Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/312 E. 2021/735 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/312
KARAR NO : 2021/735

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/07/2019
KARAR TARİHİ : 30/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında ticari iş ilişkisi bulunmakta olup, bu ilişki kapsamında davalıya aradaki cari hesaba dayalı olarak 25.845,94 TL borcunun bulunduğunu, cari hesap alacağının tahsili amacıyla 01.03.2019 tarihinde İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyasında 25.845,94 TL’nin faiz, masraf ve icra vekalet ücretiyle birlikte tahsili talebiyle icra takibi başlatıldığını, borçlu şirket tarafından, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …… E. sayılı dosyasında borca itiraz edildiğini, iş bu itiraz üzerine icra takibinin durduğunu, borçlunun işbu itirazının haksız ve kötü niyetli olup, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ettiklerini, davalının borcunu ödemediğinin, taraf defterleri ve kayıtlarının incelenmesi ile sabit olacağını, bu nedenle tarafların defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olduğundan uyuşmazlığın çözümlenmesi amacıyla müvekkili şirket adına İstanbul Arabuluculuk Bürosuna yapılan başvuru üzerine ……Sayılı arabuluculuk başvurusuna istinaden tarafların toplantıya katıldıklarını ancak müzakereler sonucunda anlaşmaya varamadıklarını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile; davalının, İzmir….. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davalının haksız ve kötü niyetli itirazları nedeniyle alacak miktarından %20 az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, kötü niyetli davalının HMK m.329 gereğince disiplin para cezasına çarptırılmasına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı yana yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; Davacı tarafın dava dilekçesinde “ Müvekkili şirket ile davalı arasında ticari iş ilişkisi bulunmakta olup, bu ilişki kapsamında davalıya cari hesaba dayalı olarak 25.845,94 TL borcu bulunmaktadır “ dediğini, davacı tarafın bu beyanını kabul etmenin mümkün olmadığını, davacı tarafın müvekkili şirketten hiçbir alacağının bulunmadığını, aksine müvekkili şirketin alacağının bulunduğunu, bu hususun gerek ticari defter incelemesi ve gerekse taraflarınca sunulacak iade faturası ve ödeme belgeleri ile ispatlanacak olup aksine müvekkili şirketin davacı taraftan alacaklı olduğunu, davacı tarafa müvekkilinin borcu bulunmadığından %20 kötü niyet tazminatının hukuki dayanağının bulunmadığını, yine kabul anlamına gelmemekle birlikte; müvekkili şirketin borcu bulunsa dahi alacak likit olmadığından ve yargılamayı gerektirdiğinden yine inkar tazminatına hükmedilmesi talebinin kabul edilmesinin mümkün olmadığını, mahkemeye sunulacak ve delilleri arasında bulunan iade faturası gereğince müvekkili şirket tarafından davacı taraftan alınan malzemelerden arızalı sararma yapan malzemeleri için iade faturası kesildiğini ve 19.325,27 TL olan malların davacı tarafa teslim edildiğini ve faturanın davacı tarafa 22.02.2019 tarihinde teslim edildiğini, bu nedenle davacı tarafın alacaklı olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, arz ve izah edilen nedenlerle; haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama harç ve giderleriyle, yasal vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İcra dosyası : İzmir…..cra Müdürlüğü’nün …..Esas sayılı takip dosyasında; alacaklı davacı şirket tarafından borçlu davalı şirket aleyhine, 25.845,94 – TL asıl alacak, olmak üzere 25.845,94 – TL. toplam alacak için ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu şirkete 05/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği borçlu şirket vekilinin 08/03/2019 tarihli dilekçesi ile takibe, borca ve faize itiraz ettiği, 11/03/2019 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İade Faturası: Davalı tarafından davacı adına … numaralı 21.02.2019 tarihli 19.325,27 TL bedelli fiyat farkı (arızalı sararma yapan malzemeler) faturası keşide edilmiştir.
Yurtiçi Kargo Teslim Belgesi: davalı tarafından davacıya gönderilen 1 adet dosya içerikli … Kargoya ait gönderinin …… isimli kişiye teslim edilidiği tespit edilmiştir.
SGK kayıtları: …….. teslim belgesinde teslim alan olarak ismi geçen …’nın davacı çalışanı olup olmadığına ilişkin yazılan yazımıza verilen cevapta adı geçenin davacı çalışanı olmadığı bildirilmiştir.
BA formları: Davalı tarafından davacı adına … numaralı 21.02.2019 tarihli 19.325,27 TL bedelli fiyat farkı faturası dönemini kapsayan BA formları ilgili vergi dairesinden getirtilmiş incelenmesinde Şubat 2019 dönemi BA formlarında davacı tarafından bildirilmediği tespit edilmiştir.
Bilirkişi raporu : Talimat mahkemesince aldırılan S.M.M.M. Bağımsız Denetçi Sevcan Bilir 10/02/2020 tarihli raporunda ; Davacı firma tarafından ibraz edilen 2017, 2018 ve 2019 yılına ilişkin ticari defterlerin T.T.K. 64 ve 66. Maddeleri ile V.U.K. 220-226. Maddelerine göre açılış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığını, İnceleme kısmında ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; Davalı firmanın dava dilekçesinde belirttiği 19.325,27-TL tutarlı iade faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olmadığını, Davalı firmanın iade düzenlenen fatura ve fatura konusu ürünlerin davacı firmaya teslim edildiğini gösteren kanıtlayıcı belgelerin dosyaya ibraz edilmesi gerektiğini, Davalı firmanın 2017 ve 2018 yılı BA formlarının dosyada olmadığını, Davacı kayıtlarına göre davacının davalıdan takip tarihi itibari ile cari hesaptan kaynaklı 25.845,94-TL alacaklı olduğunu, Davalının takip tarihinden sonra 18.194,44-TL ödeme yaptığı, davacı kayıtlarına göre davacının davalıdan dava tarihi itibari ile cari hesaptan kaynaklı 7.651,50-TL alacaklı olduğunu, Davacı firmanın düzenlediği faturalara ait sevk irsaliyelerinin incelenmesinde, sevk irsaliyelerinin üzerinde … Anbarı İşletmeciliği Ltd. Şirketi- … plakalı araç ile ambalajlar açılmadan teslim alınmıştır şeklinde kaşe basılarak teslim alındığını, Davalı firmanın 2017 ve 2018 yılı BA formlarının dosyaya tevdii ile davalı firmanın defter ve belgelerinin incelenmesi neticesinde kanaat oluşabileceğini, İzmir …cra Müdürlüğünün … E. Numaralı dosyası 25.845,94-TL ana para olarak talep edildiği yönündeki tespit ve kanaatini bildirmiştir.
Bilirkişi raporu : S. M. Mali Müşavir Bilirkişi Cemalettin Albayrak 21/08/2020 tarihli raporunda özetle; Davalı … Dekorasyon İnş.Taah.İç ve Dış Tic.San.Ltd.Şti.‘e ait incelenen 2018 ve 2019 yılları ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, açılış onaylarının ve yılsonu kapanış tasdiklerin yasal süresinde yaptırıldığı tespit edilmiş olduğundan ticari defterlerin delil niteliğinin bulunduğu yönünde kanaate varıldığını, Davalı şirketin muhasebe kayıtlarında davacının 31.12.2018 tarihi itibariyle, 7.358,06 TL alacaklı olarak göründüğü, daha sonra 21.02.2019 tarihinde davalının davacı şirkete düzenlediği S186317 no’lu 19.325,27 TL faturayı hesabına borç kaydetmesi neticesinde davacının bu defa hesabında 11.967,21 TL borçlu durumuna geldiği, borç bakiyesinin rapor düzenleme tarihine kadar devam ettiğinin tespit edildiğini, Davacının davalıdan alacağı, davalı defterlerinde bulunmamakta olup, rapor düzenleme tarihi itibariyle davalının defter kayıtlarında davacı 11.967,21 TL borç olarak görünmekte olduğunu, 25.07.2018 tarihi itibariyle tarafların 7.357,88 TL de mutabık olduklarının tespit edildiğini, Davacı şirketin 22.11.2018 tarihli olarak davalıya borç kaydettiği 988,06 TL tutarındaki fatura davalının hesaplarında bulunmadığının tespit edildiğini, Davacı şirketin davalı şirkete alacak kaydettiği 28.11.2018 tarihli 5.000,00 TL Alacak kaydının, 19.12.2018 tarihinde 4.500,00 TL alacak kaydının, 21.12.2018 tarihinde 5.500,00 TL alacak kaydının ve 28.12.2018 tarihli 5.000,00 TL alacak kaydının davalı şirket kayıtlarında görülmediğini, Davacı şirketin davalıya borç kaydettiği 14.02.2019 tarih 37.000,00 TL ile 22.03.2019 tarihinde 18.194,44 TL alacak kaydının davalı şirket kayıtlarında görülmediğini, Davalı şirketin davacı şirkete 21.02.2019 tarihli olarak düzenlediği S186317 no’lu 19.325,27 TL faturanın davacı şirket kayıtlarında görülmediğini, Taraflar arasındaki farkın : Davacıda 7.651,50 TL Alacak, Davalıda 11.967,21 TL Alacak / toplam farkın : 19.618,71 TL olduğunu, Davacının alacak bakiyesi + 7.651,50 TL Davalının faturası – 19.325,27 TL, Davacının faturası – 988,06 TL Davacının 3 adet havale alacak kaydı + 20.000,00 TL , Davacının davalıya borç kaydı – 37.500,00 TL Davacının davalıya alacak kaydı + 18.194,44 TL Farkın – 11.967,39 TL olduğunu, (Davalıda görünen bakiye) Davalı … Dek. İnş.Taah.İç ve Dış Tic.San.Ltd.Şti. tarafından davacı şirkete düzenlenen rapor ekinde sunulan suretten görüleceği üzere ( “FİYAT FARKI (ARIZALI SARARMA YAPAN MALZEMELER ) açıklamalı olarak düzenlenen fatura incelendiğinde; Fiili mal teslimi olmayıp, davalının sararma yapan mallar ile ilgili davacıya 19.325,27 TL tutarında iade faturası düzenlediği, teslim eden bölümünde Mustafa Solak – isim ve İmza kaydının bulunduğunu, Teslim alan kısmının ise BOŞ bırakıldığının tespit edildiğini, 25.07.2018 tarihi itibariyle tarafların 7.357,88 TL de mutabık olduklarının tespit edildiğini, İcra Takip Tarihinin : 01.03.2019 tarihi olduğunu, Davacının icra takibi açtığı 25.845,94 TL tutarında alacak ile ilgili olarak davalının önceki bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere 22.03.2019 tarihi itibariyle davacıya (İşb. Has Sodek Özgün Hukuk –Çek) açıklamalı olarak takip tarihinden sonra 18.194,44 TL ödeme yaptığını, ancak davalının kayıtlarında bu ödeme tutarının mevcut olmadığının tespit edildiğini, Davalı şirket bünyesinde kaydedilen davacıya ait hesap hareketleri incelendiğinde; fatura ve ödeme işlemlerinin 2018 den sonra mevcut olmadığının görüldüğünü ancak davalının davacıya düzenlemiş olduğu iade faturasının önceki yıla ait 21/02/2019 düzenleme tarihli, (Yani 26.03.2019 Şubat KDV beyannamesinden önce) D-… Seri/sıra no’lu, İrsaliyeli fatura’nın Açık Fatura olarak düzenlendiğini, açıklamasında “Fiyat Farkı (Arızalı Sararma Yapan Malzemeler) “ yazılı ve KDV dâhil 19.325,27 TL tutarında olduğunun dikkat çekmekte olup, nihai kararın takdirinin Yüce Mahkeme’ye ait olduğunu mütalaa etmiştir.
Bilirkişi ek raporu : S.M.M.M. Bilirkişi Cemalettin Albayrak 25/05/2021 tarihli ek raporunda özetle; TBK.100. md. gereği öncelikle takibe konu alacağa, ödeme tarihine kadar işleyen faiz ve icra masraflarından düşülmesi neticesi yapılan hesaplamalar sonucu borçlunun kısmi ödeme tarihi itibariyle davacının bakiye asıl alacak miktarının 10.218,99 TL olabileceği hususunda kanaate varıldığını mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporu : İcra ve İflas Hukukundan kaynaklı nitelikli hesaplama bilirkişisi Hüseyin Demir 27/07/2021 havale tarihli raporunda; Davacı tarafından eldeki davaya dayanak takipte cari hesaba dayanılarak İzmir ………….. İcra Müdürlüğünün 2019/2606 esas sayılı dosyasında çeke dayalı olarak tahsilde tekerrür olmamak üzere aynı alacak için takip yapıldığını, söz konusu takiplerden sonra eldeki davadan önce 22.03.2019 tarihinde 18.194,44 TL davalı borçlu tarafından ödeme yapıldığı dikkate alınarak TBK 100. Maddesi hükmü göz önünde bulundurularak davacının dava tarihi itibari ile asıl alacak borcunun; İzmir 24. İcra Müdürlüğünün 2019/2606 esas sayılı takip dosyasında dava tarihi olan 10.07.2019 tarihi itibari ile 35.89 TL asıl alacak tespit edildiğini, İtirazın iptaline konu edilen İzmir …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında dava tarihi olan 10.07.2019 tarihi itibari ile 12.367,58 TL asıl alacak tespit edildiğini mütalaa etmiştir.
Dava; alım satım ilişkisi kapsamında cari hesap bakiyesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Dava, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Taraflar arasında ticari alım satım ilişkisi kapsamında cari hesaba dayanak teşkil eden faturalar düzenlendiği, faturalara konu malların davalıya teslim edildiği, davalı tarafından bir kısım ödemeler yapıldığı, tarafların ticari defter ve kayıtlarında yapılan inceleme neticesinde, davacı ticari defterlerine göre, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 25.845,94 TL alacaklı olduğu, davalı ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 7.358,06 TL alacağının bulunduğu,, tarafların defterleri arasındaki uyuşmazlığın davalı tarafından davacı adına keşide edilen … numaralı 21.02.2019 tarihli 19.325,27 TL bedelli fiyat farkı (arızalı sararma yapan malemeler) ve davacının, davalı tarafından borca mahsuben verilen ve ödenmeyen 22.11.2018 tarihli 37.500,00 TL bedelli çeki davalıya yeniden borç olarak kaydetmesinden kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Davacı cari hesap bakiyesinden kaynaklanan alacağı için İzmir ……….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlattığı, cari hesap alacağının içinde de yer olan 22.11.2018 tarihli 37.500,00 TL bedelli çeke ilişkin olarak da ayrıca İzmir……… İcra Müdürlüğü’nün …….. esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine mahsus yolla tahsilde tekerrür olmamak üzere icra takibi başlattığı, davalı tarafça kambiyo senetlerine mahsus takibin yapıldığı İzmir …….. İcra Müdürlüğü’nün 2019/2606 esas sayılı dosyasına, eldeki ilamsız icra takibinden sonra ancak dava tarihinden önce 22.03.2019 tarihli EFT işlemi ile davacının hesabına “….. ………. E.Dosya tahsilat” açıklaması ile 18.194,44 TL ödeme yaptığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’ nın 21/2. maddesi uyarınca, bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde fatura içeriği hakkında itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır. Davacı tarafından davalı adına düzenlenen tüm faturaların 2018 yılına ait olduğu, en son fatura tarihinin 28.11.2018 tarihli olduğu, uyuşmazlık konusu, … numaralı 19.325,27 TL bedelli fiyat farkı faturasının ise davalı tarafından 21.02.2019 tarihinde keşide edildiği, fiyat farkı faturasının açıklamasında “arızalı sararma yapan malzemeler” yazılı olduğu anlaşılmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde arızalı sararma yapan malzemelerin davacıya fiyat farkı faturası ile iade edildiğini savunmuşmuştur. Dolayısıyla söz konusu fatura taknik anlamda fiyat farkı faturası olmayıp ayıplı ürenlerin iadesine ilişkin iade faturası niteliğindedir. 6102 sy TTK m. 23/c uyarınca ticari satışlarda malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir, açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek ve incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa durumu bu süre içerisinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Gizli ayıp basit bir muayeneyle anlaşılamayacak durumda ise bu tür bir ayıbın ortaya çıkması halinde B.K.’nun 223-2. fıkrası uyarınca ayıbın derhal satıcıya bildirilmesi gerekir. Davacı vekili iade faturası düzenlemek dışında, davacıya ayıp ihbarında bulunduğuna yine davacı tarafından düzenlenen faturalara, teslimden itibaren 8 gün içinde davalı tarafından itiraz edildiğine dair delil niteliğinde bir belge sunulmamıştır. Davalı tarafından düzenlenen iade faturasının yalnızca kendisine ait ticari defterlerde kayıtlı olduğu, davacının defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacı tarafından BA formunda bildirilmediği, iade faturasının teslim alan kısmının boş olduğu, iade faturasının kargo ile davacıya gönderildiği savunulmuş ise de Yurtiçi Kargoya ait 21.02.2019 tarihli gönderi faturasında kargo cinsinin “1 adet dosya” olarak yazıldığı, kargo ile gönderilen dosyada davalı tarafından düzenlenen iade faturasının bulunup bulunmadığının anlaşılamadığı, gönderinin teslim edildiği …’nın ise SGK kayıtlarına göre davacının işçisi olmadığı tespit edilmiştir. 6102 sayılı TTK’ nın 21/2. maddesi uyarınca 8 gün içinde faturalara itiraz edilmediği anlışmakla faturaların içeriğinde sayılan mallar ve bedellerin kesinleşmiş sayılacağı, teslim olgusunu kabul eden davalının, sözkonusu malların düzenlenen iade faturası ile davacıya gönderilip onun tarafından teslim alındığını, malların ayıplı olduğunu ve TTK’nun 23. Maddesine göre hak düşürücü süreler içerisinde ayıp ihbarında bulunduğunu ispatlayamadığı, miktar itibariyle anılan hususlarda tanık dinlenmesinin mümkün olmadığından davalı tanıklarının dinlenilmediği, iade faturasının ve iadeye konu malların davacıya teslimi olgusu kanıtlanamadığından iade faturası cari hesap alacağının tespitinde dikkate alınmamıştır.
Davalının takipten sonra dava tarihinden önce davacı tarafça tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla kambiyo senedine dayanılarak İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …….. esas sayılı dosya borcuna mahsuben , 22.03.2019 tarihinde 18.194,44 TL ödeme yaptığı, davacının dava açarken bu ödemeleri dikkate almaksızın takip talebindeki toplam 25. 845,94 TL yönünden eldeki davayı açtığı, icra takibinden sonra ve itirazın iptali davası açılmadan önce borçlu tarafından ödeme yapılması hâlinde, yapılan bu ödemeler düşüldükten sonra kalan miktar üzerinden dava açılması gerektiği, dolayısıyla takipten sonra, ancak dava açılmadan önce yapılmış olan ödemeler yönünden dava açılmasında, davacı tarafın hukuki yararı bulunmadığı, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına (Yargıtay 19 HD’nin 2017/2059 esas, 2018/5532 karar sayılı, Yargıtay HGK’nun 2017/19-822 esas, 2018/1754 karar sayılı emsal ilamı) göre takipten sonra davadan önce kısmi ödeme yapılması halinde asıl alacağa takipten sonra yapılan ödemeye kadar faiz işletip ilk ödemeyi önce faizden geriye kalanı asıl alacaktan düşülmesi gerektiği, TBK’nun 100. Maddesine uygun olarak düzenlenen 06.08.2021 tarihli bilirkişi raporuna göre davacının dava tarihi itibariyle bakiye 12.367,58 TL alacağının kaldığı, dolayısıyla davacının dava tarihi itibariyle itirazın iptalini talep edebileceği 12.367,58 TL olduğu, fazlaya ilişkin isteğin dava şartı olan hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiği anlaşılmakla,
Davacının davasının kısmen kabulüne, davalının icra takibine vaki itirazının kısmen iptali ile 12.367,58 TL asıl alacak yönünden takibin takip talebindeki şartlarla devamına, fazlaya ilişkin isteğin hukuki yarar yokluğundan reddine, İİK’nun 67/2.maddesi uyarınca hüküm altına alınan alacağın likit olması ve davalının itirazında haksız olması nedeniyle %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
Davalının, İzmir ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile 12.367,58 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi için takibin devamına,
2-Hüküm altına alınan 12.367,58 TL alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Fazlaya ilişkin alacağın, takip tarihinden sonra dava tarihinden önce ödenmesi nedeniyle fazlaya ilişkin alacak hakkında davacının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
4-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 844,83 TL nispi harca, peşin alınan 441,39 TL harcın mahsubu ile bakiye 403,44 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
5-Dava kısmen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı 6,40 TL vekalet suret harcı, 134,70 TL davetiye ve posta gideri, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere 1.941,10 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı nazara alınarak 927,84 TL yargılama gideri ile davacı tarafın karşıladığı 44,40 TL başvurma harcı, 441,39 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.413,63 TL’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine. Davacı tarafın fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına.
6-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin, davanın kabul ve ret oranına göre 630,96 TL’lik kısmının davalıdan, bakiye 689,04 TL’lik kısmının davacıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
7-Dava kısmen kabul edildiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
8-Dava kısmen reddedildiğinden, reddedilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 4.080,00 TL vekalet ücretinin de davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine.
9-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/09/2021

Katip …
e-imza

Hakim…
e-imza