Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/378 E. 2021/565 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO 2019/378
KARAR NO : 2021/565

DAVA : Maddi Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle)
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 29/06/2021

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İDDİA ;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik davayı belirsiz alacak davası olarak açtıklarını, …’ün ölümü nedeniyle imam nikahlı eşi olan müvekkilinin onun desteğinden yoksun kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden başlayarak ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP ;
Davalı cevap dilekçesi ile özetle; müvekkiline tensip tutanağı ekinde sadece dava dilekçesinin tebliğ edildiğini, HMK’nın 121. maddesi gereğince delillerin tebliğ edilmediğini, dava dilekçesindeki davacı ifadeleriyle tazminat isteği açısından ve diğer yönlerden davaya cevap verme imkânlarının olmadığını, usulü anlamdaki bu eksikliğin esasa verecekleri cevaplarını etkilediğini, delillerin tebliğine kadar davaya cevap verme haklarını saklı tuttuklarını, ölenin yasal mirasçısı olan …’e 15.959,00 TL tazminatı 27/10/2010 tarihinde ödediklerini ve poliçeden doğan sorumluluklarının son bulduğunu, ölen ile resmi evlilik bağı bulunmayan davacının tazminat isteme hakkının olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla poliçe limiti ile sınırlı biçimde ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, ölen sigortalı araçta hatır için taşındığından tazminattan indirim yapılması gerektiğini, emniyet kemeri takmayan ölenin müterafık kusuru nedeniyle de tazminattan indirim yapılması gerektiğini belirterek, davanın reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER ;
Poliçe örneği, trafik kaza tutanağı, dosya kapsamı, nişan fotoğrafları, tanık beyanları, bilirkişi raporu.
GEREKÇE ;
Dava; trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle, ölenin yakınının, 6098 sayılı TBK’nın 53/3. maddesi gereği destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Ölen …’ün, davacının desteği olup olmadığı yönünde davacı tanıkları dinlenmiştir.
Davacı tanığı … anlatımında; “trafik kazasında ölen …’ün, yeğeninin nişanlısı olduğunu, nişandan sonra imam nikâhı yapıldığını, davacının işten ayrılmış olduğunu ve ölen …’in Manisa’da bulunan evinde yaşadıklarını, bir yandan evi yerleştirdiğini, bir yandan da iş aradığını, süreçte karı koca hayatı yaşadıklarını, davacının her türlü ihtiyacını …’in karşıladığını, düğünün maddi açıdan rahatlamaları için ertelendiğini, davacının ölüm dolayısıyla psikolojisinin bozuk olduğunu” bildirmiştir.
Davacı tanığı … anlatımında; “davacı ile ölen …’in imam nikâhı kıydırdıklarını, bundan sonra bedenen ve ruhen karı koca ilişkisinin başladığını, beraber yaşamaya başladıklarını, ilişkilerinin aleni olduğunu, o dönemde …’nin işsiz olduğunu, her türlü maddi desteğinin … tarafından sağlandığını, maddi sıkıntı sebebiyle düğünün ötelendiğini, …’in ölümünden sonra manevi olarak çok sarsıldığını, hala daha kendini toparlayamadığını” bildirmiştir.
Bilirkişi, hazırlayıp sunduğu raporunda özetle; destek nişanlının ölümü halinde destek tazminatı istenebileceğini, mevzuat ve Yargıtay içtihatları doğrultusunda yapmış olduğu hesaplamaya göre davacının 159.041,00 TL ile sınırlı olarak destek tazminatı isteyebileceğini bildirmiştir.
Mahkememizce; “davalının sigorta sözleşmesinin yürürlükte olduğu dönemde trafik kazasının meydana geldiği ve destek …’in öldüğü, tanık anlatımlarına göre …’in davacı ile karı koca hayatı yaşadığı ve destek olduğu, Borçlar Kanunu, 2918 sayılı KTK ve Yargıtay … HD’nin … Esas, … Karar sayılı içtihadı dikkate alındığında resmi nikahlı olmayan davacının desteğini kaybettiği, olay dolayısıyla tazminat hakkının bulunduğu, buna göre bilirkişinin belirlemiş olduğu 159.041,00 TL destek tazminatının davalıdan tahsilinin gerektiği” gerekçesiyle “Davacının davasının KABULÜ ile; 159.041,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” ilişkin 19/11/2015 tarihli, … Esas ve … Karar sayılı karar verilmiştir.
Verilen bu karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 11/02/2019 tarihli, … Esas ve … Karar sayılı kararı ile; “destekten yoksun kalma tazminatının konusunun, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarar olduğu, buradaki amacın, destekten yoksun kalanların, desteğin ölümünden önceki yaşamlarında sahip oldukları sosyal ve ekonomik durumlarının korunması ve olaydan sonraki dönemde de destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmeleri için muhtaç oldukları paranın ödettirilmesi olduğu, yani, haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimsenin, TBK’nun 53. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebileceği, destek kavramının, gerçekleşmiş veya gerçekleşmesi umulan bir bakım ilişkisini gösterdiği, eylemli ve düzenli olarak bir kimsenin geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak biçimde ona yardım eden veya olayların olağan akışına göre eğer ölüm gerçek1eşmeseydi az veya çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimsenin destek sayıldığı, bu manada, bir başka kişiye fiilen bakan, onu geçindiren veya ileride bakma, geçindirme ihtimali bulunan kişinin destek olduğu, ilk durumda eylemli destek, ikinci durumda ise varsayımsal (farazi) destek kavramının söz konusu olduğu, ifade olunan bu hususlar, gerek öğretide gerekse Yargıtay uygulamalarında kabul edilmiş olup, destek kavramının sadece mali olarak yardımı ifade etmediği, bakım ve hizmet etmek suretiyle sağlanacak katkıyı da kapsadığının genel olarak kabul edildiği, somut olayda; ölenin nişanlısı ve dini nikahlı eşi olduğu için ölenden fiili olarak destek aldığı kabul edilen davacı ile kazada ölen … arasında desteklik ilişkisinin bulunduğunun kabul edildiği ve bu kabul için sadece davacı tanıklarının anlatımları ile yetinildiği, mahkemenin desteklik ilişkisinin belirlenmesi için beyanlarını esas aldığı tanıkların, davacının yakın akrabası olan kişiler olduğunun görüldüğü, sadece tanık anlatımlarına dayalı olarak davacı ile ölen arasında fiili desteklik ilişkisi bulunduğunun kabulü doğru olmayan sonuçlara ulaşılmasına yol açabileceğinden, mahkemenin bu hususta yaptığı araştırmanın yetersiz olduğu, açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında mahkemece; davacının desteği olduğunu iddia ettiği … ile davacının kazadan önceki MERNİS kayıtlarının merciinden getirtilip, adreslerinin aynı olup olmadığının araştırılması; …’ün kazadan önceki adres bilgileri üzerinden ilgili kolluk biriminden davacı ile bu kişinin kazadan önceki tarihte fiilen birlikte yaşayıp yaşamadıkları ile sosyal ekonomik durumlarının, yine kazada ölen …’in aile bireylerinin tespit edilecek adreslerinin bağlı olduğu kolluk birimlerinden kişinin aile bireylerinden, davacı ile …’in dini nikahla birlikte yaşayıp yaşamadıkları ve davacıya …’in destek olup olmadığının araştırılması; tüm bu araştırmalardan elde edilecek veriler bir bütün olarak değerlendirilip davacı ile ölen arasında fiili desteklik ilişkisi bulunup bulunmadığının saptanması ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı şekilde hüküm tesisinin bozmayı gerektirdiği, kabule göre de; davacı ile kazada ölen …’in dini nikahla evli oldukları kabul edildiğinden, bu birlikteliklerinden ileride iki çocuklarının olacağı ve ölenin davacı ve hak sahibi annesi ile birlikte muhtemel çocuklarına da pay ayıracağı gözetilerek ölenin davacıya ayıracağı destek paylarının belirlenmesiyle, tüm hak sahipleri için tazminat hesabının yapılması; tüm hak sahipleri için ayrı ayrı hesaplanan tazminat miktarları toplamının, davalı tarafından düzenlenen poliçedeki teminat limitini aşması halinde garame hesabı yapılarak davacı tazminatının belirlenmesi gerekirken, anılan hususlara riayet edilmeyen hesap raporunun hükme esas alınmasının doğru olmadığı, yine kabule göre; kazada ölen …’in davalıya sigortalı araçta yolcu olduğunun, dosya kapsamından anlaşıldığı ve tarafların kabulünde olduğu; davalının hatır taşıması nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerektiğini savunduğu gözetilmek suretiyle, kazaya ilişkin ceza dosyası temin edilip gerekli incelemelerin yapılması, olayda hatır taşıması bulunup bulunmadığının hükümde tartışılması ve hatır taşıması olduğunun kabulü halinde, BK’nun 43. maddesi gereği tazminattan hakkaniyete uygun indirim yapılması gerektiğinin gözetilmeyişi ve davalının hatır taşıması savunmasının hükümde karşılanmamış olmasının da doğru görülmediği” gerekçeleriyle bozulmuştur.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan bozma kararına uyulmasına karar verilmiştir.
Yunus Emre İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan araştırmada; …’ün dini nikah ile … ile birlikte yaşamadıkları, sadece o tarihte yani 12/08/2010 tarihinden önce 1 ay kadar nişanlı oldukları, …’ün … …’a destek olup olmadığı konusunda bir bilgi olmadığı bildirilmiştir. Bu araştırma, …’ün kardeşi …’den sorularak yapılmıştır.
Karabağlar İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından gönderilen yazıda; …’ün kardeşi … ile yapılan görüşmeye göre …’ün vefatından önce fabrikada operatör olarak çalıştığı aylık ortalama 3.500,00 TL maaş aldığı, geçimini bu para ile zor sağladığı, annesi …’in …’e destek sağladığı …’ün … … ile 2 ay nişanlı kaldığı ancak dini nikahla birlikte yaşamadıkları, …’ün … …’a destek olmadığı bildirilmiştir. Bu yazının esasen …’ün mirasçılarından olan …’in adresine yazıldığı ancak adreste …’e ulaşılamadığı için …’in kızı olan … ile görüşülerek hazırlandığı görülmüştür.
Karabağlar İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden gönderilen diğer yazıda da; …’ün … … ile nişanlı oldukları, dini nikahla belirtilen adreste oturmadıkları, …’ün geçimini zor sağladığı, destek olacak kadar maddi durumunun bulunmadığı bildirilmiştir. Bu bilgi …’ün abisi … tarafından verilmiştir.
Davacının, desteği olduğunu ileri sürdüğü … ile davacının mernis kayıtları getirtilerek yapılan incelemede; 12/08/2010 tarihli kazadan önce davacının yerleşim yeri adresinin “… Salihli/Manisa” olduğu; …’ün 13/06/2007 tarihli beyanına göre yerleşim yeri adresinin “…, Yunusemre/Manisa” olduğu, 09/07/2010 tarihinde bu adresten taşınması nedeniyle kapatıldığı görülmüştür.
Şehzadeler İlçe Nüfus Müdürlüğü’ne ve Manisa Merkez Nüfus Müdürlüğü’ne yazılan yazılara verilen cevaplarda; …’ün adres bilgilerine ilişkin olarak mernis uygulamasında yapılan incelemeye göre 09/07/2010 tarihinde başka bir ailenin fatura sunarak kayıtlı olduğu “… Yunusemre/Manisa” adresine adres beyanında bulunduğu, ilgilinin kayıtlı bulunduğu adresin sistem üzerinden eski adres konumuna getirildiği, Şehzadeler İlçe Nüfus Müdürlüğünce, İç İşleri Bakanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatı Arşiv Hizmetleri ve Saklama Sürelerine İlişkin Yönetmelik gereği kişiye ait adres beyan formunun imha edilmesi nedeniyle bir belge gönderilemediği bildirilmiştir.
Davacı vekili; müvekkili ile …’üm kazadan önce nişanlı olduklarını, Manisa’da ev tuttuklarını, bu evde 1 ay süre ile birlikte yaşadıklarını, raporda yapılan hesaplamanın müvekkilinin nişanlılık durumuna göre yapılmış bir hesaplama olduğunu, nişanlılık ilişkisi nedeniyle tazminata hak kazanıldığını belirtmiştir.
Sunulan ve toplanan tüm deliller bütün olarak değerlendirildiğinde; destek tazminatı ölenin yakınları lehine takdir olunan bir tazminat türüdür. Destekten yoksun kalma tazminatına hükmolunabilmesinin asgari şartı ise; destekten yoksun kalmadır. Desteğin ölümü yüzünden kendisine bakılan kimsenin bu bakımdan kısmen veya tamamen yoksun kalmış olması gerekir. Fiili ve sürekli olmayı gerektiren bu yoksun kalma hali maddi bir zararı ifade eder. Nişanlılık evlilikten önceki döneme ilişkin bulunduğundan bu dönemde nişanlıların birbirlerine karşı nafaka veya başka bir bakım ve gözetim yükümlülüğü yoktur. Dolayısıyşa, davacı ile dava dışı …’ün kazadan önce nişanlı olduklarının kabulü halinde dahi davacının destek tazminatını gerektiren ispat edilmiş bir kazanç kaybının olmadığı kanaatine varılmış, davacı vekilinin “nişanlılık nedeniyle tazminata hak kazanıldığı” şeklindeki iddiasına değer verilmemiştir. İncelenen mernis kayıtlarında davacı ile …’ün adreslerinin aynı olduğuna yani fiili olarak aynı adreste oturduklarına ilişkin bir veriye rastlanmamıştır. Yapılan emniyet araştırmasından ve …’ün mirasçılarının beyanlarından da davacı ile dava dışı …’ün dava konusu kaza öncesinde aynı evde yaşadıkları, …’ün davacıya destek olduğu konusunda bir kanaate ulaşılmadığından, her ne kadar bozma kararından önce dinlenen davacı tanıkları davacı ile …’n kaza öncesi aynı evde imam nikâhlı yaşadıklarını ileri sürmüş iseler de tanıkların davacının akrabaları olmaları nedeniyle tarafsız olamayacakları kanaatine varılıp beyanlarına bu nedenle itibar edilmediğinden, ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL harcın peşin olarak alınan 25,20 TL harçtan ve 543,20 TL ıslah harcından düşülmesi ile kalan 509,10 TL harcın karar kesinleştiğinde isteği halinde davacı tarafa iadesine,
3-Bozma öncesi karardan sonra 2014/639 Esas 2015/891 Karar ve 2016/82 Harç numarası ile 10.295,69 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili için harç tahsil yazısı yazıldığından ödeme belgesi davalı tarafından sunulduğu takdirde 10.295,69 TL’nin davalı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine bırakılmasına,
5-Davalı tarafın yapmış olduğu posta ücreti olan 19,00 TL’lik yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayarak artan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi. 29/06/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza