Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/366 E. 2021/228 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/366 ESAS
KARAR NO : 2021/228 KARAR

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 26/07/2019
KARAR TARİHİ : 09/03/2021

Mahkememizde görülen Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … A.Ş. tarafından … no.lu poliçe ile ZMMS ile sigortalı maliki … ve kaza tarihindeki sürücüsü … idaresindeki … plakalı araçla maliki müvekkili olan ve kazada … idaresinde bulunan … plakalı araçla çarpıştığını ve davacı müvekkili aracında maddi hasar oluştuğunu, müvekkilinin kazanın oluşumunda bir kusuru bulunmadığını ve kaza tutanağındaki kusur durumuna itiraz edildiğini, davaya konu hasar nedeniyle hasar miktarının tespiti amaçlı İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi … D.İş kapsamında alınan bilirkişi raporunda hasar bedelinin 29.233,33-TL olarak tespit edildiğini, açıkladığı nedenlerle fazlaya ilişkin müvekkili hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla 100,00-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin de davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; Talep konusu aracın geçmiş tarihli hasarları ve sovtaj çalışmasının yapılmasını, davacı aracının orijinal parçalarla onarım masrafının tespitini, daha sonra aracın pertinin uygun olup olmadığı pertinin ekonomik ve uygun bulunması halinde aracın kaza tarihindeki 2.el piyasa rayiç değeri ile sovtaj değerinin tespit edilerek piyasa rayiç değerinden sovtaj değerinin mahsubu ile gerçek zararın belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Trafik Kazası Tespit Tutanağı : Trafik polis memurları … ve … tarafından birlikte tanzim ve imza edilmiş 06.05.2019 tarihli “Ölümlü/Yaralanmalı Trafik Kazası Tespit Tutanağının” incelenmesinden; 06.05.2019 günü saat 19:30 sıralarında; Sürücü … idaresindeki … plakalı aracı ile … Sokaktan … istikametine seyri esnasında … Sokak kavşağına geldiğinde önündeki aracın yavaşlaması neticesi onu sollayarak geçmesi ve kavşak içinde aracının sağ ön köşe kısımları ile … Sokaktan … Sokağa diklemesine sola dönmek isteyen … idaresindeki … plaka sayılı aracın sol ön köşe ve ön kısımları çarpışması neticesi yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği kaza yerinde yapılan inceleme ve sürücü beyanlarından anlaşılmış olduğu….Bu kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’ ın 2918 sayılı K.Y.T.K.’ nun 54-1/b maddesi gereği kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’ın ise 2918 Sayılı K.T.K. nun 67/1a maddesi gereği kusurlu olduğu şeklinde değerlendirme yapılmıştır. şeklinde olayı tanımlamıştır.
Tespit Dosyası: İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’ nin … D.İş Dosyasında, … plaka sayılı aracın hasar onarım bedelinin KDV dahil 29.233,33 TL olduğu, aracın tamirinin ekonomik olduğu, Aracın hasarsız halinin 2. El piyasa rayicinin 55.000,00TL olduğu, aracın sovtaj değerinin takdiren 18.000,00TL olduğu tespit edildiği görülmüştür.
Trafik ve Tramer Kaydı: Dava konusu … plaka sayılı aracın, davacı … adına kayıtlı olduğu, Aracın 06.05.2019 tarihli dava konu kaza dışında,13.03.2019,19.12.2011, 26.02.2013 08.08.2014,22.09.2015,27.01.2012, 07.08.2012 ve 09.08.2011 Tarihlerinde kaza sonucu hasar kaydının bulunduğu belirlenmiştir.
Sigorta Poliçesi: Davalı … ile kazaya karışan … plaka sayılı araç maliki olan dava dışı … arasında 08/07/2018-08/07/2019 tarihlerini kapsayan ZMMS (Trafik) sigorta poliçesi bulunmaktadır. Poliçe limiti araç başına 36.000,00- TL dir.
Bilirkişi Raporu : Bilirkişi … tarafından düzenlenen 29.04.2020 havale tarihli raporda özetle ; Trafik kazasının meydana gelmesinden ötürü; Davalı …A.Ş.’ ne Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı maliki dava dışı … olan … plaka no.lu aracın sürücüsü dava dışı …’ın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun Madde:67-a) kurallarını ihlal ettiğinden ötürü bu trafik kazasının meydana gelmesinde %75 (Yüzdeyetmişbeş) oranında asli kusurlu olduğu, diğer davacıya ait … plakalı araç sürücüsü dava dışı …’ın ise meydana gelen trafik kazasında %25 (Yüzdeyirmibeş) oranında tali kusurlu olduğu, … plakalı … marka davacı aracının ön kısım kaporta, mekanik ve elektrik aksamlarında meydana gelen hasarların bahse konu trafik kazası ile uyumlu&ilintili olduğu, davacı aracında meydana gelen toplam hasar miktarının Yedek Parça+İşçilik +KDV olarak 29.233,33-TL olduğu, aracın kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarına göre hasarsız haldeki 2.el değerinin 47.500,00-TL olduğu, aracın sovtaj (Onarımı yapılmamış hurda olarak) değerinin 21.250,00-TL olduğu, aracın onarım tutarı piyasa rayiç değerinin % 62’sine ulaştığı için tamirinin ekonomik olmadığı pert-total uygulaması yapılmasının gerekli olduğu, gerçek zarar miktarının: 47.500,00-TL – 21.250,00-TL = 26.250,00-TL olduğu, dava konusu trafik kazasında; davalı … A.Ş.’ ne Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı olan … plaka no.lu aracın sürücüsü dava dışı …’ın %75 Kusur Oranına İsabet eden miktarın ise 19.687,50-TL (0ndokuzbinaltıyüzseksenyediliraellikuruş) olduğu görüşü le raporunu düzenlemiştir.
Değer Artırım : Davacı vekili 29.05.2019 tarihli dilekçesi ile dava değerini artırmış ve buna ilişkin harcı aynı tarihte yatırmıştır.
Dava; davacı aracında meydana gelen hasar bedeli zararının karşı araç ZMMS sigortacısından tahsili davasıdır.
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 esas, 2020/40 karar, 17/07/2020 tarihli iptal kararının, 9 Ekim 2020 günü 31269 sayılı RG’de yayınlandığı, bu karar ile 14/04/2016 tarihli, 6704 sayılı 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin 1. cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin, ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin iptallerine karar verildiği, iptal kararının gerekçesinde; ” Motorlu taşıt işletilmesi sebebiyle üçüncü kişilere verilen zararlardan dolayı, işletenin hukuki sorumluluğu haksız fiilden doğan sorumluluk niteliği taşıdığı için tazminat borcunun kapsamının 6098 sy TBK’na göre belirlendiği, işletenin söz konusu tazminat borcunun dolayıyla zarar gören üçüncü kişilerin tazminat alacaklarının teminat altına alınması amacıyla öngörülmüş olan zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketinin tazminat borcunun kapsamının ise Genel Şartlara göre belirlendiği, bu durumun tazminatın kapsamının farklılaşmasına yol açtığı, bunun nedeninin ise idarenin düzenleyici işlemi niteliğindeki tazminat hesaplamasını düzenleyen kurallarında, 6098 sy TBK’nun gerçek zararın tazminini öngören kurallarından ayrılan hükümlere yer vermiş olmasından kaynaklandığı, Anayasa’nın 48. maddesinde sözleşme özgürlüğünün güvence altına alındığı, bu özgürlüğün sözleşme yapıp yapmama serbestsinin yanı sıra yapılan sözleşmelere dışarıdan müdahale yasağını da içerdiği, sigorta şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklanan borcunun kapsamının 2918 sy Kanun çerçevesinde hazırlanan GŞ’a göre belirleneceği, bu kuralların sözleşmeden doğan borcun kapsamını belirlemek suretiyle Anayasa’nın 48. Maddesinde güvence altına alınan sözleşme özgürlüğünü sınırladığı, Anayasa’nın 13. Maddesi uyarınca temel hak ve özgürlüklere sınırlama getiren düzenlemelerin öncelikle kanunla yapılması gerektiği, sözleşme özgürlüğünü sınırlamaya yönelik bir kanuni düzenlemenin şeklen var olması yeterli olmayıp, kanuni düzenlemelerin keyfiliğe izin vermeyecek şekilde belirli, ulaşılabilir ve örgörülebilir nitelikte olması gerektiği, kanunun bu niteliklere sahip olmasının esasen Anayasa’nın 2. Maddesinde güvence altına alınan hukuk devleti ilkesinin de bir gereği olduğu, 2918 sy KTK’nun 90. Maddesinde sigorta şirketinin ZMMS sözleşmesinden doğan sorumluluğunun kapsamı düzenlenmemiş olup, bu kapsamın idarenin düzenleyici nitelikte işlemi olan Genel Şartlara göre belirlenmesinin öngörülmesi ile borcun kapsamının tespiti hususunda temel çerçeve ve ilkelerin kanunlarla belirlenmeyerek idareye geniş bir takdir yetkisinin tanındığı, bu itibarla sözleşmenin içeriğine yönelik sınırlama öngören kuralların kanunilik ölçütü yönünden Anayasanın 13. ve 48. Maddelerine aykırı olduğu, Anayasa’nın 17. Maddesinde yaşama hakkı ve kişilerin maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkının, 35. Maddesinde mülkiyet hakkının güvence altına alındığı, Anayasanın 5. Maddesinde insanın maddi ve manevi varlığını geliştirebilmesi için gerekli şartları hazırlamanın devletin temel amaç ve görevleri arasında sayıldığı, motorlu araç işletilmesine bağlı olarak kişilerin uğrayabileceği destekten yoksun kalma, bedensel zarar, eşya zararı ve manevi zararın Anayasa’nın 17. ve 35. Maddelerinde düzenlenen hakların ihlali sonucunda ortaya çıkan zarar niteliğinde olduğu, dolayısıyla karayolunda motorlu taşıt işletilmesini düzenleyen kuralları belirlemenin ve motorlu taşıt işletilmesi sebebiyle üçüncü kişilerin uğrayabileceği zararın tazmin edilmesini güvence altına almanın da devletin görevleri kapsamında olduğu, ZMMS kapsamında sigorta şirketinin bu zararlardan dolayı sorumlu tutulmuş olmasının, zarar gören kişinin Anayasa’nın 17. ve 35. Maddesinde düzenlenen haklarının Anayasa’nın 5. Maddesiyle bağlantılı olarak korunmasının amaçlandığını gösterdiği, sigorta şirketinin sorumluluğunun kapsamının idarenin düzenleyici nitelikteki işlemi ile belirlenmesinin zarar gören üçüncü kişi ve işleten aleyhine, sigorta şirketi lehine menfaat dengesinin bozulmasına yol açacağı… ” belirtilerek bu nedenlerle 6704 sayılı 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin 1. cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin, ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’nın 5., 13., 17., 35. Ve 48. Maddelerine aykırı olması nedeniyle iptallerine karar verildiği görülmüştür.
Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usulü kazanılmış hak” olgusunun, birçok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnalarının bulunduğu, yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması, benzer şekilde uygulanması gereken bir kanun hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmesi hallerinde, usulü kazanılmış hakka göre değil, İBK’na veya geçmişe etkili yeni kanuna ya da Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebileceği (HGK’nın 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 E., 19 K.; 03.02.2010 tarihli ve 2010/4-40 E., 2010/54 K), dolayısıyla bilirkişi raporu alındıktan ve bu rapora karşı davacı tarafça itiraz edilmemiş olması nedeniyle davalı lehine oluşan usulü kazanılmış hakka göre değil sonra Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilmesi gerektiği, Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacının uğradığı değer kaybı zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, ülkenin şartları, aracın özellikleri, kilometresi, piyasanın algısı, aracın piyasadaki tercih edilebilirliği, markası, ikinci el piyasası, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, onarım özellikleri, aracın geçmiş hasar kayıtları gibi pek çok etkenin dikkate alınması gerektiği, dolayısıyla değer kaybının doğru ve hakkaniyetli şekilde belirlenebilmesi için uzun yıllardır Yargıtay içtihatları ile benimsenen, aracın kaza öncesi hasarsız rayiç değeri ile onarımdan sonraki rayiç değerinin göz önünde bulundurularak, aradaki farkın değer kaybı olarak kabl edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde; 06.05.2019 günü saat 19:30 sıralarında sürücü … sevk ve idaresinde bulunan … plakalı … marka aracı ile … istikametinden … istikametine seyri esnasında … Sokak kavşağına geldiğinde önünde aynı istikametteki bir aracın yavaşlaması nedeniyle bu aracı kontrolsüz olarak sollamaya çalıştığı esnada aracının sağ ön kısımlarına; sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı … marka ticari taksi ile … Sokaktan günün her saati araç trafiğinin yoğun olduğu … Sokağa diklemesine ve kontrolsüz bir şekilde girerek sağa dönüş yapmak istediği esnada aracının ön kısımları ile … plakalı aracın sağ ön kısımlarına çarpması sonucunda yaralanmalı ve maddi hasarlı ve üç araçlı bu trafik kazasının meydana geldiği, Davalı …Ş.’ ne Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı Maliki Dava dışı … olan … plaka no.lu aracın sürücüsü dava dışı …’ ın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun Madde:67-a) kurallarını ihlal ettiğinden ötürü bu trafik kazasının meydana gelmesinde %75 (Yüzdeyetmişbeş) Oranında Asli Kusurlu Olduğu, diğer Davacıya ait … plakalı araç sürücüsü Dava dışı …’ ın ise meydana gelen trafik kazasında %25 (Yüzdeyirmibeş) oranında Tali Kusurlu olduğu, … plakalı … marka Davacı aracının ön kısım kaporta, mekanik ve elektrik aksamlarında meydana gelen hasarların bahse konu trafik kazası ile uyumlu olduğu, Davacı Aracında meydana gelen toplam hasar miktarının Yedek Parça+İşçilik +KDV olarak 29.233,33 TL olduğu, Aracın kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarına göre hasarsız haldeki 2.el değerinin 47.500,00 TL olduğu, Aracın sovtaj (Onarımı yapılmamış hurda olarak) değerinin 21.250,00 TL olduğu, Aracın onarım tutarı piyasa rayiç değerinin % 62’ sine ulaştığı için tamirinin ekonomik olmadığı pert-total uygulaması yapılmasının gerekli olduğu, gerçek zarar miktarının 47.500,00 TL – 21.250,00 TL = 26.250,00 TL. olduğu, Dava konusu trafik kazasında; Davalı …A.Ş.’ ne Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı olan … plaka no.lu aracın sürücüsü dava dışı …’ ın%75 Kusur Oranına İsabet eden miktarın ise 19.687,50 TL (0ndokuzbinaltıyüzseksenyediliraellikuruş) olduğu,
Davacı vekilinin değer artırım dilekçesi ile,19.687,50-TL hasar bedeli tazminatın davalı …Ş.’den 07.06.2019 temerrüd tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep ettiği, bu zararlardan davalı … şirketinin trafik sigorta poliçesi ve KTK.nun 85-91.maddeleri gereğince sorumlu olduğu, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği, zarar miktarının poliçe limiti dahilinde kaldığı, davacı vekilinin yasal faiz talebinde bulunduğu, taleple bağlılık kuralı gereği 19.687,50-TL hasar bedeli tazminatını temerrüt tarihi olan 07.06.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE,
1-19.687,50-TL hasar bedeli tazminatını temerrüt tarihi olan 07.06.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı dan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.344,85-TL harçtan peşin alınan ve değer artırım yoluyla tamamlanan 378,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 965,95-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR OLARAK KAYDINA,
3- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı yararına takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu 50,80-TL dava açma ilk gideri, 500,00-TL bilirkişi ücreti, 106,70-TL tebligat ve posta gideri, İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasında yapılan 606,00-TL tespit vekalet ücreti ve 700,00-TL tespit yargılama gideri ile davacı, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinde kendisini vekille temsil ettirdiğinden, arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte olan AAÜT’ne göre tayin olunan 750,00-TL maktu vekalet ücreti olmak üzere toplam 2.713,50-TL Yargılama giderinin peşin yatırılan ve değer artırım yoluyla tamamlanan 378,90-TL harç ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6- Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır