Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/394 E. 2022/312 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/394
KARAR NO : 2022/312

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 07/08/2019
KARAR TARİHİ : 05/04/2022

Mahkememizde görülen Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Müvekkilinin … plakalı FIAT marka LİNEA model aracı ile 27.03.2019 tarihinde seyir halinde iken işleteni davalı … olan ve diğer davalı … idaresindeki … plakalı aracın sol ön kısmı ile müvekkili aracın sağ ön ve yan kısımlarına şiddetli ve tam kusurlu olarak çarpması neticesinde müvekkili aracında büyük hasar oluştuğunu, kazada davalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu, kaza tutanağında müvekkiline atfedilen kusuru kabul etmediklerini, diğer aracın müvekkili aracına tam kusurlu çarptığını, aracın onarımını yetkili servis … Otomotiv’de yapıldığını, onarım belgelerinin ekte olduğunu, ekte yer alan faturaya bakıldığında onarım toplamının 10.186,73 TL olduğu, bu tutarın bile kazanın boyutunu ortaya koyduğunu, aracın 2014 model olduğunu, öncesinde hiçbir kazaya karışmadığını, kaza sonrası ve onarımdan dolayı değer kaybı oluştuğunu, hasar dosyasının … Sigortadan istenmesi gerektiğini, belirterek yukarıda arz olunduğu gibi fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalma kaydıyla müvekkili araçta 27.03.2019 tarihinde oluşan değer kaybı zararına ilişkin olarak şimdilik 100 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş vekili, cevap dilekçesinde özetle ; Davayı kabul etmediklerini, maddi zararın kanıtlaması gerektiğini, yükümlülüklerinin gerçek zararı ödemekle sınırlı olduğunu, kusur urumu raporu alınması gerektiğini, değer kaybının genel şartlar eki ve kriterlerine göre hesaplanması gerektiğini, araçta değer artışı olacağını, faizden dava tarihinden sorumlu olabileceklerini, başvuru sırasında tüm evrakların teslim edilmediğini, belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kaza Tespit Tutanağı: Kaza sonrası resmi ekiplerin tanzim ettikleri 27.03.2019 tarihli maddi hasarlı trafik kazası tutanağı ; “Sürücü … idaresindeki … plakalı aracı ile … sokakta … istikametine seyir halinde iken … sokak kavşağına geldiği esnada aracının sağ ön kısımlarına … sokaktan … Bulvarı istikametine seyir halinde olan sürücü … idaresindeki … plakalı aracın sol ön tampon ve muhtelif kısımlarına çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, bu kazanın oluşumunda … plakalı aracı sürücüsü …’in 2918 s. KTK’nun 57/1-a “Kavşaklara yaklaşırken geçiş hakkı olan araçlara ilk geçiş hakkını vermemek” kuralını, … plakalı araç sürücüsü …’in aynı kanunun 52/1-a “kavşaklara yaklaşırken araçlarının hızını azaltmamak” kuralını ihlal ettikleri sürücü beyanları ve kaza yeri incelenmesinden anlaşılmıştır” şeklindedir.
Hasar Dosyası : Davalı sigorta şirketi 15.10.2019 havale tarihli cevabi yazısında; şirketlerince dava konusu kazaya ilişkin olarak hasar dosyası açıldığı davacı yana ödeme yapılmadığı analaşılmıştır.
Tramer Kaydı: davaya konu aracın SBM kaydına göre; davaya konu kazası dışında 30,07.2015 tarihinde, arka kısmından hasar kaydı olduğu görülmüştür.
Poliçe : Davalı sigorta şirketi ile davalı … arasında … plaka sayılı araca ilişkin 07.08.2018-07.08.2019 tarihlerini kapsar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi bulunmaktadır. Araç başına maddi hasar limiti 36.000,00-TL. dir.
Trafik tescil : … plaka sayılı aracın davalı adına …’ e , … plaka sayılı aracın kaza tarihinde davacı adına kayıtlı olduğu, tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi Raporu : Bilirkişi … tarafından düzenlenen 03/05/2021 tarihli raporda özetle ; Davacı aracın sürücüsü … idaresindeki … plakalı Linea marka aracı ile, kavşaklara yaklaşırken geçiş hakkı olan araçlara ilk geçiş hakkını vermeyerek kazaya neden ve etken olduğu, görüş ve kanaatine varıldığı, sigortalı araç sürücüsü … idaresindeki … plakalı ile, kavşakta hızını azaltmayarak kazaya etken olduğu, görüş ve kanaatine varıldığı, aracın onarımı yapıldıktan sonraki rayiç değeri araştırması neticesinde, onarım sonrası rayicinin 43.500 TL ile 44.500 TL olduğu, ortalama değerinin 44.000 TL olduğu, Yargıtay 17 HD. nin Gerçek zarar ile ilgili “gerçek zarar ve değer kaybının, aracın kaza öncesi rayici ile (48.000 TL) onarım sonrası rayici (44.000 TL) arasındaki farktır” kararları göz önüne alındığında ve değerlendirildiğinde aracın piyasa koşullarında değer kaybının 4.000,00 TL olduğu, kusur oranı tespitinin Mahkememize bırakıldığı görüşü ile raporunu düzenlemiştir.
Bilirkişi Ek Raporu : Bilirkişi … tarafından düzenlenen 01/12/2021 tarihli ek raporda özetle ; Kazanın oluşu ve tarafların kazanın oluşumundaki etkenlikleri ve ihlalleri bakımından kök rapordaki görüş ve tespitlerinde herhangi bir değişiklik olmadığı görüşü ile ek raporunu düzenlemiştir.
Talep Artırım : Davacı vekili 21/12/2021 tarihli dilekçesi ile dava değerini artırmış ve buna ilişkin eksik harcı aynı tarihte tamamlamıştır.
Dava; davacı aracında meydana gelen bakiye değer kaybı zararının karşı araç ZMMS sigortacısı ve malik sürücüsünden, tahsili davasıdır.
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir. T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacının uğradığı değer kaybı zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, ülkenin şartları, aracın özellikleri, kilometresi, piyasanın algısı, aracın piyasadaki tercih edilebilirliği, markası, ikinci el piyasası, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, onarım özellikleri, aracın geçmiş hasar kayıtları gibi pek çok etkenin dikkate alınması gerektiği, dolayısıyla değer kaybının doğru ve hakkaniyetli şekilde belirlenebilmesi için uzun yıllardır Yargıtay içtihatları ile benimsenen, aracın kaza öncesi hasarsız rayiç değeri ile onarımdan sonraki rayiç değerinin göz önünde bulundurularak, aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde;
Sürücü … idaresindeki … plakalı aracı ile … sokakta … istikametine seyir halinde iken … sokak kavşağına geldiği esnada, “DUR” levhasına dikkate almayarak, aracının sağ ön kısımlarına, … sokaktan … Bulvarı istikametine seyir halinde olan sürücü … idaresindeki … plakalı aracın sol ön tampon kısımlarına çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği , bu şekilde gerçekleşen kazada, bilirkişi raporunda açıklanan gerekçelerle, Davacı aracın sürücüsü … idaresindeki … plakalı Linea marka aracı ile, Kavşaklara yaklaşırken geçiş hakkı olan araçlara ilk geçiş hakkını vermeyerek kazaya neden ve etken olduğundan %75 oranında asli kusurlu olduğu, sigortalı araç sürücüsü … idaresindeki … plakalı ile, kavşakta hızını azaltmayarak kazaya etken olduğundan %25 oranında tali kusurlu olduğu,
Değer kaybının, aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç bedeli arasındaki fark olduğu, aracın onarımı yapıldıktan sonraki rayiç değeri araştırması neticesinde, onarım sonrası rayicinin 43.500 TL ile 44.500 TL olduğu, ortalama değerinin 44.000 TL olduğu, Yargıtay 17 HD. nin Gerçek zarar ile ilgili “gerçek zarar ve değer kaybının, aracın kaza öncesi rayici ile (48.000 TL) onarım sonrası rayici (44.000 TL) arasındaki farktır” kararları göz önüne alındığında ve değerlendirildiğinde aracın piyasa koşullarında değer kaybının 4.000,00 TL olduğu, olarak hesaplandığı, bilirkişinin raporunun Yargıtay yerleşik uygulamalarına uygun olarak düzenlendiği ve hüküm kurmaya yeterli olduğu, Davacı vekili 21/12/2021 tarihli dilekçesi ile dava değerini 2.000,00TL ye yükselttiği görülmüştür.
Davalı sürücü … ve …’ in haksız fiil hükümleri uyarınca, davalı sigorta şirketinin KTK.nın 85 ve 91. Maddeleri uyarınca meydana gelen zarardan sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu oldukları, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği ve zarar miktarının poliçe limiti dahilinde olduğu, Davalı … ve …’ in kaza tarihinden itibaren temerüde düşmüş olacağı, KTK.nun 85.maddesi uyarınca gerçekleşen değer kaybı bedelinden sorumlu olduğu, davalı malik ve sürücünün her hengi bir ihtar veya ihbara gerek olmaksızın kaza tarihi olan 27.03.2019 tarihinde temerrüde düştüğü, değer kaybı bedeli için davalı sigortanın 05.06.2019 tarihinden itibaren temerrüde düşmüş olacağı zarar veren araç ticari nitelikte olmayıp haksız eylemin de TTK.’nun 4. maddesi uyarınca ticari iş niteliği taşımamasına göre temmerüt tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği kanaati ile, davacının kusur oranı dikkate alınarak 1.000,00-TL değer kaybı bedelininn davalı … Anonim Şirketi’ nden temerrüt tarihi 05.06.2019 tarihinden, diğer davalılar … ve …’den kaza tarihi 27.03.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-1.000,00-TL değer kaybı bedelininn davalı … Anonim Şirketi’ nden temerrüt tarihi 05.06.2019 tarihinden, diğer davalılar … ve …’den kaza tarihi 27.03.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen alınarak dacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin talebin Reddine,
3-Peşin alınan ve tamamlama yoluyla tamamlanan 77,40-TL harçtan, Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken harç tutarı olan 68,31-TL’nin mahsubu ile fazladan alınan 9,09‬-TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa verilmesine,
4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı yararına takdir olunan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak davacıya verilmesine,
5- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davalı … A.Ş ( Eski ünvanı … Sigorta A.Ş) yararına takdir olunan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin, davanın kabul ve ret oranına göre, 1.000,00-TL’lik kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, 1.000,00-TL’lik kısmının davacıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
7-Dava kısmen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı 373,70-TL davetiye ve posta gideri, 600,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere 973,70-TL yargılama giderinden davanın kabul oranı nazara alınarak 486,85-TL yargılama gideri ile davacı tarafın karşıladığı 44,40-TL başvurma harcı, 77,40-TL peşin alınan ve tamamlama yoluyla tamamlanan harç olmak üzere toplam 608,65-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, davacı tarafın fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Dava kısmen kabul edildiğinden davalı … A.Ş ( Eski ünvanı … Sigorta A.Ş) tarafın yaptığı 100,00-TL davetiye ve posta giderinden davanın red oranı nazara alınarak 50,00-TL yargılama giderinin davacı taraftan alınarak bu davalıya verilmesine,
9- Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
05/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır