Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/383 E. 2021/335 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/383 Esas
KARAR NO : 2021/335

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/07/2019
KARAR TARİHİ : 06/04/2021

Yukarıda Açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, mahkememize verdiği dava dilekçesi ile ve özetle; Müvekkilinin 15.01.2019 günü saat 02:20 sıralarında sürücüsü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobilde yolcu konumunda iken Banaz istikametinden Uşak ili istikametine seyrederken Çankköy rampasına geldiği esnada yolun kaygan ve havanın yağışlı olması sebebiyle direksiyon hakimiyetini kaybetmesiyle tek taraflı maddi hasarlı yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, iş bu trafik kazası sonrasında Uşak Cumhuriyet Başsavcılığı’nın olaya ilişkin … E sayılı soruşturma sürecini başlattığını, müvekkili …’nın söz konusu kazanın oluşumunda kusuru olmadığı gibi … plaka sayılı otomobilin bu kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin kaza neticesinde ağır yaralandığını ve tetkik ve tedavi için … Hastanesi’ne sevk edildiğini ve gerekli tıbbi müdahaleler yapılarak tedavisine başlandığını, … Hastanesi tarafından düzenlenen Epikriz, Genel Adli Muayene Raporları, tedavi ve ameliyatlarla ilgili belgelerin celbinin gerektiğini, bu kaza sonucunda müvekkilinin uzun süre günlük hayatını sürdüremediğini çalışamadığını, kendi ihtiyaçlarını kendisinin karşılayamadığını, bakıcıya muhtaç hale geldiğini ve ömür boyu sürecek maluliyetlerinin ortaya çıktığını, kaza nedeniyle meydana gelen sakatlanma neticesinde oluşan maddi zararın meydana gelmesine sebebiyet veren … plaka sayılı araç …bünyesinde sigortalandığı için Zorunlu Trafik Sigortası kapsamında tazmin bedellerinin karşılanması amacıyla doğrudan doğruya davalı …e 09.05.2019 tarihinde yazılı başvuruda bulunulduğunu, davalıya 15 gün içerisinde cevap verilmediği takdirde dava yoluna başvurulacağının başvuru dilekçesinde ihtar olunduğunu, ayrıca ödeme yapılması için tüm evrakların davalı şirkete gönderildiğini, ancak 15 günlük başvuru sürecinin olumlu şekilde sonuçlanmadığını, 29.05.2019 tarihinde Gaziantep Arabuluculuk Bürosuna başvuru yapıldığını, … başvuru numaralı dosya üzerinden görüşmeler gerçekleştirildiğini ancak 01.07.2019 tarihinde … arabuluculuk numaralı … dosya numaralı arabuluculuk süreci anlaşamama şeklinde sonuçlandığını, bu nedenlerle müvekkilinin beden gücü kaybına bağlı olarak belirlendiği anda arttırılmak üzere şimdilik 1.000,00 TL sürekli iş göremezliğe ilişkin maddi tazminatın davalıya ön başvuru yapıldığı tarihten itibaren işletilecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacı müvekkiline verilmesine karar verilmesini, müvekkilinin yaşamış olduğu tedavi süreci kapsamında beden gücü kaybına bağlı olarak belirlendiği anda arttınlmak üzere şimdilik 1.000,00 TL geçici iş göremezliğe ilişkin maddi tazminatın davalıya ön başvuru yapıldığı tarihten itibaren işletilecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacı müvekkiline verilmesine karar verilmesini, davalı şirkete müzekkere yazılarak … plaka sayılı araca ait Trafik Sigorta Poliçesi ve … hasar dosyasının istenmesine, davacı müvekkilinin sosyal ve ekonomik durum araştırmasının yapılmasına, Uşak Cumhuriyet Başsavcılığına … No’lu soruşturma dosyasının celbi için müzekkere yazılmasına, SGK ‘ya müzekkere yazılarak müvekkilin 15.01.2019 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sebebiyle rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığının, yapılmış ise miktarının sorulmasına, … Hastanesi, … Hastanesi ve … Hastanesi’ne müzekkere yazılarak müvekkilimiz …’nın tüm teşhis ve tedavi evraklarının istenmesine, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretininde davalıdan alınarak davacı müvekkiline verilmesine karar verilmesini iddia ve talep etmişlerdir.
CEVAP: Davalı vekili Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve özetle, … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde … poliçe no’lu 02.10.2018- 02.10.2019 Zorunlu Karayolu Mali Mesuliyet Trafik Poliçesi ile sigortalandığını, müvekkili sigorta şirketinin şahıs başına azami poliçe limiti ile sınırlı olarak sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğunu, davacının arabuluculuğa başvurduğunu ancak yeterli ve gerekli evrakla başvuru yapılmaması ve evrakların taraflarına iletilmemesi sebebiyle sürecin olumsuz sonuçlandığını, geçerli başvuru yapılmadığını, dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, davacı tarafın dava öncesi müvekkili şirkete birkaç tane kaza evrağı ile şekli başvuru yaptığını, 26.04.2016 tarihli yasanın 6.maddesi ve poliçe genel şartlarının B.2.1 maddesi hangi evraklar ile başvuru yapılması gerektiğinin açıkça düzenlendiğini, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun, Karayolları Trafik Kanunu ve Poliçe Genel Şartları gereğince “Karayolu”nda meydana gelen zararların poliçe limiti dahilinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve gerçek zararın tazmini ile sınırlı olduğunu, maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi hususunun adli tıp kurumu 3. ihtisas dairesi tarafından yerine getirilmesi gerektiğini, davacının geçici iş göremezlik zararı talebinin poliçe teminat kapsamında olmadığını, geçici iş göremezlik tazminatının, trafik sigortası genel şartları ve karayolları trafik kanunu gereği trafik poliçesi teminatı kapsamı dışında olup SGK tarafından ödenmesi gerektiğini, davacının söz konusu olaydan dolayı Sosyal Güvenlik Kurumundan herhangi bir ödeme alıp almadığının tespitinin gerektiğini, müvekkili şirket her halükarda poliçe limiti ile sorumlu olmakla, yasa gereği eğer sosyal güvenlik kuruluşları veyahut özel bir sigorta kuruluşundan anılan kaza sebebiyle yapılan ödemelerin daha sonradan müvekkili şirketçe ödeneceğinden bu konuda herhangi bir ödeme alınıp alınmadığının gerek bu kurumlara müzekkere yapılarak, gerekse davacı yanın imzalı açık beyanının alınarak tespitinin gerektiğini, zarar hesabının Aktüerya bilim dalı ile uğraşan Aktüerler tarafından yapılması gerektiğini, poliçede belirtilen bedel her halükarda ödenecek bir bedel olmayıp eğer bir zarar oluşmuşsa yapılacak aktüer hesabı sonucunda oluşan zarar ile orantılı olarak ödenebildiğini, müvekkili şirketin bakiye sorumluluğu tespit edilirken ödeme tarihindeki verilere göre ödeme tarihinde bakiye sorumluluğunun bulunup bulunmadığının tespitinin gerektiğini, hiç bir zaman zararın oluşup oluşmadığı irdelenmeden ve aktüer hesabı yapılmadan doğrudan tazminat ödemesinin yapılmadığını, “müterafik kusur” ve “hatır taşıması” indirimlerinin yapılması gerektiğini, söz konusu kazaya sebebiyet verenlerin ihbar olunması gerektiğini, kazaya sebebiyet veren sigortalı araç sürücüsüne ve sigortalıya davanın ihbar edilmesi gerektiğini, … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde … poliçe no’lu Zorunlu Karayolu Mali Mesuliyet Trafik Poliçesi ile … adına sigortalandığını, kazanın sigortalı olan …’un alkollü araç kullanmasından meydana geldiğini, bu sebeple …’a davanın ihbar edilmesinin gerekli olduğunu, bu nedenlerle yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini öncelikle müvekkili şirketin poliçeden kaynaklı sorumluluğunu yerine getirmesinden ve müvekkili şirketin ibra edilmesinden dolayı davanın esastan reddine karar verilmesini talep ettiklerini, kusur durumunun tespiti için dosyanın ceza dosyası ile birlikte Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesine gönderilmesine, dosyanın tüm bu eksiklikler tamamlandıktan sonra zararın oluşup oluşmadığı ve var ise ne kadar olduğunun tespiti için Aktüer bilirkişiye gönderilmesine, temerrüde düşmemiş ve davanın açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkili şirket aleyhine yargılama giderine, faize ve vekalet ücretine de hükmolunmamasını, hükmolunması halinde müvekkili şirketin sorumlu olduğu azami police limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı dikkate alınarak yargılama giderine, faize ve vekalet ücretine hükmolunmasını talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Feragat dilekçesi : Davacı vekili 30/03/2021 havale tarihli feragat dilekçesinde; davalı ile sulh olduklarını, bu nedenle arabulucu ücretinin davalıya yükletilmesini talep ettiklerini, bu hususlar gereğince iş bu davadan kayıtsız ve şartsız olarak feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı vekilinin 05/04/2021 havale tarihli dilekçesinde; dava dosyasından yapılan yargılama konusu alacak bakımından, haricen davacı vekili ile varılan mutabakat neticesinde, davaya hadise nedeni ile müvekkili şirketçe, davacılar vekiline asıl alacak, faiz ve ferileri, ve vekalet ücreti ile birlikte 269.011,86 –TL ödendiğini ve müvekkili şirketin davaya konusu tazminat bakımından tamamen, gayri kabili rücu olmak üzere, mutlak ve kesin şekilde ibra edildiğini, müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirdiğini müvekkili için, işbu 2019/383 E. sayılı davanın konusuz kaldığını, konusuz kalan davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, vekalet ücreti ve yargılama masrafı taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
6100 sy HMK’nun 307. maddesi uyarınca “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.”
309. maddenin 1. ve 2. fıkraları uyarınca “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.
Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.”
310. maddesi uyarınca “Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. “
311. maddesi uyarınca “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.”
Yapılan açıklamalar çerçevesinde; davacı tarafın davasından feragat etmesi nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının feragat nedeniyle REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu’nun 22. maddesinde “Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır” hükmü yer aldığından ve adı geçen Kanun’ un Yargı Harçları Tarifesi gereğince nispi karar ve ilam harcının miktarı maktu karar ve ilam harcının tutarından az olamayacağından, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ nun 25.01.1984 tarih ve 1981/4-57 Esas ve 1984/29 Karar sayılı kararında da belirtildiği gibi, nispi harca tabi davalarda dahi alınması gereken asgari maktu harcın üçte biri veya üçte ikisi alınması gerektiğinden; feragat duruşmanın ön inceleme duruşmasından sonra vaki olduğundan karar tarihindeki maktu karar ve ilam harcının 2/3’ü oranına isabet eden ve bu orana isabet edip alınması gereken harç 39,53 TL olduğundan peşin alınan 44,40 TL harçtan alınması gereken harcın mahsubu ile fazladan alınan 4,87 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine.
3-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin, davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
5-Davalı tarafın yargılama gideri ve vekalet ücreti isteği bulunmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına.
6-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
İlişkin taraflar vekillerinin yokluğunda, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize verilecek dilekçe ile İzmir Bölge adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 06/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır