmir 2. İcra Müdürlüğü’ nün … E.. sayılı dosyasında davalının 1 6.693,24-TL asıl alacaktan oluşan borca ilişkin itirazın iptaline, 6.693,24-TL lik asıl alacağa yıllık %19.50 oranında avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına,
Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına karar verilmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-İzmir 2. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında, davalının itirazının iptaline; 6.693,24-TL asıl alacaktan oluşan borca ilişkin İTİRAZIN İPTALİ ile, Asıl alacağa yıllık %19.50 oranında avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Hükmolunan alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan İİK 67/2 uyarınca % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 457,22-TL harçtan peşin alınan 114,31-TL harcın mahsubu ile bakiye 342,91‬-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR OLARAK KAYDINA,
4- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı yararına takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
6-Davacının yapmış olduğu 44,40-TL dava açma ilk gideri, 700,00-TL bilirkişi ücreti, 253,08-TL tebligat ve posta gideri, olmak üzere toplam 997,48‬-TL Yargılama giderinin peşin yatırılan 114,31-TL harç ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır