Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/276 E. 2021/359 K. 09.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/276
KARAR NO : 2021/359

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/06/2019
KARAR TARİHİ : 09/04/2021

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İTİRAZ ;
İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında; davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında 309.701,72 TL asıl alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatılmıştır.
Kendisine 05/04/2019 tarihinde usulüne uygun olarak ödeme emri tebliğ edilen davalı borçlu yasal süre içerisinde vekili aracılığıyla verdiği 11/04/2019 tarihli dilekçesi ile; alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcun bulunmadığını, borcu kabul etmediklerini ileri sürerek, borca, faiz oranına ve faize itiraz etmiştir.
Takipte cari hesaba dayanılmıştır.
İDDİA ;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin tır ve kamyonlar için dorse ve treyler ürettiğini, davalıya dorse üreterek ve ürettiği dorseleri trafiğe çıkmaya hazır hale getirerek uygunluk belgelerini aldığını ve davalıya teslim ettiğini, müvekkilinin, ürettiği dorselerin bakımlarını da yaptığını, bunların bedelini davalıya fatura ettiğini, davalının müvekkili tarafından teslim edilen dorseleri kullandığını ve hatta periyodik bakımları için müvekkiline getirdiğini ancak dorselerin bedellerini ödemediğini, hakkında başlatılan icra takibine de haksız yere itiraz ettiğini belirterek, davalının itirazının iptaline, müvekkili yararına alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP ;
Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı yasal süre içerisinde davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER ;
İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası, faturalar, araç bakım fişleri, trafik kayıtları, taraflara ait BA-BS formları, bilirkişi incelemesi.
GEREKÇE ;
Dava; hakkında cari hesaba dayalı alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatılan davalının borca itirazının iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; “davacı tarafından davalıya dorse üretimi ve tesliminin yapılıp yapılmadığı, taraflar arasında bu şekilde bir ticari ilişkinin bulunup bulunmadığı, davalının davacıya ileri sürüldüğü şekilde borcunun bulunup bulunmadığı, varsa İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası çerçevesinde icra takip tarihi itibariyle davalı borcunun ne miktar olduğu, davalının borca itirazında haklı olup olmadığı, itirazının iptali koşullarının bulunup bulunmadığı” konularındadır.
Davalıya, defterlerini sunması için HMK’nun 220/1 ve 222/1. maddeleri uyarınca defterlerini incelemeye sunması ya da bulundukları adresi bildirmesi konusunda davetiye ile birlikte 2 haftalık kesin süre verilmiş, sonucu da hatırlatılmıştır Davalı, verilen kesin süreye rağmen defterlerin sunmamış, yerini de bildirmemiştir.
Emniyet Müdürlüğü’nden istenen kayıtlar incelendiğinde; …, … ve … plakalı yarı römorkların davalı adına kayıtlı olduğu görülmüştür.
Davacı defterlerini inceleyen mali müşavir bilirkişi …. 08/02/2021 tarihli raporunda özetle; davacı defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, yasal tasdiklerinin bulunduğunu, davacı defterlerinde davalının “120-01-653” hesap numaralı alıcılar hesabında cari hesabının takip edildiğini, davacı tarafından davalı adına KDV dahil toplam 1.617.701,72 TL tutarında fatura düzenlendiğini ve ticari defterlere işlendiğini, davalının davacıya 48.000,00 TL havale gönderdiğini, davalı tarafından davacıya verilen çek iade kaydının 250.000,00 TL olduğunu, davalı tarafından davacıya 1.546.000,00 TL tutarında çek verildiğini, davalının davacıya 110.000,00 TL banka havalesi yaptığını, bunlar düşüldüğünde davacı alacağının 309.701,72 TL olduğunu, davacının BA-BS formlarındaki incelemeye göre; davalının 2018 yalında 29 belge ile 1.352.541,00 TL’lik beyanda bulunduğunu, bu tutarın KDV hariç tutar olduğunu, davalının BA-BS formlarındaki incelemeye göre; davalının 2018 yalında 29 belge ile 1.352.541,00 TL’lik beyanda bulunduğunu, bu tutarın KDV hariç tutar olduğunu, davacının ticari defterleri ile formların uyumlu olduğunu, aynı zamanda davacının ve davalının formlarının da uyumlu olduğunu, faturalarda yazan şasi numaraları ile uygunluk belgelerinde yazan şasi numaralarının aynı olduğunu, Emniyet Müdürlüğü’nün yazısına göre şasi numaralarının davalı şirkete kesilen 01/03/2018 tarihli …numaralı, 13/03/2018 tarihli 128319 numaralı ve 02/04/2018 tarihli … numaralı faturalarla uyumlu olduğunu, davacının 309.701,72 TL alacaklı olduğunu bildirmiştir.
Bilirkişi raporu davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı tarafça herhangi bir itiraz ileri sürülmemiştir.
Davacının, davalıya dorse üretmesi ve ürettiği dorseleri trafiğe çıkmaya hazır hale getirerek uygunluk belgelerini alması ve davalıya teslim etmesi şeklindeki ticari ilişkiye bakılınca taraflar arasındaki sözleşme bir eser sözleşmesidir. 6100 sayılı TBK’nın 470. maddesi gereğince eser sözleşmesi, taraflarına haklar sağlayan ve borçlar yükleyen, tam iki taraflı bir iş görme sözleşmesidir. Yüklenici yapımını üstlendiği eseri sözleşmeye, teknik ve sanatsal ilkelere ve amaca uygun olarak üretip iş sahibine teslim etmekle, iş sahibi de kararlaştırılan bedeli ödemekle yükümlüdür.
Somut olayda; davalı taraf davaya cevap vermemiş, icra takibine yönelik itirazında ise genel ifadeler kullanarak “borcu kabul etmediğini” bildirmiştir. Davacı vekili dosyaya dava konusu dorselere ait bakım fişlerini, uygunluk belgelerini sunmuş, trafik kayıtlarına ve ticari defterlere delil olarak dayanmıştır. Olayda uygulanması gereken 6102 sayılı TTK’nın 83/2. maddesinde “HMK’nın senetlerin ibrazı zorunluluğuna ilişkin hükümlerinin ticari işlerde de uygulanacağı” düzenlenmiş olup 6100 sayılı HMK’nun 222. maddesinde ise ticari defterlerin sunulması ve delil olması hususları ayrıca hüküm altına alınmıştır. Bu maddeye göre ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmaları, açılış ve kapanış onaylarının yaptırılması ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamaları gerekmekte olup bu şartlara uygun biçimde tutulmuş defter kayıtlarının, sahiplerinin lehine delil olarak değerlendirilmesi ise diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması şartlarına bağlıdır. Bu çerçevede mahkememizce davalıya uyuşmazlık dönemine ilişkin ticari defterlerini ve dayanağı belgeleri bilirkişi incelemesi yaptırılmak üzere mahkememize sunması konusunda HMK’nın 222. maddesi gereğince usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş ancak davalı taraf kendisine verilen süre içerisinde defterlerini ve belgelerini sunmayarak incelenmelerinin ve davacı defterleri ile karşılaştırmasının yapılmasının önüne geçmiştir. Davacı defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda “davacı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve yasal tasdiklerinin bulunduğu, davacı defterlerine göre davacının davalıdan 309.701,72 TL tutarında alacaklı olduğu, taraflara ait BA-BS formlarının birbiriyle uyumlu olduğu ve bilirkişi raporunu desteklediği” hususlarının belirlendiği, davalının, kendisine gönderilen bilirkişi raporuna yasal 2 haftalık süre içerisinde itirazda bulunmadığı, böylece bilirkişi raporunun davacı lehine usulü kazanılmış hak oluşturduğu, davalının borca itirazında haksız olduğu anlaşıldığından, haklı görülen davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın KABULÜ ile;
İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında davalının 309.701,72 TL asıl alacak miktarına yönelik itirazının iptaline, takibin bu miktar üzerinden ve takip talebindeki koşullarla devamına,
2-Hükmolunan 309.701,72 TL’nin % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken ‭21.155,72 TL nispi ilam harcından, peşin alınan 3.740,43 TL harcın düşülmesi ile kalan ‭17.415,29‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
4-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davacının yatırmış olduğu 44,40 TL başvurma harcı, 3.740,43 TL peşin harç toplamı olan ‭3.784,83‬ TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davacının yapmış olduğu 175,80 TL’si tebligat-posta gideri, 600,00 TL’si bilirkişi ücreti ve 750,00 TL arabuluculuk vekalet ücreti olmak üzere toplam ‭1.525,8‬0 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 30.129,12 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/04/2021

Başkan …
E-imza

Üye …
E-imza

Üye …
E-imza

Katip …
E-imza