Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/281 E. 2021/626 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/281
KARAR NO : 2021/626

ASIL DAVA

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/07/2019
KARAR TARİHİ : 08/07/2021

BİRLEŞEN DAVA (İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası)

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/09/2019
KARAR TARİHİ : 08/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan), İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA :
DAVA: Davacı … İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret İthalat İhracat Ltd. Şti. vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle;Dava konusu alacağın 3 adet faturadan kaynaklanan cari hesap alacağı olduğunu, söz konusu faturalar ödenmemesi üzerine İzmir … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile 30.295,94 TL asıl alacak tutarında icra takibi başaltılığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalı tarafın müvekkili aleyhine 3 adet iade faturasına ilişkin İzmir … İcra Müdürlüğünün … E sayılı başka bir icra dosyasında takip başlattığını, bu takibe konu 350.000,00 TL lik iade faturaları tutarından 30.295,94 TL cari hesap alacağının mahsup edilerek 319.704,22 TL tutarı üzerinden takip başlatıldığı, takip konusu iade faturalarının İzmir … Noterliğinin … yevmiye numaralı 06.03.2019 tarihli ihtarnamesi ile alacaklı yana iade edildiğini, davalının dava konusu 30.295,94 TL cari hesap alacağını mahsup ettiğini belirtmesi karşısında bu fatura konusu alacağı kabul ettiği beyanıyla itirazın iptalini, takibin devamını ve icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … İnş San. ve Tic A.Ş vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; dava ve takip konusu alacağa, üç adet faturaya yönelik itirazlarının olmadığını, bu fatura konusu ürünlerin müvekkiline teslim edildiğini, ancak davacı tarafça aralarında daha önceki cari hesap kapsamında bir kısım faturaların davacı tarafından kesildiğini ancak bu faturalara konu malların müvekkiline teslim edilmediğini, teslim edilmeyen fatura bedellerinin çeklerle ödenmesi nedeniyle bedelsiz kalan bu faturalara ilişkin olarak iade faturası düzenleyip davacı tarafa gönderildiğini, iade faturalarından kaynaklanan alacaktan dava konusu fatura bedelleri mahsup edildikten sonra kalanının İzmir … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında icra takibine konulduğunu, dolayısıyla davacının İzmir … İcra Müdürlüğünün … E. Numaralı dosyasında başlattığı ve iş bu davaya konu bir alacağının kalmadığını, İzmir … İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra takibine itiraz edildiğini ve İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında itirazın iptali davası açıldığını, o dosyada birleştirme talebinde bulundukları beyanıyla davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA :
DAVA: Davacı … İnş San. ve Tic A.Ş. vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin davalı borçludan olan alacağının tahsili için 04.03.2019 tarihinde İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe başlandığını, ödeme emrinin davalı borçluya 05.03.2019 tarihinde tebliğ edildiğini ve davalı nın süresinde icra takibine haksız ve yersiz olarak itirazda bulunarak takibi durdurduğunu, akabinde haksız itirazın iptali için zorunlu yol olan Arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu, ancak olumlu sonuç alınamadığını, davalı borçlunun, sevk irsaliyesi dahi olmayan ve teslim etmediği ürünlere ilişkin faturalar gönderdiğini, uzun zamandır ve yüklü miktarda ticaret yapılan davalı borçlu ile güvene dayanarak çalışan müvekkili şirketin, malların teslim edilmemesi sebebiyle ilgili faturaları iade ettiğini ve fazladan yapmış olduğu ödemenin de iadesini istediğini, bu konudaki takip olan İzmir … İcra Müdürlüğünün … E. numaralı dosyasında müvekkilinin haklı alacağına davalı borçlu tarafından haksız olarak itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, davalı borçlunun, müvekkilinin alacağı takibe koyduğunu görmesi üzerine İzmir … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takibi ve İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/281 E. sayılı dosyası ile itirazın iptali davasını ikame ettiğini, davalı tarafa yapılan ticaret için önden 350.000,00 TL’lik çekle ödeme yapıldığını, ancak bahse konu çekin karşılığında bir mal alınmadığını, ödemeden sonra alınan 30.295,78 TL’lik malın bu tutardan mahsup edildiğini ve bahse konu tutarın takibe konu edildiğini, buna mukabil davalı borçlunun 30.295,78 TL’lik, müvekkilince ödenmiş alacak için icra takibi yoluna gittiğini ve ilgili takibe borçlu olunmaması sebebiyle taraflarınca itiraz edildiğini, bahse konu alacak için davalı borçlunun İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/281 E. sayılı dosyası ile itirazın iptali davası ikame ettiğini, esas yönünden bağlantılı olan işbu dava ile mezkur davanın birleştirilerek tek esasta görülmesinin usul ekonomisi ve yargılamanın hızlanması bakımından faydalı olacağını, açıklanan nedenlerle, borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline, takibin İzmir … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerinden devamına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ve bilirkişi incelemesinden sonra ıslah edilmek üzere şimdilik 4.000 TL’nin uygulanacak en yüksek faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret İthalat İhracat Ltd. Şti. vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; davacı yan tarafından öne sürülen dayanaktan yoksun iş bu iddiaların taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, alacaklı olduğunu iddia eden yanın müvekkili şirkete; 26/02/2019 tarih seri A … no’lu 94.000,17 TL bedelli, 26/02/2019 tarih seri A … no’lu 140.000,00 TL bedelli, 26/02/2019 tarih seri A … no’lu 115.999,99 TL bedelli olmak üzere 3 adet iade faturası kestiğini, işbu faturaların taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, İzmir … Noterliği’nin … yevmiye numaralı 06/03/2019 tarihli ihtarnamesi ile alacaklı yana yukarıda bilgileri yazılı 3 adet iade faturasının noter kanalıyla iade edildiğini, zira; alacaklı olduğunu iddia eden yanın iade faturalarına ilişkin malları teslim aldığını ve müvekkili şirket tarafından borcun ediminin yerine getirildiğini, davacı şirket toplam 350.000 TL tutarında olan 3 adet iade faturasının tahsili için, her ne kadar 30/11/2018 tarihli 175.000,00 TL ve 24/12/2018 tarihli 175.000,00 TL olmak üzere 2 adet asıl alacağı borcun kaynağı olarak gösterip, 319.704,22 TL asıl alacak üzerinden takip başlatmış olsa da, müvekkili şirketin davacı şirkete karşı hiçbir borcunun bulunmadığını, bu nedenle davacı şirketin müvekkili şirkete göndermiş olduğu iade faturalarının müvekkili şirket muhasebe kayıtlarına alınmadığını ve ticari defterlerine işlenmediğini, işbu takip ile her ne kadar müvekkili şirket borçlu olarak gösterilmişse de; müvekkili şirketin cari kayıtlarına göre davacı … şirketinin müvekkili şirkete 30.295,94 TL tutarında borcunun bulunduğunu, işbu borca istinaden icra takibi başlatıldığını ve karşı yanın icra takibine itiraz etmesi neticesinde taraflarınca İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/281 E. sayılı dosyası ile itirazın iptali davası ikame edildiğini, alacaklı şirket icra takibi başlatırken 350.000 TL üzerinden 30.295,94 TL alacaklarını düşerek asıl alacağı 319.704,22 TL olarak gösterdiğini, ancak müvekkili şirketin davacı yana böyle bir borcunun bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından davacı … şirketine 350.000,00 TL tutarında mal satıldığını ve 3 adet fatura kesildiğini, 350.000,00 TL tutarındaki alacaklarına ilişkin davacı … şirketi tarafından taraflarına ayrı zamanlarda iki adet çek keşide edildiğini ve çek bedellerinin davacı şirket tarafından ödendiğini, ancak; davacı şirket tarafından 26/02/2019 tarih seri A … no’lu 94.000,17 TL bedelli, 26/02/2019 tarih seri A … no’lu 140.000,00 TL bedelli ve 26/02/2019 tarih seri A … no’lu 115.999,99 TL bedelli olmak üzere 3 adet iade faturası kesilerek taraflarına işbu haksız ve mesnetsiz icra takibinin başlatıldığını, müvekkili şirket tarafından davacı şirkete satılan mallara ilişkin faturaların 22/02/2018 ve 25/03/2018 tarihli olduğunu, davacı yanın ise işbu faturaya konu malları teslim aldıktan bir sene sonra (26/02/2019 tarihinde) iade faturası düzenleyerek kötüniyetini gözler önüne serdiğini, belirtilen ve re’sen nazara alınacak sebeplerle; müvekkili aleyhine haksız ve mesnetsiz olarak açılan iş bu davanın reddine, davacı yanın başlattığı icra takibi ve iş bu davadaki kötüniyeti sebebiyle %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama masraf ve giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Asıl Davaya Konu İcra takibi:
İcra dosyası : İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında; alacaklı … İnş… Ltd. Şti. tarafından borçlu … İnş…. AŞ. aleyhine, 30.295,94-TL asıl alacak, 1.320,57-TL iskonto faizi olmak üzere 31.616,51-TL toplam alacak kalemleri için ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu şirkete 22/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği borçlu şirket vekilinin 29/04/2019 tarihli dilekçesi ile takibe itiraz ettiği, 29/04/2019 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Birleşen Davaya Konu İcra Takibi:
İcra dosyası : İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında; alacaklı … İnş…. AŞ tarafından borçlu … İnş… Ltd. Şti. aleyhine, 319.704,22-TL asıl alacak, 7.031,88-TL işlemiş faiz olmak üzere 326.736,10-TL toplam alacak kalemleri için ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu şirkete 05/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği borçlu şirket vekilinin 08/03/2019 tarihli dilekçesi ile borca, faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiği, 11/03/2019 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
BA Formu : İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı Karşıyaka Vergi Dairesi Müdürlüğünün 12/07/2019 tarihli cevabı yazısında … Vergi Kimlik Numaralı davalı … İnş….AŞ’nin Aralık 2018 ve Ocak 2019 yıllarına ait BA formları gönderilmiştir.
TANIK BEYANLARI
Davacı tanığı … mahkememizin 22/09/2020 tarihli celsesinde verdiği yeminli beyanında; ” İzmir … …. … mahallesinde … lüks villa inşaatında ben 19/02/2018 ile 31/05/2018 tarihleri arasında taşeron … Ltd. Şirketinde şantiye şefi ile proje müdürü olarak sahada çalıştım, bu villaların esas yüklenicisi … Yatırım Ortaklığı idi. Ana yüklenici olan bu firma yapım işlerini değişik taşeronlara yaptırmıştır, davalı … … A.Ş firması alt yapı işlerini çok daha önce ana yükleniciden almış ve orada taşeron olarak çalışıyordu ana yüklenici bina yapım işlerinde tıkanıklığa gidince taşeron aramaları üzerine …’in oğlu olan …’in firması babasının aracılığı ile bu işi üstlenmiştir. Ancak firma olarak kimin kiminle ne gibi bir sözleşme yaptığını ben bilmiyorum, tarafıma göstermiş olduğunuz davacı tarafından davalı şirkete düzenlenen … sıra numaralı 22/02/2018 tarihli irsaliyeli fatura , … sıra numaralı 25/03/2018 tarihli fatura ve … sıra numaralı 25/03/2018 tarihli faturadaki teslim alan … el yazısı ve altındaki imza bana aittir, işleyiş şu şekildedir, inşaata malzeme geldiğinde işçiler bana haber verir ben gider malzeme getiren kamyonu görürüm malzeme indirildikten sonra fatura ya da irsaliye bana getirilir. Ben teslim almış olduğumuz malzemeye ilişkin faturaları ya da irsaliyeleri teslim aldım diyerek imzalayıp ilgili şoföre veririm. Yani malzemeyi görmeden ve teslim almadan fatura ya da irsaliyeyi teslim aldım şeklinde kesinlikle imzalamadım zira inşaata giren çıkan malzeme kayda girmek zorunda olduğundan ve daha sonra da eksik verileceğinden malzeme teslim alınmadan faturanın teslim alındı diye imzalanması mümkün değildir. Ben sigortalı gösterilmediğimi öğrendiğimden ve maaşımı alamadığımdan bu görevimden istifa ile ayrıldım, davalı tarafla aramızda herhangi bir husumet ya da dava yoktur , maaş alacağım için arabulucuya gittim ancak anlaşamadık ondan sonra da maaş alacağım için bir dava açmadım, benim bana sormuş olduğunuz faturalardaki malların teslim edilmemesi ile ilgili olarak hakkımda yapılmış olan cezai bir şikayet soruşturma dosyası bulunmamaktadır. Benim çalıştığım dönemde davalı şirket davacı firmadan yüksek miktarda beton demir ve muhtelif izolasyon malzemesi satın almış olup, davalı firma zaman zaman satış bedeline mahsuben çek vermekte gecikmiştir, davacı firma tarafından mal tesliminde çalıştığım dönem içinde hiçbir sıkıntı yaşanmamıştı cari hesaba dayalı olarak çalışılmıştır, benim bilgim ve görgüm bundan ibarettir ” demiştir.
Davacı vekilinin talebi üzerine tanıktan sorulduğunda;” inşaat sahasına gelen mal davalı adına fatura ediliyordu davalı şirket de onun üzerine karını koyarak taşeron …’in firmasına fatura ediyordu, … Ltd. Şti de hakedişi yapıp ana yüklenici … firmasına gönderiyordu, …’in ltd. Şirketinin hakedişlerini bizzat …’in kendisinin yaptığını biliyorum” şeklinde, Davalı vekilinin talebi üzerine tanıktan sorulduğunda; “ben arabuluculuk başvurusunu taşeron olan … Ltd. şirketine yaptım, davalı şirkete yönelik bir arabuluculuk başvurum yoktur. Faturaları kesinlikle malları görmeden ve teslim almadan imzalamadım” şeklinde cevap vermiştir.
Davacı tanığı … mahkememizin 22/09/2020 tarihli celsesinde verdiği yeminli beyanında; ” Ben davacı … ltd. Şti’nin mali müşaviriyim 2003 yılından bu yana mali müşaviri olarak görev yapıyorum, ben bağımsız mali müşavir olarak çalıştığımdan davacı şirket tarafından ticari ilişkilerinde yaptıkları işlere ilişkin davacı şirket bünyesinde personel tarafından kesilen fatura davacının ticari defterlerine işlenmek üzere bana iletilmektedir ben de davacı şirketin bünyesinde bulunan ticari defterleri söz konusu faturalara işleyip beyannameleri düzenliyorum, irsaliyeli fatura şeklinde düzenlenen faturalar malı teslim edecek olan şoföre verilmektedir, malla birlikte teslim alana imzalatılıp bir örneği teslim alanda kalır bir örneği de bize geri gelmektedir. Dolayısı ile mal teslimi yapılmadan faturanın tebliği ve teslimi söz konusu değildir, faturalar davalı şirket adına düzenlenmiştir, davalı şirketin söz konusu iş kapsamında bir taşeronu olup olmadığını bilmiyorum davacı şirket tarafından faturalar düzenlenip davalı tarafa gönderildikten sonra yaklaşık 1 yıl geçmişken davalı taraf iade faturası düzenleyerek malları almadığından bahisle firmamıza 3 adet iade faturasını göndermiştir, 8 günlük yasal süre içerisinde davalı firma tarafından gönderilen 3 adet iade faturasına noterden ihtarname gönderilerek itiraz edilmiştir ve bu iade faturaları davacı şirketin ticari defterlerine bu nedenle işlenmemiştir” demiştir. Davacı vekilinin talebi üzerine tanıktan sorulduğunda; “2018-2019 yılı arasında davacı şirket ile davalı şirket arasındaki ticari alışveriş devam etmiş olup mal satışı ve bedeli mukabilinde çek alınması devam etmiştir. Cari hesap şeklinde işleyen davacı ve davalı arasındaki ticari ilişki 2019 yılının ocak ya da şubat ayına kadar devam etmiş olup ilişkinin bitirilip cari hesabın kesildiği tarih itibariyle davacı şirketin davalıdan 30 küsur bin alacağı ortaya çıkmıştır. Bu alacak hesabında iade faturalarını dikkate almadık zira söz konusu faturalara itiraz edilmiş ve kabul edilmemiştir ” şeklinde, Davalı vekilinin talebi üzerine tanıktan sorulduğunda; “iade faturasına konu olan malların fiilen davalı tarafa teslim edilip edilmediğini şantiyede görevli olmadığım için bilmem mümkün değildir ancak davacı tarafından düzenlenen mal faturalarında şantiye şefinin teslim aldım diye imzası bulunduğu için teslim edildiğini düşünerek malların teslim edildiği yönünde beyanda bulundum yoksa fiilen teslimi ben kendi gözümle görmedim” şeklinde cevap vermiştir.
Davalı tanığı … talimat mahkemesi olan İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesinde 10/11/2020 tarihli celsede verdiği yeminli beyanında; “Ben İzmir ile … ilçesi, … mahallesi … ada … parselde şantiyede işveren vekili ve satın alma sorumlusu olarak bulundum, şantiye asıl işveren … Yapı İnşaat Ticaret A.Ş. Adınadır, … LTD şti tedarikçi, davalı … İnşaat Sanayi ise asıl işverenin taşeronudur, ben asıl işveren adına 2019 yılı 2 Ocak tarihine kadar çalıştım, bu tarihe kadarki dönemde asıl işverenin adına tedarikçi … tarafından kesilen fatura ve irsaliyeler … Yapı Ticaret A.Ş. Adına sözleşme gereği düzenlenmektedir, irsaliyelerde teslim alan kısmında benim parafım ya da onayım olmadan ödeme yapılmamaktaydı, asıl işverenin …Yapı Ticaret İnşaat tarafından 2018 Kasım ayında … İnşaat ile … İnşaat arasında özel bir sözleşme ile şantiyenin 1. Etabı tamamlanmak kaydıyla devredildi, Taraflar arasında irsaliyeli faturaların iadesi ile ilgili olarak … İnşaat sahibi … beni adıma kayıtlı cep telefonundan arayarak … İnşaat tarafından irsaliyeli faturaların iade edildiğini, irsaliyeli faturalarının şantiyeye gönderilerek benim tarafımdan geçmiş tarihli olarak alındığına dair imzalamamı istedi, ben böyle bir hususun mümkün olmadığını, malın gönderilip gönderilmediğini bilmediğim için imzalayamayacağımı söyledim, taraflar arasında benim şantiye sorumlusu olarak bulunduğum, şantiye dışında başka bir ticari ilişki nedeni ile düzenlenen fatura ve irsaliyeler ile mal karşılığı verilen evraklar varsa onu bilemiyorum, bana göstermiş olduğunuz liste halindeki faturalardan, 27/12/2018 tarihli fatura şantiye iş veren vekili olarak bulunduğum dönemde kesilmiş ise de fatura … İnşaat adına kesilmemiştir, yeni 07/01/2019 ve 16/01/2019 tarihli faturalarda … İnşaat adına düzenlenmiş irsaliyeli faturalar olmayıp ayrıca benim işten ayrıldığım dönemde düzenlenmiş faturalar olduğundan bu konuda herhangi bir bilgim söz konusu değildir, alacağa dayanak olarak sunulan irsaliyeli faturalardaki malı … inşaat tarafından … İnşaata teslim edilip edilmediğini bilmiyorum bilgim ve görgüm bundan ibarettir” demiştir.
Bilirkişi raporu: Mali Müşavir Bilirkişi … 26/04/2021 tarihli raporunda; Tarafların incelemeye konu ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK’nun 64/3. maddesi uyarınca yapılması gereken noter açılış ve kapanış tasdikinin süresinde yaptırıldığı, inceleme kapsamı ile sınırlı olmak üzere defterlerin usulüne uygun tutulduğu, Sayın Mahkemece uyuşmazlık konusu toplam 350.000,16 TL bedelli 3 fatura içeriği malların asıl davada davalı birleşen davada davacı şirketçe teslim alındığının; kabul edilmesi halinde asıl davaya konu icra takip tarihi itibariyle asıl davada davacı birleşen davada davalının (…), asıl davada davalı birleşen davada davacıdan (…) 30.295,94 TL cari hesap alacağının olduğu bu tutarın icra takibine konu asıl alacak tutarı ve asıl dava değeri ile aynı olduğu, bu durumda birleşen davaya konu icra takibine konu alacağın kalmayacağı, kabul edilmemesi halinde asıl davaya konu icra takibinde talep edilen alacağın kalmayacağı, bu durumda birleşen davada; asıl davada davalı birleşen davada davacının (…), asıl davada davacı birleşen davada davalıdan (…) 319.704,22 TL asıl alacağının olduğu, bu tutarın birleşen davaya konu icra takibindeki asıl alacak tutarı ile aynı olduğu ancak birleşen davanın bilirkişi incelemesinden sonra ıslah edilmek üzere şimdilik 4.000,00 TL nin uygulanacağı en yüksek faiz talebiyle açıldığı, dolayısıyla bu talebin değerlendirme ve takdirinin sayın Mahkemeye ait olduğu kanaatine varıldığı, İcra takibi öncesi faiz talebine ilişkin yapılan inceleme sonucu; asıl davaya konu icra takibi 30.295,94 TL asıl alacak, 1.320,57 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 31.616,51 TL üzerinden başlatılmış, iş bu asıl dava ise asıl alacağa takip tarihinden itibaren faiz işletilmek üzere 30.295,94 TL asıl alacak üzerinden açıldığı, birleşen davaya konu icra takibinin 319.704,22 TL asıl alacak, 7.031,88 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 326.736,10 TL tutarı üzerinden başlatıldığı, birleşen davada ise bilirkişi incelemesinden sonra ıslah edilmek üzere şimdilik 4.000,00 TL nin uygulanacağı en yüksek faiz talebiyle açıldığı görülmüş olup bu durumda seçenekli olarak belirlenen asıl alacak tutarının asıl ve birleşen dava yönünden belirlenmesi ve takip öncesi hesaplanacak faizin hangi tarihte başlayıp hangi tarihte bittiği, faiz oranının belirtilmesi halinde Bilirkişiliğince faiz hesaplaması yapılabileceğini mütalaa etmiştir.
YEMİN BEYANI: Asıl davada davalı birleşen davada davacı vekilinin 07/06/2021 tarihli yemin teklif dilekçesi üzerine davacı şirket yetkilisine hüküm duruşmasında “Asıl davada davacı birleşen davada davalı … tarafından, asıl davada davalı birleşen davada davacı … adına tarafınızca keşide edilen;* 22.02.2018 tarihli, … nolu, 94.000,17 TL bedelli fatura,*25.03.2018 tarihli, … nolu, 140.000,00 TL bedelli fatura,*25.03.2018 tarihli, … nolu, 115.999,99 TL bedelli faturaya konu malların asıl davada davalı birleşen davada davacı …’ne taraflarınca teslim edilip edilmediği ” konularında yemin teklif edilmiş olup,
Asıl davada davacı birleşen davada davalı şirket yetkilisi yemin konuları hakkındaki beyanında:”yemin teklifine konu faturalar yetkilisi olduğum şirket tarafından davalı şirkete düzenlenmiş olup, fatura konusu malların tümü davalı şirkete teslim edilmiştir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Asıl Dava; alım satım ilişkisi kapsamında 3 adet faturadan kaynaklanan bakiye alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Dava, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Birleşen dava; alım satım ilişkisi kapsamında, avans olarak ödenen satış bedelinin malların teslim edilmemesi nedeniyle iadesi için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Dava, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Somut olayda, taraflar arasında süregelen inşaat malzemeleri alım satımına dair ticari ilişki bulunduğu, asıl davada davacı-birleşen davada davalı satıcının … seri numaralı 27.12.2018 tarihli, 18.785,60 TL bedelli satış faturası, … seri numaralı 07.01.2019 tarihli 6844,00 TL bedelli satış faturası ve … seri numaralı 16.01.2019 tarihli 11.999,42 TL bedelli satış faturasına konu inşaat malzemelerini, asıl davada davalı-birleşen davada davacı alıcıya teslim ettiğini, bu faturalardan kaynaklanan 30.295,94 TL bakiye alacağının ödenmediğini iddia etmiş, asıl davada davalı-birleşen davada davacı alıcı ise asıl davaya konu edilen 3 adet faturaya konu malları satın alındığı ve bu malların teslim edildiğini ancak satıcı tarafından, kendi adlarına daha önce düzenlenen 22.02.2018 tarihli, … nolu, 94.000,17 TL bedelli satış faturası, 25.03.2018 tarihli, … nolu, 140.000,00 TL bedelli satış faturası ve 25.03.2018 tarihli, … nolu, 115.999,99 TL bedelli faturasına konu malların teslim edilmediğini, bu malların bedellerinin peşinen ödendiğini, asıl davada davacı satıcı adına teslim edilmeyen mallar nedeniyle 28.02.2019 tarihli … nolu 94.000,17 TL bedelli, … nolu, 140.000,00 TL bedelli ve … nolu 115.999,99 TL bedelli 3 adet iade faturası düzenlendiğini, asıl dava konusu bakiye satış bedelinin, iade faturaları nedeniyle bedelsiz kalan satış avansı alacağından mahsup edildiğini, bu nedenle asıl dava ve takibe konu edilemeyeceğini, birleşen davasında davacı satıcıdan 319.704,22 TL alacaklı olduğunu savunmuş ve iddia etmiştir.
Gerek asıl davada gerekse birleşen davada uyuşmazlık; asıl davada davacı-birleşen davada davalı satıcı tarafından, alıcı olan karşı şirket adına düzenlenen 22.02.2018 tarihli, … nolu, 94.000,17 TL bedelli fatura, 25.03.2018 tarihli, … nolu, 140.000,00 TL bedelli fatura ve 25.03.2018 tarihli, … nolu, 115.999,99 TL bedelli faturasına konu malların, teslim edilip edilmediği, asıl davada davalı-birleşen davada davacı tarafından düzenlenen iade faturalarının geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Asıl ve birleşen davalar yönünden tarafların ticari defter ve kayıtları mali müşvari bilirkişi görevlendirilerek incelenmiş, asıl davada davacı-birleşen davada davalı satıcı tarafından, alıcı olan asıl davada davalı-birleşen davada davacı adına düzenlenen, uyuşmazlık konusu 22.02.2018 tarihli, … nolu, 94.000,17 TL bedelli, 25.03.2018 tarihli, … nolu, 140.000,00 TL bedelli ve 25.03.2018 tarihli, … nolu, 115.999,99 TL bedelli 3 adet faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, asıl davada davalı-birleşen davada davacı şirketin bu faturaları BA formunda vergi dairesine bildirdiği, asıl davada davalı-birleşen davada davacı şirketin uyuşmazlık konusu bu üç faturayı gerek ticari defterlerine kaydetmesi gerekse matrahlarını KDV ve kurumlar vergisi açısından indirim konusu yapmasının faturalara konu malların kendisine teslim edildiğine karine teşkil ettiği, söz konusu karinenin aksini ispat yükünün, asıl davada davalı-birleşen davada davacıya düştüğü, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 27.06.2003 tarih ve 2001/1 E., 2003/1 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere; bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahip olduğu, aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılacağı, uyuşmazlık konusu faturalar 2018 yılı Şubat ve Mart ayına ait olup, aynı tarihte asıl davada davalı-birleşen davada davacı şirket tarafından ticari defterlerine kaydedildiği, iade faturalarının ise faturaya yasal itiraz süresi olan 8 gün geçtikten sonra yani satış faturalarının tesliminden yaklaşık bir yıl sonra 28.02.2019 tarihinde düzenlendiği, iade faturalarının asıl davada davacı-birleşen davada davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi, iade faturalarına itiraz edilerek asıl davada davalı-birleşen davada davacı şirkete geri gönderildiği, dolayısıyla süresinde düzenlenmeyen ve itiraza uğrayan iade faturalarının geçerli olmadığı, miktar itibariyle uyuşmazlık konusu satış faturalarındaki malların teslim edilmediği savunmasının yazılı delillerle ispatlanması gerekli olup bu hususta tanık dinlenmesinin de mümkün olmadığı, asıl davada davalı-birleşen davada davacının dava ve cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline dayandığı, yemin teklif hakkının hatırlatılması üzerine karşı tarafa yemin teklif ettiği, asıl davada davacı-birleşen davada davalı şirket yetkilisinin duruşmaya gelerek, uyuşmazlık konusu 3 adet satış faturasındaki malları asıl davada davalı-birleşen davada davacı şirkete teslim ettiği hususunda yemini eda ettiğinden, kanıtlanamayan birleşen davanın reddine, İİK 67/2. Maddesindeki kötüniyet tazminatının şartları gerçekleşmediğinden asıl davada davacı-birleşen davada davalının kötüniyet tazminatı talebinin de reddine, asıl dava konusu alacağın varlığı uyuşmazlık konusu olmadığından asıl davanın kabulüne, İİK’nun 67/2.maddesi uyarınca alacağın likit olması ve asıl davada davalı-birleşen davada davacının itirazında haksız olması nedeniyle %20 oranındaki icra inkar tazminatının tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
ASIL DAVADA
1-Davacının davasının KABULÜNE,
Davalının, İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptali ile 30.295,94 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi için takibin devamına,
2-Hüküm altına alınan 30.295,94 TL alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 2.069,51 TL nispi harca, peşin alınan 517,38 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.552,13 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
4-Dava tamamen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı ve karşıladığı 6,40 TL vekalet suret harcı, 44,40 TL başvuru harcı, 517,38 TL peşin harç, 314,95 TL davetiye ve posta gideri, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, davacı, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinde kendisini vekille temsil ettirdiğinden, arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte olan AAÜT’ne göre tayin olunan 750,00 TL maktu vekalet ücreti olmak üzere toplam 2.633,13 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 4.544,39 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
7-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
BİRLEŞEN DAVADA (İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında açılan itirazın iptali davasında)
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin yasal koşulları oluşmadığından REDDİNE,
3-Alınması gereken 59,30 TL maktu ret harcına, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL karar ve ilam harcı, Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 106. Maddesi ve Merkezi Yönetim Bütçe Kanunun 27. Maddesine göre 20,00-TL’nin altında olduğundan, eksik 14,90-TL harç için harç tahsil müzekkeresinin yazılmasına yer olmadığına,
4-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davacıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
5-Dava tamamen reddedildiğinden davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 4.000,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine.
7-Davalı, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinde kendisini vekille temsil ettirdiğinden, arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte olan AAÜT’ne göre tayin olunan ve yargılama gideri olan 750,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/07/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır